Yeşilay'dan 'dumansız Bir Toplum' Uyarısı

Sokaktaki 100 kişiye "Duman size neyi hatırlatır?" diye sorulması halinde 90'ının "yangın" diyeceğini ifade eden Mümin Argun, "Çünkü, dumanın olduğu yerde bir şeyler yanıyor ve yok oluyor demektir. Orman yangınlarını düşünün. Yemyeşil ağaçların yerinde küllerin kaldığını hatırlayın. İnsanın içindeki yangın ve insanın çıkardığı duman da böyledir. Tıpkı orman yangınlarındaki gibi birçok güzelliği yok ediyor.

Sigara içen kişilere uzaktan bakıldığında sanki bir duman makinesine benziyor. Her gün yavaş yavaş kendilerini zehirledikleri gibi, kendilerini zehirlemekle kalmaz, çevrelerine de zarar verirler. Küçücük bir sigara ile bir oda dolusu havayı kirletebilir. Eğer sigara içen birisi ile aynı odada bulunuyorsanız, siz de en az sigara içen kişi kadar etkilenirsiniz. Sigara içen kişilerde zamanla oluşan değişikliklere bir bakalım. Bir soba borusu düşünün. Bu boru içinden her gün dumanlar gelip gidiyor. Belli bir süre sonra bu boru is ve katran ile dolar. Artık temiz hava bile alamaz olur. İşte sigara içen insanın akciğerlerindeki temiz havayı alıp veren bronşlar da bu şekilde tıkanır. Sigaranın zararlarını anlatırken şunu da belirtmeliyim. Bu kadar zararlı bir maddenin aslında yeryüzünde yasaklanması gerekir. Ama hiçbir şey yasaklamayla çözülemez. İnsanların eğitilmesi ve bilgilendirilmesi en geçerli yoldur" dedi.

Mümin Argun şöyle devam etti: "O zaman parolamız 'dumansız toplum, dumansız ve yangınsız ülke' olsun. Ne yazık ki, insanları sigara konusunda uyarmak ya da onlara sigaranın zararlarını anlatarak, sigara tüketimini engellemek için çalışan devletler ya da sivil örgütleri çok çetin bir mücadeleyle karşı karşıya kalıyorlar. Bu konuda cehalet ve gaflet, yazılı uyarıları yetersiz kılıyor. Politikacılar, sanatçılar, öğretmenler, imamlar ya da Doktorlar gibi topluma örnek olan kişilerin sigara içmesi ne yazık ki, insanlara çok kötü örnek oluyor. Dileğimiz dumansız bir toplum ve dünyadır. "