Eski istihbaratçıdan şok iddia
ABD’li eski istihbaratçı Wayne Madsen, ölümüyle ilgili soruşturma başlatılan 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın, MOSSAD ya da CIA tarafından “tıbbi suikast” sonucu öldürülmüş olabileceğini iddia etti. Madsen, “Özal, MOSSAD ve CIA’da düşman yarattı” dedi
SEKİZİNCİ Cumhurbaşkanı Turgut Özal 'ın, MOSSAD veya CIA tarafından “tıbbi suikast” sonucu öldürülmüş olabileceği ileri sürüldü. İddianın sahibi Amerikalı eski istihbaratçı ve ödüllü analist-ajan Wayne Madsen. Madsen, “MEDINT” diye bilinen tıbbi istihbaratın MOSSAD ve CIA tarafından çok geliştirildiğini anlattı. Buna göre, yabancı liderler hakkında toplanan her türlü sağlık bilgileri ve veriler gerektiğinde bir “doğal suikast” amacıyla kullanılabiliyor. Madsen 'e göre, ilaçların toksik dozları, patojenler ve diğer ölüme yol açıcı maddeler “tıbbi suikast” için devreye girebiliyor. Eski Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat 'ın mezarının açılmasına karar verildiğini hatırlatan Madsen, MOSSAD 'ın bir tıbbi suikastta bulunduğu yönünde çok yaygın bir kanı olduğunu söyledi. Madsen sitesindeki yazısında, Özal 'a yapılan otopsinin sonucunda yüksek düzeyde DDT, Strychine ve Polonyum maddesi çıktığını belirterek “bir zehirlenme sonucu ölüm” ihtimalinin çok güçlendiğini kaydetti. Madsen, “Özal 'ın, TSK ve derin devlet içinde çok düşman kazandığını, aynı şekilde MOSSAD ve CIA 'da da düşmanlar yarattığını” ileri sürdü.
Türkçe bilse de bilmese de tercüman
TBMM Adalet Komisyonu 'nda anadilde savunma hakkı getiren tasarının görüşmeleri sırasında değişiklik yapıldı. Tasarıda, sanığın tercüman kullanma hakkı için “meramını anlatabilecek ölçüde Türkçe bilen sanık” tanımı getirilirken AK Parti 'nin önergesiyle bu tanım değişti. İlgili fıkrada sadece “sanık” ifadesi korundu. Yeni düzenlemeyle, sanık, iddianamenin okunması, esas hakkında mütalaanın verilmesi üzerine sözlü savunmasını kendisini daha iyi ifade edebileceğini beyan ettiği başka bir dilde yapabilecek. Böylece az da olsa Türkçe bilme gibi bir koşul aranmaması karara bağlandı. Bu durumda sanıklar, Türkçe bilip bilmediklerine bakılmaksızın, herhangi bir dili kendilerini ifade edebilecekleri en iyi dil olarak bildirip o dille tercüman kullanarak savunma yapabilecek. Tasarı Adalet Komisyonu 'nda görüşülerek kabul edildi.
Türkçe bilse de bilmese de tercüman
TBMM Adalet Komisyonu 'nda anadilde savunma hakkı getiren tasarının görüşmeleri sırasında değişiklik yapıldı. Tasarıda, sanığın tercüman kullanma hakkı için “meramını anlatabilecek ölçüde Türkçe bilen sanık” tanımı getirilirken AK Parti 'nin önergesiyle bu tanım değişti. İlgili fıkrada sadece “sanık” ifadesi korundu. Yeni düzenlemeyle, sanık, iddianamenin okunması, esas hakkında mütalaanın verilmesi üzerine sözlü savunmasını kendisini daha iyi ifade edebileceğini beyan ettiği başka bir dilde yapabilecek. Böylece az da olsa Türkçe bilme gibi bir koşul aranmaması karara bağlandı. Bu durumda sanıklar, Türkçe bilip bilmediklerine bakılmaksızın, herhangi bir dili kendilerini ifade edebilecekleri en iyi dil olarak bildirip o dille tercüman kullanarak savunma yapabilecek. Tasarı Adalet Komisyonu 'nda görüşülerek kabul edildi.