Sendika Başkanı Öğretmen Okulda Öğrenci Dövdü, İdare 20 Gün İşlem Yapmadı
Okullarda öğrencilere yönelik şiddete bir yenisi Denizli’de yaşandı.
Nalan Kaynak Anadolu Lisesi’nde görev yapan aynı ve aynı zamanda Eğitim-İş Şube Başkanı olduğu öğrenilen matematik öğretmeni Namık Kemal A., 9. sınıf öğrencisi K.K.’yı (15) dövdü.
Ağır darbelere maruz kalan öğrencinin dayak yediği olay anı okulun güvenlik kameralarınca da kayıt altına alındı. Kravat takma konusu yüzünden arkadaşlarının gözü önünde önce öğrenciyi döven öğretmen Kemal A., daha sonra okulun koridorlarında öğrencisinin kafasını duvarlara çarpa çarpa iki kat yukarı çıkartıyor.
Öğrenciyi zorla bir hizmetli odasına sokmaya çalışan sendikacı öğretmenin öğrenciye karşı şiddeti, okulun müdür yardımcısının araya girmesiyle sona eriyor.Okuldaki dayak olayının ardından mağdur öğrencinin velisi Ahmet Keskin, hastaneye giderek çocuğunun yaralanmasıyla ilgili rapor aldı. Kameralarca kayıt altına alınan, okul müdür yardımcısının da şahit olduğu olayın, kendisinin takibi ve şikayeti üzerine soruşturulmaya başlandığını belirten Baba Keskin, olayın kapatılmak istendiğini ileri sürdü. Keskin, “Olay 10 Mayıs günü çocuk yemeğe inmeden önce kravatını çıkarmasıyla başlamış.
Sınıfta öğrencilerin önünde darp ettikten sonra diğer öğrencileri gönderip sınıfta kalmasını istemiş çocuğun. Sınıfta kaldıktan sonra saçlarından tutup sürükleyerek yemekhaneye doğru götürmüş. Birkaç hakaretvari cümleyle 'yemekhanede kravatsız görürse daha kötüsünü yapacağını' söylemiş. Çocuk da kravatını bağlaması için arkadaşına verdiği esnada bunu tekrar saçlarından yakalayıp yemekhane koridorunda kafasını duvarlara vura vura iki kat yukarı çıkarıp boş olan hizmetli odasına sokmaya çalışırken başka bir müdür yardımcısının gelip araya girmesiyle saldırı son bulmuş.” dedi.
MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ 20 GÜN HAREKETE GEÇMEDİ
Olayın ertesi günü Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bilgi verilmesine rağmen idarenin 18 gün hiçbir şey yapmadığını vurgulayan Keskin, “İki müfettiş görevlendiremedi. Bizi öğretmenle tabiri caizse karşı karşıya getirdiler. Oysa bizi aradan çekip eğitim görevini yapsaydı, gelinen nokta bu olmayacaktı. Biz kendi işimizi kendimiz görmeye kalkıyoruz artık. Savcılığa gidiyoruz, suç duyurusunda bulunuyoruz. Polis arkadaşlar sağolsun ertesi günü geldiler. Delil, belge bilgi ne varsa topladılar görevini layıkıyla yaptılar. 19 ve 20 gün sonra ancak müfettiş gitti. Şu güne kadar Milli Eğitim'den ‘şu oldu’ diye arayan soran olmadı. Herkesi görevini yapmaya davet ettim birkaç kez. Herkese görevi ihmal davası açacağım.” diye konuştu.
Olayın ardından Denizli Milli Eğitim Müdürlüğü’nün konuya eğilerek çözmesini umduğunu belirten Keskin, “Hiç kimsenin ilgilendiği yok. Bütün bu olayların sonucunda kendisini mahkemeye verdim. Suç duyurusunda bulundum. Gelinen noktada tek elimizdeki dayanak adli süreç. Çünkü idari süreçte hiçbir şey yok. İdari süreç okulun kapanmasını bekliyor. Herkes rahatlasın tatiline gitsin. Ama ben tatile çıkmayacağım. Onları da çıkarmayacağım." diyerek yetkililerin görevlerini yapmasını istedi.
'BİR ALLAH’IN KULU DA DAYAKÇI ÖĞRETMEN İÇİN BİR ŞEY SÖYLESİN'
Kendisinin olayın ardından okula gidip öğretmene şiddet uygulasa herkesin tepki göstereceğine dikkat çeken Keskin sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer ben gözünü karartmış bir veli olarak okulu basıp öğretmeni darp etseydim. Ertesi günü hepsi çıkardı meydana ‘öğretmene şiddete hayır’, Öğretmene uzanan eller kırılsın’ derdi. Bir Allah’ın kulu da çıksın şu ‘öğrenciye uzanan ellere de bakalım’ desin. Beklediğimiz buydu. Şiddet yanlısı hiçbir zaman olmadım. Benim çocuğuma şimdiye kadar bir tokat atan olmadı, ben de atmadım. Özgüvenle yetiştirdik ama eğitimle ilgili bir sendikanın başkanı tarafından bu yaştaki bir çocuğa muamele yapıldı. Şükür ki çocuk kendini toparladı.”Hakkındaki iddiaları sorduğumuz öğretmen konu ile ilgili ilgili sorularımıza cevap vermeyeceğini belirtti.
Bu arada Denizli Valisi Abdülkadir Demir, okuldaki öğrenciye yönelik şiddet olayı ile ilgili olarak soruşturma başlattıklarını açıkladı .
Ağır darbelere maruz kalan öğrencinin dayak yediği olay anı okulun güvenlik kameralarınca da kayıt altına alındı. Kravat takma konusu yüzünden arkadaşlarının gözü önünde önce öğrenciyi döven öğretmen Kemal A., daha sonra okulun koridorlarında öğrencisinin kafasını duvarlara çarpa çarpa iki kat yukarı çıkartıyor.
Öğrenciyi zorla bir hizmetli odasına sokmaya çalışan sendikacı öğretmenin öğrenciye karşı şiddeti, okulun müdür yardımcısının araya girmesiyle sona eriyor.Okuldaki dayak olayının ardından mağdur öğrencinin velisi Ahmet Keskin, hastaneye giderek çocuğunun yaralanmasıyla ilgili rapor aldı. Kameralarca kayıt altına alınan, okul müdür yardımcısının da şahit olduğu olayın, kendisinin takibi ve şikayeti üzerine soruşturulmaya başlandığını belirten Baba Keskin, olayın kapatılmak istendiğini ileri sürdü. Keskin, “Olay 10 Mayıs günü çocuk yemeğe inmeden önce kravatını çıkarmasıyla başlamış.
Sınıfta öğrencilerin önünde darp ettikten sonra diğer öğrencileri gönderip sınıfta kalmasını istemiş çocuğun. Sınıfta kaldıktan sonra saçlarından tutup sürükleyerek yemekhaneye doğru götürmüş. Birkaç hakaretvari cümleyle 'yemekhanede kravatsız görürse daha kötüsünü yapacağını' söylemiş. Çocuk da kravatını bağlaması için arkadaşına verdiği esnada bunu tekrar saçlarından yakalayıp yemekhane koridorunda kafasını duvarlara vura vura iki kat yukarı çıkarıp boş olan hizmetli odasına sokmaya çalışırken başka bir müdür yardımcısının gelip araya girmesiyle saldırı son bulmuş.” dedi.
MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ 20 GÜN HAREKETE GEÇMEDİ
Olayın ertesi günü Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bilgi verilmesine rağmen idarenin 18 gün hiçbir şey yapmadığını vurgulayan Keskin, “İki müfettiş görevlendiremedi. Bizi öğretmenle tabiri caizse karşı karşıya getirdiler. Oysa bizi aradan çekip eğitim görevini yapsaydı, gelinen nokta bu olmayacaktı. Biz kendi işimizi kendimiz görmeye kalkıyoruz artık. Savcılığa gidiyoruz, suç duyurusunda bulunuyoruz. Polis arkadaşlar sağolsun ertesi günü geldiler. Delil, belge bilgi ne varsa topladılar görevini layıkıyla yaptılar. 19 ve 20 gün sonra ancak müfettiş gitti. Şu güne kadar Milli Eğitim'den ‘şu oldu’ diye arayan soran olmadı. Herkesi görevini yapmaya davet ettim birkaç kez. Herkese görevi ihmal davası açacağım.” diye konuştu.
Olayın ardından Denizli Milli Eğitim Müdürlüğü’nün konuya eğilerek çözmesini umduğunu belirten Keskin, “Hiç kimsenin ilgilendiği yok. Bütün bu olayların sonucunda kendisini mahkemeye verdim. Suç duyurusunda bulundum. Gelinen noktada tek elimizdeki dayanak adli süreç. Çünkü idari süreçte hiçbir şey yok. İdari süreç okulun kapanmasını bekliyor. Herkes rahatlasın tatiline gitsin. Ama ben tatile çıkmayacağım. Onları da çıkarmayacağım." diyerek yetkililerin görevlerini yapmasını istedi.
'BİR ALLAH’IN KULU DA DAYAKÇI ÖĞRETMEN İÇİN BİR ŞEY SÖYLESİN'
Kendisinin olayın ardından okula gidip öğretmene şiddet uygulasa herkesin tepki göstereceğine dikkat çeken Keskin sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer ben gözünü karartmış bir veli olarak okulu basıp öğretmeni darp etseydim. Ertesi günü hepsi çıkardı meydana ‘öğretmene şiddete hayır’, Öğretmene uzanan eller kırılsın’ derdi. Bir Allah’ın kulu da çıksın şu ‘öğrenciye uzanan ellere de bakalım’ desin. Beklediğimiz buydu. Şiddet yanlısı hiçbir zaman olmadım. Benim çocuğuma şimdiye kadar bir tokat atan olmadı, ben de atmadım. Özgüvenle yetiştirdik ama eğitimle ilgili bir sendikanın başkanı tarafından bu yaştaki bir çocuğa muamele yapıldı. Şükür ki çocuk kendini toparladı.”Hakkındaki iddiaları sorduğumuz öğretmen konu ile ilgili ilgili sorularımıza cevap vermeyeceğini belirtti.
Bu arada Denizli Valisi Abdülkadir Demir, okuldaki öğrenciye yönelik şiddet olayı ile ilgili olarak soruşturma başlattıklarını açıkladı .