Koç Gibi Projeler Üretiyor

Türkiye ve bölgesinde bir 'araştırma üniversitesi' olarak liderliğe oynayan Koç Üniversitesi, adeta proje fabrikası gibi çalışıyor. Üniversite bünyesindeki 85 laboratuvarda aynı anda 325 proje yürütülüyor. Bunlar arasında tıp literatürüne geçecek ödüllü buluşlar da var

Koç Gibi Projeler Üretiyor
Türkiş dünyasının duayen ismi Vehbi Koç'un kurduğu Vehbi Koç Vakfı, 1993'te Koç Üniversitesi'ni kurarken hedefi uluslararası başarı ve mezuniyet sonrası geniş iş imkânları yaratan farklı bir eğitim kurumu ortaya koymaktı. Bugün gelinen noktada Koç Üniversitesi güçlü akademik yapısı, araştırma olanakları, uluslararası alanda kanıtlanmış başarıları ve mezunlarının iş dünyasındaki ağırlığıyla hedeflediği yoldan ilerliyor. Üniversite, mesleki eğitimin yanı sıra öğrencilerin bireysel gelişimine de katkıda bulunan bir eğitim sistemini benimsemiş. Kendini bir araştırma üniversitesi olarak konumlandıran Koç Üniversiesi, Türkiye ve dünyadan pek çok saygın ve tanınmış bilim insanını akademik kadrosunda bulunduruyor. Eğitim kadrosunun kariyer geçmişine bakıldığında ABD, Avrupa ve Türkiye'nin köklü üniversitelerinde öğretim üyeliği yaptıkları görülüyor. Koç Üniversitesi'nde eğitim gören 5 bin 193 öğrencinin yüzde 60'ı çeşitli burs imkânlarından yararlanıyor. Öğrencilerin yüzde 40'ı tam burslu olarak eğitimlerini sürdürüyor. Lisans Yerleştirme Sınavı sonrasında Türkiye derecesinde ilk 100, 500, 1000, 2000 ve 5000'e giren öğrencilerin en çok tercih ettiği vakıf üniversitesi olan Koç, tüm üniversiteler arasında en çok tercih edilen 2'nci üniversite. Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan değişimi yönetecek, sorumluluk bilinciyle değişimle birlikte koşacak bireyler yetiştirmeyi amaçladıklarını söylüyor. 'Öğrencilerimize çok yönlü bir eğitim, disiplinlerarası düşünce anlayışı, zengin sosyal ve kültürel donanım için gerekli her türlü altyapıyı sunuyoruz. Üniversite olarak 'zamanlar ve mekânlar üstü' bir eğitim vermeye çalışıyoruz ' diyen Prof. Dr. İnan, hem Türkiye hem de bölgede lider bir araştırma üniversitesi olmayı hedeflediklerini ifade ediyor.

PROJE FABRİKASI

Koç Üniversitesi bünyesindeki 85 laboratuvarla adeta bir entegre proje fabrikası niteliğinde. Arkeolojiden psikolojiye, nano optikten, gelecek-nesil kablosuz haberleşmeye kadar birçok alanda araştırmaya zemin sağlayan bu laboratuvarlarda 325 proje aynı anda yürütülüyor. Alanında öncü araştırmalar yapan öğretim üyeleri, bir yandan kendi bağımsız araştırmalarını sürdürürken, diğer yandan da disiplinlerarası işbirliğine önem vererek takım çalışmaları yapıyor. Koç'un yurt dışında 200'e yakın üniversiteyle işbirliği anlaşması olması, bu çalışmaların zenginleşmesinde önemli etken.

Yüzey araştırmalarına 30 milyon TL

Çok çeşitli, disiplinler arası gruplardan oluşan araştırmacıların liderliğinde temel yüzey bilimi ve ilgili yüzey teknolojileri üzerine geniş bir yelpazede araştırma projeleri gerçekleştirme amacıyla kurulan Koç Üniversitesi Yüzey Araştırmaları Merkezi (KUYTAM), üç yıllık süre için sağlanan 15 milyon TL'lik fonla çalışmalarını sürdürüyor. Koç Üniversitesi tarafından da aynı miktarda fon konularak desteklenen çalışmaya Prof. Dr. İskender Yılgör direktörlük yapıyor. Merkezde 23 öğretim üyesi çalışıyor.

Hastane 2013'te hazır

Geçen yıl hizmete giren Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi, 21'inci yüzyılın sağlık sorunlarına eğilen ve bilimin yol göstericiliğinde tıbbi çözümler üretebilen Doktorlar yetiştirme hedefiyle bir yılını doldurmak üzere. Koç Vakfı bu yatırıma önümüzdeki yıl bir de Tıp Fakültesi eklemek hedefinde. 2013 yılında Topkapı'da açılacak olan Koç Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi 250 yatak kapasitesiyle hizmet verecek. Son teknolojiyle donatılacak hastane, yurt dışında da adından söz ettirmeyi planlıyor. Hastane ile aynı kompleks içinde yapılacak olan araştırma merkezinde kanser, genetik, nörolojik hastalıklar, enfeksiyon hastalıkları, kalp hastalıkları gibi alanlarda araştırmalar yapılacak.

Kalp cerrahisinde dev adım

Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Üretim, Otomasyon Araştırma Merkezi Direktörü Doç. Dr. İsmail Lazoğlu'nun yönettiği araştırma ekibi Florence Nightingale Hastanesi Kalp-Damar Cerrahisi Bölümü'nden Prof. Dr. Suha Küçükaksu'yla bir süredir yürüttüğü çalışmalar sonucunda Türk tıp literatürüne girecek bir başarıya imza attı. Ekip, Türkiye'nin ilk vücuda yerleştirilebilen minyatür yapay kalp pompası sisteminin prototipini geliştirdi. Türkiye'de her yıl kalp yetmezliği sorunu yaşayan ve donör kalp bulamayan 10 binden fazla hasta var. Yeni geliştirilen kalp pompası, bu hastalar için bir alternatif çözüm olarak düşünülüyor. Karın boşluğuna yerleştirilecek şekilde tasarlanan pompa yaklaşık 5 santimetre çapında. Elektrik-Elektronik Mühendisliği 4'üncü sınıf öğrencilerinin tasarladığı kalp ritmini uzaktan ölçebilen cihaz da, Türkiye Sağlık Endüstrisi İşverenleri Sendikası'nın Ulusal Tıbbi Cihaz yarışmasında birincilik ödülü aldı. Yeni cihazla, hastaların kalp ritmi bir metre uzaktan bilgisayarla görüntülenebiliyor.