Zana'ya, 'Terör Örgütü Üyesi Olmak' Suçundan 10 Yıl Hapis Cezası
Diyarbakır bağımsız Milletvekili Leyla Zana, çeşitli tarihlerde yaptığı konuşmalarında terör örgütüne üye olmamakla birlikte, örgüt üyeliği boyutuna ulaştığı gerekçesiyle 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Yargıtay’ın cezası onaması halinde Zana, milletvekilliğinin sona ermesiyle cezaevine girecek.
Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya Leyla Zana katılmazken avukatı hazır bulundu. Savcı daha önce verdiği esas hakkındaki mütalaasını tekrar etti ve bu doğrultuda karar verilmesini istedi. Zana’nın avukatı Fethi Gümüş ise müvekkili hakkındaki davanın durdurularak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bildirilmesini istedi. Gümüş, Yargıtay’ın ‘Sayın Öcalan ve Gerilla’ kelimelerinin yasal olduğunu belirttiğini hatırlatarak, müvekkilinin konuşmalarından dolayı örgüt üyeliğinden cezalandırılma isteğinin doğru olmadığını söyledi.
Mahkeme duruşmaya verdiği kısa aranın ardından sanığın eylemlerin ve faaliyetlerinin bir bütün halinde yasa dışı terör örgütü PKK üyeliği boyutuna ulaştığını belirterek, “Suçun işleniş biçimi ve özelliği sanığın kastının yoğunluğu, suç ve sebep ve saikleri, suç konusunun önem ve değeri göz önünde bulundurularak temel cezanın alt sınırından uzaklaştırılarak belirlenmesi suretiyle 8 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, sanığın eyleminin terör suçu olması nedeniyle 1/ 2 oranında artırılarak 12 yıl hapis cezasıyla çarptırılmasına, sanığın yargılama aşamasındaki olumlu tutum ve davranışları takdiri indirim kabul edilerek 10 yıl hapis cezasıyla cezalandırılması” karar verdi.
Mahkeme ayrıca seçme ve seçilme ehliyeti ile diğer siyesi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasını karar verdi. Zana hakkında Diyarbakır, Batman, Bingöl ve Avrupa Parlamentosu'nda çeşitli tarihlerde yaptığı 9 konuşma nedeniyle Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 55 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.
2008 yılında 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı ancak avukatları karar duruşmasına müvekkillerinin haberi olmadığını, duruşma saatinin de erkene alındığı için yetişemedikleri belirterek, savunmaları alınmadan karar verilmesinin hukuki olmadığı gerekçesiyle kararı temyiz etmişti. Bunun üzerine Yargıtay, sanık Zana'nın savunmasının alınmadığı gerekçesini yerinde bularak 2011 yılında kararı bozarak yerel mahkemeye iade etmişti.
Zana, Haziran 2011'de BDP'nin desteğiyle milletvekili seçildiği için yeniden yargılanması sırasında duruşmalara dokunulmazlığını gerekçe göstererek katılmamıştı .
Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya Leyla Zana katılmazken avukatı hazır bulundu. Savcı daha önce verdiği esas hakkındaki mütalaasını tekrar etti ve bu doğrultuda karar verilmesini istedi. Zana’nın avukatı Fethi Gümüş ise müvekkili hakkındaki davanın durdurularak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bildirilmesini istedi. Gümüş, Yargıtay’ın ‘Sayın Öcalan ve Gerilla’ kelimelerinin yasal olduğunu belirttiğini hatırlatarak, müvekkilinin konuşmalarından dolayı örgüt üyeliğinden cezalandırılma isteğinin doğru olmadığını söyledi.
Mahkeme duruşmaya verdiği kısa aranın ardından sanığın eylemlerin ve faaliyetlerinin bir bütün halinde yasa dışı terör örgütü PKK üyeliği boyutuna ulaştığını belirterek, “Suçun işleniş biçimi ve özelliği sanığın kastının yoğunluğu, suç ve sebep ve saikleri, suç konusunun önem ve değeri göz önünde bulundurularak temel cezanın alt sınırından uzaklaştırılarak belirlenmesi suretiyle 8 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, sanığın eyleminin terör suçu olması nedeniyle 1/ 2 oranında artırılarak 12 yıl hapis cezasıyla çarptırılmasına, sanığın yargılama aşamasındaki olumlu tutum ve davranışları takdiri indirim kabul edilerek 10 yıl hapis cezasıyla cezalandırılması” karar verdi.
Mahkeme ayrıca seçme ve seçilme ehliyeti ile diğer siyesi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasını karar verdi. Zana hakkında Diyarbakır, Batman, Bingöl ve Avrupa Parlamentosu'nda çeşitli tarihlerde yaptığı 9 konuşma nedeniyle Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 55 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.
2008 yılında 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı ancak avukatları karar duruşmasına müvekkillerinin haberi olmadığını, duruşma saatinin de erkene alındığı için yetişemedikleri belirterek, savunmaları alınmadan karar verilmesinin hukuki olmadığı gerekçesiyle kararı temyiz etmişti. Bunun üzerine Yargıtay, sanık Zana'nın savunmasının alınmadığı gerekçesini yerinde bularak 2011 yılında kararı bozarak yerel mahkemeye iade etmişti.
Zana, Haziran 2011'de BDP'nin desteğiyle milletvekili seçildiği için yeniden yargılanması sırasında duruşmalara dokunulmazlığını gerekçe göstererek katılmamıştı .