Yıldız Hemşire, Ergenekon Davasında Tanık Olarak Dinlendi

Astsubay olan eşi Murat Namdar PKK tarafından şehit edilen ve terörist başı Abdullah Öcalan'ın yargılandığı davada müşteki olarak ifade veren hemşire Yıldız Namdar, Ergenekon davasında da tanık sıfatıyla ifade verdi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasının duruşmasında, terör örgütü PKK tarafından şehit edilen astsubay Murat Namdar'ın eşi Yıldız Namdar tanık sıfatıyla dinlendi. Terörist başı Abdullah Öcalan'ın yargılandığı davada müşteki olarak da ifade veren Namdar'a, Mahkeme Başkanı Hüsnü Çalmuk dava konusu Ergenekon Terör Örgütü ile ilgili bilgisini sordu. Namdar da bu konuda 3 yıl önce İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde ifade verdiğini söyledi.

Başkan Çalmuk, emniyette tanık olarak mı ifade verdiğini sordu. İfadeye çağrıldığını, "Ergenekon'da güvenlik ve savunmayla ilgili görevleriniz var mı?" gibi suçlayıcı sorular sorulduğunu belirten Namdar, "Ancak bu konularla ilgili hakkımda bir dava açılmadı." dedi.

Namdar, eşinin 1995 yılında şehit edilmesinin ardından, yaşadığı Bursa'da Atatürkçü Düşünce Derneği, şehit ailelerinin kurdukları dernekler gibi çeşitli sivil toplum kuruşları içinde terörün durdurulmasına katkı sağmak amacıyla çalışmalarda bulunduğunu söyledi.

Çabalarının sonuçsuz kaldığını ve kimseden yardım alamadığını belirten Hamdar, "PKK'nın Yunanistan tarafından himaye edildiğini öğrendiğimde, uluslararası arenada Yunanistan'ı mahkum ettirebileceğimiz bir dava açmak istedim. En azından hukuken bir şey yapalım istedim. Bu konuyla ilgili kardeşini bir terör saldırısında kaybeden Ceyhan Mumcu ile görüşmemin doğru olacağını düşündüm. Mumcu ile görüştüğümde, cesur söylemleri olan Doğu Perinçek'in bize yardımcı olup olamayacağını sordum. O da yardım edebileceğini söyledi.

" dedi.

Perinçek'in, kendisine ilgi gösterdiğini ve yol göstermeleri için hukukçularına yönlendirdiğini belirten Namdar, bu nedenle Perinçek'e teşekkür ettiğini söyledi.

Daha sonra Perinçek ile tekrar görüştüğünü ve bu çalışmalarıyla ilgili bilgi ve belge bulabileceği kişilerin isimlerini istediğini aktaran Namdar, "Bana Ümit Özdağ ve Emin Gürses'in isimlerini verdi. Emin Gürses'in de cesur söylemleri vardı. Onunla görüştüm. Önce benden bu belgelerin temini için süre istedi. Ancak birkaçgün sonra belge bulamadığını ve yardımcı olamayacağını söyledi.

Birlikte yola çıktığım kişiler, 'Bu işe bizi karıştırma, sen de girme' dediler. Yine yalnız kaldım" diye konuştu.

Doğu Perinçek ile birlikte Lozan'da Ermeni iddialarına ilişkin yapılan eyleme katıldığının hatırlatılması üzerine Namdar, PKK'ya Ermenilerin destek verdiğini bildiği için kendisinin gittiğini ve Perinçek tarafından davet edilmediğini söyledi.

Başkan Çalmuk'un masraflarını kimin karşıladığını sorduğu Namdar, ''Her şeyi kendim karşıladım. Ülke için bir şey yapmaya gönüllüyseniz gözünüz para görmez.'' diye cevap verdi.Terör sorunun çözümüne katkı sağlamak için çok çaba harcadığını, çaldığı bütün kapıların yüzüne kapandığını söyleyen Namdar, bunun üzerine 2007 yılındaki genel seçimlerde Diyarbakır'dan bağımsız milletvekili adayı olduğunu söyledi.

Bu girişiminde de çok yalnız bırakıldığını belirten Namdar, Vatansever Kuvvetler Güçbirliği Hareketi (VKGBH) Derneği Genel Başkanı Taner Ünal'ın, kendisini arayarak seçim çalışmalarında destek olacağını söylediği bilgisini verdi. Diyarbakır'da VKGBH üyeleri tarafından Türk bayraklarıyla karşılandığını belirten Namdar, seçim çalışmalarında bu kişilerden bir süre yardım aldığını anlattı.VKGBH üyelerinin, kendisinden bazı ihtiyaçları için para istediklerini belirten Namdar, parasının olmadığını ve haliyle para veremeyeceğini söylemesinin ardından bu kişilerin çalışmalara daha fazla katılmadıklarını söyledi.

İlerleyen süreçte bir şoför tuttuğunu ve dağ taş gezdiğini, arabasının taşlandığını belirten Namdar, "Hakaretlere uğradım. Yanımda kimse yoktu. Doğu Perinçek'in beni desteklediği söyleniyor. Yanımda kimse yoktu. Keşke, Doğu Perinçek, başka bir siyasi parti, medya ya da şehit aileleri derneği beni destekleseydi." diye konuştu.

Bu süreçte maddi olarak bittiğini belirten Namdar, "Annem bileziklerini bozdurup bana gönderdi. Kazanamadım. Bana 'kadın halinle yerinde otursana, bu ülkede bir sürü adam var' diyorlardı." ifadesbini kullandı.Tüm gayretlerinin sonuçsuz kaldığını ve küstüğünü belirten Namdar, "Bu yüzden de 2007 yılından beri yerimde oturuyorum. Bir de bu Ergenekon'u ben hala anlayamadım. Bana yönelik suçlamalar da olunca kafam karıştı.'' dedi.