Arınç: Bu Haksız Ve Yersiz Bir Karar
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor's'un Türkiye'nin notunu pozitiften durağana çevirmesiyle ilgili, "Yani kredi notu değişmemiştir Türkiye'nin sadece görünüm değişmiştir. Bu haksız ve yersiz bir karardır. Çünkü orada söz konusu edilen bazı verilerin gerçek olmadığı ortaya çıkmıştır" dedi.
Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında bir açıklama yapan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Merkez Bankası Erdem Başçı'nın Bakanlar Kurulu'nda bir sunum yaptığını belirterek, Ekonomideki gidişatın ve verilerin olumlu olduğunun ifade edildiğini kaydetti.
Toplantıda, Sermaye Piyasası Kanunu'nun yenilenmesi amacıyla, ihtiyaçlara cevap verememesi sebebiyle hazırlanan taslağın da görüşüldüğünü belirten Arınç, daha sonra gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Bir gazetecinin, "Tutuklu milletvekilleriyle ilgilibir çalışma yürütülüyor. Çözm önerileriyle ilgili değerlendirmeniz nasıl olur" sorusu üzerine Arınç, "Bugün gündemimizde tutuklu milletvekillerinin ismi geçmediği gibi bu konu üzerinde de bir kelime konuşulmadı. Esasen böyle olması da doğaldır, çünkü bu konu TBMM'de konuşuluyor, siyasi partiler arasında görüşülüyor" diye konuştu.
Başka bir gazetecinin Başbakan Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'in dün gerçekleştirdiği uzun görüşmeyi sorması üzerine, görüşmenin uzun veya kısa sürmesine dikkat çekilmemesi gerektiğini belirterek, "Uzun sürmesine veya kısa sürmesine ayrıca bir anlam yüklenmesine ihtiyaç olmadığı kanaatindeyim. Pazartesi günü de dikkat ederseniz her zamanki beklentilerden farklı olarak kısa süren bir MGK toplantısı yaptık. Zamanı iyi kullandığınızda bu da mümmün olabiliyormuş demek ki. Artık Türkiyebunlara alışacaktır. Eskiden toplumun üzerine karabasan gibi çöken MGK toplantıları izliyorsunuz uzun bir süreden beri Türkiye'de yok. Onun yerine herkesin düşüncesini, görüşünü rahatlıkla ifade ettiği tamamen demokratik ve özgür bir ortamda gerçekleşen MGK toplantıları var" diye konuştu.
KREDİ NOTUNUN DURAĞANA ÇEVRİLMESİ Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, kredi değerlendirme kuruluşu Standard&Poor's'un Türkiye'nin kredi notu görünümünü pozitiften durağana çevirmesiyle ilgili soruyu üzerine, konunun Bakanlar Kurulu'nda görüşüldüğünü söyleyerek şunları kaydetti: "Şunu toplum iyi bilmeli ki; Standard&Poor's isimli kredi derecelendirme kuruluşu kredi notunu görünümünü pozitiften durağana çevirmiştir. Yani kredi notu değişmemiştir Türkiye'nin. Sadece görünüm değişmiştir. Bu haksız ve yersiz bir karardır. Çünkü orada söz konusu edilen bazı verilerin gerçek olmadığı ortaya çıkmıştır. Yapılan açıklamada yer alan bazı maddi hatalarla ilgili olarak bizim kurumlarımız, Merkez Bankası ve Hazine de kendilerinden gerekli açıklamaları talep edeceklerdir. Mesela ihracatrakamları fevkalade yanlıştır. Evet, Türkiye'nin ihracatında, Avrupa ülkelerine yapılan ihracatta nispi bir düşüş vardır. Bu Avrupa'daki piyasaların daralmasıyla ilgili bir konudur. Ama Türkiye'nin başka ülkelere ihracatı o denli artmıştır ki, biz son 10 yıllık periyotta en yüksek ihracat rakamlarına ulaşmış bulunuyoruz. Yani Avrupa bu ekonomik krizin kıskacında fevkalade zor günler yaşarken, Türkiye; Afrika, Ortadoğu, Uzakdoğu ve ABD ile olan ihracatını artırmıştır ve o kadar yeni pazarlar bulmuştur ki,Avrupa piyasalarındaki daralma Türkiye'yi etkilememiş, bilakis daha çok ihracat yapmasını da gündeme getirmiştir. Şimdi buna bağlı olarak Standard&Poor's'a bizim kurumlarımız tarafından sorular yöneltilecektir. Unutmayalım ki bu kuruluş iflas etmiş iki ülkeyi, yani İzlanda ve İrlanda'yı neredeyse yatırım yapılabilir ülke haline getirme çabası içindedir. Türkiye'de şartlar bu kadar pozitif ve olumluyken onu durağan görünüme çevirmek yanında, diğerleriyle ilgili verilen kararları herhalde kamuoyu veekonomistler çok iyi takdir edeceklerdir." Başbakan Yardımcısı Arınç, Standard&Poor's'un kredi notu görünümünü pozitiften durağana çevirmesinin hoş bir şey olmadığını belirterek, "Standard&Poor's'un elindeki verilerin sağlamlığı konusunda sorgulama ihtiyacımız ortaya çıktı. Kendilerine sorulacak ve onların vereceği cevaplarla belki bu değerlendirme çok daha uygun bir hale getirilmiş olacaktır. Yani Standard&Poor's'un kredi notu görünümün pozitiften durağana çevirmesi hoş bir şey değil. Bu yanlışlıkları hem kamuoyuyla hem de bu kuruluşlapaylaşacağız'' diye konuştu.
SURİYE'DE YAŞANANLAR Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu'nda Suriye konusunun gündeme gelip gelmediği şeklindeki soruya ise şu cevabı verdi: "Suriye'deki gelişmeler maalesef hâlâ olumlu değil. Yine kan dökülmeye devam ediliyor, şiddet devam ediyor. Aldığımız bilgiler, bazı şehirlerdeki öldürme olaylarının fevkalade kötü biçimde devam ettiğini gösteriyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Özel Temsilcisi Kofi Annan'ın gözetimle ilgili olarak aldığı kararların yeniden gözden geçirilmesinde bunun sayısının daha da arttırılmasında ve eğer belirlenen kararlara uymamakta Esed yönetimi devam ederse, BM Güvenlik Konseyi'nden daha radikalyatırımların alınması için Türkiye'nin ve ilgili ülkelerin mutlaka katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Suriye ile ilgili olarak yine ülkemizde barınma ihtiyacı duyanların sayısı 25 bin civarındadır. Türkiye bütün imkanlarını onlar için seferber etmiştir ve insani yardım konusunda da Türkiye açık bir taahhütte bulunmuştur. Bu da BM tarafından da diğer ülkeler tarafından da ibretle ve tekdirle izlenmektedir." "ŞİKE SORUŞTURMASI" Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a, "şike soruşturması" ve TFF'nin aldığı karar da soruldu. Arınç, bir bakan ve hükümet sözcüsü sıfatını bir kenara bırakarak, sadece Bülent Arınç olarak bu konuda taraf olduğunu söyledi.
Sporda şiddetin önlenmesine ilişkin bir kanunun halen yürürlükte olduğuna dikkat çeken Arınç, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: "Bu kanun Meclis'ten oy birliğiyle çıkarıldı, daha sonra bu kanunun değiştirilmesi gündeme geldi. Meclis değiştirdi. Bu kanun halen yürürlükte. Onunla ilgili bir soruşturma, şu anda kovuşturma devam ediyor. Tahliye edilenler var ama tutukluluk hali devam edenler var. İşin cezai boyutu yargıdadır, bu konuda bir şey söylemek durumunda değilim. Ancak Futbol Federasyonu'nun da Federasyon'a bağlı kurumların da bu konuda bir karar vermesi lazım. Beklenen kararı geçtiğimiz pazar günü açıkladılar. Bu eleştirilerde aldı, eleştiri yapmayanlar açısından da demek olumlu bir karardı. Buna yönelik eleştirilerde, gidilecek yasa yolları varsa bu yasa yollarının sonucunu beklemekle karşı karşıya kalacağız. Bence hoş olmayan bir durum var ama bunun Türk sporunda hangi sonuçları vereceğini, bundan sonraki gelişmelerin hangi istikamette olacağını doğrusu bilmiyorum. Şahsım adına bu konuda ben de gelişmeleri dışarıdan takip eden bir insanım. Türkiye'de şike, şikeye teşebbüs, teşvik primi, adını ne koyarsanız koyun, temizkalması gereken spora bunlar bulaştığı zaman bu fevkalade kötü sonuçlar veriyor. Umarım ki, alınacak kararlarla spordaki bu lekelenmenin ve çirkinleşmenin önüne geçilmiş olsun. "
Kaynak: İHA
Toplantıda, Sermaye Piyasası Kanunu'nun yenilenmesi amacıyla, ihtiyaçlara cevap verememesi sebebiyle hazırlanan taslağın da görüşüldüğünü belirten Arınç, daha sonra gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Bir gazetecinin, "Tutuklu milletvekilleriyle ilgilibir çalışma yürütülüyor. Çözm önerileriyle ilgili değerlendirmeniz nasıl olur" sorusu üzerine Arınç, "Bugün gündemimizde tutuklu milletvekillerinin ismi geçmediği gibi bu konu üzerinde de bir kelime konuşulmadı. Esasen böyle olması da doğaldır, çünkü bu konu TBMM'de konuşuluyor, siyasi partiler arasında görüşülüyor" diye konuştu.
Başka bir gazetecinin Başbakan Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'in dün gerçekleştirdiği uzun görüşmeyi sorması üzerine, görüşmenin uzun veya kısa sürmesine dikkat çekilmemesi gerektiğini belirterek, "Uzun sürmesine veya kısa sürmesine ayrıca bir anlam yüklenmesine ihtiyaç olmadığı kanaatindeyim. Pazartesi günü de dikkat ederseniz her zamanki beklentilerden farklı olarak kısa süren bir MGK toplantısı yaptık. Zamanı iyi kullandığınızda bu da mümmün olabiliyormuş demek ki. Artık Türkiyebunlara alışacaktır. Eskiden toplumun üzerine karabasan gibi çöken MGK toplantıları izliyorsunuz uzun bir süreden beri Türkiye'de yok. Onun yerine herkesin düşüncesini, görüşünü rahatlıkla ifade ettiği tamamen demokratik ve özgür bir ortamda gerçekleşen MGK toplantıları var" diye konuştu.
KREDİ NOTUNUN DURAĞANA ÇEVRİLMESİ Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, kredi değerlendirme kuruluşu Standard&Poor's'un Türkiye'nin kredi notu görünümünü pozitiften durağana çevirmesiyle ilgili soruyu üzerine, konunun Bakanlar Kurulu'nda görüşüldüğünü söyleyerek şunları kaydetti: "Şunu toplum iyi bilmeli ki; Standard&Poor's isimli kredi derecelendirme kuruluşu kredi notunu görünümünü pozitiften durağana çevirmiştir. Yani kredi notu değişmemiştir Türkiye'nin. Sadece görünüm değişmiştir. Bu haksız ve yersiz bir karardır. Çünkü orada söz konusu edilen bazı verilerin gerçek olmadığı ortaya çıkmıştır. Yapılan açıklamada yer alan bazı maddi hatalarla ilgili olarak bizim kurumlarımız, Merkez Bankası ve Hazine de kendilerinden gerekli açıklamaları talep edeceklerdir. Mesela ihracatrakamları fevkalade yanlıştır. Evet, Türkiye'nin ihracatında, Avrupa ülkelerine yapılan ihracatta nispi bir düşüş vardır. Bu Avrupa'daki piyasaların daralmasıyla ilgili bir konudur. Ama Türkiye'nin başka ülkelere ihracatı o denli artmıştır ki, biz son 10 yıllık periyotta en yüksek ihracat rakamlarına ulaşmış bulunuyoruz. Yani Avrupa bu ekonomik krizin kıskacında fevkalade zor günler yaşarken, Türkiye; Afrika, Ortadoğu, Uzakdoğu ve ABD ile olan ihracatını artırmıştır ve o kadar yeni pazarlar bulmuştur ki,Avrupa piyasalarındaki daralma Türkiye'yi etkilememiş, bilakis daha çok ihracat yapmasını da gündeme getirmiştir. Şimdi buna bağlı olarak Standard&Poor's'a bizim kurumlarımız tarafından sorular yöneltilecektir. Unutmayalım ki bu kuruluş iflas etmiş iki ülkeyi, yani İzlanda ve İrlanda'yı neredeyse yatırım yapılabilir ülke haline getirme çabası içindedir. Türkiye'de şartlar bu kadar pozitif ve olumluyken onu durağan görünüme çevirmek yanında, diğerleriyle ilgili verilen kararları herhalde kamuoyu veekonomistler çok iyi takdir edeceklerdir." Başbakan Yardımcısı Arınç, Standard&Poor's'un kredi notu görünümünü pozitiften durağana çevirmesinin hoş bir şey olmadığını belirterek, "Standard&Poor's'un elindeki verilerin sağlamlığı konusunda sorgulama ihtiyacımız ortaya çıktı. Kendilerine sorulacak ve onların vereceği cevaplarla belki bu değerlendirme çok daha uygun bir hale getirilmiş olacaktır. Yani Standard&Poor's'un kredi notu görünümün pozitiften durağana çevirmesi hoş bir şey değil. Bu yanlışlıkları hem kamuoyuyla hem de bu kuruluşlapaylaşacağız'' diye konuştu.
SURİYE'DE YAŞANANLAR Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu'nda Suriye konusunun gündeme gelip gelmediği şeklindeki soruya ise şu cevabı verdi: "Suriye'deki gelişmeler maalesef hâlâ olumlu değil. Yine kan dökülmeye devam ediliyor, şiddet devam ediyor. Aldığımız bilgiler, bazı şehirlerdeki öldürme olaylarının fevkalade kötü biçimde devam ettiğini gösteriyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Özel Temsilcisi Kofi Annan'ın gözetimle ilgili olarak aldığı kararların yeniden gözden geçirilmesinde bunun sayısının daha da arttırılmasında ve eğer belirlenen kararlara uymamakta Esed yönetimi devam ederse, BM Güvenlik Konseyi'nden daha radikalyatırımların alınması için Türkiye'nin ve ilgili ülkelerin mutlaka katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Suriye ile ilgili olarak yine ülkemizde barınma ihtiyacı duyanların sayısı 25 bin civarındadır. Türkiye bütün imkanlarını onlar için seferber etmiştir ve insani yardım konusunda da Türkiye açık bir taahhütte bulunmuştur. Bu da BM tarafından da diğer ülkeler tarafından da ibretle ve tekdirle izlenmektedir." "ŞİKE SORUŞTURMASI" Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a, "şike soruşturması" ve TFF'nin aldığı karar da soruldu. Arınç, bir bakan ve hükümet sözcüsü sıfatını bir kenara bırakarak, sadece Bülent Arınç olarak bu konuda taraf olduğunu söyledi.
Sporda şiddetin önlenmesine ilişkin bir kanunun halen yürürlükte olduğuna dikkat çeken Arınç, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: "Bu kanun Meclis'ten oy birliğiyle çıkarıldı, daha sonra bu kanunun değiştirilmesi gündeme geldi. Meclis değiştirdi. Bu kanun halen yürürlükte. Onunla ilgili bir soruşturma, şu anda kovuşturma devam ediyor. Tahliye edilenler var ama tutukluluk hali devam edenler var. İşin cezai boyutu yargıdadır, bu konuda bir şey söylemek durumunda değilim. Ancak Futbol Federasyonu'nun da Federasyon'a bağlı kurumların da bu konuda bir karar vermesi lazım. Beklenen kararı geçtiğimiz pazar günü açıkladılar. Bu eleştirilerde aldı, eleştiri yapmayanlar açısından da demek olumlu bir karardı. Buna yönelik eleştirilerde, gidilecek yasa yolları varsa bu yasa yollarının sonucunu beklemekle karşı karşıya kalacağız. Bence hoş olmayan bir durum var ama bunun Türk sporunda hangi sonuçları vereceğini, bundan sonraki gelişmelerin hangi istikamette olacağını doğrusu bilmiyorum. Şahsım adına bu konuda ben de gelişmeleri dışarıdan takip eden bir insanım. Türkiye'de şike, şikeye teşebbüs, teşvik primi, adını ne koyarsanız koyun, temizkalması gereken spora bunlar bulaştığı zaman bu fevkalade kötü sonuçlar veriyor. Umarım ki, alınacak kararlarla spordaki bu lekelenmenin ve çirkinleşmenin önüne geçilmiş olsun. "
