Memur Sen Genel Başkanı Gündoğdu: 4 Nisan'da Adliye Önündeyiz
Büyük Birlik Partisi (BBP), Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır öncülüğünde, 12 Eylül Darbesi’ni gerçekleştiren Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın yargılanacağı 4 Nisan tarihini, “Demokrasi ve Millet İradesi Günü” ilan etmek için yola çıktı.
BBP Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır ve yanındaki ekibin Memur-Sen 'i ziyaretleri öğle saatlerinde gerçekleşti. Ziyarette konuşan Çayır, kendisinin ve arkadaşlarının, 12 Eylül Darbesi 'nden dolayı uzun yıllar hapishanelerde kaldıklarını ifade etti. Bu kapsamda, Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya 'nın Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi 'nde yargılanacağı tarihin kendileri açısından büyük bir öneme sahip olduğunu kaydeden Çayır, 'Bütün mağduriyetler adına, o günlerin bir daha yaşanmaması için Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya 'nın yargılanacağı 4 Nisan gününde her kesimi adliye önüne bekliyoruz. Bu kapsamda, sağdan ve soldan mağdur olan kesimleri ziyaret ediyor ve bu davetimizi gerçekleştiriyoruz. ' dedi.
4 Nisan 'da yapılacak yargılamaların 12 Eylül öncesinde yaşanan olayları tam anlamıyla aydınlatamayacağına da değinen Çayır, 'Ne Maraş ne Çorum ne de dönem içerisinde yaşanan diğer önemli olayların tam anlamıyla aydınlatılmasını sağlamayacaktır. Bizim çektiklerimizin hiçbirinin arka planı açıklığa kavuşturulmayacak. Onun için bu tür davalarda zaman aşımı ve af istisna olsun. Bunlarla ilgili yasal düzenleme yapın demiştik, komisyon kurun demiştik, dikkate almadılar. Sonuçta bütün darbeler Meclis idaresine yapılan darbelerdir. Meclis'e yapılan hukuksuzluğu koruma adına maalesef şu ana kadar herhangi bir adım atılmış değil. Onun için insan hak ve özgürlüklerine ve inanca karşı, işlenmiş suçlara karşı hep birlikte karşı duralım. ' ifadelerini kullandı.
GÜNDOĞDU: İNSANOĞLU ONURUNU AYAKLAR ALTINA ALAN DARBELERE DUR DEMELİYİZ
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ise o gün o tarihte kendisinin veya arkadaşlarının, adliye önünde olacaklarını ifade etti. Darbelerin görüşü ne olursa olsun, tüm insanları ezdiğini ifade eden Gündoğdu, 'Ha 28 Şubat ha 12 Eylül, ha Balyoz Darbe Planı; ne fark eder. Hepsi aynı, hepsi insanoğlunu ezmeyi amaç ediyor ' dedi. İnsanoğlunun renge, cinse, dine ve mezhebe göre ayrıma tabi tutulamayacağının altını çizen Gündoğdu, 'Bu yüzden bütün kesimler, insan onuruna sahip çıkan bu gibi girişimlere destek olmalıyız. Dün bizi birbirimize düşürenler, birbirimize düşmemizden geçiniyordu. Görüyorum ki siz Mektebi Yusufiye 'de aldığınız dersin imkana dönüşmesi ile onların geçim kaynağını kurutalım diyorsunuz. Bu önemli bir gayret, buna hep beraber destek olalım. Döven devlet tanımı da tarih olsun. Artık, devlet milletin devleti olsun. Bu güzel bir gayret. ' diye konuştu.
Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya 'nın yargılanmasının demokrasi için yeterli bir adım olmayacağının altını çizen Gündoğdu, şöyle devam etti: 'Burada bir zihniyetin yargılanması gerekiyor ki bu, hukuk önünde herkesin eşit hakka sahip olduğu, yargılandıktan sonra varsa bir suçu, cezalandırılması gerektiği anlayışını egemen kılsın. İnsan hakkı ihlaline öncülük, maşalık, piyonluk eden kim varsa adalet önüne çıkarılmalıdır. Elbette bu yargılamaları yapıyorken mevzuatımızın da bürokratik oligarşiye imkan veren maddelerden temizlememiz gerekmektedir. Yüzde 58 'le güzel bir referandum paketine rağmen halen 61 model TSK iç hizmetler kanunu 35. maddesi, Türkiye Cumhuriyeti askeri kollama görevi hala aktif duruyor. Bu görevi kendinde gören paşalar 'bir sağdan bir soldan astık' diyebiliyorlar. İnsanın doğuştan gelen haklarının yüceliğini hiç kimsenin iki dudağı arasına vermeyen hem anlayışa hem de mevzuata ihtiyacımız var. '