Ege Lokmanı Herbalist Şevki Güngör:

Hazırladığı bitkisel kürlerle birçok hastanın iyileşmesine katkı sağlayan Ege Lokmanı olarak bilinen Herbalist Şevki Güngör, "Ürettiğimiz tüm ürünlerin izin belgeleri var, şifayı Allah verir, biz sadece aracıyız" dedi.

Ege Lokmanı Herbalist Şevki Güngör:
Başarı oranlarının yüksekliğinin hastaların verilen ürünleri kullanma talimatına harfiyen uymaları sonucunda elde ettiklerini belirten Güngör, şöyle konuştu: "Bir tedaviye başlayan herhangi bir hastanın gribal bir enfeksiyona yakalanmaması lazım. Kendini bu tür hastalıklara karşı koruma altına alması gerekir. Çünkü bağışıklık sistemi çöktüğü zaman hasta iyileşmesi konusunda ilerleme yapamaz. Biz bağışıklık sistemini güçlendirmek için macun karışımları veriyoruz.


Polen gibi artı destekleyici şeylerveriyoruz. Hastanın bağışıklık sistemi güçlendiği zaman zaten hasta kendini iyi hissetmeye başlıyor ve vücut direncini kazandığı zaman hastalık otomatikman duruyor. Verdiğimiz bitkisel ürün, kanserli hücre yok olana kadar vücuttaki mikropları temizlenene kadar devam eder. Tabi buna destek olarak antiseptikliğe sahip olan bitkisel çaylar ve iltihap kurutucu bitkisel sularımız var." KANSERİ TAM ANLAMIYLA YOK EDEN ACI OTTUR Kanseri tam anlamıyla yok eden bitkinin acı ot olduğunu belirten Güngör, şunları söyledi: "Acı otun içerisindeki madde antikor haline dönüşüp kötü hücrelere bloke edip öldürüyor. Bu hepatit olabilir, başka hastalık olabilir, birçok kanser hastalığına iyi geliyor." Doktor teşhisi konulmayan kanser türü hastalıklarda, hastalara asla bitkisel ürünler verilmediğini dile getiren Şevki Güngör, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hastanın raporlarını gördükten sonra ona uygun bitkisel ürün tedavisine başlıyoruz. Üç ay sonra tekrar tam teşekküllü bir hastanede tahlil yaptırmasını istiyoruz. Bu sonuçları gördükten sonra hastalığın seyrine göre bitkisel ürün tedavisini sürdürüyoruz."Hasta iyileşene kadar bu uygulamanın devam ettiğini anlatan Güngör, sözlerine şöyle devam etti: "Bazı hastalar 6 aydan başlayan süre içinde iyileşiyor. Ama biz genelde kanser hastalarına bir yıllık tedavi süresi veriyoruz. Bu süreyi istememizin nedeni hastalığın yeniden nüksetmesi tehlikesi olması. Herhangi bir kalıntı varsa tamamen temizlensin, garantili olsun diye 1 yıl diyoruz. Bir yıllık bitkisel tedavi uygulamasında hastalığın geri dönmesi çok zor. Bizim yaptığımız tıbbi tedaviye destek. Hasta istersetabi yine ışın tedavisi görebiliyor. Ameliyatını olabiliyor. Yani olması gereken bütün tıbbi müdahaleleri destekliyoruz." LÖSEMİ HASTALARINI İYİLEŞTİRME ŞANSIM YÜZDE 99 Çalışmaları hakkında da bilgi veren Güngör, şöyle konuştu: "Lösemi hastalarında iyileştirme şansım yüzde 99 diyebilirim. Diğer hastalıklarda eğer çok geç kalınmamışsa yüksek oranda kurtulacaklarına şans verebilirim. Mesela akciğer kanserinde eğer ciğerler tamamen çürüdüyse yapabilecek pek bir şeyimiz olmuyor.


Yeni bir ciğer yapma şansımız yok." Hastalık yeni başladıysa durdurabileceklerini anlatan Güngör, şöyle konuştu: "Zaman içinde verdiğimiz ürünler sayesinde kendini yenileyip kurtulabiliyor. Durumagöre değişiyor bu. Her hastalık türü ayrıdır. Beyin kanseri mesela orada büyük bir kitle vardır, yok edilemeyecek durumdadır veya alınamayacak derecededir, bunun hem diğer ilaçlarla hem de bitkisel ürünle tedavisi zordur." ÜRÜNLERİMİZİN İZİN BELGELERİ VAR Türkiye ve Avrupa'nın birçok ülkesinden hastaların kendisine geldiğini vurgulayan Güngör, şu bilgileri verdi: "Elimizden geldiğince herkese yardımcı olmaya çalışıyoruz. Tabi şifayı Allah verir, biz sadece aracıyız. Yaptığımız işe ve ürettiğimiz bitkisel ürünlere Sağlık Bakanlığı değil, Tarım Bakanlığı bakıyor. Ürettiğimiz ürünler gıda statüsünde olduğu için Tarım Bakanlığı'ndan onay almamız gerekli. Onun için ürettiğimiz tüm ürünlerin izin belgeleri var. Zaten biz bu bitkisel kürlere ilaç demiyoruz.Hastalığın iyileşmesinde yardımcı olan besin değeri yüksek gıda takviyesidir. Hiç kimseye asla; 'Doktora gitmeyin, kemoterapi yaptırmayın veya ameliyat olmayın' demiyoruz. Aksine bunları destekliyoruz. Ekip işi gibi bir şey. Ama hiçbir yere gitmeden doğrudan gelip şikayetini anlatan ve bitkisel ürünlerle tedavi olan çok sayıda hastamız da var. Yani bu kişilerin kendi tercihleri. Saygı duyuyoruz. Fakat yinede onları, bir doktora gidip kontrollerini yapmaları konusunda uyarıyoruz. "