Kalkınma Bakanı Yılmaz Açıklaması
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, ''Bugün, bütün Avrupalı maliye bakanları bizim maliye bakanımızı kıskançlıkla takip ediyor. Avrupa ülkelerindeki bütçe tartışmalarında, borcu nasıl azaltırız, nereden kısıntı yapmamız lazım, hangi yatırımları kesmemiz lazım, ücretleri nasıl donduralım, kamuya daha az nasıl eleman alalım hatta mevcutları nasıl azaltalım diye tartışıyorlar. Biz de böyle bir tartışma yok'' dedi.
Kapadokya Dedeman Otel'de düzenlenen Genç Sanayiciler ve İş Adamları Derneği'nin 2012 Ekonomi Ödülleri Töreni'ne katılan Bakan Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, hükümet olarak dün 11. bütçeyi TBMM'den geçirdiklerini ifade ederek, geçmiş 10 yılda 230 milyar dolarlık bir ekonomiden, 774 milyar dolarlık bir ekonomiye gelindiğini belirtti.
Kişi başına milli gelirde 3 bin 500 dolardan, 10 bin 500 dolar seviyelerine, ihracatta ise 36 milyar dolardan, bu yıl itibarıyla 150 milyar doları aşan bir noktaya gelindiğini anlatan Yılmaz, ''Yatırımlara baktığımızda, diğer birçok fiziki göstergelere baktığımızda Türkiye son 10 yılda çok ciddi mesafeler aldı. Önümüzdeki süreçte de iddialı hedeflerimiz var. 2 trilyon dolarlık bir ekonomiyi, 25 bin dolar kişi başına gelir, 500 milyar dolar ihracat, Ar-Ge harcamalarımızın yurt içi hasılamıza oranla yüzde 3'lere çıkmasını hedefliyoruz'' diye konuştu.
Son 10 yılda Türkiye'nin bu başarıyı istikrarlı bir yönetimle elde ettiğini aktaran Yılmaz, ''Türkiye'nin geçmişinde koalisyon dönemlerine bakıyorsunuz, maalesef ülkemiz ilerleyememiş. Ama güçlü hükümetlerin, yönetimlerin olduğu dönemlerde istikrar olmuş ve Türkiye büyümüş. Sadece istikrarla olmuyor, reformist bir hükümet olmak önemli. Yapılması gereken değişiklikleri yerinde, zamanında, kararlı bir şekilde gerçekleştirmek de önemli. İşte bunu da son 10 yılda başarmışız. Hükümete geldiğimiz günden bu güne birçok alanda yenilikler yaptık, değişiklikler yaptık. İstikrar içinde reformlar gerçekleştirdik ve bu günlere geldik. Bundan sonraki süreçte de rehavete kapılmadan, biz başardık artık havasına girmeden, bu istikrarlı yönetime ve bu reformlara devam etmemiz gerekiyor'' dedi.
-''Avrupalı maliye bakanları bizim maliye bakanımızı kıskançlıkla takip ediyor''
Yılmaz, güven kavramının da önemli bir unsur olduğunu ve bunu son ekonomik krizin çok açık bir şekilde gösterdiğini belirterek, şunları kaydetti:
''Türkiye, bu başarıları 1930'lardan bu yana gerçekleşen en derin ekonomik krize rağmen sağladı. Çok şükür vatandaşımız bunu çok hissetmiyor. Dünyanın ne halde olduğunu, Avrupa'ya gidip gelenler daha iyi görüyor. Bugün, bütün Avrupalı maliye bakanları bizim maliye bakanımızı kıskançlıkla takip ediyor, kıskançlıkla izliyor. Avrupa ülkelerindeki bütçe tartışmalarında, borcu nasıl azaltırız, nereden kısıntı yapmamız lazım, hangi yatırımları kesmemiz lazım, ücretleri nasıl donduralım, kamuya daha az nasıl eleman alalım hatta mevcutları nasıl azaltalım diye tartışıyorlar. Biz de böyle bir tartışma yok. Tam aksine sosyal harcamalarımız, eğitime, sağlığa, alt yapıya, araştırmaya yaptığımız yatırımlar artıyor. Sadece üniversiteler için gelecek yıl için ayırdığımız para 3,5 milyar lira. Eğitime toplam ayırdığımız 68 milyar lira.
Türkiye çok şükür bu krizi başarılı bir şekilde yürüten, atlatan bir ülke. Türkiye bunu güvenle başardı. Güven veren bir hükümet olduğu için, orta vadeli programlarını güven veren bir şekilde toplumla paylaştığı için, öngörülebilir bir yönetim oluşturduğu için, belirsizliği azalttığı için bunu başarıyor. Amerika'da, Avrupa'da, en gelişmiş dediğimiz ülkelerde trilyonlarca lira karşılıksız para bastılar. Piyasayı canlandırmak için yaptılar bunu. Buna rağmen ekonomileri canlanmadı, çünkü güven yok. Para olsa bile güvenin olmadığı yerde bu para ekonomik faaliyete dönüşmüyor. Fakat güven varsa, istikrar varsa, öngörülebilir politikalar varsa özel sektör ekonomimizi büyütüyor. Türkiye, son 10 yıllık ekonomik performansını ağırlıklı olarak özel sektör marifetiyle gerçekleştirdi.''
Bu gün Türkiye'de yatırımların yüzde 80'ini özel sektörün gerçekleştirdiğini dile getiren Yılmaz, istihdamın yüzde 87,5'ini özel sektörün sağladığını söyledi.
''Güvenin olmadığı yerde özel sektör yapmaz bunları. Belirsizliğin olduğu yerde özel sektör bu yatırımları yapmaz'' diyen Bakan Yılmaz, Türkiye'de popülist olmayan, gerçekçi, ayakları yere basan, özel sektöre güven veren bir yönetim olduğunu kaydetti.
-''Zamanında Avrupalılar tedbirleri alsalar, bu gün Avrupa bu halde olmazdı''
Bakan Yılmaz, şöyle devam etti:
''Alınması gereken kararları, bazı kesimlerin hoşuna gitmese de, zor kararlar da olsa, zamanında alan bir hükümet var. Bunu en iyi özel sektör takdir eder diye düşünüyorum. Çünkü bazı kararları ertelediğiniz zaman bedeli çok daha ağır oluyor. Bunu zamanında siyasi irade gösterip yaparsanız ekonominiz başarılı bir şekilde yürüyor. Yapmazsanız, ekonomiyi çok daha kötü noktalara götürüyorsunuz. Bugün Avrupa'nın yaşadığı temel problem budur. Çünkü, siyasi liderlik yok, cesaret yok. Doğru kararları zamanında uygulama iradesi ortaya koyamadılar. Bu anlamda yaşadığımız küresel kriz bir anlamda siyasi bir krizdir, liderlik krizidir. Zamanında Avrupalılar tedbirleri alsalar, bugün Avrupa bu halde olmazdı. Türkiye bu noktadaysa zamanında gerekli adımları başarıyla ve cesaretle attığı içindir. Bu başarımız bizi rehavete sürüklememeli, daha yapacak çok işimiz var.''
Bakan Yılmaz, konuşmasının ardından GESİAD tarafından düzenlenen 2012 Ekonomi Ödülleri'nde ödül almaya hak kazanan iş adamlarına plaketlerini verdi.
Nevşehir Valisi Abdurrahman Savaş da Yılmaz'a günün anısına Avanos'ta yapılan Hitit anforası takdim etti.
Törene, Vali Savaş ile Nevşehir Milletvekilleri Ahmet Erdal Feralan, Murat Göktürk, Ebubekir Gizligider, Nevşehir Belediye Başkanı Hasan Ünver, Nevşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Filiz Kılıç, İl Emniyet Müdürü Mehmet Yüksel ile çok sayıda iş adamı katıldı.
Bakan Yılmaz, törenin ardından karayoluyla Ankara'ya hareket etti.
Muhabir: Yücel Velioğlu
Yayıncı: Erdem Gültekin
Kaynak: AA
Kişi başına milli gelirde 3 bin 500 dolardan, 10 bin 500 dolar seviyelerine, ihracatta ise 36 milyar dolardan, bu yıl itibarıyla 150 milyar doları aşan bir noktaya gelindiğini anlatan Yılmaz, ''Yatırımlara baktığımızda, diğer birçok fiziki göstergelere baktığımızda Türkiye son 10 yılda çok ciddi mesafeler aldı. Önümüzdeki süreçte de iddialı hedeflerimiz var. 2 trilyon dolarlık bir ekonomiyi, 25 bin dolar kişi başına gelir, 500 milyar dolar ihracat, Ar-Ge harcamalarımızın yurt içi hasılamıza oranla yüzde 3'lere çıkmasını hedefliyoruz'' diye konuştu.
Son 10 yılda Türkiye'nin bu başarıyı istikrarlı bir yönetimle elde ettiğini aktaran Yılmaz, ''Türkiye'nin geçmişinde koalisyon dönemlerine bakıyorsunuz, maalesef ülkemiz ilerleyememiş. Ama güçlü hükümetlerin, yönetimlerin olduğu dönemlerde istikrar olmuş ve Türkiye büyümüş. Sadece istikrarla olmuyor, reformist bir hükümet olmak önemli. Yapılması gereken değişiklikleri yerinde, zamanında, kararlı bir şekilde gerçekleştirmek de önemli. İşte bunu da son 10 yılda başarmışız. Hükümete geldiğimiz günden bu güne birçok alanda yenilikler yaptık, değişiklikler yaptık. İstikrar içinde reformlar gerçekleştirdik ve bu günlere geldik. Bundan sonraki süreçte de rehavete kapılmadan, biz başardık artık havasına girmeden, bu istikrarlı yönetime ve bu reformlara devam etmemiz gerekiyor'' dedi.
-''Avrupalı maliye bakanları bizim maliye bakanımızı kıskançlıkla takip ediyor''
Yılmaz, güven kavramının da önemli bir unsur olduğunu ve bunu son ekonomik krizin çok açık bir şekilde gösterdiğini belirterek, şunları kaydetti:
''Türkiye, bu başarıları 1930'lardan bu yana gerçekleşen en derin ekonomik krize rağmen sağladı. Çok şükür vatandaşımız bunu çok hissetmiyor. Dünyanın ne halde olduğunu, Avrupa'ya gidip gelenler daha iyi görüyor. Bugün, bütün Avrupalı maliye bakanları bizim maliye bakanımızı kıskançlıkla takip ediyor, kıskançlıkla izliyor. Avrupa ülkelerindeki bütçe tartışmalarında, borcu nasıl azaltırız, nereden kısıntı yapmamız lazım, hangi yatırımları kesmemiz lazım, ücretleri nasıl donduralım, kamuya daha az nasıl eleman alalım hatta mevcutları nasıl azaltalım diye tartışıyorlar. Biz de böyle bir tartışma yok. Tam aksine sosyal harcamalarımız, eğitime, sağlığa, alt yapıya, araştırmaya yaptığımız yatırımlar artıyor. Sadece üniversiteler için gelecek yıl için ayırdığımız para 3,5 milyar lira. Eğitime toplam ayırdığımız 68 milyar lira.
Türkiye çok şükür bu krizi başarılı bir şekilde yürüten, atlatan bir ülke. Türkiye bunu güvenle başardı. Güven veren bir hükümet olduğu için, orta vadeli programlarını güven veren bir şekilde toplumla paylaştığı için, öngörülebilir bir yönetim oluşturduğu için, belirsizliği azalttığı için bunu başarıyor. Amerika'da, Avrupa'da, en gelişmiş dediğimiz ülkelerde trilyonlarca lira karşılıksız para bastılar. Piyasayı canlandırmak için yaptılar bunu. Buna rağmen ekonomileri canlanmadı, çünkü güven yok. Para olsa bile güvenin olmadığı yerde bu para ekonomik faaliyete dönüşmüyor. Fakat güven varsa, istikrar varsa, öngörülebilir politikalar varsa özel sektör ekonomimizi büyütüyor. Türkiye, son 10 yıllık ekonomik performansını ağırlıklı olarak özel sektör marifetiyle gerçekleştirdi.''
Bu gün Türkiye'de yatırımların yüzde 80'ini özel sektörün gerçekleştirdiğini dile getiren Yılmaz, istihdamın yüzde 87,5'ini özel sektörün sağladığını söyledi.
''Güvenin olmadığı yerde özel sektör yapmaz bunları. Belirsizliğin olduğu yerde özel sektör bu yatırımları yapmaz'' diyen Bakan Yılmaz, Türkiye'de popülist olmayan, gerçekçi, ayakları yere basan, özel sektöre güven veren bir yönetim olduğunu kaydetti.
-''Zamanında Avrupalılar tedbirleri alsalar, bu gün Avrupa bu halde olmazdı''
Bakan Yılmaz, şöyle devam etti:
''Alınması gereken kararları, bazı kesimlerin hoşuna gitmese de, zor kararlar da olsa, zamanında alan bir hükümet var. Bunu en iyi özel sektör takdir eder diye düşünüyorum. Çünkü bazı kararları ertelediğiniz zaman bedeli çok daha ağır oluyor. Bunu zamanında siyasi irade gösterip yaparsanız ekonominiz başarılı bir şekilde yürüyor. Yapmazsanız, ekonomiyi çok daha kötü noktalara götürüyorsunuz. Bugün Avrupa'nın yaşadığı temel problem budur. Çünkü, siyasi liderlik yok, cesaret yok. Doğru kararları zamanında uygulama iradesi ortaya koyamadılar. Bu anlamda yaşadığımız küresel kriz bir anlamda siyasi bir krizdir, liderlik krizidir. Zamanında Avrupalılar tedbirleri alsalar, bugün Avrupa bu halde olmazdı. Türkiye bu noktadaysa zamanında gerekli adımları başarıyla ve cesaretle attığı içindir. Bu başarımız bizi rehavete sürüklememeli, daha yapacak çok işimiz var.''
Bakan Yılmaz, konuşmasının ardından GESİAD tarafından düzenlenen 2012 Ekonomi Ödülleri'nde ödül almaya hak kazanan iş adamlarına plaketlerini verdi.
Nevşehir Valisi Abdurrahman Savaş da Yılmaz'a günün anısına Avanos'ta yapılan Hitit anforası takdim etti.
Törene, Vali Savaş ile Nevşehir Milletvekilleri Ahmet Erdal Feralan, Murat Göktürk, Ebubekir Gizligider, Nevşehir Belediye Başkanı Hasan Ünver, Nevşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Filiz Kılıç, İl Emniyet Müdürü Mehmet Yüksel ile çok sayıda iş adamı katıldı.
Bakan Yılmaz, törenin ardından karayoluyla Ankara'ya hareket etti.
Muhabir: Yücel Velioğlu
Yayıncı: Erdem Gültekin