'Darbe Düzeninden Tamamen Kopma Vaktidir’ Diyerek Müdahillik Dilekçesi Verdiler

12 Eylül 1980 tarihinde yapılan darbeye, Anayasada yapılan değişiklikle yargı yolu açılmasının ardından Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya, 4 Nisan’da hakim karşısına çıkacak.

'Darbe Düzeninden Tamamen Kopma Vaktidir’ Diyerek Müdahillik Dilekçesi Verdiler
Ülke genelinde çok sayıda vatandaş davaya müdahil olmak için yargıya müracaat ediyor. 12 Eylül referandumunda ‘evet’ oyu kararı veren Eşitlik ve Demokrasi Partisi Bursa İl Başkanı Yüksel Akgün ve arkadaşları, davaya müdahil olmak için Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ne iletilmek üzere Nöbetçi Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ne müdahillik için dilekçe verdi. 12 Eylül döneminde cezaevlerindeki işkence sebebiyle 6 mağdur da darbeciler hakkında Bursa Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Bir grup partili arkadaşıyla birlikte öğle saatlerinde Bursa Adalet Sarayı’na gelen Eşitlik ve Demokrasi Partisi Bursa İl Başkanı Yüksel Akgün, burada yaptığı açıklamada, artık darbecilerden hesap sorma vaktinin geldiğini söyledi.

Evren ve Şahinkaya’nın artık hesap verme zamanının geldiğini anlatan Akgün, “Darbeciler 30 yıl önce yaptıklarının ve halen süren mezalimlerinin hesabını verecek. 12 Eylül’de doğan çocuklar bugün 32 yaşında. Bir kısım insanlar için 12 Eylül sadece tarih. Türkiye halklarının inanç, kimlik, kültür farklılıklarını çatışma alanına döndürenler, bomba koyanların 12 Eylül’ü hazırlamaya çalışanların olduğunu biliyoruz. Kurtarıcı edasıyla gelenlerin neler yaptığını biliyoruz. 650 bin insanı gözaltına aldılar. Siyasi partileri kapattılar. Bugün de devam eden sayılamayacak kadar mezalimi ortaya koydular.” dedi.

12 EYLÜL’DEN KOPMA VAKTİ GELMİŞTİR12 Eylül’den kopma vaktinin geldiğini hatırlatan Akgün, 28 şubat ve 27 Nisan e-muhtırasıyla birlikte artık darbe düzeninden tamamen kopma vakti olduğunu söyledi.

Yüksel Akgün, şöyle devam etti: “Artık gerçeklerle yüzleşme vaktidir. 12 Eylülcülerin şahsında darbe düzeniyle hesaplamaya ihtiyacımız vardır. 4 Nisan’daki davayı, darbe yapanların hesap sorma düzenine çevirebilirsek pisliği halının altına atmayacaksak özgürleşiriz. Tüm halkımıza çağrı yapıyoruz, gelin 4 Nisan’da iki elimizle darbecilerin yakasında olalım. Ankara’da hep birlikte darbeler olmasın diye bağıralım. Partimiz ve Yeşiller Partisi Ankara’ya otobüsler kaldıracağız.”REFERANDUMA ‘HAYIR’ DİYEN CHP ÇELİŞKİ İÇERİSİNDEPartisinin, 12 Eylül 2010’da yapılan Anayasa referandumuna ‘evet’ dediğini hatırlatan Yüksel Akgün, referandumda ‘hayır’ kampanyası başlatan CHP’nin 12 Eylül davasına müdahil olma kararını da ‘Çelişki’ olarak değerlendirdi. Referandum sonucu sadece darbecilerin yargılanmasını engelleyen kanun maddesinin kaldırılmasının bile büyük bir gelişme olduğunu vurgulayan Akgün, “Bugün darbecilerin yargılanmasının önünün açılmasıyla birlikte referandumun önemini görüyoruz. Bugün aynı zamanda davaya müdahil olma kararı alan CHP’nin çelişkisini de görüyoruz. Bundan mutluluk duyuyoruz. Referanduma ‘hayır’ diyen CHP’nin müdahil olmasından mutluluk duyuyoruz. Ama aynı zamanda referandumda hayır dediler, davaya da müdahil oldular. Sandıktan ‘hayır’ çıksaydı CHP müdahil olabilir miydi? Bu çelişkiyi de onlara bırakıyoruz.” diye konuştu.

Açıklamanın ardından, 12 Eylül mağdurlarından Sait Özdemir, Nazım Sılacı, Necla Türemen, Nadir Ünver, Muzaffer Yazıcı ve Turgut Sezer, darbeciler hakkında Bursa Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundular. Arkadaşları adına konuşan Sait Özdemir, “Ruhunda, bedeninde işkence izleri taşıyanlar benim gibi her türlü hukuk dışı yöntemlerle yıllarca mahpus dolaştırılan ve açlık grevlerine yatırılanlar, darbeden nasibini alan tüm kesimler, dönemin suçluları hakkında ülkemizin her yerinde şikayet dönemini başlattı.” dedi.