Şifalı Bitkiler Konusundaki Karmaşaya 'ATABDER' Formülü
Akdeniz Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Derneği (ATABDER) Yönetim Kurulu Başkanı ve 7 Aralık Üniversitesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi şifalı bitkiler uzmanı Doç.Dr. Nazım Şekeroğlu, Tıbbi ve Aromatik Bitkilere olan ilgi dünyadaki diğer ülkelere paralel olarak son dönemde Türkiye'de de ciddi bir artış gösterdiğini söyledi.
Doç.Dr. Nazım Şekeroğlu, gıda, sağlık, kozmetik, baharat ve bitkisel çay sektörlerinde kullanılan bu bitkilerin doğadan toplanması, kültüre alınması, üretim-işleme teknikleri, yeni ürünlerin formasyonu, üretilen bu ürünlerin pazarlanması konusundaki bilimsel çalışmalar, endüstriyel uygulamalar ve bu ürünlerin yasal statüleri konusunda da çalışmalar giderek arttığını belirtti.
Konu ile ilgili olan tüm sektörler kendi alanlarında çalışmalarını yürütmekte olup, üniversite-sanayi-kamu-özel sektör arasındaki dayanışma bir türlü sağlanamadığını vurgulayan Doç.Dr. Nazım Şekeroğlu, " Bunun bir Sonucu olarak, yapılan araştırmalar uygulamaya aktarılamamakta, ortaya çıkan sorunlar çözülememekte, gerek kurumlar arası gerekse kurumlar ile özel sektör arasında ciddi sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Tıbbi ve aromatik bitkilerin sürdürülebilir kullanımı, tarımsal üretimi, gıda takviyesi,sağlık ve kozmetik amaçlı ürünlerin üretimi ve bu ürünlerin yasal statüleri konusunda gelişmiş ülkelerde belirli standartlar oluşturulmuş olup, üretim-pazarlama-yasal statüler konusundaki problemler aşılmıştır.
Ülkemiz zengin bitki çeşitliliği, coğrafi konumu ve tarihi derinliğinden dolayı tıbbi ve aromatik bitkiler konusunda diğer ülkelere göre farklı bir konuma sahip olup, bu durum Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği tarafından da ülkemizin kültürel bir zenginliği olarak görülmektedir. Türkiye'degıda, kozmetik ve sağlık amaçlı üretilen ürünlerde kullanılan bitkilerin korunması, kültüre alınması, bu bitkilerden üretilen ürünlerin üretim standartları, pazarlanması ve yetkili satış noktaları konusunda da yasal düzenlemeler yapılmakta olup, yapılan düzenlemeler farklı çevreler tarafından farklı şekillerde değerlendirilmektedir.
Ağırlıklı olarak yurtdışından getirilen, Son dönemde ülkemizdeki özel sektör tarafından üretilmeye başlanan bu tip bitkisel ürünler halihazırda aktarlar, baharatçılar veeczanelerde satışa sunulmaktadır. Gıda, kozmetik ve sağlık alanında bitkisel ürünlere olan talebin artmasıyla birlikte, durumdan fayda sağlamak isteyen kötü niyetli insanların, yasal boşluklardan da yararlanarak, halkın sağlığını hiçe saydıkları açıkça görülmektedir.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı arasında Son dönemde çeşitli yasal düzenlemeler yapılmakta olup, bitkisel ürünlerin üretimi ve satışı konusunda ortaya konulması planlanan uygulamalar ilgili çevreler tarafından farklışekillerde değerlendirilmektedir. Ülkemiz zengin biyolojik çeşitliliği ve etnobotanik bilgi birikimi ile önümüzdeki dönemde bitkisel ürünler konusunda çok iyi konumlara gelebilecek pozisyondadır. Ülkemizde bitkisel ürürünler pazarında ağırlıklı olarak yabancı ürünler hakim olup, kaliteli yerli ürünlerin üretiminin sağlanarak gerek iç gerekse dış piyasada mevcut kaynakların değerlendirilmesi ülkemiz için her yönden oldukça faydalı olacaktır.
Tıbbi ve Aromatik Bitkilerle ilgili farklı meslek gruplarınınsivil toplum kuruluşları çalışmalarını sürdürmektedir, ancak her meslek grubu kendi doğruları yönünde hareket etmekte olup, sektördeki sorunların çözümünde ortak bir yol bulunması konusunda Sonuca gidilememektedir. Bu durum gelişen ve değişen dünya ölçeğinde mevcut kaynaklarımızın iyi bir şekilde kullanılamaması ve konu ile ilgili olarak dışa bağımlılığımızın sürmesine yol açmaktadır.
Bu kapsamda, ülkemizde Tıbbi ve Aromatik Bitkiler konusunda yasal düzenlemelerden sorumlu olan Bakanlıklar başta olmak üzerebu konuda faaliyet gösteren, araştırma grupları, üniversiteler, kamu kuruluşları, özel sektör ve meslek kuruluşlarının bir araya getirileceği bir sivil toplum kuruluşuna acil ihtiyaç olduğu aşikar bir şekilde görülmüştür. Bu düşüncelerle, bahsi geçen tüm ilgili grupları ortak bir zeminde bir araya getirmesi hedeflenen Akdeniz Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Derneği - ATABDER faaliyetlerine başlamıştır.
Derneğin tanıtım toplantısı 13 Nisan 2012 tarihinde saat 14.00'te RAMADA Plaza Halaskargazi Cad. No:63,Osmanbey-Şişli/İstanbul'da yapılacaktır. Toplantıda farklı sektörlerden gelecek olan temsilcilerin söz alacağı 'Türkiye'de Bitkisel Ürünlerin Bugünü ve Yarını' konulu bir panel de yapılacaktır" dedi.
Kaynak: İHA
Konu ile ilgili olan tüm sektörler kendi alanlarında çalışmalarını yürütmekte olup, üniversite-sanayi-kamu-özel sektör arasındaki dayanışma bir türlü sağlanamadığını vurgulayan Doç.Dr. Nazım Şekeroğlu, " Bunun bir Sonucu olarak, yapılan araştırmalar uygulamaya aktarılamamakta, ortaya çıkan sorunlar çözülememekte, gerek kurumlar arası gerekse kurumlar ile özel sektör arasında ciddi sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Tıbbi ve aromatik bitkilerin sürdürülebilir kullanımı, tarımsal üretimi, gıda takviyesi,sağlık ve kozmetik amaçlı ürünlerin üretimi ve bu ürünlerin yasal statüleri konusunda gelişmiş ülkelerde belirli standartlar oluşturulmuş olup, üretim-pazarlama-yasal statüler konusundaki problemler aşılmıştır.
Ülkemiz zengin bitki çeşitliliği, coğrafi konumu ve tarihi derinliğinden dolayı tıbbi ve aromatik bitkiler konusunda diğer ülkelere göre farklı bir konuma sahip olup, bu durum Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği tarafından da ülkemizin kültürel bir zenginliği olarak görülmektedir. Türkiye'degıda, kozmetik ve sağlık amaçlı üretilen ürünlerde kullanılan bitkilerin korunması, kültüre alınması, bu bitkilerden üretilen ürünlerin üretim standartları, pazarlanması ve yetkili satış noktaları konusunda da yasal düzenlemeler yapılmakta olup, yapılan düzenlemeler farklı çevreler tarafından farklı şekillerde değerlendirilmektedir.
Ağırlıklı olarak yurtdışından getirilen, Son dönemde ülkemizdeki özel sektör tarafından üretilmeye başlanan bu tip bitkisel ürünler halihazırda aktarlar, baharatçılar veeczanelerde satışa sunulmaktadır. Gıda, kozmetik ve sağlık alanında bitkisel ürünlere olan talebin artmasıyla birlikte, durumdan fayda sağlamak isteyen kötü niyetli insanların, yasal boşluklardan da yararlanarak, halkın sağlığını hiçe saydıkları açıkça görülmektedir.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı arasında Son dönemde çeşitli yasal düzenlemeler yapılmakta olup, bitkisel ürünlerin üretimi ve satışı konusunda ortaya konulması planlanan uygulamalar ilgili çevreler tarafından farklışekillerde değerlendirilmektedir. Ülkemiz zengin biyolojik çeşitliliği ve etnobotanik bilgi birikimi ile önümüzdeki dönemde bitkisel ürünler konusunda çok iyi konumlara gelebilecek pozisyondadır. Ülkemizde bitkisel ürürünler pazarında ağırlıklı olarak yabancı ürünler hakim olup, kaliteli yerli ürünlerin üretiminin sağlanarak gerek iç gerekse dış piyasada mevcut kaynakların değerlendirilmesi ülkemiz için her yönden oldukça faydalı olacaktır.
Tıbbi ve Aromatik Bitkilerle ilgili farklı meslek gruplarınınsivil toplum kuruluşları çalışmalarını sürdürmektedir, ancak her meslek grubu kendi doğruları yönünde hareket etmekte olup, sektördeki sorunların çözümünde ortak bir yol bulunması konusunda Sonuca gidilememektedir. Bu durum gelişen ve değişen dünya ölçeğinde mevcut kaynaklarımızın iyi bir şekilde kullanılamaması ve konu ile ilgili olarak dışa bağımlılığımızın sürmesine yol açmaktadır.
Bu kapsamda, ülkemizde Tıbbi ve Aromatik Bitkiler konusunda yasal düzenlemelerden sorumlu olan Bakanlıklar başta olmak üzerebu konuda faaliyet gösteren, araştırma grupları, üniversiteler, kamu kuruluşları, özel sektör ve meslek kuruluşlarının bir araya getirileceği bir sivil toplum kuruluşuna acil ihtiyaç olduğu aşikar bir şekilde görülmüştür. Bu düşüncelerle, bahsi geçen tüm ilgili grupları ortak bir zeminde bir araya getirmesi hedeflenen Akdeniz Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Derneği - ATABDER faaliyetlerine başlamıştır.
Derneğin tanıtım toplantısı 13 Nisan 2012 tarihinde saat 14.00'te RAMADA Plaza Halaskargazi Cad. No:63,Osmanbey-Şişli/İstanbul'da yapılacaktır. Toplantıda farklı sektörlerden gelecek olan temsilcilerin söz alacağı 'Türkiye'de Bitkisel Ürünlerin Bugünü ve Yarını' konulu bir panel de yapılacaktır" dedi.