İnsan Hakları ve Demokrasi Haftası Soma'da Kutlandı
İnsan Hakları ve Demokrasi Haftası, Soma’da düzenlenen programla kutlandı.
Soma Belediyesi Sinema Tiyatro ve Konferans Salonu’nda düzenlenen programa Kaymakam Abdülkadir Karataş, Cumhuriyet Başsavcısı Halil İnal, Belediye Başkanı Hasan Ergene, İlçe Milli Eğitim Müdürü Tahsin Altunsoy, Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Kemal Arda, kamu kurum ve kuruluş amirleri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.
Saygı Duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programda, günün anlam ve önemi ile ilgili konuşmayı Sağlık Meslek Lisesi Hemşirelik Bölümü öğretmeni Nermin Yalınay yaptı. Yalınay, ayrım göstermeksizin her insanın insan haklarına sahip olduğunu belirterek, “Suçlular, devlet başkanları, çocuklar, kadınlar, erkekler, Afrikalılar, Avrupalılar, Asyalılar, mülteciler, işsizler, özel kuruluşta çalışanlar, öğretmenler, sanatçılar işçiler. Çünkü herkes insandır. İnsan hakları denince akla önce Batı akla gelmekte ve bu Batı’nın insanlığa hediye ettiği bir lütuf olarak görülmektedir. İnsan hakları önce batı da gündeme yerleşmiş olsa da, Batı Dünyası’nın bu konuda sicili kabarıktır. Soykırım, engizisyon, Yüzyıl, Otuz Yıl savaşları ve yüzyılımızdaki bir çok hareketler bu sicilin belgeleridir. Bosna ve Kosova bunun en yakın örnekleridir” dedi.
Açılış konuşması sonrasında batılı ülkelerin insan hakları ihlallerinin örnekleri ‘İnsanlık Tarihinde Maskeler ve Yüzler’ adlı slayt gösterisi eşliğinde sunuldu. Şiirlerle devam eden gösterilerin sonunda konuşan Kaymakamı Karataş ise, şunları söyledi: “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, 10 Aralık 1948 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilmesi ile birlikte, 10 Aralık günü, bütün dünyada ve ülkemizde İnsan Hakları günü olarak kutlanmaktadır. Öğrencilerimizin hazırladığı programda dünya tarihi içersinde insan haklarının nasıl sekteye uğradığını, bir çok ülke bugün insan hakları savunucusu olarak ön plana çıksa da geçmişinde karanlık sayfalarının olduğunu kabul ediyoruz. Üzülerek söylüyoruz ki yakın dünya tarihimizde Çin’in doğusundaki Doğu Türkistan’da Uygurlara yapılan zulümleri görüyoruz. Daha öncesinde Bosna Hersek’te Sırpların yaptığı katliamları biliyoruz. Bugün komşu ülke Suriye’nin zalim imparatorunun kendi halkına yaptığı zulümleri görüyoruz. Onun yanındaki İsrail Devleti’nin güçlü ülkelerde aldığı destekle Filistin’e yaptıklarını görüyoruz. Bunların hepsi birer insanlık ayıbıdır. Tabiî ki insanlık bunları gördükçe daha ileriye gitmek için bir çaba gösterme içersinde olduğunu ve Birleşmiş Milletler'in aldığı kararın bütün dünyada uygulanmasının sağlanmasını ve özellikle de akan kanın durdurulması gerektiğine canı gönülden inanıyoruz.”
Kaynak: İHA
Saygı Duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programda, günün anlam ve önemi ile ilgili konuşmayı Sağlık Meslek Lisesi Hemşirelik Bölümü öğretmeni Nermin Yalınay yaptı. Yalınay, ayrım göstermeksizin her insanın insan haklarına sahip olduğunu belirterek, “Suçlular, devlet başkanları, çocuklar, kadınlar, erkekler, Afrikalılar, Avrupalılar, Asyalılar, mülteciler, işsizler, özel kuruluşta çalışanlar, öğretmenler, sanatçılar işçiler. Çünkü herkes insandır. İnsan hakları denince akla önce Batı akla gelmekte ve bu Batı’nın insanlığa hediye ettiği bir lütuf olarak görülmektedir. İnsan hakları önce batı da gündeme yerleşmiş olsa da, Batı Dünyası’nın bu konuda sicili kabarıktır. Soykırım, engizisyon, Yüzyıl, Otuz Yıl savaşları ve yüzyılımızdaki bir çok hareketler bu sicilin belgeleridir. Bosna ve Kosova bunun en yakın örnekleridir” dedi.
Açılış konuşması sonrasında batılı ülkelerin insan hakları ihlallerinin örnekleri ‘İnsanlık Tarihinde Maskeler ve Yüzler’ adlı slayt gösterisi eşliğinde sunuldu. Şiirlerle devam eden gösterilerin sonunda konuşan Kaymakamı Karataş ise, şunları söyledi: “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, 10 Aralık 1948 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilmesi ile birlikte, 10 Aralık günü, bütün dünyada ve ülkemizde İnsan Hakları günü olarak kutlanmaktadır. Öğrencilerimizin hazırladığı programda dünya tarihi içersinde insan haklarının nasıl sekteye uğradığını, bir çok ülke bugün insan hakları savunucusu olarak ön plana çıksa da geçmişinde karanlık sayfalarının olduğunu kabul ediyoruz. Üzülerek söylüyoruz ki yakın dünya tarihimizde Çin’in doğusundaki Doğu Türkistan’da Uygurlara yapılan zulümleri görüyoruz. Daha öncesinde Bosna Hersek’te Sırpların yaptığı katliamları biliyoruz. Bugün komşu ülke Suriye’nin zalim imparatorunun kendi halkına yaptığı zulümleri görüyoruz. Onun yanındaki İsrail Devleti’nin güçlü ülkelerde aldığı destekle Filistin’e yaptıklarını görüyoruz. Bunların hepsi birer insanlık ayıbıdır. Tabiî ki insanlık bunları gördükçe daha ileriye gitmek için bir çaba gösterme içersinde olduğunu ve Birleşmiş Milletler'in aldığı kararın bütün dünyada uygulanmasının sağlanmasını ve özellikle de akan kanın durdurulması gerektiğine canı gönülden inanıyoruz.”