Bakan Dinçer: Bilgi Eksikliği Yoksa Art Niyet Var

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Danıştay’ın aldığı karar gereği Fatih Projesi'nin durdurulması gerektiğini savunanların bilgi eksikliği olduğunu belirterek, “Bilgi eksikliği yoksa, art niyet var.” dedi.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, YÖK Genel Kurulu ' ndan ayrılırken, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Fatih Projesi kapsamında Z-Kitapların, Talim Terbiye Kurulu ' nun onayından geçmediği gerekçesi ile yürütmesinin durdurulması gerektiği yönündeki görüşleri hatırlatan Dinçer, “Eğer gerçekten böyle ise bu doğru değil. Yaklaşım tarzı itibari ile de çok yanlış.” dedi.

Dinçer, şöyle devam etti: “Daha önce yapılan bir yönetmelik değişikliğinde söz konusu sendika Danıştay ' a müracaat ederek, o yönetmelikte bir maddenin yürütmesinin durdurulmasına karar vermişti. O verilen karar yönetmelikteki değişiklikle ilgili şu boyutları taşıyor. Milli Eğitim Bakanlığı çıkardığı yönetmelikte eğitim ders kitaplarını değil, diğer eğitim araç ve gereçlerini tahta gibi, sıra gibi, tv gibi, cetvel gibi somut gözle görülebilir, ölçülebilir ders araç ve gereçlerini TSE, MKE ve benzeri belirli standartlarla ürün üreten kurumların ürünleri olmak şartıyla okulların kedilerinin temin edip kullanabileceklerine dair bir esneklik sağladı. Aslında bu, okullardaki donanımların temin edilmesi konusunda esneklik sağlayan idari bir tedbirdir ve bence yerinde bir karardır. Ancak bunların da Talim Terbiye ' nin kendi geleneği ve geçmişindeki tecrübelerinden hareketle bakıldığında, bunların da yine Talim Terbiye Kurulu ' ndan illa onaylanması gerektiği yönünde bir alışkanlık var. Halbuki yine Milli Eğitim Bakanlığı, Talim Terbiye Kurulu ile beraber, bunları yine standart olarak üretilen ürünler ise okul idareleri kendileri temin etsinler diye Türkiye ' de özlenen bir esnekliği, idari olarak sağlamış. Ama sendikanın hangi gerekçesi var bilmiyorum ama Danıştay ' a müracaat etmiş ve bu maddeyle ilgili yürütmeyi durdurma kararı aldırmış.”
Dinçer, bu maddeye dayalı yürütmeyi durdurma kararına istinaden tabletlerin, akıllı tahtanın ve Z -kitapların Talim Terbiye Kurulu ' ndan onay almadığına dair iddiada bulunulduğunu hatırlatarak, “Bu doğru değil. Z-kitaplar, Talim Terbiye Kurulu ' nun onayı ile uygulamaya alındı.” dedi.

' BİLGİ EKSİKLİĞİ YOKSA ART NİYET VAR '
Dinçer, “Z-kitapların esas kitap bölümü vaktiyle Talim Terbiye Kurulu tarafından hazırlatılan, denetlenen, onaylanan ve uygulamaya konulan kitaplar. O kitaplar, dijital ortama aktarılmıştır daha sonra bunun üzerinden videolar, slaytlar, grafikler ve benzeri ile zenginleştirilmiştir. Bu süreçte de Talim Terbiye Kurulu ve Bakanlığın Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü ' nün uzman ekipleri tarafından kontrol edilerek, Talim Terbiye Kurulu tarafından onaylanmış sonra uygulamaya alınmıştır.” şeklinde konuştu. Bir bilgi eksikliği olduğunu düşündüğünü söyleyen Dinçer, “Bilgi eksikliği yoksa, bir başka art niyet var.” ifadesini kullandı.
Talim Terbiye Kurulu ' nun da onaylama süreçlerinin gözden geçirilmesi gerektiğine dikkat çeken Dinçer, “Yazılı metin üzerinden inceleme yapmaya alışılmış süreçlerle dijital ortamda ders malzemesi üretmeye dair süreçler aynı olabilir mi?” diye sordu.

' SENDİKALARIMIZA DEĞİŞMEYİ TEKLİF EDİYORUM '
Dinçer, Talim-Terbiye Kurulu ' nun, denetleme gücünü elinde tutarak bu süreçlerin gözden geçirilmesi gerektiğini aktardı. Tüm dünyanın değiştiğini, her şeyin dijital bir alana doğru kaydığını vurgulayan Dinçer, “Böyle bir ortamda sendikalarımızın hala 1970 ' li yıllarda gördüğü prosedürleri sıkı sıkıya koruyan tavırlarının içinde bulunduğumuz zaman dilimine uygun davranış biçimi olmadığı kanaatindeyim. Sendikalarımıza buradan değişmeyi teklif ediyorum. Değişen dünyayı görmelerini, teknolojinin gittiği yeri, eğitim sektörü içinde ortaya çıkan yeni eğilimleri görmelerini ve buna göre bize destek vermelerini kendilerinden rica ediyorum.”

Bakan Dinçer, Milli Eğitim Bakanlığı ' nın, sendikalardan daha hassas davranarak bu konularda çalışma yürüttüğünü ifade etti.
Eğitim Sen, ' Fatih Projesi ' nin Talim ve Terbiye Kurulu'ndan geçmeden yürürlüğe geçtiğini savunarak, Danıştay'ın verdiği kararlara göre projenin durdurulması gerektiğini savunmuştu.