Murdoch'ın 'başbakanlarla İletişim Danışmanı' Brooks İfade Verdi

İngiltere’deki telekulak skandalının kilit isimlerinden biri olan ve Rupert Murdoch’ın “manevi kızı” olarak bilinen Rebekah Brooks, skandalın ardından medyanın polis ve siyasetçilerle ilişkilerini inceleyen ‘Leveson Komisyonu’na ifade verdi.

Dünyanın önde gelen medya patronlarından Rupert Murdoch’ın, 1997’de başbakan olan Tony Blair’dan günümüze İngiliz siyasetçilerle görüşmelerine aracılık yapan Brooks, News International’daki (NI) yöneticilik görevinden istifasının ardından Başbakan David Cameron, Maliye Bakanı George Osborne, Tony Blair, içişleri ve dışişleri bakanlıklarından teselli mesajları aldığını doğruladı. Başbakan’ın Ekim 2010 tarihinde kendisini arayarak telekulak iddiaları hakkında bilgi aldığını aktaran Brooks, 2010 Aralık’ta evindeki yılbaşı yemeğinin ardından Başbakan ile 3 kez daha farklı yerlerde buluşma gerçekleştirdiklerini kaydetti.

“Başbakan Cameron’ın kendisine her gün 12 kısa mesaj attığı” şeklindeki iddiaların doğru olmadığını ifade eden Brooks, Cameron ile haftada bir veya iki kez mesajlaştığını kaydetti.

Brooks, Murdoch’ın hisselerinin tümüne sahip olmak istediği BSkyB ihalesinden, halka arz edilmesinden sadece 2 ay önce haberi olduğunu söylerken, bu ihaleye yönelik lobi faaliyetlerinde “gayrıresmi” bir role sahip olduğunu dile getirdi. BSkyB ihalesi konusunda Maliye Bakanı George Osborne’a, konuyla yakından ilgisi olması sebebiyle, düşüncelerini “kuvvetli bir şekilde” ifade ettiğini açıklayan Rebekah Brooks; Başbakan Cameron ile bu konuda “güçlü bir diyalog” yapıp yapmadıklarını hatırlayamadığını belirtti.

Brooks, evindeki yılbaşı yemeğinde Başbakan ile BSkyB ihalesini ‘genel hatlarıyla’ konuştuklarını da sözlerine ekledi.Brooks, Sun’da editörlük görevi yaptığı sırada patronu Murdoch’ın kendisiyle çok sıkça görüştüğünü, ancak iddia edildiği gibi hiçbir zaman ‘birlikte yüzmediklerini’ ifade etti.

CAMERON'UN DESTEK MESAJINI DOĞRULADI
Rebekah Brooks, Başbakan Cameron’ın, NI’deki görevinden istifa ettiği hafta kendisine, “zor zamanlardan geçmekte olduğunu ve başını dik tutması gerektiği” şeklinde yazılı mesaj gönderdiğini doğruladı. Telekulak skandalının Brooks üzerinde yoğunlaşmasının üzerine, Başbakan’ın ilk önce, “Bu aralar çok fazla birlikte görünmeyelim" şeklinde bir mesaj gönderdiği; ardından ise bir temsilci aracılığıyla 'soğuk davranmak' durumunda kalmasının sebebini açıklayarak Brooks’tan özür dilediği iddia edilmişti. Komisyon’un bununla ilgili sorusu üzerine Brooks, bu iddiaların da gerçek olduğunu ifade etti.

Brooks, Başbakan Cameron’ın kendisine gönderdiği kısa mesajların sonuna, ‘lots of love (kucak dolusu sevgilerle)’ kelimelerinin kısaltması olduğunu sanarak ‘LOL’ yazdığını; daha sonra ‘LOL’un “Laughing Out Loud (yüksek sesle gülmek)” anlamına geldiğini söyleyerek Cameron’ı uyardığını aktardı.1997-2007 yılları arasında başbakan olan Tony Blair ile bu süre zarfında en az 30 kez farklı mekanlarda görüşmüş olabileceğini kaydeden Brooks, Murdoch’ın siyasi görüş ve talebi doğrultusunda yayın yapan Sun gazetesinin 2009 Haziran ayı itibariyle Muhafazakar Partisi’ne destek vermeye başladığını öne sürdü. Koalisyonun büyük ortağı olan Muhafazakarlar, 2010 genel seçimlerinde iktidara gelmişti. Brooks, “Siyasetçiler sizden korkarlar mıydı?” şeklindeki bir soruya ise, “Siyasetçilerin kolay korkan insanlar olduğunu düşünmüyorum.” diyerek cevap verdi. Ülkenin en genç (32 yaşında) gazete editörü unvanını elinde tutan Brooks, 2000-2003 yılları arasında telekulak skandalı sonrası Murdoch’ın yayın hayatına son verdiği 168 yıllık News of the World (NoW) gazetesinin editörlüğü; 2003-2009 arasında The Sun editörlüğü ve 2009’dan istifa ettiği geçen yıla kadar da NI’nin CEO’luğunu yapıyordu. Brooks, telekulak skandalında Rupert ve oğlu James Murdoch’tan sonra ismi en çok gündeme gelen kişi oldu. Murdoch’ların meclis komisyonu önünde verdikleri tarihi ifadelerinin arkasından Brooks da ifade vermişti. Murdoch’un en güvendiği isimlerin başında gelen Rebekah Brooks önce tutuklanmış, daha sonra önümüzdeki ekim ayına kadar kefaletle serbest bırakılmıştı. Başbakan Cameron’un, yakın arkadaşı ve aynı zamanda komşusu da olan Brooks ile özellikle başbakanlık görevine geldikten sonra birçok kez görüştüğü kaydediliyor. Görüşmelerin daha çok dijital uydu kanalı BSkyB’nin ihalesiyle ilgili olduğu iddia ediliyor. Başbakan, ilk başlarda bu görüşmeleri yalanlıyordu. Muhalefet İşçi Partisi’nin meclisteki köşeye sıkıştıran soruları karşısında Murdoch’un yöneticileriyle görüşme yaptığını kabul etti; ancak bu görüşmelerde uygun olmayan hiçbir şey konuşmadıklarını savunmuştu.NoW’un kapatılmadan önceki aktüel haber editörlerinden Paul McMullan, Rebekah Brooks için, “Brooks 2007 yılından sonra (mevcut başbakan) David Cameron'ın başbakan olması için gerekli şartların hazırlanmasını istedi.” şeklinde iddiada bulunmuştu.Dünya medya devi Rupert Murdoch'ın İngiltere'deki haftalık tabloid gazetesi News of the World'da (NotW) patlak veren telekulak skandalı sonrası Başbakan David Cameron'ın talimatıyla kurulan ve medya etiğini inceleyen bağımsız ‘Leveson Komisyonu', medya-toplum ilişkisi, medya-siyasetçi ilişkisi, medya-polis ilişkisini masaya yatırarak yüksek standartlarda medya etik ilkeleri oluşturmaya çalışıyor.Şimdiye kadar komisyon, medya, polis ve siyasetçilerden onlarca kişinin ifadesine başvurdu. Rupert Murdoch ve oğlu James Murdoch da önceki hafta komisyona ifade vermişti. Murdoch'ın İngiltere'deki gazetelerinde patlak veren telekulak skandalının kırılma noktası NoW'un, 10 yıl önce öldürülen 13 yaşındaki Milly Dowler’ın kaybolduktan sonra ailesi tarafından cep telefonuna bırakılan sesli mesajları dinlediği ve daha fazla mesaj gelmesi için bazılarını sildiğinin ortaya çıkması sonucu oldu. Bu olayın yaşandığı (2002) dönemde gazetenin editörlüğünü Rebekah Brooks yapıyordu. "Milly Dowler" olayının ortaya çıkması üzerine gelen yoğun eleştiriler üzerine 81 yaşındaki Avustralya asıllı medya patronu Murdoch, 168 yıllık "News of the World" gazetesinin yayın hayatına son vermek durumunda kalmıştı .