''Türk kadınını, iletişim teknolojisinin sunduğu imkanlarla tanıştırmayı ilke edindik''

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, ''Kadın erkek birbirimizi tamamlayarak, sağlıklı nesillerin yetiştirilmesi, ülkenin refahı kalkınması için hep beraber çalışıyoruz'' dedi

Türkiye Vodafone Vakfı tarafından ''Teknolojide Kadın Hareketi Projesi''nin tanıtım toplantısı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ile Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanı Binali Yıldırım'ın katılımıyla Dokuz Eylül Üniversitesi Sabancı Kültür Sarayı'nda yapıldı.

Bakan Yıldırım, TBMM'de dün kabul edilen Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu'na atıfta bulunarak, ''Dünya Kadınlar Günü'ne yeni bir müjdeyle merhaba denildiğini'' söyledi. Dünya Kadınlar Günü'nün hemen ertesinde, İzmir'de özellikle kadın girişimciliğini destekleyen bu programın düzenlenmesinin çok anlamlı olduğuna işaret eden Yıldırım, ''Neden İzmir? Bu programda 'taç' var. Tacı kimler takıyor, kraliçeler. Smyrna ne demek, kraliçe demek. Homeros'un destanında bahsi geçen yer İzmir ve bu şehri bir kadına benzeterek İzmir'i bu şekilde anmışlar. Victor Hugo, İzmir'e hiç gelmediği halde eserlerinde İzmir'i ballandıra ballandıra anlatmış'' ifadelerini kullandı. Yıldırım, İzmir'in ilkleriyle, farklılıklarıyla her zaman ön planda olduğunu, bu durumun kadın hareketi içinde geçerli olduğunu dile getirerek, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün doğuşuna neden olan ABD'deki tekstil işçisi kadınların 1857 tarihindeki mücadelesinden önce 1827'de İzmirli kadınların üç günlük ekmeğe yapılan zam protestosunu şu sözlerle anlattı: ''Ekmeğe yapılan zam biraz aşırıya kaçıyor. Zammın geri alınması için erkekler direnç gösteriyor. Yöneticiler oralı olmuyor. Bu sefer kadınlar sokağa çıkıyor, üç gün protesto ediyor zam geri alınıyor. 'Kadının gücü' dendi mi, maazallah, bir ayağa kalktı mı önünde kimse duramaz. Kadınlar parti kurarsa erkekler ömür boyu daha iktidara gelemez. İşin şakası bir tarafa. Kadın erkek birbirimizi tamamlayarak, toplumu sağlıklı nesillerin yetiştirilmesi, ülkenin refahı kalkınması için hep beraber çalışıyoruz.''

-''Önemli olan gönüllerde yer almak''-

Yasalarla verilen hakların önemli olduğunu, ama daha önemlisinin bunu içselleştirmek olduğunu belirten Yıldırım, Atatürk'ün seçme seçilme hakkını kadınlara armağan ettiğini, ancak bu noktada benzer düzenlemeyi daha sonra kabul eden İsviçre kadar mesafe alınamadığına dikkati çekti. Yıldırım, aktif işgücüne katılma oranında da Türkiye'nin hala OECD'nin yarısı seviyesinde bulunduğunu, bu konuda katedilecek önemli mesafeler bulunduğunu dile getirdi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'in, kadınların, engellilerin dezavantajlarının giderilmesi ve sosyal ve ekonomik hayatta daha aktif rol almaları için önemli çalışmalara imza attığını ifade eden Yıldırım, şunları söyledi: ''Sayın Bakanımız , çok hızlı girdi işe. Tuttuğunu da koparıyor. Önce engellilerin işe alınmasında ayrı statü sağlanması yönünde çok haklı bir tez ortaya koydu ve başardı. Bu, engellilerimize daha fazla fırsat anlamına geliyor. Bununla da kalmadı, KOBİ'lerde organize sanayi bölgelerinde kreşler açılması, çalışan kadınlarımızın bu önemli sorunlarını, yavrularını, çocuklarını gözlerinin önünde en iyi şekilde bakılması eğitilmesiyle ilgili adımlar atıyor.'' Yıldırım, bu noktada Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu'nun parlamentoda kabul edilmesinin de ayrı bir öneme sahip olduğunu ifade ederek, '' 8 aylık bakanlığı döneminde 8 yılda yapılamayacak düzenlemeleri, girişimleri başlattı. Kendisini tebrik ediyoruz, teşekkür ediyoruz. Yol yaparız, havayolunu halkın yolu da yaparız ama önemli olan gönüllere yol yapmaktır. O yüzden bu gelişmeler bizi mutlu ediyor'' dedi.

-''Çağrı merkezlerimizin çoğunluğu kadınlardan oluşuyor''-

Kadın dendiğinde, İstiklal Savaşı'nda cephede düşmana karşı mücadele eden eşleri, ağabeyleri, kardeşlerinin yanında mücadele eden Nene Hatun'ların, Kara Fatma'ların görüldüğünü anlatan Yıldırım, İstiklal Savaşı'ndan sonra da istikbal mücadelesinde toplumun ve ailenin kalkınması için ele ele omuz omuza çalışan kadınlar ve erkeklerin bir arada olduğunu söyledi. İslamiyete göre, Havva ile Adem'in elmayı birlikte yedikleri için cennetten gönderildiklerini, Hristiyanlık'ta ise Havva'nın Adem'i kandırarak elmayı yedirdiğini ve cennetten kovulmasına sebep olduğuna inanıldığını kaydeden Yıldırım, şunları kaydetti: ''İnancımız bile kadına bakışımızı ortaya koyuyor. Bizim kültürümüzde, bizim inancımızda, kadın ve erkek hep birbirini tamamlayan, birbirinden aldığı güçle güzel işler yapan bir yapımız var. Bizim toplulumuzun sicili çok temizdir, parlaktır. Önemli olan, kadını etkin, her türlü süreçte işin içine sokmaktır. Osmanlı'yı ayakta tutan sultanlar değil, sarayın içindeki sultanlardır. Bunu da herkes biliyor. Kösem, Valide, Hürrem sultanları herkes biliyor. Dirayetle padişahlara desteklerini biliyoruz. Yani bakan olmak bir şey ifade etmiyor, onun da bir bakanı olması gerekiyor. 'Kadınlar işsiz' diyorsunuz, aslında işli de ücret almıyor. İlave işleri yok.''

Yıldırım, iletişimin gelişmesinin en fazla kadınların işine yaradığını belirterek, iletişim alanında bireysel çalışmanın, bireysel girişimci olmanın çok kolay olduğunu belirtti. Çağın teknolojisinin, seri halde haberleşme imkanı sunduğunu, iletişimin her şeyi saydamlaştırdığını ifade eden Yıldırım, şöyle konuştu: ''İletişim, aslında biraz da bizim işimizi zorlaştırıyor. Burada konuşuyorum, hanım akşam bana hesap soruyor, 'Şunu neden öyle dedin? Böyle desen daha iyi olurdu' diye. Çünkü internetten izlenebiliyor anında... Eskiden böyle miydi? Siyasetçiler bir şey söylüyordu, sonra seçim döneminde bir daha gelip konuşuyorlardı. Şimdi öyle mi? 10 dakika önceki konuşmamızı soruyor, 'Bakanım, böyle dedin' diye. İletişim yine de güzel bir şey. Alın terinin yerini, akıl teri alıyor. Çağrı merkezlerimizde çalışanların büyük çoğunluğu kadın. Ne güzel de oldu. Kadının girdiği ortam güzelleşiyor, laubalilik kalkıyor, mekana da temizlik geliyor.''

Zihinlerdeki engelleri ortadan kaldırarak kadın-erkek dayanışmasını çok daha ilerilere taşıyacaklarını dile getiren Yıldırım, ''Buna, bu projenin de büyük katkısı olacak. Bu yılki programı İzmir'den, ilklerin şehri İzmir'den başlattığınız için de teşekkür ediyoruz'' dedi. -Diğer konuşmacılar- Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkanı Serpil Timuray ise Türkiye'de kadınların işgücüne katılım oranının Avrupa ve OECD ülkelerinin çok çok altında olduğunu belirterek, bunun artırılması, fırsat eşitliğinin yaratılması için çeşitli projeler hayata geçirdiklerini söyledi. Türk kadınlarını, iletişim teknolojisinin sunduğu imkanlarla tanıştırarak, güçlerine güç katmayı ilke edindiklerini dile getiren Timuray, projelerinin ikinci ayağı olan eğitim bölümünü İzmir'den başlattıklarını dile getirdi.

Timuray, proje kapsamında 1 yıl içinde bin kadına ulaşmayı, onlara süreç içinde iş olanakları yaratmayı amaçladıklarını kaydetti. Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı da Türkiye'de kullanılmayan en büyük potansiyelin kadınlar olduğunu ifade ederek, bir araştırmaya göre, Türkiye'deki kadınların yüzde 6-7'sinin tam zamanlı işe başlaması halinde, yoksullukta yüzde 15'lik bir düşüş sağlayacağını söyledi.
Kaynak: AA