Bakan Günay, Tarihi Mekanlarında İncelemelerde Bulundu

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Konya’nın Beyşehir ilçesinin önemli tarihi mekanlarında incelemelerde bulundu.

Konya’ya dün gelen ve geceyi Beyşehir’de geçiren Bakan Günay’ın ilk ziyaret durağı tarihi Eşrefoğlu Camisi oldu. Camide ibadethanenin Son durumu hakkında cami imam-hatibi İsmail Efe’den bilgi alan Günay, daha Sonra mimberin önünde dua etti. Bakan Günay, Eşrefoğlu Camisi ziyaretinin ardından külliye bünyesinde yer alan tarihi bedesteni ziyaret etti. Burada İlçe Müftülüğü’nün açmış olduğu yaz Kur’an Kursu’nda eğitim gören öğrencilerle sohbet ederken, adeta sınavdan da geçiren Günay, öğrendikleri bilgiler ve surelerle ilgili sorular yöneltti. Günay, çocukların sureleri okumaları üzerine çevresindekilere yönelerek, "Bakın, Kur'an Kursu imtihanı da yapabiliyorum" demesi, gülüşmelere yol açtı. Günay, ardından restorasyon çalışmaları yarım kalan İçerişehir Mahallesi’ndeki tarihi kaleyi ziyaret ederek yetkililerden Son durumu hakkında bilgi aldı.

BU DEFA KIZMADI, EFLATUNPINAR’IN YENİ ÇEHRESİNİ BEĞENDİ, TEŞEKKÜR ETTİ

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, daha Sonra Beyşehir’e bağlı Sadıkhacı beldesi sınırlarında bulunan ve önceki ziyaretinde bakımsızlığı ve ilgisizlik nedeniyle tepki gösterdiği ve kısa süre içerisinde temizliğinin yapılması ve projelendirilerek çevre düzeni ve restorasyonunun gerçekleştirilmesi talimatını verdiği Eflatunpınar Hitit Anıtı ve Havuzu çevresini ziyaret etti. Mekanın çevre düzenlemesi yapılan ve yeni taşlarla çevrilen Son durumunu yerinde gören ve gerçekleştirilen çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi alan Günay, ardından basın mensuplarına açıklamada bulundu. Tarihi mekanın önemli bir Hitit Anıtı olduğunu vurgulayan Günay, Anadolu’da birkaç benzerinin olduğunu ancak buranın daha özgün bir yapıya sahip bulunduğunu belirtti.

Önceki ziyaretinde mekana geldiğinde, beraberindekiler ve basın mensupları ile birlikte anıt ve havuz çevresinin Son derece bakımsız olduğuna birlikte tanıklık ettiklerini anımsatan Günay, şunları söyledi: “Anıtı algılamak bile Son derece zordu. Çevredeki bu heykelleri bitki sarmıştı, görülmez bir vaziyetteydi. Bu çevre ayrıca hayvan atıklarıyla doluydu. Benim de çok üzüldüğüm günlerden birisi olmuştu. Sonradan arkadaşlarımız, Konya Müzemizin başkanlığında burada çalıştılar. Önce bir arazi temizliği yapıldı, Sonra bir koruma çiti içine alındı. Bu mekan bizim kontrolümüzde, içeride bitki yığınlarından neredeyse havuz algılanamıyordu, şimdi havuz temizlendi, anıt bütün çizgileriyle ortaya çıkarıldı.”

RESTORASYON ÇALIŞMALARI İLE İLGİLİ ELEŞTİRİLERİ HAKSIZ BULDU, CEVAP VERDİ

Eflantunpınar’daki restorasyon çalışmaları ile ilgili bazı eleştirilere de cevap veren Bakan Günay, “Restorasyonlarla ilgili bazı arkadaşlarımızın herhalde iyi niyetle eleştirileri var, çünkü onlar restorasyon deyince birebir her şeyiyle taklit biçimde aynen yapılmasını öngörüyorlar zaman zaman. Çağımızda böyle bir restorasyon anlayışı yok. Özgün malzeme ile yeni kullandığımız malzemenin birbirinden ayrı olması, dönem içinde yaptığımız müdahalenin dışarıdan bu işi bilenler tarafından algılanması gerekir. Aksi takdirde burada bir taklit bir imitasyon yapmış oluruz ki, çağımızdaki restorasyon anlayışı bunu kabul etmiyor. Yalnız burada doğal ve tarihsel dokuya uygun taş yapısı kullanılıyor, çevredeki taşlar özgün taşları korumaya, özgün taşların basılmasını engellemeye, özgün taşların yıpranması sürecini korumaya yönelik. Tabi bu özgün taşlarda da tarihsel dokuya işlemeler yapılıyor. Buraya şimdilik taşlar kesme blok halinde konulmuş, ama karşıda gördüğünüz gibi orjinal malzeme nasıl işlenmişse taş üzerinde bir dikdörtgen çıkıntı, Sonra taş yüzeyindeki aşındırma onlar aynen yapılıyor. Bir süre Sonra buradaki bilimsel olarak bu işin farkında olan bir göz şunu algılayacak; evet buraya bir dönem müdahalesi yapılmış, dönem aslına uygun malzeme kullanmaya dikkat etmiş ama bu taşlar elbette yeni, yeniyle eskiyi ayıracağız ama mevcut yapıyı suyun akıntısı olarak, yapının karakteristik çizgileri olarak, çevredeki öteki anıtsal yapılar olarak gösterişli hale getirmeye çalışacağız. O yüzden ben iyi niyetle ama bilinçsizce yapılan eleştirilerden zaman zaman üzüntü duyuyorum. Tabi hepsine cevap vermek mümkün değil. ‘Biz işte Eflatunpınarına gittik, müdahale yapılmış ama çok kötü yapılmış.’ Şimdi ben de görüyorum; hayır çok kötü yapılmıyor. Ve buradaki bütün uygulama bittiği zaman göreceksiniz ki bu pınar korunmuş olacak, özgün malzemeye uygun bir müdahale yapılmış olacak. Ama özgün malzemeyle yeni malzeme de birbirinden ayrılmış olacak.”

MEKANA İLGİ ARTTI

Bakan Günay, anıt ve havuz çevresinde kamulaştırma çalışmaları yapıldığını da belirterek, şunları kaydetti: “Bu pınara gelenler, bu pınarın suyuna ayaklarını sokmak, çevredeki kamulaştırdığımız mekanlardaki yeme-içme mekanlarından yararlanmak, ayrıca bölgeye bir turist akını sağlamak konusunda bir faydayı hissedecekler. Hatta şu kadarını söyleyeyim, 2010’dan bu yana Eflatunpınarı’nı zaman zaman zikretmemiz ve bu konudaki çalışmalarımız daha şimdiden bölgeye bir ilgiyi arttırdı. Şimdiden basın mensupları gelip gitmeye, insanlar gelip gitmeye başladı.

Yollar düzelmeye başladı.

Köprü yoktu biliyorsunuz, burada taştan taşa atlarken ayağımızın ıslanması söz konusuydu, bütün bunlar başlamış vaziyette. 2 yıl içinde sanıyorum gelecek yaz geldiğimizde çevredeki çeşitli düzenlemelerle çok daha derli toplu bir yapı göreceğiz. Emek veren arkadaşlarıma hem teşekkür ediyorum; hem de daha dikkatli olmaları konusunda uyarıyorum. Gördüğüm kadarıyla basının gözü bizlerin üzerinde, bazı iyi niyetli ve başka niyetli arkadaşların eleştiri okları her zaman hazır. O yüzden daha dikkatli olmaları konusunda da kendilerinden ricada bulunmak istiyorum. Gelecek yıl tekrar görüşeceğiz.” Kültür ve Turizm Bakanı Günay, ziyaretinin bir Sonraki durağında ise Sanayi Sitesi’nde yurdun değişik yörelerinden toplanan antika ve eski eşyaların sergilendiği mekanı ziyaret etti. Günay, burada mekanın sahipleriyle bir süre görüşürken eşi Gülten Günay buradan çini bir tabak ve vazolar satın aldı.

MİSTHİA ANTİK KENTİ VE FASILLAR ANITI’NDA İNCELEME

Günay’ın Son ziyaret durağı ise Beyşehir’e bağlı Fasıllar köyü örenleri oldu. Günay, ilçe merkezine yaklaşık 20 kilometre mesafede bulunan Fasıllar köyü sınırları içerisinde yer alan Roma devrine ait Misthia Antik Kenti ile Hititler dönemine ait Fasıllar Anıtı ve diğer eserlerin yer aldığı alanı inceledi.

Kayalıklar ile engebeli yapısıyla dikkat çeken mekanda incemelerini yürüyerek gerçekleştiren Bakan Günay’dan köy sakinleri ve dernek yetkilileri tarihe giden yolun genişletilerek yazın toz topraktan, kışın çamurdan kurtarılmasını istedi. Ören yerindeki 70 ton ağırlığındaki yerde yatır vaziyette bulunan Kurtbeşiği Anıtı’nın yerden kaldırılarak yerinde dış etkilerden korunmasını isteyen yöre sakinleri ve ilgililer, bölgenin projeler geliştirilerek turizme kazandırılmasını istedi. Alanda kayalıkların arasında bulunan Atlıkaya Anıtı’na zorlu bir tırmanış gerçekleştirerek çıkmayı başaran Günay, korumaların yardım etmesini ise istemedi. Günay, yine zorlu bir inişin ardından geldiği bölgedeki bir diğer tarihi eser olan Bereket Anıtı’nı da inceledi. Anıtın tahrip edildiğinden yakınan köy sakinleri, bölgenin ve tarihi anıtların koruma altına alınmasını istedi. Bakan Günay, Atlıkaya Anıtı’nın fotoğraf makinesiyle çekimini yaparken, anıt önünde beraberindekilerle ve köylülerle birlikte fotoğraf çektirdi. Günay, alanda bulunan köyde yaşayan çocuklarla da sohbet etti. Çocuklarla birlikte objektiflerin karşısına geçen Günay, çocuklara buranın fahri bekçisi olmasını isteyerek, “Ben de burada çalışma yaptıracağım. Burayı turistlerin geleceği, derli toplu bir yer haline getireceğim” diye konuştu.

Günay’a ziyaretlerinde tarihi mekanlar ve yapılan taleplerle ilgili hazırlanan dosyalar verildi.

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Beyşehir’de tarihi mekanlara yönelik inceleme ve temaslarını tamamlamasının ardından ilçeden ayrıldı .
Kaynak: İHA