Mazlum-Der, Şeyh Said’i Diyarbakır’da Asıldığı Yerde Andı

Şeyh Said, asıldığı yer olan Diyarbakır’daki Dağkapı Meydanı’nda, İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUM-DER) tarafından anıldı.

MAZLUM-DER üyeleri, burada basın açıklaması düzenledi.

Bir çok ilden gelen üyeler adına açıklamayı MAZLUM-DER Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal okudu. Ünsal, Şeyh Said’in asıldığı yer olan Dağkapı Meydanı’nın Türkiye’deki Kürt hareketinin ve kendini tekçi devlet zihniyetinin dışında farklı olarak tarif etmekte olan herkesin bastırılmaya çalışıldığı bir meydan olduğunu söyledi.

Şeyh Said’in, 1923 mutabakat cumhuriyetinin Ankara’daki cumhuriyet elitleri tarafından mutabakatın bozulması ile farklılığını ortaya koyduğunu ve 46 arkadaşı ile birlikte bu meydanda idam edilmek suretiyle, bu farklılık talebinin cumhuriyet elitleri tarafından bastırıldığını ileri süren Ünsal, “Şeyh Said idam sehpasına gittiği zaman dedi ki, “Beni bu değersiz dallara asmanızdan dolayı perva duymuyorum. İslam için ve halkım için ayaklandım. Yeter ki torunlarım bizden sonra düşmana karşı bizi utandırmasınlar.” Biz de Şeyh Said'in torunları olarak bu haklı davasının her zaman takipçisi olduğumuzu ve olacağımızı göstermek için onun doğru şeyler söylediği için cumhuriyet rejimi tarafından zulmen öldürüldüğünü burada ilan etmek için ve onun haklı davasına burada destek vermek için bulunuyoruz. O isyanda yaklaşık 600 insan idam edildi. Şehirler köyler yakıldı binlerce insan sürgüne gönderildi. Bu cumhuriyet tarihinin en kara sayfalarından bir tanesidir. Ve cumhuriyet mutlaka bu zulüm ile yüzleşmelidir. Biz Türkiye Cumhuriyeti’nin evrakçı, kayıtçı ve dökümantasyoncu bir cumhuriyet olduğunu biliyoruz. O yüzden kendisinin mezar yerinin kayıtlarda olduğunu ve mutlaka açığa çıkartılması gerektiğini mazlum der olarak ve destek veren STK temsilcileri olarak talep ediyoruz” dedi.

Said-i Nursi’nin, İskilipli Atıf Hoca’nın ve Seyit Rıza’nın mezarlarının belli olmadığı gibi Şeyh Said’in de mezar yerinin belli olmadığını aktaran Ünsal, “Mezar yerini kaybederek bu damarın adalet, özgürlük isteyen bu damarın kaybedileceğini düşünüyorlarsa aldanıyorlar” diye konuştu.

Daha sonra konuşan MAZLUM-DER Diyarbakır Şube Başkanı Abdurrahim Ay ise bir dizi istek dile getirdi. Ay şunları söyledi: “Şeyh Said ve arkadaşlarının ölümünün üzerinden 87 yıl geçmesine rağmen cenazelerin nereye gömüldüğü konusunda resmi bir açıklama yapılmadı. Türkiye devleti öldürdüğü günden bu yana İngiliz işbirlikçisi, şaki, bölücü Kürtçü, vatan haini kavramları ile terörize ettiği Şeyh Said’in manevi şahsından yakınlarından ve halktan özür dilemelidir. Halkın büyük çoğunluğunun algısını, Şeyh Said’in manevi şahsını karalamak suretiyle tarih kitapları aracılığıyla maniple eden ve bu şekilde itibarını zedeleme pratiğini sergileyen devlet, bu itibarın iadesi adına özür dilemelidir. Bu özür ile katliam ile şehit edilenlerin mezar yerleri açıklanarak istiklal örfi idare mahkemeleri harp divanı ve devlet arşivleri açılarak kıyam mağdurlarının el konulan özel eşyaları ve malları ailelerine iade edilerek ders kitaplarındaki hakaret içerikli ifadeler çıkarılarak pratize edilmelidir.” Grup basın açıklamasının ardından sessiz bir şekilde değıldı .
Kaynak: İHA