AA Genel Müdürü Öztürk:''Güçlü Türkiye'nin Güçlü Haber Ajansı Olmak Zorundayız''
AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk, kurum olarak kendilerine ''Türkiye'nin sözünü tüm dünyaya duyurabiliyor muyuz, dünyada gündemi etkileyebiliyor muyuz'' diye sorduklarını belirterek, ''Cevabımız kısa oldu: Hayır. Bu yüzden oturduk bir karar verdik: 'Güçlü Türkiye'nin Güçlü Haber Ajansı' olmak zorundayız. Dünyada etkin bir kurum olmak zorundayız. Anadolu Ajansı 100. yıl projesi işte böyle doğdu'' dedi.
Anadolu Ajansı'nın kuruluşunun 92. yılını kutlamak ve 100. Yıl Vizyonu tanıtmak amacıyla toplantı düzenledi.
Öztürk, 1920 yılında yokluk içinde kurulan AA'nın, bugün, 92 yaşında dünyanın en köklü haber ajanslarından biri haline geldiğini belirtti.
''Maalesef kendi yaşıtımız diğer dünya ajansları kadar etkin değiliz'' diyen Öztürk, 584 çalışanla günde 600 haber, 600 fotoğraf ve 120 görüntü ürettiklerini söyledi.
Türkiye'deki bin 121 abonenin her gün, AA'nın yaklaşık 500 haberini kamuoyuna ulaştırdığını vurgulayan Öztürk, ''Maalesef bu haberlerimizin ancak beşte birinde logomuzu görüyorsunuz. Meslektaşlarımız daha duyarlı davrandığında gazete ve televizyonlarda logomuzu daha çok göreceksiniz'' diye konuştu.
AA'nın, haberlerinde bir rakam ya da kelime hatası bile yapsa hemen düzeltme yayınlayan tek basın kuruluşu olduğunu ifade eden Öztürk, ''Zira haberlerimiz devlette arşiv, mahkemelerde de delil olarak kullanılıyor'' dedi.
Anadolu Ajansı'nın aylık yayımladığı yaklaşık 20 bin haber içerisinde bir tane hata bulunduğu takdirde 'devletin ajansında skandal' diye ağır eleştirilere maruz kaldıklarının altını çizen Öztürk, şöyle devam etti:
''Maalesef yanlış yaptığında hatırlanan ve ismi anılan bir kurumuz. Yükümüz ağır. Büyük bir ülkenin ve büyük bir milletin sesini duyurmak için kurulduk ancak sesimiz sınırlarımızın içinde kaldı.
Bu topraklarda hep iddialı insanlar yaşadı. Bu dünyada söyleyecek sözü olan insanlardı bunlar. İmparatorluk kurdular, kül olmuş ocaklardan Cumhuriyet doğurdular. Hep söyleyecek sözümüz oldu. Şimdi yine bu topraklarda dünyaya söyleyecek sözü olan insanlar yaşıyor.
Peki bu büyük devletin, büyük milletin sözünü kim duyuracak dünyaya. Yani bizim uluslararası arenada etkin bir medya organımız var mı- Biz Anadolu Ajansı olarak kendimize sorduk: Bu büyük ülkenin sözünü tüm dünyaya duyurabiliyor muyuz- Dünyada gündemi etkileyebiliyor muyuz- Cevabımız çok kısa oldu: Hayır. Bu yüzden oturduk bir karar verdik: 'Güçlü Türkiye'nin Güçlü Haber Ajansı' olmak zorundayız. Dünyada etkin bir kurum olmak zorundayız. Anadolu Ajansı 100. yıl projesi işte böyle doğdu.''
Bu hedef üzerinden yola çıkarak akademisyenler, ajans çalışanları, Yönetim Kurulu üyeleriyle büyük projeler üzerinde çalıştıklarını ve önce durumu tespit ettiklerini dile getiren Öztürk, sinevizyon gösterimi eşliğinde AA'nın 100. Yıl Vizyonu'na ilişkin detaylı sunum yaptı.
-100. Yıl Vizyonu'na AA'nın logosu değiştirilerek başlandı-
Öztürk, sunumunda, dünyadaki en önemli ajanslarla AA arasındaki nitelik ve nicelik farkına ayrıntılı olarak değindi.
100. Yıl Vizyonu'nu AA'nın logosunu değiştirerek başlattıklarını belirten Öztürk, ''Aslında geçmişteki logomuzdan çok farklı bir şey yapmak istemedik. Çünkü biz 92 yıllık tarihimizden övünç duyuyoruz'' diye konuştu.
Bugün AA'nın yeni internet sitesinin yayına girdiğini anlatan Kemal Öztürk, ''Sitede dil seçeneğine tıklandığında bugün çok şükrederek söylüyorum ki Boşnakça, Arapça, İngilizce, Türkçe'yi göreceksiniz ve biz daha 100. yıl yürüyüşümüze yeni başladık, o yüzden çok mutluyuz'' dedi.
Bütün bu çalışmaları bir felsefe üzerine kurmak gerektiğine inandıklarını vurgulayan Öztürk, şöyle devam etti:
''Bu felsefemiz, bizim olmazsa olmaz şartlarımızdandır. Ne kadar başarılı olmak istersek isteyelim vazgeçilmez ilkelerimiz var bizim. Birinci ilkemiz, 92 yıldır hiç değişmeyen ilkemiz güvenilir olmak. Eğer bir haberi Anadolu Ajansı yazıyorsa haber doğru demektir, herkesin zihninde bu vardır. Tarafsızlık ilkesi de bizim için vazgeçilmezdir, eğer tarafsız olmazsanız size güven olmaz, herkes size bu kadar saygı duymaz.
Bugün sosyal medyanın en önemli sorunlarından birisi etik meselesidir. Bugün Türkiye'de etikle ilgili sıkıntılarımız çok ciddi şekilde devam ediyor. Etik bizim üçüncü sıradaki ilkemizdir, dördüncüsü de hızlı olmak. Biz birinci derecede hızı önemsemiyoruz. Artık Twitter ile hız konusunda yarışamayız. Ama yine de haberlerimizi hızlı bir şekilde hayata geçirmeye çalışıyoruz.''
Bütün bu ilkelerle beraber bir büyüme stratejisi belirlediklerini ifade eden Öztürk, yeni medya ve özel habercilik alanına yatırım yapacaklarını söyledi.
Öztürk, ''Herkes Twitter'dan hızlı bir şekilde haber yapabilir ama herkes AA'nın deneyimli editörleri gibi analiz yapamaz, araştırma yapamaz'' diye konuştu.
-Öztürk'ten ''Yeni Medya'' vurgusu-
Kemal Öztürk, 2000 yılında dünyada 360 milyon internet kullanıcısı olduğunu, bugün rakamın 2,1 milyara ulaştığını vurguladı.
Dünyanın hiçbir sektörünün bu kadar hızlı büyüyemeyeceğine dikkati çeken Öztürk, ABD ve İngiltere'de Son yıllarda birçok gazetenin kapandığını, okurlarıyla interaktif ilişki kurmayan gazetelerin bile yeniliklere seyirci kalmayarak interaktif internet siteleri oluşturduğunu belirtti.
Türkiye'deki en çok satan gazetelerin tirajlarıyla internet sitelerini ziyaret edenlerin sayısı karşılaştırıldığında arada onlarca kat fark olduğunun görülebileceğini bildiren Öztürk, ''O zaman gazetelerimizin başka bir yere doğru giden hikayeyi görmesi gerekiyor'' diye konuştu.
Kaynak: AA
Öztürk, 1920 yılında yokluk içinde kurulan AA'nın, bugün, 92 yaşında dünyanın en köklü haber ajanslarından biri haline geldiğini belirtti.
''Maalesef kendi yaşıtımız diğer dünya ajansları kadar etkin değiliz'' diyen Öztürk, 584 çalışanla günde 600 haber, 600 fotoğraf ve 120 görüntü ürettiklerini söyledi.
Türkiye'deki bin 121 abonenin her gün, AA'nın yaklaşık 500 haberini kamuoyuna ulaştırdığını vurgulayan Öztürk, ''Maalesef bu haberlerimizin ancak beşte birinde logomuzu görüyorsunuz. Meslektaşlarımız daha duyarlı davrandığında gazete ve televizyonlarda logomuzu daha çok göreceksiniz'' diye konuştu.
AA'nın, haberlerinde bir rakam ya da kelime hatası bile yapsa hemen düzeltme yayınlayan tek basın kuruluşu olduğunu ifade eden Öztürk, ''Zira haberlerimiz devlette arşiv, mahkemelerde de delil olarak kullanılıyor'' dedi.
Anadolu Ajansı'nın aylık yayımladığı yaklaşık 20 bin haber içerisinde bir tane hata bulunduğu takdirde 'devletin ajansında skandal' diye ağır eleştirilere maruz kaldıklarının altını çizen Öztürk, şöyle devam etti:
''Maalesef yanlış yaptığında hatırlanan ve ismi anılan bir kurumuz. Yükümüz ağır. Büyük bir ülkenin ve büyük bir milletin sesini duyurmak için kurulduk ancak sesimiz sınırlarımızın içinde kaldı.
Bu topraklarda hep iddialı insanlar yaşadı. Bu dünyada söyleyecek sözü olan insanlardı bunlar. İmparatorluk kurdular, kül olmuş ocaklardan Cumhuriyet doğurdular. Hep söyleyecek sözümüz oldu. Şimdi yine bu topraklarda dünyaya söyleyecek sözü olan insanlar yaşıyor.
Peki bu büyük devletin, büyük milletin sözünü kim duyuracak dünyaya. Yani bizim uluslararası arenada etkin bir medya organımız var mı- Biz Anadolu Ajansı olarak kendimize sorduk: Bu büyük ülkenin sözünü tüm dünyaya duyurabiliyor muyuz- Dünyada gündemi etkileyebiliyor muyuz- Cevabımız çok kısa oldu: Hayır. Bu yüzden oturduk bir karar verdik: 'Güçlü Türkiye'nin Güçlü Haber Ajansı' olmak zorundayız. Dünyada etkin bir kurum olmak zorundayız. Anadolu Ajansı 100. yıl projesi işte böyle doğdu.''
Bu hedef üzerinden yola çıkarak akademisyenler, ajans çalışanları, Yönetim Kurulu üyeleriyle büyük projeler üzerinde çalıştıklarını ve önce durumu tespit ettiklerini dile getiren Öztürk, sinevizyon gösterimi eşliğinde AA'nın 100. Yıl Vizyonu'na ilişkin detaylı sunum yaptı.
-100. Yıl Vizyonu'na AA'nın logosu değiştirilerek başlandı-
Öztürk, sunumunda, dünyadaki en önemli ajanslarla AA arasındaki nitelik ve nicelik farkına ayrıntılı olarak değindi.
100. Yıl Vizyonu'nu AA'nın logosunu değiştirerek başlattıklarını belirten Öztürk, ''Aslında geçmişteki logomuzdan çok farklı bir şey yapmak istemedik. Çünkü biz 92 yıllık tarihimizden övünç duyuyoruz'' diye konuştu.
Bugün AA'nın yeni internet sitesinin yayına girdiğini anlatan Kemal Öztürk, ''Sitede dil seçeneğine tıklandığında bugün çok şükrederek söylüyorum ki Boşnakça, Arapça, İngilizce, Türkçe'yi göreceksiniz ve biz daha 100. yıl yürüyüşümüze yeni başladık, o yüzden çok mutluyuz'' dedi.
Bütün bu çalışmaları bir felsefe üzerine kurmak gerektiğine inandıklarını vurgulayan Öztürk, şöyle devam etti:
''Bu felsefemiz, bizim olmazsa olmaz şartlarımızdandır. Ne kadar başarılı olmak istersek isteyelim vazgeçilmez ilkelerimiz var bizim. Birinci ilkemiz, 92 yıldır hiç değişmeyen ilkemiz güvenilir olmak. Eğer bir haberi Anadolu Ajansı yazıyorsa haber doğru demektir, herkesin zihninde bu vardır. Tarafsızlık ilkesi de bizim için vazgeçilmezdir, eğer tarafsız olmazsanız size güven olmaz, herkes size bu kadar saygı duymaz.
Bugün sosyal medyanın en önemli sorunlarından birisi etik meselesidir. Bugün Türkiye'de etikle ilgili sıkıntılarımız çok ciddi şekilde devam ediyor. Etik bizim üçüncü sıradaki ilkemizdir, dördüncüsü de hızlı olmak. Biz birinci derecede hızı önemsemiyoruz. Artık Twitter ile hız konusunda yarışamayız. Ama yine de haberlerimizi hızlı bir şekilde hayata geçirmeye çalışıyoruz.''
Bütün bu ilkelerle beraber bir büyüme stratejisi belirlediklerini ifade eden Öztürk, yeni medya ve özel habercilik alanına yatırım yapacaklarını söyledi.
Öztürk, ''Herkes Twitter'dan hızlı bir şekilde haber yapabilir ama herkes AA'nın deneyimli editörleri gibi analiz yapamaz, araştırma yapamaz'' diye konuştu.
-Öztürk'ten ''Yeni Medya'' vurgusu-
Kemal Öztürk, 2000 yılında dünyada 360 milyon internet kullanıcısı olduğunu, bugün rakamın 2,1 milyara ulaştığını vurguladı.
Dünyanın hiçbir sektörünün bu kadar hızlı büyüyemeyeceğine dikkati çeken Öztürk, ABD ve İngiltere'de Son yıllarda birçok gazetenin kapandığını, okurlarıyla interaktif ilişki kurmayan gazetelerin bile yeniliklere seyirci kalmayarak interaktif internet siteleri oluşturduğunu belirtti.
Türkiye'deki en çok satan gazetelerin tirajlarıyla internet sitelerini ziyaret edenlerin sayısı karşılaştırıldığında arada onlarca kat fark olduğunun görülebileceğini bildiren Öztürk, ''O zaman gazetelerimizin başka bir yere doğru giden hikayeyi görmesi gerekiyor'' diye konuştu.