Azerbaycanlı Türkler: Kuruyan Urumiye Gölü Tüm Türk Dünyasının Sorunu
Güney Azerbaycan Milli Uyanış Hareketi, İran’da Azerilerin yoğunlukla yaşadığı bölgede bulunan kuruma tehlikesiyle karşı karşıya bırakılan Urumiye’ye dikkatleri çekmek için, Ankara’da “Urmu Gölü Kurumasın’ paneli düzenledi.
Panelde, bu durumun sadece Azerileri ilgilendirmediği, tüm Türk dünyasını ilgilendirdiği mesajı verildi.
İran'ın kuzeybatısında bulunan 5 bin 200 kilometrekarelik alana sahip dünyanın 2. büyük tuz gölü olan Urumiye Gölü, UNESCO'nun hazırladığı rapora göre, 3 sene içerisinde sadece büyük bir tuz tortusundan ibaret olacak. Bu duruma İran’ın bilinçli politikasıyla gelindiğini savunan ve gelecekten kaygılı olan Azeri Türkleri ise, bu dramatik tabloyu dünya kamuoyuna duyurmak için çeşitli çalışmaları sürüyor. Bu kapsamda Azeriler, Ankara Kamu – Sen Genel Merkezi’nde düzenledikleri bir panelle gelinen noktayı gözler önüne serdi. Panele konuşmacı olarak Güney Azerbaycan Milli Uyanış Hareketi Komite Üyesi Nasır Dirazşemsir, Prof. Dr. Ümit Özdağ, Türk Tarım Orman – Sen Genel Başkanı Ahmet Demirci, Türk Dünyası İnsan Hakları Genel Başkanı Abdullah Buksur ile Güney Azerbaycan Milli Uyanış Hareketi Komitesi Üyesi Seyit Daveri katıldı.
Urumiye Gölü’nün acı durumunun sadece Azerileri değil tüm Türk dünyasını ilgilendirdiğini belirten Nasır Dirazşemsir, birkaç yıl içerisinde gölün tamamen tuzlanma ile karşı karşıya olduğuna dikkat çekti. Bu durumun sadece iklim şartlarıyla açıklanamayacağını aktaran Dirazşemsir, gölün 147 kilometre yakınında bulunan Van Gölü’nde böyle bir sıkıntının olmadığını, dile getirdi. İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad’ın konuyla ilgili açıklamalarına işaret eden Dirazşemsir, “Geçen hafta Ahmedinecad, Farsların yaşadığı bölgeye Hazar Denizi’nden su taşıma kararı alması, Urumiye Gölü’nde yaşananlarla çok zıt.” diye konuştu.
Urumiye Gölü’nün Aral Gölü gibi Türk dünyası için çok önemli olduğunu ifade eden Abdullah Buksur da, Aral’da yaşanan benzer olay sonrası yaptıkları çalışmaları anlatarak, önemli olanın bu tablonun dünya kamuoyuna yansıtabilmesi olduğunu dile getirdi. Buksur, gelinen noktada insanın aklına acaba bu gölün çevresindeki insanlar istenmiyor mu, kaçırılmak mı isteniyor? sorularının geldiğini söyledi.
Türk dünyasının genel sorunları üzerinde konuşan Ümit Özdağ ise Türk dünyasının çevre meseleleriyle bu denli ilgili olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
"GÖLÜN SU REZERVİ YÜZDE 85 AZALDI"Türk Tarım Orman – Sen Genel Başkanı Ahmet Demirci ise kendisinin aynı zamanda ziraat mühendisi olduğunu hatırlatarak, göldeki su rezervine dikkat çekti. Göldeki su oranının yüzde 85 düştüğünü belirten Demirci, göl ve çevresinde yaşayan canlılar ve bitkilerin git gide yok olduğuna değindi. Konuşmacılar, Türk dünyası olarak bu sorunun kamuoyuna yansıtılması için ellerinden geleni yapacağını, Urumiye’nin ölmesi karşısında sessiz kalmayacakları mesajını verdi.
İran'ın kuzeybatısında bulunan 5 bin 200 kilometrekarelik alana sahip dünyanın 2. büyük tuz gölü olan Urumiye Gölü, UNESCO'nun hazırladığı rapora göre, 3 sene içerisinde sadece büyük bir tuz tortusundan ibaret olacak. Bu duruma İran’ın bilinçli politikasıyla gelindiğini savunan ve gelecekten kaygılı olan Azeri Türkleri ise, bu dramatik tabloyu dünya kamuoyuna duyurmak için çeşitli çalışmaları sürüyor. Bu kapsamda Azeriler, Ankara Kamu – Sen Genel Merkezi’nde düzenledikleri bir panelle gelinen noktayı gözler önüne serdi. Panele konuşmacı olarak Güney Azerbaycan Milli Uyanış Hareketi Komite Üyesi Nasır Dirazşemsir, Prof. Dr. Ümit Özdağ, Türk Tarım Orman – Sen Genel Başkanı Ahmet Demirci, Türk Dünyası İnsan Hakları Genel Başkanı Abdullah Buksur ile Güney Azerbaycan Milli Uyanış Hareketi Komitesi Üyesi Seyit Daveri katıldı.
Urumiye Gölü’nün acı durumunun sadece Azerileri değil tüm Türk dünyasını ilgilendirdiğini belirten Nasır Dirazşemsir, birkaç yıl içerisinde gölün tamamen tuzlanma ile karşı karşıya olduğuna dikkat çekti. Bu durumun sadece iklim şartlarıyla açıklanamayacağını aktaran Dirazşemsir, gölün 147 kilometre yakınında bulunan Van Gölü’nde böyle bir sıkıntının olmadığını, dile getirdi. İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad’ın konuyla ilgili açıklamalarına işaret eden Dirazşemsir, “Geçen hafta Ahmedinecad, Farsların yaşadığı bölgeye Hazar Denizi’nden su taşıma kararı alması, Urumiye Gölü’nde yaşananlarla çok zıt.” diye konuştu.
Urumiye Gölü’nün Aral Gölü gibi Türk dünyası için çok önemli olduğunu ifade eden Abdullah Buksur da, Aral’da yaşanan benzer olay sonrası yaptıkları çalışmaları anlatarak, önemli olanın bu tablonun dünya kamuoyuna yansıtabilmesi olduğunu dile getirdi. Buksur, gelinen noktada insanın aklına acaba bu gölün çevresindeki insanlar istenmiyor mu, kaçırılmak mı isteniyor? sorularının geldiğini söyledi.
Türk dünyasının genel sorunları üzerinde konuşan Ümit Özdağ ise Türk dünyasının çevre meseleleriyle bu denli ilgili olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
"GÖLÜN SU REZERVİ YÜZDE 85 AZALDI"Türk Tarım Orman – Sen Genel Başkanı Ahmet Demirci ise kendisinin aynı zamanda ziraat mühendisi olduğunu hatırlatarak, göldeki su rezervine dikkat çekti. Göldeki su oranının yüzde 85 düştüğünü belirten Demirci, göl ve çevresinde yaşayan canlılar ve bitkilerin git gide yok olduğuna değindi. Konuşmacılar, Türk dünyası olarak bu sorunun kamuoyuna yansıtılması için ellerinden geleni yapacağını, Urumiye’nin ölmesi karşısında sessiz kalmayacakları mesajını verdi.