Bilecik Cumhuriyet Başsavcısı Yaşar Açıklaması
Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Yaşar, insan hakları ve demokrasi kavramlarının süreçler içerisinde geliştiğini, sonradan insanların keşfettiği veya insanlara verilen bir hak bir hak olmadığını bildirdi.
Yaşar, Bilim Sanat Merkezi'nde, ''İnsan Hakları ve Demokrasi'' Haftası nedeniyle Refik Arslan Öztürk Fen Lisesi tarafından düzenlenen programda, demokrasiyle insan haklarının doğrudan birbirine ilişkili ve birbiriyle iç içe olan iki kavram olduğunu belirterek, insan haklarının insanın yaratılışından itibaren var olan bir hak olduğunu kaydetti.
İnsan hakları ve demokrasi kavramlarının süreçler içerisinde geliştiğini, sonradan insanların keşfettiği veya insanlara verilen bir hak olmadığını anlatan Yaşar, şöyle konuştu:
''Doğmakla sahip olunan şey hür ve eşit olmaktır. Bu insan haklarının temelidir. Bu insan haklarının da en iyi uygulanabileceği, korunabileceği, dile getirilebileceği sistem olarak da demokrasi yönetim biçimi olarak olduğu için ikisi kardeş kavramlar. Demokrasi ve insan haklarını anlamak için insanoğlunun tarihsel ve sosyolojik gelişimini de bilmek gerekiyor. Bunları bilirsek hem demokrasinin hem de insan haklarının ne olduğunu iyi anlar, özümser, fiiliyatta ve uygulamada da iyi şekilde uygularız. Her şey kanunda yazılıyor olması yetmiyor, bunun birde uygulanması lazım. Bir şeyi yazmaktan daha önemlisi onu uygulamaktır. Bazen insan hakları askıya alınıyor. Bir türlü oturtamıyoruz ama bunu da normal görmek lazım. Bu bir tarihsel ve sosyolojik süreçtir. Halen insan hakları konusunda sosyolojik süreç devam ediyor. Son anayasa değişikliklerinden sonra ayrı yeni bir kurum olan İnsan Hakları konusunda bir fırsat tanıyan Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkı da tanınmış oldu. Yani şu an çok mesafe kat ettik. Ama bunları daha çok geliştirmek üzerine koymak, içselleştirip uygulamak gençlerin elindedir. Bu konulara duyarlı olursak, insan haklarına saygılı, demokratik bir devlet olarak yürür, yolumuza devam ederiz. Aksi takdirde bunlara uyulmadığı gibi tarihte de gördüğümüz üzere sosyolojik bir süreç olarak yıkılmaya, yok olmaya mahkum bir devlet oluruz. Bunun bütün anahtarı gençlerimizdedir.''
Yaşar, Türkiye'de son 10 yılda hukuksal anlamda insan hakları alanında büyük değişiklikler yapıldığını sözlerine ekledi.
Okul Müdürü Coşkun Bakırtaş da insan onuru ve eşitliğin, insan hakları fikrinin merkezinde yer alan iki temel değer olduğunu dile getirerek, bütün insanların eşit olmasının insan haklarını evrensel kıldığını söyledi.
Program, öğrenciler tarafından şiir okunması ve müzik dinletisi ile sona erdi. Etkinliğe, Vali Yardımcısı Süleyman Deniz, Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı İbrahim Kolcu, Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Yörükçü, İl Milli Eğitim Müdürü Süleyman Şişman, daire müdürleri ve okul müdürleri ile öğrenciler katıldı.
Muhabir: Muhsin Arslan
Yayıncı: Mürsel Çetin
Kaynak: AA
İnsan hakları ve demokrasi kavramlarının süreçler içerisinde geliştiğini, sonradan insanların keşfettiği veya insanlara verilen bir hak olmadığını anlatan Yaşar, şöyle konuştu:
''Doğmakla sahip olunan şey hür ve eşit olmaktır. Bu insan haklarının temelidir. Bu insan haklarının da en iyi uygulanabileceği, korunabileceği, dile getirilebileceği sistem olarak da demokrasi yönetim biçimi olarak olduğu için ikisi kardeş kavramlar. Demokrasi ve insan haklarını anlamak için insanoğlunun tarihsel ve sosyolojik gelişimini de bilmek gerekiyor. Bunları bilirsek hem demokrasinin hem de insan haklarının ne olduğunu iyi anlar, özümser, fiiliyatta ve uygulamada da iyi şekilde uygularız. Her şey kanunda yazılıyor olması yetmiyor, bunun birde uygulanması lazım. Bir şeyi yazmaktan daha önemlisi onu uygulamaktır. Bazen insan hakları askıya alınıyor. Bir türlü oturtamıyoruz ama bunu da normal görmek lazım. Bu bir tarihsel ve sosyolojik süreçtir. Halen insan hakları konusunda sosyolojik süreç devam ediyor. Son anayasa değişikliklerinden sonra ayrı yeni bir kurum olan İnsan Hakları konusunda bir fırsat tanıyan Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkı da tanınmış oldu. Yani şu an çok mesafe kat ettik. Ama bunları daha çok geliştirmek üzerine koymak, içselleştirip uygulamak gençlerin elindedir. Bu konulara duyarlı olursak, insan haklarına saygılı, demokratik bir devlet olarak yürür, yolumuza devam ederiz. Aksi takdirde bunlara uyulmadığı gibi tarihte de gördüğümüz üzere sosyolojik bir süreç olarak yıkılmaya, yok olmaya mahkum bir devlet oluruz. Bunun bütün anahtarı gençlerimizdedir.''
Yaşar, Türkiye'de son 10 yılda hukuksal anlamda insan hakları alanında büyük değişiklikler yapıldığını sözlerine ekledi.
Okul Müdürü Coşkun Bakırtaş da insan onuru ve eşitliğin, insan hakları fikrinin merkezinde yer alan iki temel değer olduğunu dile getirerek, bütün insanların eşit olmasının insan haklarını evrensel kıldığını söyledi.
Program, öğrenciler tarafından şiir okunması ve müzik dinletisi ile sona erdi. Etkinliğe, Vali Yardımcısı Süleyman Deniz, Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı İbrahim Kolcu, Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Yörükçü, İl Milli Eğitim Müdürü Süleyman Şişman, daire müdürleri ve okul müdürleri ile öğrenciler katıldı.
Muhabir: Muhsin Arslan
Yayıncı: Mürsel Çetin