6. Yeni ve Yenilenebilir Enerji Sempozyumu Sonuç Bildirgesi

Türk Mühendis ve Mimar Odalar Birliği (TMMOB) Makine Mühendisleri Odası adına Kayseri Şubesi tarafından gerçekleştirilen 6. Yeni ve Yenilenebilir Enerji Kaynakları Sempozyumu sonuç bildirgesi açıklandı.

  Sonuç bildirgesinde Türkiye 'nin yenilenebilir enerji kaynakları açısından zengin potansiyele sahip olduğuna dikkat çekildi. Buna göre, hidrolik kaynaklar potansiyeli 135 Milyar kWh/yıl elektrik üretimi, rüzgar enerjisi potansiyeli 130 milyar kWh/yıl elektrik, jeotermal potansiyel 31 bin 500 MW (bu potansiyelin 600 MW 'ı elektrik üretimine uygun), biyokütle 8,8 MTEP (1,3 milyar kWh/yıl-elektrik) ve güneş enerjisinde 80 MTEP (380 Milyar kWh/yıl-elektrik) olarak açıklandı. Türkiye 'de 2010 yılında 210,18 Milyar kWh olarak gerçekleşen toplam elektrik üretiminin de yüzde 24,5 'i hidrolik, yüzde 1,35 'i rüzgar, yüzde 0,47 'si jeotermal kaynaklardan karşılandığına da dikkat çekildi.

TMMOB Makina Mühendisleri Odası adına Kayseri Şubesi tarafından düzenlenen VI. Yeni ve Yenilenebilir Enerji Kaynakları Sempozyumu, 21-22 Ekim 2011 tarihlerinde Kayseri Hilton Otelde, ETKB, EPDK, EİE, TÜBİTAK, Pankobirlik, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi, Halk Bankası, Kalkınma Bankası, KOSGEB gibi kurumsal katılımlar dahil yaklaşık bin 200 kişinin katılımıyla gerçekleştirilmişti. Sempozyumda akademisyenler, uzmanlar, kurum ve kuruluşlar tarafından 11 oturumda 71 bildiri sunulmuş, `Yenilenebilir Enerji Yasasının Enerji Yatırımları ve Ekipmanlarının Yerli Üretimi Konusunda Yarattığı İmkanlar` paneli düzenlendi.

DÜNYA YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARINA YÖNELİYOR
Sonuç bildirgesinde, dünyada son yıllarda yaşanan birçok gelişme doğrudan ve dolaylı olarak yenilenebilir enerji kaynaklarının teknolojileri, bu kaynaklardan enerji üretim maliyetleri ve piyasa payları üzerinde önemli etkiler oluşturduğuna işaret edildi. Geçtiğimiz yıl dünya çapındaki bazı kazalar ve olaylar fosil enerji kaynaklarına ve hatta nükleer enerjiye yüksek bağımlılığın güvenlik, ekonomi ve insani maliyetlere etkisini bir kez daha ortaya koyduğu, nükleerin tedrici olarak devreden çıkarılması alternatifi ve açığın kapatılmasında dikkatler yine yenilenebilir kaynaklara dönmüş durumda olduğu vurgulandı.

ENERJİ BAĞIMSIZLIĞI SAVAŞINI KAZANMAK GEREKİYOR
Sempozyumun sonuç bildirgesinde, önemli bir bölümü değerlendirilmeyi bekleyen yenilenebilir enerji kaynakları potansiyelinin Türkiye 'nin enerji bağımsızlığında önemli bir rol üstleneceğine dikkat çekildi. Enerji bağımsızlığı savaşını kazanmak Türkiye 'nin önündeki önemli bir görev olarak nitelendirildi, enerji ithalatı ve ithal teknoloji bağımlılığı, Türkiye 'nin dış ticaret dengesi üzerinde olumsuz etki oluşturan en önemli faktör olarak gösterildi. Bu alana müdahale gerekliliğine işaret edilerek, mutlaka stratejik bir yaklaşım ortaya konulması, her bir kaynak için verimlilik standartları belirlenmeli ve kabul edilebilecek alt limitler belirlenmesi gerekliliğine vurgu yapıldı.

YERLİ TEKNOLOJİ VE MÜHENDİSLİK GELİŞTİRİLMELİ
Yenilenebilir enerji üzerine üniversiteler ve teknoloji bölgelerinde birçok araştırma, ürün projesi, tez ve araştırma çalışmaları yürütülmesi istenilen sonuç bildirgesinde, şu hususlara dikkat çekildi: 'Bu çalışmalarda teknolojik seviye genellikle yetersizdir. Yerli üretim sanayi, dünya çapında kabul edilebilir ürün geliştirme yönünden zayıftır. Mesleki eğitim, belgelendirme, değerlendirme, uygulamaya yönelik koordinasyon yoktur. Kullanılacak teknoloji asgari verimi (türbin verimi, panel verimi, sistem verimi v.b.) göz önüne alınarak dünyada kullanılan iyi/verimli teknolojilerin Türkiye 'ye adaptasyonu özendirilmelidir.

Enerji sektörüne makine ekipman üreten sanayilerin kümelenmesi teşvik edilmeli ve rekabet öncesi işbirliği ağları geliştirilmelidir. EPDK analizlerine göre Türkiye 'nin 2010–2030 döneminde önemli bir bölümü yenilenebilir enerji olan enerji yatırımı ihtiyacı 225–280 milyar dolardır. Bu büyük tutarın azami bölümünün yurt içinde kalabilmesi için enerji üretim ekipmanlarının yerli üretiminin yanı sıra, yatırımlarda ihtiyaç duyulan tasarım, avan ve detay mühendislik, teknik işgücü ve müteahhitlik hizmetlerinin yerli kuruluşlarca yurt içinden karşılanması esas olmalıdır.'

Bildirgede, ülkemizde yeterli ve donanımlı teknik eleman ve işgücü bulunmasına rağmen projelendirme ve tasarım konularında yabancı firmalara büyük bedeller ödendiği, özellikle hidroelektrik enerji santrallerinin elektromekanik teçhizat bedeli olan yüzde 18 ile yüzde 26 arası bir bedelin proje ve tasarım ücreti olarak yabancı firmalara verildiği belirtildi. Bu tutarların enerji yatırımları içinde milyarlarca dolara ulaştığı dikkate alınarak, bu durumun aşılması için üniversite ve sanayi işbirliği ile proje-tasarım konularında çalışılması önerildi.