Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker, Diyarbakır'da
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, ''AK Parti, Kürt sorununun çözümünde bir şanstır'' dedi.
Bakan Eker, Diyarbakır Ticaret Borsası Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen AK Parti Diyarbakır İl Başkanlığı'nın 7. Siyaset Akademisi Eğitim Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, AK Parti'nin Türkiye'de Kürt, Türk, Laz, Çerkez, şehirlisi, kentlisi, sahilde ve iç bölgelerde yaşayanıyla bütün herkese aynı duygularla sarılabilen anlayışa sahip olduğunu belirtti.
Diğer partilerin sadece belirli bir kesime hitap ettiğini ifade eden Eker, ''Biri doğuda var, batıda yok. Diğeri batıda var, doğuda yok. Biri sahilde var, karada yok. Öteki karada var, sahilde yok. Çünkü her biri toplumun ayrı bir katmanını hedefliyor, onlara hitap ediyor'' dedi.
Türkiye'nin Kürt sorunu dahil olmak üzere bütün diğer sorunlarının barış ve sevgiyi geliştirmek, sivilleşmek ve demokratikleşmek suretiyle çözüleceğine inandığını belirten Bakan Eker, şöyle konuştu:
''AK Parti, Kürt sorununun çözümünde bir şanstır. Bunu bir Kürt olarak söylüyorum. Burada yaşamış, burada büyümüş ve bu sorunları yakından izleyen, bilen, yaşayan bir kardeşiniz olarak söylüyorum. Barış içinde, kavga ederek, mayın patlatarak değil, konuşarak müzakere ederek çözmekten yanadır. Bunun başka da yolu yok. Çünkü çok gözyaşı, çok kan ve kan kanı çekiyor, başka bir işe yaramıyor. Sadece insanlar daha çok ağlıyor, daha çok yürek dağlanıyor. Tabii bundan beslenen bir zihniyet var. Ölümden, kandan gözyaşından beslenen. Ne kadar çok olursa, o kadar büyüyeceğini düşünüyor.''
Türkiye'de diğer bütün sorunlar gibi Kürt sorununun da çözümünde AK Parti'nin önerdiği modelin, toplumda en geniş manada hüsnükabul gören bir model olduğunu vurgulayan Bakan Eker, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Kimi, örtülü veya açık, bürokratik oligarşinin devamından yana. Sürekli ona sahip çıkıyor. Ne zaman Türkiye'de askeri müdahaleler olmuşsa, ne zaman Türkiye'de ara rejimler olduysa, hep bunları örtülü açık bir şekilde geriden desteklemiş, bundan nemalanmaya çalışmış, halktan doğrudan alamadığını, halkın sandıkta vermediğini o ara dönemlerin imkanlarıyla oluşturmaya, onunla iktidar olmaya çalışmıştır. Biz bunları hep yaşadık. O zihniyet, Türkiye'de Kürt sorununun doğmasına, büyümesine, gelişmesine, serpilmesine, kök salmasına ve kronik hale gelmesine yol açtı. Biz o zihniyete hep muhalif olduk. Bu memleketin diğer bütün sorunları gibi Kürt sorununun da çözümünde yine AK Parti'nin önerdiği modelin, toplumda en geniş manada hüsnükabul gören bir model olduğunu da biliyoruz.''
-''Biz hayatı savunuyoruz''-
''Sorunu görüyoruz, biliyoruz, tarifini de doğru yapıyoruz'' diyen Bakan Eker, ''Demokratikleşme ve sivilleşmeyle ilgili bir karar alınıyor, bir aşama kaydedilecek, konuşulmaya başlanıyor, bir bakıyorsunuz, bir bombayla, bir mayınla bu bir şekilde sabote ediliyor. Ama bütün bu engellere rağmen, engellemeye rağmen, çünkü onlar gıdasını oradan alıyor, biz hayatı savunuyoruz. Daha çok yaşatmaya ve bu şekilde sorunları çözmeye çalışıyoruz. Daha çok öldürerek ve ölümü çağırarak değil. Sorunu görüyoruz, biliyoruz, tarifini de doğru yapıyoruz. Bu sorunu çözerken, başka sorunların çıkmamasına da özen gösteriyoruz. Çünkü bir tarafı yaparken, diğer tarafı yıkmamak lazım. Bu zihniyeti de yaşatmamız lazım'' diye konuştu.
-''Siyasette bayilik veriliyordu''-
Siyasetin, tarihsel birtakım meselelerin çözüme kavuşmadığı, siyaset yapılamadığı için sorunların kronikleştiği bir coğrafyada yaşayanlar için çok daha önemli olduğuna değinen Eker, şöyle dedi:
''Eskiden siyaset insanların belli bir yaştan sonra ilgilendiği ve sadece belirli kesimlerin tekelinde olan bir faaliyetti. Yani, partiler var, merkezde teşkilatları olur, bölgelerde de bunların şubeleri olurdu. O bölgede yaşayan insanlar, belli bir yaşa gelmiş, toplumda belli bir tanırlığı olan insanların seçildiği onlara tabiri caizse 'bayilik' verildiği illerde, bayilik sistemi gibi çalışılan mekanizmaydı. Onun için siyaset kurumunun toplumsal sorunların çözümüne olan katkısı da asgari düzeydeydi. Onun için sorunlarımız büyüyor ve çözülmüyordu. Öyle olunca, toplumda siyasete olan ilgi de artmıyor ve gelişmiyordu. Artsa bile bu pozitif bir ilgi değildi. Çünkü o zihniyetin ürünü olarak ortaya çıkmış siyaset toplumsal katman siyaseti değil, sadece klanın çıkarlarına hizmet eden bir işleve sahipti. Çünkü o bayiler kendi klanlarına ve aşiretlerine öncelik verirdi. AK Parti bu zihniyeti değiştirdi. Siyaseti bir anlamda halka açtı, bayilik sisteminden kurtardı.''
Bakan Eker'in konuşmasının ardından Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Hüseyin Yayman, Siyaset Akademisi'nde ders verdi.
Bakan Eker, Ticaret Borsası Başkanı Fahrettin Akyıl'ı da makamında ziyaret ederek, bir süre önce izinsiz Nevruz kutlaması esnasında borsa binasına yapılan saldırıdan dolayı geçmiş olsun dileğinde bulundu.
Bakan Eker, daha sonra beraberinde Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Kutbettin Arzu ve bazı AK Parti milletvekilleriyle Bağlar İlçe Başkanlığı'na geçerek, burada, partiye yeni üye olan bir grup kadınla sohbet etti .
Diğer partilerin sadece belirli bir kesime hitap ettiğini ifade eden Eker, ''Biri doğuda var, batıda yok. Diğeri batıda var, doğuda yok. Biri sahilde var, karada yok. Öteki karada var, sahilde yok. Çünkü her biri toplumun ayrı bir katmanını hedefliyor, onlara hitap ediyor'' dedi.
Türkiye'nin Kürt sorunu dahil olmak üzere bütün diğer sorunlarının barış ve sevgiyi geliştirmek, sivilleşmek ve demokratikleşmek suretiyle çözüleceğine inandığını belirten Bakan Eker, şöyle konuştu:
''AK Parti, Kürt sorununun çözümünde bir şanstır. Bunu bir Kürt olarak söylüyorum. Burada yaşamış, burada büyümüş ve bu sorunları yakından izleyen, bilen, yaşayan bir kardeşiniz olarak söylüyorum. Barış içinde, kavga ederek, mayın patlatarak değil, konuşarak müzakere ederek çözmekten yanadır. Bunun başka da yolu yok. Çünkü çok gözyaşı, çok kan ve kan kanı çekiyor, başka bir işe yaramıyor. Sadece insanlar daha çok ağlıyor, daha çok yürek dağlanıyor. Tabii bundan beslenen bir zihniyet var. Ölümden, kandan gözyaşından beslenen. Ne kadar çok olursa, o kadar büyüyeceğini düşünüyor.''
Türkiye'de diğer bütün sorunlar gibi Kürt sorununun da çözümünde AK Parti'nin önerdiği modelin, toplumda en geniş manada hüsnükabul gören bir model olduğunu vurgulayan Bakan Eker, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Kimi, örtülü veya açık, bürokratik oligarşinin devamından yana. Sürekli ona sahip çıkıyor. Ne zaman Türkiye'de askeri müdahaleler olmuşsa, ne zaman Türkiye'de ara rejimler olduysa, hep bunları örtülü açık bir şekilde geriden desteklemiş, bundan nemalanmaya çalışmış, halktan doğrudan alamadığını, halkın sandıkta vermediğini o ara dönemlerin imkanlarıyla oluşturmaya, onunla iktidar olmaya çalışmıştır. Biz bunları hep yaşadık. O zihniyet, Türkiye'de Kürt sorununun doğmasına, büyümesine, gelişmesine, serpilmesine, kök salmasına ve kronik hale gelmesine yol açtı. Biz o zihniyete hep muhalif olduk. Bu memleketin diğer bütün sorunları gibi Kürt sorununun da çözümünde yine AK Parti'nin önerdiği modelin, toplumda en geniş manada hüsnükabul gören bir model olduğunu da biliyoruz.''
-''Biz hayatı savunuyoruz''-
''Sorunu görüyoruz, biliyoruz, tarifini de doğru yapıyoruz'' diyen Bakan Eker, ''Demokratikleşme ve sivilleşmeyle ilgili bir karar alınıyor, bir aşama kaydedilecek, konuşulmaya başlanıyor, bir bakıyorsunuz, bir bombayla, bir mayınla bu bir şekilde sabote ediliyor. Ama bütün bu engellere rağmen, engellemeye rağmen, çünkü onlar gıdasını oradan alıyor, biz hayatı savunuyoruz. Daha çok yaşatmaya ve bu şekilde sorunları çözmeye çalışıyoruz. Daha çok öldürerek ve ölümü çağırarak değil. Sorunu görüyoruz, biliyoruz, tarifini de doğru yapıyoruz. Bu sorunu çözerken, başka sorunların çıkmamasına da özen gösteriyoruz. Çünkü bir tarafı yaparken, diğer tarafı yıkmamak lazım. Bu zihniyeti de yaşatmamız lazım'' diye konuştu.
-''Siyasette bayilik veriliyordu''-
Siyasetin, tarihsel birtakım meselelerin çözüme kavuşmadığı, siyaset yapılamadığı için sorunların kronikleştiği bir coğrafyada yaşayanlar için çok daha önemli olduğuna değinen Eker, şöyle dedi:
''Eskiden siyaset insanların belli bir yaştan sonra ilgilendiği ve sadece belirli kesimlerin tekelinde olan bir faaliyetti. Yani, partiler var, merkezde teşkilatları olur, bölgelerde de bunların şubeleri olurdu. O bölgede yaşayan insanlar, belli bir yaşa gelmiş, toplumda belli bir tanırlığı olan insanların seçildiği onlara tabiri caizse 'bayilik' verildiği illerde, bayilik sistemi gibi çalışılan mekanizmaydı. Onun için siyaset kurumunun toplumsal sorunların çözümüne olan katkısı da asgari düzeydeydi. Onun için sorunlarımız büyüyor ve çözülmüyordu. Öyle olunca, toplumda siyasete olan ilgi de artmıyor ve gelişmiyordu. Artsa bile bu pozitif bir ilgi değildi. Çünkü o zihniyetin ürünü olarak ortaya çıkmış siyaset toplumsal katman siyaseti değil, sadece klanın çıkarlarına hizmet eden bir işleve sahipti. Çünkü o bayiler kendi klanlarına ve aşiretlerine öncelik verirdi. AK Parti bu zihniyeti değiştirdi. Siyaseti bir anlamda halka açtı, bayilik sisteminden kurtardı.''
Bakan Eker'in konuşmasının ardından Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Hüseyin Yayman, Siyaset Akademisi'nde ders verdi.
Bakan Eker, Ticaret Borsası Başkanı Fahrettin Akyıl'ı da makamında ziyaret ederek, bir süre önce izinsiz Nevruz kutlaması esnasında borsa binasına yapılan saldırıdan dolayı geçmiş olsun dileğinde bulundu.
Bakan Eker, daha sonra beraberinde Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Kutbettin Arzu ve bazı AK Parti milletvekilleriyle Bağlar İlçe Başkanlığı'na geçerek, burada, partiye yeni üye olan bir grup kadınla sohbet etti .