İyot Yetersizliği
Burdur İl Sağlık Müdürü Sırrı Şenbayram, iyot yetersizliği hakkında bilgi verdi.
Vücuttaki iyot yetersizliğinin zeka geriliğine yol açtığını belirten İl Sağlık Müdürü Uzman Dr.Sırrı Şenbayram, “Dünyada önlenebilir zeka geriliğinin en sık görülen, en önemli nedeni iyot yetersizliğidir. İyot her gün belli miktarda mutlaka alınması gereken bir mineraldir. Beyin, vücut gelişimi ve organların faaliyetleri için gereklidir. İyottan yetersiz beslenen çocuklar akranlarına göre 13,5 puan zeka kaybına uğrar. Bu nedenle 'İyotlu tuz, akıllı tuz’ doğru bir tanımlamadır” dedi.
İyot yetersizliği hastalıklarının önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirten Dr. Şenbaram, en yıkıcı etkilerini ise; erken gebelik döneminde beyin ve merkezi sinir sisteminin gelişimini bozarak, özellikle de okul çağındaki çocuklarda geri dönüşü mümkün olmayan öğrenme yeteneğinde azalmayla gösterdiğini söyledi.
Dr. Şenbayram, iyot yetersizliğinin; çocuk ve gençlikte guatr, büyüme geriliği, öğrenmede güçlük, okul başarısızlığına sebep olurken, yetişkinlerde ise guatr, tiroid bezinin çalışmaması, zihnin yeterli çalışmaması, güçsüzlük gibi çeşitli hastalıklara yol açabildiğini anlattı.
İyotun normal büyüme ve gelişme için önemli bir element olduğunu kaydeden Dr. Şenbayram, şunları söyledi: “İyot, insan vücudunda çok az miktarda bulunan, normal büyüme ve gelişme için gerekli bir elementtir. Günlük alınması gereken miktar, bir toplu iğne başı kadar azdır. İyot eksikliği dünyada korunabilir zeka geriliğinin sık nedenlerinden biridir. Vücudumuza besinler, su ve deniz ürünlerinin tüketimi ile alınır. Ancak besinler ve içme suyunda yeterli iyot bulunmuyorsa o zaman vücudun ihtiyacı olan iyot alınamaz. Ülkemizde besinler ve içme suyuyla yeterli iyot alınamamakta, çocuklarımız ve yetişkinlerimiz iyot yetersizliği ve ona bağlı sorunlardan etkilenmektedir. İyot yetersizliği hastalıklarını önlemek için alınacak başlıca önlem bireylerin iyot alımını artırmaktır. Bu nedenle ülkemizde sofralık tuzlar iyottan zenginleştirilmiştir.” İyot yetersizliğinin toplum üzerine olan etkilerini önlemek amacıyla gerçekleşen programlar hakkında bilgi veren Dr. Şenbayram, sözlerini şöyle sürdürdü: “Önemli bir halk sağlığı sorunu olan iyot yetersizliğinin toplum üzerine olan etkilerinin önlenmesi amacıyla ülkemizde Sağlık Bakanlığı ve UNICEF işbirliğinde 1994 yılından bu yana ‘İyot Yetersizliği Hastalıklarının Önlenmesi ve Tuzun İyotlanması Programı’ yürütülmektedir. Toplumun iyotlu tuz kullanımı ve saklama koşulları hakkında bilinçlendirilmesi amacıyla da Haziran ayının ilk haftası Sağlık Bakanlığı tarafından İyot Yetersizliği Hastalıkları Haftası olarak belirlenmiştir” Tuzdaki iyotun ısı, ışık ve nemden olumsuz etkilendiğini ifade eden Dr. Şenbayram, iyotlu ürünlerin özenle saklanması gerektiğini bildirdi. İyotlu ürünlerin ışık almayacak yerlerde saklanmasını isteyen Dr. Şenbayram, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tuzdaki iyot ısı, ışık ve nemden olumsuz etkilenir. Bunu önlemek için iyotlu tuz renkli, kapaklı bir kapta veya dolap içinde ışık almayacak şekilde saklanmalı, saklandığı yer kuru olmalı, tuz içinde bulunan iyodun yemek pişerken kaybolmaması için yemek ateşten indirilirken konulmalı veya sofrada yerken ilave edilmelidir. Özellikle kırsalda olmak üzere, toplumun bilinçlendirilerek iyotlu tuz kullanımının artırılması ve uygun koşullarda saklanması ve kullanılması konusunda eğitim çalışmalarımız devam etmektedir. Hedefimiz daha sağlıklı ve zeki bir nesile sahip olmaktır. Halkımızın iyotlu tuz kullanımı ile birlikte doğru saklama ve kullanma koşulları konusunda duyarlı olmalarını bekliyoruz.”
Kaynak: İHA
İyot yetersizliği hastalıklarının önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirten Dr. Şenbaram, en yıkıcı etkilerini ise; erken gebelik döneminde beyin ve merkezi sinir sisteminin gelişimini bozarak, özellikle de okul çağındaki çocuklarda geri dönüşü mümkün olmayan öğrenme yeteneğinde azalmayla gösterdiğini söyledi.
Dr. Şenbayram, iyot yetersizliğinin; çocuk ve gençlikte guatr, büyüme geriliği, öğrenmede güçlük, okul başarısızlığına sebep olurken, yetişkinlerde ise guatr, tiroid bezinin çalışmaması, zihnin yeterli çalışmaması, güçsüzlük gibi çeşitli hastalıklara yol açabildiğini anlattı.
İyotun normal büyüme ve gelişme için önemli bir element olduğunu kaydeden Dr. Şenbayram, şunları söyledi: “İyot, insan vücudunda çok az miktarda bulunan, normal büyüme ve gelişme için gerekli bir elementtir. Günlük alınması gereken miktar, bir toplu iğne başı kadar azdır. İyot eksikliği dünyada korunabilir zeka geriliğinin sık nedenlerinden biridir. Vücudumuza besinler, su ve deniz ürünlerinin tüketimi ile alınır. Ancak besinler ve içme suyunda yeterli iyot bulunmuyorsa o zaman vücudun ihtiyacı olan iyot alınamaz. Ülkemizde besinler ve içme suyuyla yeterli iyot alınamamakta, çocuklarımız ve yetişkinlerimiz iyot yetersizliği ve ona bağlı sorunlardan etkilenmektedir. İyot yetersizliği hastalıklarını önlemek için alınacak başlıca önlem bireylerin iyot alımını artırmaktır. Bu nedenle ülkemizde sofralık tuzlar iyottan zenginleştirilmiştir.” İyot yetersizliğinin toplum üzerine olan etkilerini önlemek amacıyla gerçekleşen programlar hakkında bilgi veren Dr. Şenbayram, sözlerini şöyle sürdürdü: “Önemli bir halk sağlığı sorunu olan iyot yetersizliğinin toplum üzerine olan etkilerinin önlenmesi amacıyla ülkemizde Sağlık Bakanlığı ve UNICEF işbirliğinde 1994 yılından bu yana ‘İyot Yetersizliği Hastalıklarının Önlenmesi ve Tuzun İyotlanması Programı’ yürütülmektedir. Toplumun iyotlu tuz kullanımı ve saklama koşulları hakkında bilinçlendirilmesi amacıyla da Haziran ayının ilk haftası Sağlık Bakanlığı tarafından İyot Yetersizliği Hastalıkları Haftası olarak belirlenmiştir” Tuzdaki iyotun ısı, ışık ve nemden olumsuz etkilendiğini ifade eden Dr. Şenbayram, iyotlu ürünlerin özenle saklanması gerektiğini bildirdi. İyotlu ürünlerin ışık almayacak yerlerde saklanmasını isteyen Dr. Şenbayram, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tuzdaki iyot ısı, ışık ve nemden olumsuz etkilenir. Bunu önlemek için iyotlu tuz renkli, kapaklı bir kapta veya dolap içinde ışık almayacak şekilde saklanmalı, saklandığı yer kuru olmalı, tuz içinde bulunan iyodun yemek pişerken kaybolmaması için yemek ateşten indirilirken konulmalı veya sofrada yerken ilave edilmelidir. Özellikle kırsalda olmak üzere, toplumun bilinçlendirilerek iyotlu tuz kullanımının artırılması ve uygun koşullarda saklanması ve kullanılması konusunda eğitim çalışmalarımız devam etmektedir. Hedefimiz daha sağlıklı ve zeki bir nesile sahip olmaktır. Halkımızın iyotlu tuz kullanımı ile birlikte doğru saklama ve kullanma koşulları konusunda duyarlı olmalarını bekliyoruz.”