Çevre ve Sağlık Paneli Gerçekleştirildi
Ergene Nehri'nin kirliliğinin en büyük kaynağını oluşturan Çorlu Deresi’ne dikkat çekmek ve Çorlu Deresi’nde yapılması planlanan büyük çaplı bir gösterinin öncesinde düzenlenen “Çevre ve Sağlık” konulu panel Çorlu Belediyesi Kültür Merkezi’nde düzenlendi.
Çorlu Kent Konseyi Başkanı Ramadan Cesur'un açılış konuşmasıyla başlayan panelde Prof.Dr. Halim Orta, Prof. Dr. Tamer Dodurga, Prof. Dr. Osman İnci ve Prof. Dr. Faruk Yorulmaz katılımcıları çevre ve çevrenin sağlığa etkileri konusunda aydınlatırken; Karamusul Köyü Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Gürcan Kırım ve Çerkezköy Genç Girişimciler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Nurhan Altıntaş birer sunumla panelde söz aldılar. Ayrıca toplantıda söz alan Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü, Çorlu ve çevre konularında katılımcılara bilgiler aktardı.
Panelde söz alan ve Yüzde 3'lük coğrafyada son istatistiki verilere göre yüzde 20'lik nüfusun yaşatılmaya çalışıldığını belirten Prof. Dr. Halim Orta: “İstanbul'un Rumeli'si, Çanakkale'nin Gelibolu'su dahil olmak üzere gerçek Trakya'da yaşayan nüfus toplam nüfusun yüzde 20'sini aşmış durumda. 2.8 milyar metreküplük yer üstü su kaynaklarını bırakarak 0.4 milyar metreküplük yer altı su kaynaklarını bilinçsizce kullandık, tükettik. Dünyada kişi başına düşen yıllık su miktarı 8 bin metreküpken Türkiye'de bu değer sadece bin 500 metreküp, Trakya'da ise sadece 300 metreküp diğer bir deyişle potansiyel budur. Mevcut suyumuzun tamamını bugün kullanmaya kalksak kişi başına Trakya'da 300 metreküpten daha fazla su bulmamız mümkün değil” dedi.
Orta: “Buğday ekiliş alanlarına baktığımızda Türkiye'nin sadece yüzde 5'ini oluşturan buğday ekiliş alanları Türkiye buğday üretiminin yüzde 10'unu oluşturmaktadır. Yüzde 5 ekip yüzde 10 biçiyorsanız Trakya toprak verimlilik değerlerinin Türkiye toprak verimlilik değerlerinin iki katı olduğu sonucu çok net biçimde ortaya çıkıyor. Trakya bölgesinde bariz bir nüfus artışı var. Bu nüfus artışı üremeden kaynaklanan bir nüfus artışı değil. Sanayiyle birlikte aş peşinde olan insanların geldiği bölge olma özelliğini de taşıyor ve ciddi bir göç alıyor” diye konuştu.
Orta sözlerini şöyle sürdürdü: “Trakya Üniversitesi yerleşkesi içerisinde iki yeni hastane hizmete girdi biri Balkan Onkoloji diğeri Balkan Akıl Hastalıkları ismini yanlış da söylüyor olabilirim ancak bu iki hastane hizmete girdi. Tarım alanları satıldı çiftçiler paraya bollandı, fabrikalarda çalışanlar da paraya bollandı. Hadi kanser vakalarını anlıyorum etrafımız kirlendi, toprağımız, havamız, suyumuz kirlendi Onkoloji Hastanesini açtı Trakya Üniversitesi. Akıl sağlınıza ne oldu aklınızı neden kaybettiniz, hani çok paranız vardı. Tekirdağ vilayetinde toplam bin 536 sanayi kuruluşu var bunları biz söylemiyoruz. Söyleyince hoca çarpıttı, ekledi, çıkardı diyorlar. Bu bizim verilerimiz değil verinin kaynağı da yazıyor. Yine aynı verilere göre Trakya bölgesinde bulunan sanayi kuruluşlarının yüzde 82'si Tekirdağ, yüzde 10'u Kırklareli, yüzde 8'i ise Edirne'de bulunuyor.”
Panelde konuşan CHP Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü ise: “Islah OSB projeleri arasında Ergene Nehri'nin su kalitesinin iyileştirileceği, sanayi kuruluşlarının atık sularının da Ergene Nehri yerine Marmara Denizine derin deniz kanalları ile deşarj edileceği belirtiliyor. Ergene'nin hali ortada bu suyu Marmara Denizine göndermek Ergene'yi temizlemek demek mi olacak. Ergene Nehri ile ilgili olarak yaptığımız görüşmelerde hep aynı cevabı aldık. Ergene Havzasındaki belediyeler CHP'li deniliyor. Ergene Nehri ve Çorlu Deresi çevresinde oturan insanlar var. Bu insanların, AKP'li mi, CHP'li, MHP'li hangi partili olduğunun önemi var mı. Bu kişiler insan. Marmara Denizine deşarj edilmek istenen, Marmara Denizinin çevresindeki yerleşim yerlerinde yaşayanlar insan. Böyle bir durum, böyle bir rezalet karşısında insanın hangi siyasi partiden olduğunun hiçbir ehemmiyeti yoktur. Ergene kirliliğinden en çok etkilenen il Tekirdağ'dır. Tekirdağ devlete 9. sırada vergi veriyor, bu vergiden bütün Türkiye yararlanıyor. Ancak bu sanayi tesislerinin cezasını bu halk yaşıyor. O zaman burada duygusal bakış açımızı değiştirmemiz gerekiyor. Ayrıca Ergene Havzasındaki belediyeler CHP'li diyenlerin aksine havzada bulunan belediyelerden 35'i AKP'li, 35'i CHP'li” dedi.
Karatepe bölgesinde kurulması planlanan Katı Atık Entegre Bertaraf Tesisi ile alakalı olarak da konuşan Köprülü: “Firma ‘ben çöp gazından elektrik üreteceğim demiş’ lisansı sadece bu. EPDK bu amaç doğrultusunda şirkete lisans vermiş. Şirketim lisansı elektrik üretmek ancak yapacaklarının hiç birinin elektrik üretmekle alakası yok. Çorlu Belediyesi ret verdi. Çorlu Belediyesi bu faaliyeti reddetti. Herkesin bilmesi için söylüyorum Çorlu Belediyesi bu faaliyeti reddederken Çorlu Belediyesinin AKP'li üyeleri evet oyu verdi. Bakanlık Çorlu Belediyesinin kararına karşın ÇED raporuna olumlu belgesi verdi, bu faaliyeti onayladı. Belediyenin yapacak hiçbir şeyi kalmadı. Kamuoyunun, bölgesine, yöresine, insanların sahip çıkanların yapacak çok şeyi vardır. Bunun sınırlarını elbette ki hukuk belirler ama insanların da iradelerini ortaya koymaya hakkı vardır” şeklinde konuştu.
Sunumlar sonrası çözüm önerisi adına söz alan katılımcıların konuşmaları ve soru-cevaplar ile devam eden “Çevre ve Sağlık” paneli, Çorlu Kent Konseyi Başkanı Ramadan Cesur’un günün anısına konuşmacılara plaket vermesiyle son buldu .
Kaynak: İHA
Panelde söz alan ve Yüzde 3'lük coğrafyada son istatistiki verilere göre yüzde 20'lik nüfusun yaşatılmaya çalışıldığını belirten Prof. Dr. Halim Orta: “İstanbul'un Rumeli'si, Çanakkale'nin Gelibolu'su dahil olmak üzere gerçek Trakya'da yaşayan nüfus toplam nüfusun yüzde 20'sini aşmış durumda. 2.8 milyar metreküplük yer üstü su kaynaklarını bırakarak 0.4 milyar metreküplük yer altı su kaynaklarını bilinçsizce kullandık, tükettik. Dünyada kişi başına düşen yıllık su miktarı 8 bin metreküpken Türkiye'de bu değer sadece bin 500 metreküp, Trakya'da ise sadece 300 metreküp diğer bir deyişle potansiyel budur. Mevcut suyumuzun tamamını bugün kullanmaya kalksak kişi başına Trakya'da 300 metreküpten daha fazla su bulmamız mümkün değil” dedi.
Orta: “Buğday ekiliş alanlarına baktığımızda Türkiye'nin sadece yüzde 5'ini oluşturan buğday ekiliş alanları Türkiye buğday üretiminin yüzde 10'unu oluşturmaktadır. Yüzde 5 ekip yüzde 10 biçiyorsanız Trakya toprak verimlilik değerlerinin Türkiye toprak verimlilik değerlerinin iki katı olduğu sonucu çok net biçimde ortaya çıkıyor. Trakya bölgesinde bariz bir nüfus artışı var. Bu nüfus artışı üremeden kaynaklanan bir nüfus artışı değil. Sanayiyle birlikte aş peşinde olan insanların geldiği bölge olma özelliğini de taşıyor ve ciddi bir göç alıyor” diye konuştu.
Orta sözlerini şöyle sürdürdü: “Trakya Üniversitesi yerleşkesi içerisinde iki yeni hastane hizmete girdi biri Balkan Onkoloji diğeri Balkan Akıl Hastalıkları ismini yanlış da söylüyor olabilirim ancak bu iki hastane hizmete girdi. Tarım alanları satıldı çiftçiler paraya bollandı, fabrikalarda çalışanlar da paraya bollandı. Hadi kanser vakalarını anlıyorum etrafımız kirlendi, toprağımız, havamız, suyumuz kirlendi Onkoloji Hastanesini açtı Trakya Üniversitesi. Akıl sağlınıza ne oldu aklınızı neden kaybettiniz, hani çok paranız vardı. Tekirdağ vilayetinde toplam bin 536 sanayi kuruluşu var bunları biz söylemiyoruz. Söyleyince hoca çarpıttı, ekledi, çıkardı diyorlar. Bu bizim verilerimiz değil verinin kaynağı da yazıyor. Yine aynı verilere göre Trakya bölgesinde bulunan sanayi kuruluşlarının yüzde 82'si Tekirdağ, yüzde 10'u Kırklareli, yüzde 8'i ise Edirne'de bulunuyor.”
Panelde konuşan CHP Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü ise: “Islah OSB projeleri arasında Ergene Nehri'nin su kalitesinin iyileştirileceği, sanayi kuruluşlarının atık sularının da Ergene Nehri yerine Marmara Denizine derin deniz kanalları ile deşarj edileceği belirtiliyor. Ergene'nin hali ortada bu suyu Marmara Denizine göndermek Ergene'yi temizlemek demek mi olacak. Ergene Nehri ile ilgili olarak yaptığımız görüşmelerde hep aynı cevabı aldık. Ergene Havzasındaki belediyeler CHP'li deniliyor. Ergene Nehri ve Çorlu Deresi çevresinde oturan insanlar var. Bu insanların, AKP'li mi, CHP'li, MHP'li hangi partili olduğunun önemi var mı. Bu kişiler insan. Marmara Denizine deşarj edilmek istenen, Marmara Denizinin çevresindeki yerleşim yerlerinde yaşayanlar insan. Böyle bir durum, böyle bir rezalet karşısında insanın hangi siyasi partiden olduğunun hiçbir ehemmiyeti yoktur. Ergene kirliliğinden en çok etkilenen il Tekirdağ'dır. Tekirdağ devlete 9. sırada vergi veriyor, bu vergiden bütün Türkiye yararlanıyor. Ancak bu sanayi tesislerinin cezasını bu halk yaşıyor. O zaman burada duygusal bakış açımızı değiştirmemiz gerekiyor. Ayrıca Ergene Havzasındaki belediyeler CHP'li diyenlerin aksine havzada bulunan belediyelerden 35'i AKP'li, 35'i CHP'li” dedi.
Karatepe bölgesinde kurulması planlanan Katı Atık Entegre Bertaraf Tesisi ile alakalı olarak da konuşan Köprülü: “Firma ‘ben çöp gazından elektrik üreteceğim demiş’ lisansı sadece bu. EPDK bu amaç doğrultusunda şirkete lisans vermiş. Şirketim lisansı elektrik üretmek ancak yapacaklarının hiç birinin elektrik üretmekle alakası yok. Çorlu Belediyesi ret verdi. Çorlu Belediyesi bu faaliyeti reddetti. Herkesin bilmesi için söylüyorum Çorlu Belediyesi bu faaliyeti reddederken Çorlu Belediyesinin AKP'li üyeleri evet oyu verdi. Bakanlık Çorlu Belediyesinin kararına karşın ÇED raporuna olumlu belgesi verdi, bu faaliyeti onayladı. Belediyenin yapacak hiçbir şeyi kalmadı. Kamuoyunun, bölgesine, yöresine, insanların sahip çıkanların yapacak çok şeyi vardır. Bunun sınırlarını elbette ki hukuk belirler ama insanların da iradelerini ortaya koymaya hakkı vardır” şeklinde konuştu.
Sunumlar sonrası çözüm önerisi adına söz alan katılımcıların konuşmaları ve soru-cevaplar ile devam eden “Çevre ve Sağlık” paneli, Çorlu Kent Konseyi Başkanı Ramadan Cesur’un günün anısına konuşmacılara plaket vermesiyle son buldu .