BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş:

Şanlıurfa’daki parti üyelerini ziyarete gelen BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Başkanlık sisteminin tartışılmasını istediklerini ancak özerklik konusunun da tartışılması gerektiğini söyledi.

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş:
Parti binasında parti üyeleriyle bir araya gelen Selahattin Demirtaş, geçtiğimiz günlerde BDP’ye yönelik yapılan operasyona tepki gösterdi. Demirtaş, Urfa Emniyeti’nde BDP’ye karşı bir komplo çetesi kurulduğunu öne sürerek, “Özel bir birim olarak, kanun dışı bir dinleme yapıyor, kanun dışı bir şekilde tanık oluşturuyor. Tanıkların ifadesine müdahale ediyor, yaptığı dinlemelere, yasa dışı elde ettiği dinleme kayıtlarına müdahale ediyor, değiştiriyor ve yaptığı komplolarla bir fezleke oluşturuyor. BDP’lileri suçlayarak tutuklattırmaya çalışıyor. Bu çete Urfa Emniyeti’ne çöreklenmiştir. BDP’nin bütün etkinliklerini, bütün çalışmalarını terörize etmeye çalışıyor” dedi.

İbrahim Tatlıses saldırısına değinen Demirtaş, “İbrahim Tatlıses saldırısını da BDP ile ilişkilendirmeye çalıştılar. Ama o olayla ilgili tutuklanan BDP’li arkadaşımız, artık tahliye edilmişti ve suçsuz bulunmuştur. Tek bir BDP’li, Tatlıses saldırısı ile ilgili tutuklu değildir. Tümüyle bir çete, İbrahim Tatlıses olayını yapmıştır ve dosyadan anlaşıldığı kadarıyla o suikast hazırlığı girişimini yapan çete, saldırıdan iki ay önce takibe alınmış. Telefonları dinleniyor, adım adım izleniyor, Tatlıses suikastı hazırlığında olduğu tespit edilmesine rağmen müdahale edilmiyor. Ancak suikastı yaptıktan sonra yakalanıyor. Çetenin ifadesi alınırken, Terörle Mücadele dosyaya el koyuyor; ‘biz bu dosyayla ilgili bir bilgi vermek istiyoruz’ diyor, BDP ile dosyayı ilişkilendiriyorlar ve parti meclis üyemiz Avukat Ruhşen Mahmutoğlu’unu tutuklayıp bu dosyayla ilişkilendirip Urfa halkının kafasını bulandırmaya çalışıyorlar. Seçim öncesi bunlar yaşanıyor. Şimdi yargılama sırasında, BDP’nin olayla hiçbir alakasının olmadığı, olayın tümü ile bir çete işi olduğu ve o çetenin de bu suikastı yapacağının tespit edildiği anlaşılıyor” diye konuştu.

Başkanlık sistemi hakkındaki soruyu cevaplayan Selahattin Demirtaş, “Biz demokratik özerkliği model olarak öneriyoruz ve bu model, Türkiye’nin özgün koşullarına karşı en etkili, en demokratik idari modeldir. Başkanlık sistemi tartışılmasın demiyoruz ama demokratik özerkliği bölücü ilan edip başkanlık sistemini tartıştırırsanız, asıl bölücülük odur. Başbakan sürekli tekçilikten söz ediyor. Tek dilden, tek milletten, tek vatandan, tek devletten söz ediyor. Başkanlık sistemini de üzerine koyduğunuz zaman ortaya diktatörlük çıkıyor. Başbakan kendini inançlı bir Müslüman olarak tanımlıyor. Ben kendisine buradan Şanlıurfa’dan soruyorum, bana bir tane kutsal kitapta bu tekleri göster bakalım. Hangi kitapta, kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim de dahil olmak üzere, bir tane ayette, bir tane hadiste bana bu tek milleti, tek dili, tek dini, tek vatanı, tek bayrağı göster bakalım. Sen madem Müslümansın, bütün bu çoğulculuğu çok kültürlülüğü kabul edeceksin. Senin söylediğin ne ahlaka uyuyor, ne dine uyuyor, ne AB hukukuna uyuyor, ne evrensel hukuka uyuyor, ne insan haklarına uyuyor. Sen hangi kitaba göre konuşuyorsun anlamadık. Üstüne bir de tek başkan koyunca ülkede diktatörlük olur” şeklinde konuştu.

Demirtaş, “Biliyorsunuz bir tartışma da var. Çıksın kendisi, ‘ben aday olmayı düşünmüyorum, ben siyaseti bırakacağım, başkanlık sistemini de kendim için istemiyorum, buyurun tartışın’ desin daha özgür tartışılır. Ama kendisi ne başbakanlığı bırakıyor, ne cumhurbaşkanlığından vazgeçebiliyor. İkisini birleştirip başkanlık sistemi gibi, Türkiye’de yerel yönetimleri ile hazır olmayan, idari model olarak ta Türkiye’nin kendini adapte edemediği bir sistemi öneriyor. Eyalet sistemine karşı, özerkliğe karşı, federalizme karşı. Bütün bunlar tartışılmadan, başkanlık sistemini nasıl tartışacağız. Bunun adı diktatörlük olur işte. Bu nedenle değerli arkadaşlar, başkanlık sistemi tartışması yapılmasın demiyoruz ama yerinden yönetimleri, federalizmi eyalet sistemini, özerklik gibi modelleri de Türkiye’de tartışmak zorundayız. Çünkü Türkiye, yeni bir model arayışı içerisine girmelidir. Mevcut model ile Türkiye’nin yönetilemeyeceği doğrudur. Ancak bunun alternatifi, daha katı bir merkezi yönetim değildir. Daha güçlü bir başkanlık sistemi değil, daha güçlü yerinden yönetim modelleridir. Biz, alternatifin ve çözümün burada olduğunu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

Anayasayla ilgili de kısa bir konuşma yapan Demirtaş, “Anayasayla ilgili yazım aşamasına geçildi. Bu konuda biz, komisyonun ilk çalışmalarının sonuçlarının ortaya çıkmasını bekliyoruz. Kapsamlı değerlendirmemizi sonra yapacağız” diyerek sözlerini tamamladı .
Kaynak: İHA