Çelik-iş Sendikası Genel Başkanı Gül’den Yetki Açıklaması
HAK-İş Konfederasyonu Genel Sekreteri ve Çelik-İş Sendikası Genel Başkanı Cengiz Gül, Başkanlar Kurulu toplantısı sonrası KARDEMİR işçilerine hitaben yaptığı konuşmada, “Yetki ananızın ak sütü gibi helal olsun.Çelik İş KARDEMİR’de yoluna devam edecektir” dedi.
Büyük Kulüp’te düzenlenen Çelik-İş Sendikası Başkanlar Kurulu toplantısı sonrası toplanan KARDEMİR işçilerine hitaben konuşma yapan Genel Başkan Cengiz Gül, KARDEMİR’de 2 yıldır süren yetkisizliğin sıkıntılarından bahsetti.
KARDEMİR'de toplu sözleşme yetkisi nedeni ile geçmişte sıkıntıların yaşandığını ve son iki yıldır da fabrikada yetkisizliğin devam ettiğini, bu sıkıntıların sorumlusu olmadıkları halde acısını çelik işçisinin çektiğini ifade eden Gül, “İki yıldır bu yetkisizliğin ve sendikasız çalışmanın nedeni Çelik İş Sendikası değildir, çelik işçisi değildir. Bu yetkisizliği meydana getirenler bellidir. İki yıl öncede sonuç belliydi bugünde sonuç bellidir. Ama iki yıldır çelik işçisi ve KARDEMİR’de çalışanlar mağdur edildi. İnsanlar hiç hak etmediği durumlarla karşı karşıya kaldı. Büyük bir kesim bunu anladı ama iş işten geçmişti. Bugün KARDEMİR işçisi yetkisizliğin acısını daha fazla hissediyor. Kimse yetkisizlikten faydalanmaya çalışmasın. Sağlık sorunları yaşayan bazı işçilerin işten atılması söz konusu oldu. Sağlık sorunlarını su istimal edenlere elbette sahip çıkmayız. Ancak aksi durumda her zaman sendikamız işçinin yanındadır. KARDEMİR’de, Karabük’te KARDEMİR işçisi ve Çelik-İş Sendikası ne diyorsa o olacaktır. Kurula getirmeden keyfi işten atılmaları, uygulamaları kesinlikle ve kesinlikle kabullenmeyeceğiz herkesin böyle bilmesini istiyorum. Ne Çelik İş nede Türk Metal işçisi işten atılsın.” dedi.
KARDEMİR'in üretiminin arttığını ve 2 milyon tonlara ulaştığını da belirten Gül,“Üretimin iki milyon tona çıkması ya da 3 milyona çıkmasından haz duyarken emeği geçen herkese teşekkür ederken, bu rakamlara ulaşmasında hak sahibi olan işçilerimiz elbette kardan pay istemek en doğal hakkımızdır. Alınan ücretlerde 2 milyon tona yakışması lazımdır. Bir yetkisizlik süreci ile bunlar olmuştur. Askeri ücret protokolünü asla ve asla tanımadığımızı böyle bir şeyi kabullenmeyeceğimizi çok açık bir şekilde ifade etmiştik. İsyan duygumuzu mücadelemiz ve haklılığımızla endüstriyel ilişkimizle KARDEMİR'de yeni bir yola çıkacağız. Bu yeni yolda küskünlük ve dargınlık istemiyoruz. Birlik ve beraberlik istiyoruz. Tek adres tek yürek sendikamız ile yola çıkmak istiyoruz. Kavga asla istemiyoruz. Herkesin elini sıkarak burada bozulmuş olan kardeşlik duygusunu yeniden yeşermesini istiyoruz. Çelik-İş Sendikasının kapısı herkese açık. Bayramda da buraya geldiğimde elimiz açık dedim. Açtığımız el hala açık ama o eli hala tutan olmadı. Bu dostluk ve sıkıntılara dur diyecek el ve kapı Çelik-İş Sendikası'dır. Bu azim bizde var. Bunu herkes bilmeli, bu yürek bizde var. Çelik-İş Sendikası dün de bugünde mücadelenin mimarıdır. Toplu sözleşme masası başında olanların başına gelenleri biliyorsunuz. Bursa'da 31 işçi sırf yürüdükleri, özgürlük, sendikal demokrasi istedikleri için işlerinden atıldılar. Bursa'da olan olaylar gündem olurken KARDEMİR'de olanları neden kulaklar duymuyor. Çelik-İş Sendikası'nın tarihinde bunlar yoktu. Yetkisizlik döneminde bizim elimizin kolumuzun bağlandığında ve güçsüzleştirildiğimizde burada bunlar yaşandı. Eğer bugün KARDEMİR'de bunlar oluyorsa sebebi biz hiç değiliz. Bunu durduracak güçte biziz” diye ifade etti.
"ÇELİK -İŞ, KARDEMİR’DE YOLUNA DEVAM EDECEKTİR"
Hiç kimsenin çelik işçisini küçümsemeye ne haddi ne de yüreğinin olamayacağının altını çizen Gül, şöyle konuştu: “KARDEMİR'de 2 bin 800 sendikamıza üye, 800'de Türk Metal Sendikası'na üye işçi var. Bunu çok net söyledik. Her kurumu da bunu söyledik. Bu rakamlar sendikamızın yetkili olduğunu gösteriyordu. Gelin birleşelim bu iş pratik olarak bitsin istedik. Bu mücadeleye KARDEMİR işçisi damgasını vursun. Bu iş tamamlansın dedik. Şunu çok açık net söyledik. Yüce Yargıtay’ın vereceği kararın başımızın üstünde yeri var dedik. Elbette ki yerel mahkemeler son mahkemeler değil. Ama son kararı Türkiye’de Yargıtay verir. Üst mahkeme tarafından verilen karar yerel mahkemeye tekrar gitmez. Yargıtay’ın vereceği karar kesindir nettir tekrar itirazı yoktur. Onun için Yargıtay’ın vereceği karar son karardır. KARDEMİR'de yetkisizlik günleri bitmiştir. KARDEMİR’de yetki ananızın ak sütü gibi helal olsun. Onun için gelinen nokta çok önemlidir. Çelik-İş Sendikası KARDEMİR’de yoluna devam edecektir. Genç heyecanlı ve yürekli bir işçi topluluğu ile karşı karşıya olduğumun farkındayım. Sizden Genel Başkanınız olarak, Kasaba sendikacısı olarak asla bir kısım işçinin kaybettiği, çelik işçisinin kazandığı bir durum olarak görmeyin. Kaybeden bir işçi kesimine karşı bir sevinç gösterisine dönüştürmeyin. Burada işçi kazandı, KARDEMİR işçisi kazandı. KARDEMİR’de tekrar demokrasiye kavuşacaksanız, şükredin Çelik - İş Sendikası var.”
Kaynak: İHA
KARDEMİR'de toplu sözleşme yetkisi nedeni ile geçmişte sıkıntıların yaşandığını ve son iki yıldır da fabrikada yetkisizliğin devam ettiğini, bu sıkıntıların sorumlusu olmadıkları halde acısını çelik işçisinin çektiğini ifade eden Gül, “İki yıldır bu yetkisizliğin ve sendikasız çalışmanın nedeni Çelik İş Sendikası değildir, çelik işçisi değildir. Bu yetkisizliği meydana getirenler bellidir. İki yıl öncede sonuç belliydi bugünde sonuç bellidir. Ama iki yıldır çelik işçisi ve KARDEMİR’de çalışanlar mağdur edildi. İnsanlar hiç hak etmediği durumlarla karşı karşıya kaldı. Büyük bir kesim bunu anladı ama iş işten geçmişti. Bugün KARDEMİR işçisi yetkisizliğin acısını daha fazla hissediyor. Kimse yetkisizlikten faydalanmaya çalışmasın. Sağlık sorunları yaşayan bazı işçilerin işten atılması söz konusu oldu. Sağlık sorunlarını su istimal edenlere elbette sahip çıkmayız. Ancak aksi durumda her zaman sendikamız işçinin yanındadır. KARDEMİR’de, Karabük’te KARDEMİR işçisi ve Çelik-İş Sendikası ne diyorsa o olacaktır. Kurula getirmeden keyfi işten atılmaları, uygulamaları kesinlikle ve kesinlikle kabullenmeyeceğiz herkesin böyle bilmesini istiyorum. Ne Çelik İş nede Türk Metal işçisi işten atılsın.” dedi.
KARDEMİR'in üretiminin arttığını ve 2 milyon tonlara ulaştığını da belirten Gül,“Üretimin iki milyon tona çıkması ya da 3 milyona çıkmasından haz duyarken emeği geçen herkese teşekkür ederken, bu rakamlara ulaşmasında hak sahibi olan işçilerimiz elbette kardan pay istemek en doğal hakkımızdır. Alınan ücretlerde 2 milyon tona yakışması lazımdır. Bir yetkisizlik süreci ile bunlar olmuştur. Askeri ücret protokolünü asla ve asla tanımadığımızı böyle bir şeyi kabullenmeyeceğimizi çok açık bir şekilde ifade etmiştik. İsyan duygumuzu mücadelemiz ve haklılığımızla endüstriyel ilişkimizle KARDEMİR'de yeni bir yola çıkacağız. Bu yeni yolda küskünlük ve dargınlık istemiyoruz. Birlik ve beraberlik istiyoruz. Tek adres tek yürek sendikamız ile yola çıkmak istiyoruz. Kavga asla istemiyoruz. Herkesin elini sıkarak burada bozulmuş olan kardeşlik duygusunu yeniden yeşermesini istiyoruz. Çelik-İş Sendikasının kapısı herkese açık. Bayramda da buraya geldiğimde elimiz açık dedim. Açtığımız el hala açık ama o eli hala tutan olmadı. Bu dostluk ve sıkıntılara dur diyecek el ve kapı Çelik-İş Sendikası'dır. Bu azim bizde var. Bunu herkes bilmeli, bu yürek bizde var. Çelik-İş Sendikası dün de bugünde mücadelenin mimarıdır. Toplu sözleşme masası başında olanların başına gelenleri biliyorsunuz. Bursa'da 31 işçi sırf yürüdükleri, özgürlük, sendikal demokrasi istedikleri için işlerinden atıldılar. Bursa'da olan olaylar gündem olurken KARDEMİR'de olanları neden kulaklar duymuyor. Çelik-İş Sendikası'nın tarihinde bunlar yoktu. Yetkisizlik döneminde bizim elimizin kolumuzun bağlandığında ve güçsüzleştirildiğimizde burada bunlar yaşandı. Eğer bugün KARDEMİR'de bunlar oluyorsa sebebi biz hiç değiliz. Bunu durduracak güçte biziz” diye ifade etti.
"ÇELİK -İŞ, KARDEMİR’DE YOLUNA DEVAM EDECEKTİR"
Hiç kimsenin çelik işçisini küçümsemeye ne haddi ne de yüreğinin olamayacağının altını çizen Gül, şöyle konuştu: “KARDEMİR'de 2 bin 800 sendikamıza üye, 800'de Türk Metal Sendikası'na üye işçi var. Bunu çok net söyledik. Her kurumu da bunu söyledik. Bu rakamlar sendikamızın yetkili olduğunu gösteriyordu. Gelin birleşelim bu iş pratik olarak bitsin istedik. Bu mücadeleye KARDEMİR işçisi damgasını vursun. Bu iş tamamlansın dedik. Şunu çok açık net söyledik. Yüce Yargıtay’ın vereceği kararın başımızın üstünde yeri var dedik. Elbette ki yerel mahkemeler son mahkemeler değil. Ama son kararı Türkiye’de Yargıtay verir. Üst mahkeme tarafından verilen karar yerel mahkemeye tekrar gitmez. Yargıtay’ın vereceği karar kesindir nettir tekrar itirazı yoktur. Onun için Yargıtay’ın vereceği karar son karardır. KARDEMİR'de yetkisizlik günleri bitmiştir. KARDEMİR’de yetki ananızın ak sütü gibi helal olsun. Onun için gelinen nokta çok önemlidir. Çelik-İş Sendikası KARDEMİR’de yoluna devam edecektir. Genç heyecanlı ve yürekli bir işçi topluluğu ile karşı karşıya olduğumun farkındayım. Sizden Genel Başkanınız olarak, Kasaba sendikacısı olarak asla bir kısım işçinin kaybettiği, çelik işçisinin kazandığı bir durum olarak görmeyin. Kaybeden bir işçi kesimine karşı bir sevinç gösterisine dönüştürmeyin. Burada işçi kazandı, KARDEMİR işçisi kazandı. KARDEMİR’de tekrar demokrasiye kavuşacaksanız, şükredin Çelik - İş Sendikası var.”