Dünyanın İlk Ayna İşleme Ustası İstanbul'da
Dünyada ilk ve tek olma unvanına sahip “ayna işleme sanatı”, İstanbul’da bir ustanın elinden çıktı.
Hüseyin usta; çivi, çekiç ve kalem kullanarak aynanın üstünde resim yapıyor. Aynanın yüzeyi çivi ile çıtlatılarak yapılan bu sanat, vatandaşların ilgisini çekiyor.
Ayna işleme sanatını dünyada ortaya koyan ilk kişi olduğunu söyleyen Hüseyin Arda (57), 1997’den bu yana bu sanatla uğraştığını belirterek, "Bu sanatın ilk keşfini ben yaptım. Bu sanatı deneme yanılma yoluyla yaptım. Bir hobi olarak başladı, yıllar sonra sanata dönüştü. 10 yıllık bir süreçte bunu geliştirdim ve son 5 yıldır bu sanatın eğitmenliği yapıyorum. Birkaç arkadaşımız şu anda eğitmen adayı. Yaptığımız araştırmalara göre dünyada ilk ve tek olduğu için bu sanatı tanıtmak istiyoruz. Bunun için de sergi açıyoruz” dedi.
İnsanların daha önceden kendisine inanmadığını belirten Arda, “Bu sanatla ilgili şöyle bir sorunumuz var. Ayna kırılgan bir malzeme olduğu içi bunu işleyen duvara çivi çakar gibi çivi kullanıyoruz. Kullandığımız malzemeler çekiç, çivi ve ayna. Bu 3 malzemeye yeteneğimizi katarak yapamayacağımız hiçbir resim yoktur. Fakat insanlar aynanın kırılgan olduğunu bildiği için buna inanmıyor. Sürekli, 'Ne yapıyorsunuz, ne kullanıyorsunuz?' diye soru soruyorlar. Herhangi bir katkı maddesi yok. Çekiç ve kalemle yeteneğimizi kullanıyoruz. Bu sanatı yaparken hata yapma şansımız yok. Kırma şansımız yok, kaynak yapamayız. Elimizdeki ürünün aynısını yapmak zorundayız. En çok aldığım sipariş de insan resmi oluyor. En çok portre resimler yaptırıyorlar bize. Yeni gelişen bir sanat olduğu için insanlar ilgili. Hoşlarına gidiyor ve iyi satılıyor. Bir doğum gününde veya önemli bir günde gelip bana yaptırıyorlar. Şırnak’ tan bana resim gönderen var. Ben yaptıktan sonra kargo ile gönderiyorum. Genellikle resim üzerine sipariş alıyorum” şeklinde konuştu.
Ayna işleme sanatının insan hastalıkları üzerinde de tedavisinin olduğunu savunan Hüseyin Arda şunları söyledi: “Stresli insanlar tedavi yöntemi olarak kullanabilir. Benim stresli ve hasta olan öğrencilerim vardı. Bu sanatı öğrenmeye ve yapmaya başladıktan sonra hem sabırlı olmayı öğrendiler hem de hastalıklarını unuttular. Herkese sesleniyorum, öğrensinler, streslerini rahatsızlıklarını atsınlar. Herkes yapabilir. Resim yeteneğine gerek yok. Bir portre yaklaşık 3 gün sürüyor. Çok el emeği var. 18-20 saattir o alana sallama ihtiyacı var. Sürekli vurarak yapmak lazım.”
Ustasından öğrendiklerini şimdi öğrencilerine anlatan Yasemin Var da, “Bu sanatla tanışmam arkadaşım sayesinde oldu. O yapıyordu, ben de özendim. Ailem önceleri kesinlikle çok karşı çıktı. Hürrem Sultan'ı yansıtan bir resim yaptım, eve astım, artık gözlerine hoş gelince karşı çıkmadılar, destek çıktılar hatta. 3 seneden beri devam ediyorum. Talep olursa sürekli öğretmen alımı olur. Yeni gelişen bu sanat istihdam da sağlıyor. Biz bu sanatı yaşatacağız. Kursiyer olarak da devam ediyorum. İnşallah öğretmen olarak da yapmak istiyorum” diye konuştu .
Kaynak: İHA
Ayna işleme sanatını dünyada ortaya koyan ilk kişi olduğunu söyleyen Hüseyin Arda (57), 1997’den bu yana bu sanatla uğraştığını belirterek, "Bu sanatın ilk keşfini ben yaptım. Bu sanatı deneme yanılma yoluyla yaptım. Bir hobi olarak başladı, yıllar sonra sanata dönüştü. 10 yıllık bir süreçte bunu geliştirdim ve son 5 yıldır bu sanatın eğitmenliği yapıyorum. Birkaç arkadaşımız şu anda eğitmen adayı. Yaptığımız araştırmalara göre dünyada ilk ve tek olduğu için bu sanatı tanıtmak istiyoruz. Bunun için de sergi açıyoruz” dedi.
İnsanların daha önceden kendisine inanmadığını belirten Arda, “Bu sanatla ilgili şöyle bir sorunumuz var. Ayna kırılgan bir malzeme olduğu içi bunu işleyen duvara çivi çakar gibi çivi kullanıyoruz. Kullandığımız malzemeler çekiç, çivi ve ayna. Bu 3 malzemeye yeteneğimizi katarak yapamayacağımız hiçbir resim yoktur. Fakat insanlar aynanın kırılgan olduğunu bildiği için buna inanmıyor. Sürekli, 'Ne yapıyorsunuz, ne kullanıyorsunuz?' diye soru soruyorlar. Herhangi bir katkı maddesi yok. Çekiç ve kalemle yeteneğimizi kullanıyoruz. Bu sanatı yaparken hata yapma şansımız yok. Kırma şansımız yok, kaynak yapamayız. Elimizdeki ürünün aynısını yapmak zorundayız. En çok aldığım sipariş de insan resmi oluyor. En çok portre resimler yaptırıyorlar bize. Yeni gelişen bir sanat olduğu için insanlar ilgili. Hoşlarına gidiyor ve iyi satılıyor. Bir doğum gününde veya önemli bir günde gelip bana yaptırıyorlar. Şırnak’ tan bana resim gönderen var. Ben yaptıktan sonra kargo ile gönderiyorum. Genellikle resim üzerine sipariş alıyorum” şeklinde konuştu.
Ayna işleme sanatının insan hastalıkları üzerinde de tedavisinin olduğunu savunan Hüseyin Arda şunları söyledi: “Stresli insanlar tedavi yöntemi olarak kullanabilir. Benim stresli ve hasta olan öğrencilerim vardı. Bu sanatı öğrenmeye ve yapmaya başladıktan sonra hem sabırlı olmayı öğrendiler hem de hastalıklarını unuttular. Herkese sesleniyorum, öğrensinler, streslerini rahatsızlıklarını atsınlar. Herkes yapabilir. Resim yeteneğine gerek yok. Bir portre yaklaşık 3 gün sürüyor. Çok el emeği var. 18-20 saattir o alana sallama ihtiyacı var. Sürekli vurarak yapmak lazım.”
Ustasından öğrendiklerini şimdi öğrencilerine anlatan Yasemin Var da, “Bu sanatla tanışmam arkadaşım sayesinde oldu. O yapıyordu, ben de özendim. Ailem önceleri kesinlikle çok karşı çıktı. Hürrem Sultan'ı yansıtan bir resim yaptım, eve astım, artık gözlerine hoş gelince karşı çıkmadılar, destek çıktılar hatta. 3 seneden beri devam ediyorum. Talep olursa sürekli öğretmen alımı olur. Yeni gelişen bu sanat istihdam da sağlıyor. Biz bu sanatı yaşatacağız. Kursiyer olarak da devam ediyorum. İnşallah öğretmen olarak da yapmak istiyorum” diye konuştu .