TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu Açıklama Yaptı
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ''Yöresel ve Geleneksel Ürünler Fuarı'' ile bir yandan ürünlerin tanıtımını sağlarken, diğer yandan bu ürünlerin markaya ve ticari değere dönüşmelerini sağladıklarını bildirdi.
3. Yöresel ve Geleneksel Ürünler Fuarı'nın tanıtımı dolayısıyla TOBB Birlik Merkezi'nde düzenlenen toplantıda konuşan Hisarcıklıoğlu, 81 ilin zenginleşmesine ve tanıtımına katkı sağlayacak önemli bir işe imza attıklarını belirterek, 20-24 Haziran tarihleri arasında Antalya Expo Center'da yapılacak fuarda, Türkiye'nin dört bir tarafından, illerden ve ilçelerden yöresel ürünlerin, marka değerlerin tanıtılacağını söyledi.
Türkiye'nin topraklarından her yöreye özgü, nadide, ticari değeri son derece yüksek yöresel ürünlerin çıktığını anlatan Hisarcıklıoğlu, ''3 binden fazla yöresel ürünümüz var. Bunlar sadece gıda ürünleri de değil. El emeği, göz nuru işçilikle, sanayi ürünleri, el sanatları, tekstil, kilim, oymacılık'' diye konuştu.
''50 yıl önce, Avrupa'da yoğurdu bilen yoktu. Benim babaannem, yoğurtla reçeli karıştırır bize yedirirdi. Şimdi Fransızlar, yoğurdu aldı, meyveli yoğurt diye paketledi bize satıyor, bizim çocuklarımıza yediriyor. Bunu yapan şirket yılda 20 milyar dolara yakın ciro yapıyor. Benim annemin, büyükannemin aklıyla parayı Fransız kazanıyor'' diyen Hisarcıklıoğlu, günlük hayatın içinde kullanılan yöresel ürünlerin, yöresel yemeklerin para edeceğinin, bunların dünyaya pazarlanabileceğinin algılanamadığını kaydetti.
Yöresel ve Geleneksel Ürünler Fuarı ile bu işi tersine çevirmek istediklerini dile getiren Hisarcıklıoğlu, ''Bir yandan ürünlerin tanıtımını sağlarken, diğer yandan bu ürünlerin markaya ve ticari değere dönüşmelerini sağlıyoruz'' dedi.
Fuara geçen yıl Van'dan katılan yerel bir lokumcunun, 80 otele ürünlerini satmaya başladığını, Gelibolu Mevlevi tatlısının, Türk Hava Yolları'nın sağlayıcı firmasıyla anlaşma yapılarak menüye girdiğini anlatan Hisarcıklıoğlu, Alaşehir Ticaret ve Sanayi Odası ile THY arasında Alaşehir Sultani üzümü dağıtımına ilişkin protokol imzalandığını bildirdi.
-''100 bin ziyaretçi bekleniyor''-
Geçen yıl düzenlenen fuarda 80 olan katılımcı firma sayısının bu yıl 150'ye ulaştığını, geçen yıl 32 bin 500 kişinin ziyaret ettiği fuarı, bu yıl 100 bin yerli ve yabancının ziyaret etmesinin beklendiğini belirten Hisarcıklıoğlu, ''Bunun için, fuar tarihlerinde tur operatörleri ile görüşerek, Antalya Havaalanı'na inen misafirlerin fuarı ziyaret etmelerini sağlıyoruz. Otellerimizin ve perakende satış zincirlerinin satın alma bölümlerini davet ederek, tanıtımlar yapacağız'' diye konuştu.
-Katılımcıların yüzde 25'i kadın girişimci-
Katılımcı firmalara coğrafi tescil, markalaşma ve pazarlama konularında eğitim verileceğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, fuara katılan firmaların yüzde 25'inin kadın girişimcilerden oluştuğunu söyledi.
Gelecek yıllarda fuarı uluslararası hale getireceklerini kaydeden Hisarcıklıoğlu, Türk markalarını Ortadoğu, Avrupa, Asya ve Amerika kıtasına taşıyarak, yerel markaları ihracatçı yapacaklarını anlattı.
Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır da yöresel ürünlerin kırsal kalkınma ve yerinde istihdam sağladığını belirterek, ''Biz ürünlerimizin hakkını korursak, ticari değer haline getirirsek pozitif sonuçlar alırız'' dedi.
TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Antalya Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Çetin Osman Budak da Türkiye'de marka konusunda gelişmişliğin belli bir noktada olduğunu, aralarında kısa mesafe olan ilçelerde bile yöresel markaların bulunduğunu söyledi.
Budak, yöresel markalar için özel teşvik programı yapılmasını istedi.
Forum Fuarcılık AŞ Genel Müdürü Bilgin Aygül ise coğrafi işaret alan ürünlerin dünya pazarlarına açılmasını istediklerini dile getirdi.
Bir gazetecinin daha önce yapılan iki fuarda elde edilen geliri sorması üzerine Ali Çandır, öncelikli amacın gelir değil, yöresinde üretilen ürünlerin hakkının korunacağı bir organizasyon yapmak olduğunu bildirdi.
Antalya'da EXPO organizasyonlarıyla ilgili hukuki altyapının olup olmadığı sorusuna Çetin Osman Budak, EXPO'nun Antalya'nın değil ülkenin organizasyonu olduğunu bildirdi. Antalya'da düzenlenecek olan fuarı, dünya kupasından sonra gelen ikinci büyük organizasyon olarak değerlendirdiğini anlatan Budak, kalkınma projesi olarak nitelendirdiği bu fuarın, yapıldığı bölgede 10 yıl sonra yaşanacak gelişmeleri 10 yıl önceye çektiğini söyledi.
-''Sahip çıkılmayan ürüne başkası sahip çıkar''-
Bir gazetecinin, lahmacunun Amerika'da ''Ermeni pizzası'' olarak anılmasının nasıl değerlendirildiği sorusuna Hisarcıklıoğlu, sahip çıkılmayan mala başkalarının sahip çıktığını söyledi.
Ürünleri tescil ettirmenin önemine dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, gittiği her yerde bu konunun altını çizerek anlattığını bildirdi.
Dünya pazarının çok büyük olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, ''Yoğurdu bilmeyen ülkeler, yoğurdun ana vatanı Türkiye'ye maya satar hale geldi'' dedi.
Ali Çandır, coğrafi işaret almak için yapılacak müracaatın ekonomik maliyetinin olmadığını belirterek, fuar başlamadan önce 100 bile olmayan coğrafi işaretli ürün sayısının bugün 152'ye çıktığını, 191 ürün için de coğrafi işaret başvurusu olduğunu kaydetti.
Muhabir: Arife Yıldız Ünal
Yayıncı: Fazilet Özer
Kaynak: AA
Türkiye'nin topraklarından her yöreye özgü, nadide, ticari değeri son derece yüksek yöresel ürünlerin çıktığını anlatan Hisarcıklıoğlu, ''3 binden fazla yöresel ürünümüz var. Bunlar sadece gıda ürünleri de değil. El emeği, göz nuru işçilikle, sanayi ürünleri, el sanatları, tekstil, kilim, oymacılık'' diye konuştu.
''50 yıl önce, Avrupa'da yoğurdu bilen yoktu. Benim babaannem, yoğurtla reçeli karıştırır bize yedirirdi. Şimdi Fransızlar, yoğurdu aldı, meyveli yoğurt diye paketledi bize satıyor, bizim çocuklarımıza yediriyor. Bunu yapan şirket yılda 20 milyar dolara yakın ciro yapıyor. Benim annemin, büyükannemin aklıyla parayı Fransız kazanıyor'' diyen Hisarcıklıoğlu, günlük hayatın içinde kullanılan yöresel ürünlerin, yöresel yemeklerin para edeceğinin, bunların dünyaya pazarlanabileceğinin algılanamadığını kaydetti.
Yöresel ve Geleneksel Ürünler Fuarı ile bu işi tersine çevirmek istediklerini dile getiren Hisarcıklıoğlu, ''Bir yandan ürünlerin tanıtımını sağlarken, diğer yandan bu ürünlerin markaya ve ticari değere dönüşmelerini sağlıyoruz'' dedi.
Fuara geçen yıl Van'dan katılan yerel bir lokumcunun, 80 otele ürünlerini satmaya başladığını, Gelibolu Mevlevi tatlısının, Türk Hava Yolları'nın sağlayıcı firmasıyla anlaşma yapılarak menüye girdiğini anlatan Hisarcıklıoğlu, Alaşehir Ticaret ve Sanayi Odası ile THY arasında Alaşehir Sultani üzümü dağıtımına ilişkin protokol imzalandığını bildirdi.
-''100 bin ziyaretçi bekleniyor''-
Geçen yıl düzenlenen fuarda 80 olan katılımcı firma sayısının bu yıl 150'ye ulaştığını, geçen yıl 32 bin 500 kişinin ziyaret ettiği fuarı, bu yıl 100 bin yerli ve yabancının ziyaret etmesinin beklendiğini belirten Hisarcıklıoğlu, ''Bunun için, fuar tarihlerinde tur operatörleri ile görüşerek, Antalya Havaalanı'na inen misafirlerin fuarı ziyaret etmelerini sağlıyoruz. Otellerimizin ve perakende satış zincirlerinin satın alma bölümlerini davet ederek, tanıtımlar yapacağız'' diye konuştu.
-Katılımcıların yüzde 25'i kadın girişimci-
Katılımcı firmalara coğrafi tescil, markalaşma ve pazarlama konularında eğitim verileceğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, fuara katılan firmaların yüzde 25'inin kadın girişimcilerden oluştuğunu söyledi.
Gelecek yıllarda fuarı uluslararası hale getireceklerini kaydeden Hisarcıklıoğlu, Türk markalarını Ortadoğu, Avrupa, Asya ve Amerika kıtasına taşıyarak, yerel markaları ihracatçı yapacaklarını anlattı.
Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır da yöresel ürünlerin kırsal kalkınma ve yerinde istihdam sağladığını belirterek, ''Biz ürünlerimizin hakkını korursak, ticari değer haline getirirsek pozitif sonuçlar alırız'' dedi.
TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Antalya Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Çetin Osman Budak da Türkiye'de marka konusunda gelişmişliğin belli bir noktada olduğunu, aralarında kısa mesafe olan ilçelerde bile yöresel markaların bulunduğunu söyledi.
Budak, yöresel markalar için özel teşvik programı yapılmasını istedi.
Forum Fuarcılık AŞ Genel Müdürü Bilgin Aygül ise coğrafi işaret alan ürünlerin dünya pazarlarına açılmasını istediklerini dile getirdi.
Bir gazetecinin daha önce yapılan iki fuarda elde edilen geliri sorması üzerine Ali Çandır, öncelikli amacın gelir değil, yöresinde üretilen ürünlerin hakkının korunacağı bir organizasyon yapmak olduğunu bildirdi.
Antalya'da EXPO organizasyonlarıyla ilgili hukuki altyapının olup olmadığı sorusuna Çetin Osman Budak, EXPO'nun Antalya'nın değil ülkenin organizasyonu olduğunu bildirdi. Antalya'da düzenlenecek olan fuarı, dünya kupasından sonra gelen ikinci büyük organizasyon olarak değerlendirdiğini anlatan Budak, kalkınma projesi olarak nitelendirdiği bu fuarın, yapıldığı bölgede 10 yıl sonra yaşanacak gelişmeleri 10 yıl önceye çektiğini söyledi.
-''Sahip çıkılmayan ürüne başkası sahip çıkar''-
Bir gazetecinin, lahmacunun Amerika'da ''Ermeni pizzası'' olarak anılmasının nasıl değerlendirildiği sorusuna Hisarcıklıoğlu, sahip çıkılmayan mala başkalarının sahip çıktığını söyledi.
Ürünleri tescil ettirmenin önemine dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, gittiği her yerde bu konunun altını çizerek anlattığını bildirdi.
Dünya pazarının çok büyük olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, ''Yoğurdu bilmeyen ülkeler, yoğurdun ana vatanı Türkiye'ye maya satar hale geldi'' dedi.
Ali Çandır, coğrafi işaret almak için yapılacak müracaatın ekonomik maliyetinin olmadığını belirterek, fuar başlamadan önce 100 bile olmayan coğrafi işaretli ürün sayısının bugün 152'ye çıktığını, 191 ürün için de coğrafi işaret başvurusu olduğunu kaydetti.
Muhabir: Arife Yıldız Ünal
Yayıncı: Fazilet Özer