Sunucu Tanrıyar, 30 Maden İşçisinin Öldüğü Ocağa İndi
Kilimli Kültür Sanat Spor Festivali ve Kabotaj Bayramı kutlamaları için Zonguldak'a gelen sunucu İpek Tanrıyar, grizu faciasında 30 maden işçisinin hayatını kaybettiği maden ocağına indi.
Zonguldak'ın Kilimli beldesi belediyesi tarafından bu yıl 13.’sü düzenlenen Uluslar arası Kültür Sanat Spor Festivali ve Kabotaj Bayramı’nı sunmak için kente gelen İpek Tanrıyar, festivalin dördüncü gününde 17 Mayıs 2010 tarihinde meydana gelen grizu faciasında 30 maden işçisinin hayatını kaybettiği maden ocağına indi. Kilimli Belediye Başkanı Dr. Seçkin Özdemir eşi Eda Özdemir ve beraberindekilerle birlikte eksi 460 koduna inen Tanrıyar, çok heyecanlı olduğunu söyledi.
Madenci elbisesi ile Karadon Yeni Kuyu’dan kafesle eksi 460 koduna inen İpek Tanrıyar, ocaktan çıktıktan sonra yeri öptü
Tanrıyar, “Vallahi çok müthiş bir yolculuktu. Öncelikle çok teşekkür ediyorum. Çok zor şartlar altında çalışıyorlar. Tahmin ettiğimden de zor oldu. Zorlu şartlar geçtik tepelere tırmandık acayip bir yolculuktu. Güzel diyemiyorum, kötü de diyemiyorum. Kelimeler kifayetsiz kalıyor. Çok büyüleyici bir ortamdı. Girerken kağıt imzaladık ve bu işin tehlikeli olduğunu biliyorduk. Gerekli güvenlik önlemleri alınmıştı ve her şey kontrol altındaydı. Tabii ki kazalarda olmuyor değil. Gönül ister ki hiç olmasın ama elden de bir şey gelmiyor. Bu kömürün nasıl çıkartıldığını biliyorsanız yakmaya da kıyamazsınız. Aşağıda göçük olmasın diye kocaman kütükler var. Kilometrelerce yol gittik müthişti. Şuan mesela elimde olan kömürün 2 milyon yıllık olduğu tahmin ediliyor. Bu kömürü çıkartan herkesin ellerinden öpüyorum” dedi.
Elleriyle kömür çıkardığını söyleyen Tanrıyar, kömürleri cebine koyduğunu ve İstanbul’a götüreceğini söyledi.
Kaynak: İHA
Madenci elbisesi ile Karadon Yeni Kuyu’dan kafesle eksi 460 koduna inen İpek Tanrıyar, ocaktan çıktıktan sonra yeri öptü
Tanrıyar, “Vallahi çok müthiş bir yolculuktu. Öncelikle çok teşekkür ediyorum. Çok zor şartlar altında çalışıyorlar. Tahmin ettiğimden de zor oldu. Zorlu şartlar geçtik tepelere tırmandık acayip bir yolculuktu. Güzel diyemiyorum, kötü de diyemiyorum. Kelimeler kifayetsiz kalıyor. Çok büyüleyici bir ortamdı. Girerken kağıt imzaladık ve bu işin tehlikeli olduğunu biliyorduk. Gerekli güvenlik önlemleri alınmıştı ve her şey kontrol altındaydı. Tabii ki kazalarda olmuyor değil. Gönül ister ki hiç olmasın ama elden de bir şey gelmiyor. Bu kömürün nasıl çıkartıldığını biliyorsanız yakmaya da kıyamazsınız. Aşağıda göçük olmasın diye kocaman kütükler var. Kilometrelerce yol gittik müthişti. Şuan mesela elimde olan kömürün 2 milyon yıllık olduğu tahmin ediliyor. Bu kömürü çıkartan herkesin ellerinden öpüyorum” dedi.
Elleriyle kömür çıkardığını söyleyen Tanrıyar, kömürleri cebine koyduğunu ve İstanbul’a götüreceğini söyledi.