Himmetli Köyünde Yas Sürüyor

Saimbeyli ilçesinde meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden, akraba olan 5 kişinin cenazelerinin yan yana toprağa verildiği Himmetli köyünde yas sürüyor.

Alınan bilgiye göre, dün, Musa Kallıkçı yönetimindeki 01 Z 901 plakalı minibüsün Göksu Nehri üzerindeki gölete devrilmeden önce yol kenarında yürürken çarptığı çoban ve aynı zamanda köy berberi olan Cafer Özden ile minibüstekiler Nihayet , Abdullah , Zöhre ve Emine Gökbük'ün cenazeleri Himmetli köyü Yusuflar Mahallesi'ndeki mezarlıkta yan yana açılan mezarlarda toprağa verildi.

Çoğu kişinin akraba olduğu köyde, kazayı duyarak uzaktan gelenler ile hastaneden taburcu olan bazı yaralılar, mezarlığa giderek yakınlarının kabirlerinde dua okudu.

-13 mezar yeri daha kazıldı-

Köylülerden Osman Özbudun, minibüste 20 yolcu olması ve çoğunun ağır yaralanması sebebiyle kazada hayatını kaybedebileceklerin sayısının artabileceği endişesiyle köy mezarlığında yan yana 13 mezar yeri kazdıklarını söyledi.

5 kişinin defnedildiğini ifade eden Özbudun, ''Yaralılardan tedavisi sürenler var. Allah gerek etmedi. Mezarlar boş kaldı. Bundan sonra da inşallah gerek etmez'' dedi.

Kazada hayatını kaybeden Minnetli köyü Ümmetuşağı Mahallesi'nde yaşayan çoban ve aynı zamanda köy berberi olan Cafer Özder'in eşi 6 çocuk annesi Kadriye Özder, kocasının gözlerinin önünde hayatını kaybettiğini söyledi.

Özder, kaza olduğunu çevredekilere ilk kendisinin haber verdiğini belirterek, şöyle konuştu:

''Yolun altında keçilerimiz yayılıyordu. Biz de yol kenarında kocamla yürüyorduk. Rahmetli 'bugün tatlı varmış, minibüs yukarı gitti' dedi.

Bu sırada yukarıdan süratle minibüsün geldiğini gördük. 'Çok hızlı geliyor' dedim. Eşim de 'kaza böyle olur işte, ya aşağıdan, ya yukarıdan gelene çarpar' dedi.

Daha sonra minibüs yoldan çıkarak eşime çarptı ve üzerinden geçti. Kocamı yaralı görünce ceketimi ıslatıp kanayan kafasına bağlamak için nehir kıyısına indim. Bu sırada suyun üzerinde yüzen insanları fark ettim. Yakınlarda kimse olmayınca yardım istemek için yola çıktım. Bir otomobil durdurdum. Onlar da ambulans çağırdı. Ardından köylüler geldi.''

Özder, kocasının iyiliksever olduğunu, öksüz büyüdüğü için çocuklara sahip çıktığını ifade ederek, şunları kaydetti:

''10 kadar küçükbaş hayvanımız vardı. Onları yayardı. Çoğu zamanda köyün berberliğini yapardı. Kendisi öksüz büyüdüğü için fakir fukarayı ve öksüz çocukları ücretsiz tıraş ederdi. Ölümüyle yıkıldık. Hayvancılıktan başka gelirimiz yok. Toprağımız, malımız, maaşımız da yok. Çocuklarımız İdris ve Fatma'yı zorluklar içinde okutmaya çalışıyorduk. Şimdi onların üniversiteye hazırlık eğitimleri de sıkıntıya düştü. Ne yapacağımı şaşırdım. Devletten çocuklarımın eğitimi için yardım istiyorum.''

Cafer Özder'in Adana'da yaşayan büyük oğlu Ahmet Özder ise Karabük'te çalışan kardeşi İsa'nın kazadan 15 dakika önce annesini arayarak, ''Gece rüya gördüm, yüksek bir yere cenaze defnediyorduk. Sizlerde bir şey yok ya' dediğini belirterek, ''15 dakika sonra kaza olmuş. Mezarlık kazanın gerçekleştiği yerle karşı karşıya ve tepenin üzerinde, kardeşime malum olmuş'' dedi.

Kazada hayatını kaybedenlerin yakınlarından Nadir Kıllı da eşi Ayfer'le Kozan'daki nişana gitmek için minibüse yetişmeye çalıştığını, minibüsü kaçırdığına üzülürken kaza olduğunu söyledi.

Kıllı, akrabaları Salim Gökbük'ün mutlu gününde yanında olmak istediklerini ifade ederek, ''Eşim Ayfer ile minibüse yetişmek için evden çıktık. Minibüsü 1-2 dakika ile kaçırmışız. O sırada yolun biraz altında kazayı fark ettik. Gidip yaralılara yardım ettik. Minibüsü kaçırmasaydık belki eşim ve ben hayatta olmayacaktık. Belki de boş mezarın birisine beni defnedeceklerdi. Buna şükrediyorum ama yakınlarımı kaybettiğim için çok üzgünüm. Hayatta kaldığıma sevinemedim'' diye konuştu.

Öte yandan, Kozan Devlet Hastanesi'nde tedavisi tamamlandıktan sonra taburcu edilen Mehmet Gökbük de yakınları ile kazada hayatını kaybeden 33 yaşındaki karısı Nihayet Gökbük'ün mezarı başında gözyaşı döktü. Güçlükle ayakta durabilen Mehmet Gökbük, yakınları tarafından sakinleştirildi .
Kaynak: AA