Gümrük ve Ticaret Bakanı Yazıcı Açıklaması
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, ''Var olan rakamları ölçüp tarttığınızda Türkiye bugün önemli bir konumda'' dedi.
Yazıcı, Rize Ticaret Sanayi Odası ve İl Defterdarlığı'nca RTSO Meclis Salonu'nda düzenlenen, ''Ekonomiye Değer Katan Rize'nin Yıldızları Vergi Ödül Töreni''nde, 2011 yılının esas alındığında dünyanın ekonomik faaliyet ölçüsünün 70 trilyon, ticari faaliyet ölçüsünün ise 36 trilyon dolar olduğunu ama son yıllarda total olarak dünya ticaret aktivitesinin giderek küçülmeye doğru bir trend izlediğini söyledi.
Özellikle Amerika ve Avrupa'da krizin sarsıntılarının devam ettiğine değinen Yazıcı, şöyle devam etti:
''Uzmanlar bazı faktörlere dikkati çekiyor. Bir tanesi özellikle Avrupa'da Avro Bölgesi'nde var olan ekonomik krizin daha da derinleşmesi. Büyük bir risk olarak görülüyor 2013 açısından. Bir diğeri ABD'de var olan mali sorunun giderilme noktasında sıkıntı arz ettiği olgusu. Üçüncü bir faktör özellikle dünya ticaretini ekonomik platformları büyük ölçüde etkileyen Çin ve hinterlandındaki ülkelerde büyümenin çok hızlı bir düşüş gösteriyor olmasıdır. Bütün dünyayı ilgilendiren dördüncü önemli faktör ise Ortadoğu ve çevresindeki önemli gelişmelerdir. Bu konuda göstergeleri, tabloları izleyen herkes bu noktalar açısından hem çevresine bakıyor hem de sağını solunu kolluyor. Bizim bu konuda maharetli bir yönetimimiz var. 2008'de maharetli yönetim, popülizme kaçmadan ekonomik gerçeklerini dikkate alarak sürdürdüğü yönetim Türkiye'yi bu güne getirdi. Var olan rakamları ölçüp tarttığınızda Türkiye bugün önemli bir konumda. Bu hassasiyetimizi sürdürüyoruz. Türkiye'deki büyümeye, istihdama, kalkınmaya, dış ticaret rakamlarına bakın, çok sorun olarak gözüken cari açığa bakın. O alandaki iyileşmeleri dikkate aldığınızda Türkiye ekonomik ölçütleri bakımından başarılı sayılabilecek bir ülke konumunda. Bunun arkasında müteşebbisin, sanayicinin, esnafın topyekün, fedakarane, kararlı risk üstlenerek sürdürdüğü katma değer var.''
Türkiye'nin, gösterdiği performansla her olay karşısında sergilediği duruşuyla hem uluslararası kuruluşlar nezdinde hem de bölgede önemli bir aktör konumunda olduğunu vurgulayan Yazıcı, şöyle konuştu:
''Bunun altını artık herkes çiziyor. Türkiye'nin hakkını veriyor. Herkes bize bunları nasıl başardığımızı soruyor. Biz Türkiye'de yönetimi aldığımız günden bu yana halkın gündemini hep birleştirdik ve bu gündemi hep canlı tuttuk. Çünkü bizim faaliyetlerimizin merkezinde hep insan var. Ekonomik, sosyal, bütün icraatlarımızı insanın huzuru, güvenliği, esenliğini dikkate almak suretiyle planlıyor ve icra aşamasına geliyoruz. Şeyh Edebali'nin 'İnsani yücelt ki devlet yücelsin' nasihatine vurgu yapıyoruz. İnsani dikkate almayan, onu sadece bir tüketici olarak gören bir anlayışın uzun süre devam etmesi mümkün değil. Biz bu icraatlarımızı yaparken hiçbir ayrım içerisine girmedik. 'Türkiye'nin doğusu, batısı, kuzeyi, güneyi' demedik. Türkiye diyerek bunları yapıyoruz. Herkese değer vererek bu icraatları yapıyoruz.''
-''Türkiye'yi nereden nereye getirdik''-
Dünyada 7,5 milyar kişinin yaşadığını, OECD'nin tespitlerine göre 1 milyar 200 milyon kişinin günlük açlık sınırı olan 1 doların altında geçindiğini vurgulayan Yazıcı, şunları söyledi:
''Türkiye'de bu kategoriye giren hiçbir insan yok. Dünyada 2,5 milyar dolayında yoksulluk sınırı kabul edilen 2,15 doların altında yaşamak zorunda olan insan var. Türkiye'de bu kategoride insan sayısı yönetim sorumluluğunu aldığımız dönem yüzde 30 dolayındaydı. Bugün yüzde 2,8 dolayında. Türkiye'yi nereden alıp nereye getirdik. Bunlar Türkiye'nin farkı. Kıskanç olmayan, objektif davranan uluslararası kuruluşlar bu durumu ortaya koyuyorsa, göstergelerin kaçınılmaz olarak gözler önünde oluşu dolayısıyladır. Kimse kaşımıza, gözümüze bakarak iltifat etmez.''
Yazıcı, 19 Aralık tarihi itibarıyla Türkiye'nin ihracatının 146,5 milyar dolar olduğuna değinerek, ''Orta vadeli programa göre, Türkiye'nin ihracatı 149 milyar dolar olarak öngörülmüş. Onu yakalayacağız. İnşallah güç birliği yaparak, kardeşliğimizi pekiştirerek, birbirimizi sevme konusunda cimriliğe düşmeden, yeri geldiğinde alkışlayarak, el sallayarak, omuz vererek Türkiye'yi daha iyi yerlere taşıyacağız'' diye konuştu.
-Eşlere, kefalete izin verme yükümlülüğü getirilmesi-
Borçlar Kanunu'nun 84. Maddesi'nin, ''Eşin, Kefalete İzin Verme Yükümlülüğü'' getirdiğini anımsatan Yazıcı, şöyle dedi:
''Bu, erkek kadından kefalet alacak anlamına gelmez. İşveren bayansa o da kocasından alacak. Biliyorsunuz, Türkiye geçmişte önemli krizler yaşadı. Bey gidiyor borçlanıyor, kefil oluyor, ödeyemiyor, parasını çarçur ediyor ya da basiretsizliği dolayısıyla sıkıntıya düşüyor. Basiretsizliği dolayısıyla sıkıntıya düşmesi tolere edilebilir ama parasını çarçur etmesi nedeniyle sıkıntıya düşmesi tolere edilebilir bir durum değil ve bu, aile yıkar, geçmişte yıktı da. Hiç hanımın haberi yok, eve icra memurları geliyor. Biraz ceberut duruşun varsa polis çağrılıyor. Ne var ne yoksa evden alıp götürülüyor. Risklerle aileler karşılaşmasın diye getirilmiş. Tabii biz burada ifrat tefrite düşmüşüz. Burada bir orta yol bulacağız. Bunu belki tamamen ortadan kaldıracak şekilde değil ama aileyi rahatsız etmeyecek, ticaret erbabını zorlaştırmayacak belli bir içeriğe kavuşturmak suretiyle çözeceğiz. Bu düzenlemeyi en kısa sürede yapacağız. Ocak ayı içerisinde muhtemeldir ki bu düzenlemeyi yapacağız.''
-Ovit Tüneli çalışmaları -
Ovit Tüneli çalışmaları hakkında da bilgi veren Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, tünel çalışmalarının her iki taraftan devam ettiğini ve 500 metrelik bir yerin yapıldığını belirterek, şunları kaydetti:
''Buna az diyebilirsiniz ancak tünel kazma işi eski yöntemle yapılıyor. Sipariş edilen makine gelmedi. Gelince sert zemine ulaşılınca daha hızlı tempoyla yapılacak. 2015 Kasım ayında inşallah hizmete açılacak. Bu, sıradan bir tünel değil. Türkiye'nin en büyük, dünyada sayılı uzun tünelleri arasında, 14,5 kilometrelik bir tünel. Tünelin yapılmasıyla Karadeniz sahili Gürcistan'dan bu tarafa Kafkaslar'a, Ortadoğu'ya bağlanacak. Muazzam bir ticaret aktivitesinin oluştuğu bir arena oluşacak. Bu tünelin giriş kısmında önemi bir lojistik merkez oluşturulmasının da düşünülmesi gerekiyor. Bunun üzerinde çalışmaları sürdürüyoruz.''
Konuşmaların ardından vergi rekortmenlerine plaketleri takdim edildi.
Bakan Yazıcı, kurumlar vergisi dalında birinci olan Çayeli Bakır İşletmeleri'nin plaketini genel müdür İan Anderson'a verdi. Yazıcı, plaketi verdiği sırada Anderson ile bir süre şakalaştı.
Muhabir: Muhittin Sandıkçı / Zafer Sel
Yayıncı: Murat Taydaş
Kaynak: AA
Özellikle Amerika ve Avrupa'da krizin sarsıntılarının devam ettiğine değinen Yazıcı, şöyle devam etti:
''Uzmanlar bazı faktörlere dikkati çekiyor. Bir tanesi özellikle Avrupa'da Avro Bölgesi'nde var olan ekonomik krizin daha da derinleşmesi. Büyük bir risk olarak görülüyor 2013 açısından. Bir diğeri ABD'de var olan mali sorunun giderilme noktasında sıkıntı arz ettiği olgusu. Üçüncü bir faktör özellikle dünya ticaretini ekonomik platformları büyük ölçüde etkileyen Çin ve hinterlandındaki ülkelerde büyümenin çok hızlı bir düşüş gösteriyor olmasıdır. Bütün dünyayı ilgilendiren dördüncü önemli faktör ise Ortadoğu ve çevresindeki önemli gelişmelerdir. Bu konuda göstergeleri, tabloları izleyen herkes bu noktalar açısından hem çevresine bakıyor hem de sağını solunu kolluyor. Bizim bu konuda maharetli bir yönetimimiz var. 2008'de maharetli yönetim, popülizme kaçmadan ekonomik gerçeklerini dikkate alarak sürdürdüğü yönetim Türkiye'yi bu güne getirdi. Var olan rakamları ölçüp tarttığınızda Türkiye bugün önemli bir konumda. Bu hassasiyetimizi sürdürüyoruz. Türkiye'deki büyümeye, istihdama, kalkınmaya, dış ticaret rakamlarına bakın, çok sorun olarak gözüken cari açığa bakın. O alandaki iyileşmeleri dikkate aldığınızda Türkiye ekonomik ölçütleri bakımından başarılı sayılabilecek bir ülke konumunda. Bunun arkasında müteşebbisin, sanayicinin, esnafın topyekün, fedakarane, kararlı risk üstlenerek sürdürdüğü katma değer var.''
Türkiye'nin, gösterdiği performansla her olay karşısında sergilediği duruşuyla hem uluslararası kuruluşlar nezdinde hem de bölgede önemli bir aktör konumunda olduğunu vurgulayan Yazıcı, şöyle konuştu:
''Bunun altını artık herkes çiziyor. Türkiye'nin hakkını veriyor. Herkes bize bunları nasıl başardığımızı soruyor. Biz Türkiye'de yönetimi aldığımız günden bu yana halkın gündemini hep birleştirdik ve bu gündemi hep canlı tuttuk. Çünkü bizim faaliyetlerimizin merkezinde hep insan var. Ekonomik, sosyal, bütün icraatlarımızı insanın huzuru, güvenliği, esenliğini dikkate almak suretiyle planlıyor ve icra aşamasına geliyoruz. Şeyh Edebali'nin 'İnsani yücelt ki devlet yücelsin' nasihatine vurgu yapıyoruz. İnsani dikkate almayan, onu sadece bir tüketici olarak gören bir anlayışın uzun süre devam etmesi mümkün değil. Biz bu icraatlarımızı yaparken hiçbir ayrım içerisine girmedik. 'Türkiye'nin doğusu, batısı, kuzeyi, güneyi' demedik. Türkiye diyerek bunları yapıyoruz. Herkese değer vererek bu icraatları yapıyoruz.''
-''Türkiye'yi nereden nereye getirdik''-
Dünyada 7,5 milyar kişinin yaşadığını, OECD'nin tespitlerine göre 1 milyar 200 milyon kişinin günlük açlık sınırı olan 1 doların altında geçindiğini vurgulayan Yazıcı, şunları söyledi:
''Türkiye'de bu kategoriye giren hiçbir insan yok. Dünyada 2,5 milyar dolayında yoksulluk sınırı kabul edilen 2,15 doların altında yaşamak zorunda olan insan var. Türkiye'de bu kategoride insan sayısı yönetim sorumluluğunu aldığımız dönem yüzde 30 dolayındaydı. Bugün yüzde 2,8 dolayında. Türkiye'yi nereden alıp nereye getirdik. Bunlar Türkiye'nin farkı. Kıskanç olmayan, objektif davranan uluslararası kuruluşlar bu durumu ortaya koyuyorsa, göstergelerin kaçınılmaz olarak gözler önünde oluşu dolayısıyladır. Kimse kaşımıza, gözümüze bakarak iltifat etmez.''
Yazıcı, 19 Aralık tarihi itibarıyla Türkiye'nin ihracatının 146,5 milyar dolar olduğuna değinerek, ''Orta vadeli programa göre, Türkiye'nin ihracatı 149 milyar dolar olarak öngörülmüş. Onu yakalayacağız. İnşallah güç birliği yaparak, kardeşliğimizi pekiştirerek, birbirimizi sevme konusunda cimriliğe düşmeden, yeri geldiğinde alkışlayarak, el sallayarak, omuz vererek Türkiye'yi daha iyi yerlere taşıyacağız'' diye konuştu.
-Eşlere, kefalete izin verme yükümlülüğü getirilmesi-
Borçlar Kanunu'nun 84. Maddesi'nin, ''Eşin, Kefalete İzin Verme Yükümlülüğü'' getirdiğini anımsatan Yazıcı, şöyle dedi:
''Bu, erkek kadından kefalet alacak anlamına gelmez. İşveren bayansa o da kocasından alacak. Biliyorsunuz, Türkiye geçmişte önemli krizler yaşadı. Bey gidiyor borçlanıyor, kefil oluyor, ödeyemiyor, parasını çarçur ediyor ya da basiretsizliği dolayısıyla sıkıntıya düşüyor. Basiretsizliği dolayısıyla sıkıntıya düşmesi tolere edilebilir ama parasını çarçur etmesi nedeniyle sıkıntıya düşmesi tolere edilebilir bir durum değil ve bu, aile yıkar, geçmişte yıktı da. Hiç hanımın haberi yok, eve icra memurları geliyor. Biraz ceberut duruşun varsa polis çağrılıyor. Ne var ne yoksa evden alıp götürülüyor. Risklerle aileler karşılaşmasın diye getirilmiş. Tabii biz burada ifrat tefrite düşmüşüz. Burada bir orta yol bulacağız. Bunu belki tamamen ortadan kaldıracak şekilde değil ama aileyi rahatsız etmeyecek, ticaret erbabını zorlaştırmayacak belli bir içeriğe kavuşturmak suretiyle çözeceğiz. Bu düzenlemeyi en kısa sürede yapacağız. Ocak ayı içerisinde muhtemeldir ki bu düzenlemeyi yapacağız.''
-Ovit Tüneli çalışmaları -
Ovit Tüneli çalışmaları hakkında da bilgi veren Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, tünel çalışmalarının her iki taraftan devam ettiğini ve 500 metrelik bir yerin yapıldığını belirterek, şunları kaydetti:
''Buna az diyebilirsiniz ancak tünel kazma işi eski yöntemle yapılıyor. Sipariş edilen makine gelmedi. Gelince sert zemine ulaşılınca daha hızlı tempoyla yapılacak. 2015 Kasım ayında inşallah hizmete açılacak. Bu, sıradan bir tünel değil. Türkiye'nin en büyük, dünyada sayılı uzun tünelleri arasında, 14,5 kilometrelik bir tünel. Tünelin yapılmasıyla Karadeniz sahili Gürcistan'dan bu tarafa Kafkaslar'a, Ortadoğu'ya bağlanacak. Muazzam bir ticaret aktivitesinin oluştuğu bir arena oluşacak. Bu tünelin giriş kısmında önemi bir lojistik merkez oluşturulmasının da düşünülmesi gerekiyor. Bunun üzerinde çalışmaları sürdürüyoruz.''
Konuşmaların ardından vergi rekortmenlerine plaketleri takdim edildi.
Bakan Yazıcı, kurumlar vergisi dalında birinci olan Çayeli Bakır İşletmeleri'nin plaketini genel müdür İan Anderson'a verdi. Yazıcı, plaketi verdiği sırada Anderson ile bir süre şakalaştı.
Muhabir: Muhittin Sandıkçı / Zafer Sel
Yayıncı: Murat Taydaş