Demirtaş: Tatilini Kesip Meclis'e Gelmeyenler Sorunlara Çözüm Bulamaz
BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, “Bugün tatilini yarıda kesip Parlamento’ya gelmeyenler, bu ülkenin hiçbir sorununa çözüm bulamazlar.” dedi.
Selahattin Demirtaş, TBMM’de yaptığı basın açıklamasında, Şemdinli’deki çatışmalar sonrası yaptıkları olağanüstü toplantı çağrısı üzerine Meclis’te bulunduklarını belirtti.
Demirtaş, “Grubumuzun olağanüstü toplantı için imza toplayacak sayısı yoktu. Ancak sözlü olarak Parlamento’yu olağanüstü toplantıya çağırmıştık. Çağrımızın gereği olarak Genel Kurul’a katılarak, irademizin Parlamento’nun çalışması yönünde olduğunu göstermek istedik. Özellikle hükümet sıraları bomboş şekilde tek bir milletvekili bile katılmadan Parlamento aç- kapa yapılarak, hiçbir konuyu tartışamadan 1 Ekim’e kadar tekrar tatil edildi. Bu Parlamento şikecileri kurtarmak için sabahlara kadar çalıştı, milletvekili maaşlarına zam için sabahlara kadar çalıştı, işçinin memurun hakkını gasp etmek için bir çok yasada düzenleme yapmak için toplandı, sabahlara kadar çalıştı. O zamanlar sorun yoktu.” diye konuştu.
Barış gibi bir meselede Parlamento toplansın çağrısına karşılık; iktidarın böyle bir hareketi 'vatana ihanetle eşdeğer gören' açıklamalar yaptığını kaydeden Demirtaş, “AKP’ye göre bugün Parlamento’da olmak PKK’ya yardım ve yataklık yapmakmış. AK Parti zihniyeti, özel yetkili mahkemelerinin zihniyeti de aynı bu zihniyettir.” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin en önemli ihtiyacının barış olduğunu söyleyen Demirtaş, “Bu Parlamento barışı konuşmayacaksa neyi konuşacak?” diye sordu. “Parlamento çatısı altında konuşulmayacak hiçbir konu yoktur, diye açıklama yapanlar bugün neredeler?” diyen Demirtaş, şöyle devam etti: “Buraya gelmemekle, Parlamento çalışmalarına katılmamakla neyi kimden saklamaya çalıştınız. Türkiye’de ölümleri durdurabildiniz mi, yoksa deve kuşu misali başınızı toprağa gömüp kimse sizi görmüyormuş gibi bir hissiyata mı kapıldınız? Kürt'ü ile Türk’ü ile gencecik insanların ölümlerini nasıl durdurabiliriz, bunları konuşalım istiyoruz. Bize göre, AKP’lilerin tatilinden daha kıymetlidir o gençlerin hayatı. Saçlarını tek bir teli bile o beyefendilerin, hanımefendilerin tatilden daha değerlidir. AKP, Türkiye’yi içine düşürdüğü durumun, savaş politikalarının Parlamento’da teşhir edilmesinden korkmuştur.”Sorunların halının altına süpürmekten vazgeçilmesi gerektiğini kaydeden Demirtaş, “Düne kadar 'bütün sorunların çözüm adresi Parlamento' diyenler, bugün boykot ediyorlar. Düştükleri duruma bakın. Parlamento'yu toplantıya çağırmak örgütün ekmeğine yağ sürmekmiş. Peki ölen insanlar ne olacak. AKP yıpranmasın diye bu çocuklar ölmeye devam mı edecek? Biliyoruz, sizin açınızdan kıymeti yok. Birkaç Mehmet ölüvermiş ne olacak. Yeter ki sizin tatiliniz yarıda kesilmesin. Yoksulların çocukları dağda taşta savaşsınlar, siz deniz kenarında tatil yapıverin.” dedi.
AK Parti’nin Parlamento’yu kendi iktidar çıkarları için bir araç olarak gördüğünü ileri süren Demirtaş, “Halkın iradesinin en üst temsili olarak görmüyorlar. Bu net şekilde ortaya çıkmıştır. 'Beş saat burada boş boş tartışacağımıza, terörle mücadele ederiz diyorlar.' Sanırsınız ki, 5 saat gelince, beyefendiler cepheyi bırakıp gelecekler. Tatildekiler bunu söylüyorlar. Parlamento neden toplansın ki? AKP’ye göre yeterince ölmemişler.” diye konuştu.
Demirtaş, AK Parti ve MHP’nin ırkçılık potasında birleşerek, savaş politikalarını dayattıklarını savundu.
AK Parti ve MHP’nin olağanüstü toplantı çağrısına olumsuz yanıt vermesi dolayısı ile meselenin 10 gündür konuşulduğunu söyleyen Demirtaş, “Şimdi kim kimin ekmeğine yağ sürdü.” ifadesini kullandı. Demirtaş, “Bugün tatilini yarıda kesip Parlamento’ya gelmeyenler bu ülkenin hiçbir sorununa çözüm bulamazlar.” dedi.
Demirtaş, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün PKK terör örgütü tarafından kaçırılması ile ilgili olarak da “Meclis bahçesinden bir kez daha kendisinin geciktirilmeden serbest bırakılmasını beklediğimiz ifade etmek istiyoruz. Bir parlamenterin yeri, Parlamento olmalıdır. Tutuklu vekillerin yeri de Parlamento olmalıdır.” şeklinde konuştu.
Hükümet üyelerinden bir randevu almayı düşünüp düşünmediklerinin sorulması üzerine Demirtaş, “Hükümette bu işi oturup konuşalım havası yok. Her gün intikam naraları ile bu işin kökünü kazıyacağız, misli ile hesabını soracağız politikasını yürüten ırkçı, milliyetçi anlayış ile sorunların çözülebileceği anlayışında değiliz. Ama her halükarda diyalogdan başka yol yoktur. Bizi dinlemeye hazırlarsa, kendilerini buyur ederiz.” cevabını verdi.
Demirtaş, “Grubumuzun olağanüstü toplantı için imza toplayacak sayısı yoktu. Ancak sözlü olarak Parlamento’yu olağanüstü toplantıya çağırmıştık. Çağrımızın gereği olarak Genel Kurul’a katılarak, irademizin Parlamento’nun çalışması yönünde olduğunu göstermek istedik. Özellikle hükümet sıraları bomboş şekilde tek bir milletvekili bile katılmadan Parlamento aç- kapa yapılarak, hiçbir konuyu tartışamadan 1 Ekim’e kadar tekrar tatil edildi. Bu Parlamento şikecileri kurtarmak için sabahlara kadar çalıştı, milletvekili maaşlarına zam için sabahlara kadar çalıştı, işçinin memurun hakkını gasp etmek için bir çok yasada düzenleme yapmak için toplandı, sabahlara kadar çalıştı. O zamanlar sorun yoktu.” diye konuştu.
Barış gibi bir meselede Parlamento toplansın çağrısına karşılık; iktidarın böyle bir hareketi 'vatana ihanetle eşdeğer gören' açıklamalar yaptığını kaydeden Demirtaş, “AKP’ye göre bugün Parlamento’da olmak PKK’ya yardım ve yataklık yapmakmış. AK Parti zihniyeti, özel yetkili mahkemelerinin zihniyeti de aynı bu zihniyettir.” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin en önemli ihtiyacının barış olduğunu söyleyen Demirtaş, “Bu Parlamento barışı konuşmayacaksa neyi konuşacak?” diye sordu. “Parlamento çatısı altında konuşulmayacak hiçbir konu yoktur, diye açıklama yapanlar bugün neredeler?” diyen Demirtaş, şöyle devam etti: “Buraya gelmemekle, Parlamento çalışmalarına katılmamakla neyi kimden saklamaya çalıştınız. Türkiye’de ölümleri durdurabildiniz mi, yoksa deve kuşu misali başınızı toprağa gömüp kimse sizi görmüyormuş gibi bir hissiyata mı kapıldınız? Kürt'ü ile Türk’ü ile gencecik insanların ölümlerini nasıl durdurabiliriz, bunları konuşalım istiyoruz. Bize göre, AKP’lilerin tatilinden daha kıymetlidir o gençlerin hayatı. Saçlarını tek bir teli bile o beyefendilerin, hanımefendilerin tatilden daha değerlidir. AKP, Türkiye’yi içine düşürdüğü durumun, savaş politikalarının Parlamento’da teşhir edilmesinden korkmuştur.”Sorunların halının altına süpürmekten vazgeçilmesi gerektiğini kaydeden Demirtaş, “Düne kadar 'bütün sorunların çözüm adresi Parlamento' diyenler, bugün boykot ediyorlar. Düştükleri duruma bakın. Parlamento'yu toplantıya çağırmak örgütün ekmeğine yağ sürmekmiş. Peki ölen insanlar ne olacak. AKP yıpranmasın diye bu çocuklar ölmeye devam mı edecek? Biliyoruz, sizin açınızdan kıymeti yok. Birkaç Mehmet ölüvermiş ne olacak. Yeter ki sizin tatiliniz yarıda kesilmesin. Yoksulların çocukları dağda taşta savaşsınlar, siz deniz kenarında tatil yapıverin.” dedi.
AK Parti’nin Parlamento’yu kendi iktidar çıkarları için bir araç olarak gördüğünü ileri süren Demirtaş, “Halkın iradesinin en üst temsili olarak görmüyorlar. Bu net şekilde ortaya çıkmıştır. 'Beş saat burada boş boş tartışacağımıza, terörle mücadele ederiz diyorlar.' Sanırsınız ki, 5 saat gelince, beyefendiler cepheyi bırakıp gelecekler. Tatildekiler bunu söylüyorlar. Parlamento neden toplansın ki? AKP’ye göre yeterince ölmemişler.” diye konuştu.
Demirtaş, AK Parti ve MHP’nin ırkçılık potasında birleşerek, savaş politikalarını dayattıklarını savundu.
AK Parti ve MHP’nin olağanüstü toplantı çağrısına olumsuz yanıt vermesi dolayısı ile meselenin 10 gündür konuşulduğunu söyleyen Demirtaş, “Şimdi kim kimin ekmeğine yağ sürdü.” ifadesini kullandı. Demirtaş, “Bugün tatilini yarıda kesip Parlamento’ya gelmeyenler bu ülkenin hiçbir sorununa çözüm bulamazlar.” dedi.
Demirtaş, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün PKK terör örgütü tarafından kaçırılması ile ilgili olarak da “Meclis bahçesinden bir kez daha kendisinin geciktirilmeden serbest bırakılmasını beklediğimiz ifade etmek istiyoruz. Bir parlamenterin yeri, Parlamento olmalıdır. Tutuklu vekillerin yeri de Parlamento olmalıdır.” şeklinde konuştu.
Hükümet üyelerinden bir randevu almayı düşünüp düşünmediklerinin sorulması üzerine Demirtaş, “Hükümette bu işi oturup konuşalım havası yok. Her gün intikam naraları ile bu işin kökünü kazıyacağız, misli ile hesabını soracağız politikasını yürüten ırkçı, milliyetçi anlayış ile sorunların çözülebileceği anlayışında değiliz. Ama her halükarda diyalogdan başka yol yoktur. Bizi dinlemeye hazırlarsa, kendilerini buyur ederiz.” cevabını verdi.