Dsp Genel Başkanı Türker’den Gündeme İlişkin Değerlendirmeler

DSP Genel Başkanı Türker, Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Genel Sekreteri Cengiz Gülcebay ve Ulaşım İş Sendikası Genel Başkanı Adem Çalışkan’ı kabul etti. DSP Genel Merkezi’nde yapılan görüşmede sendika ve konfederasyonların çalışmaları, yerel yönetimler konusu ele alındı. Yerel yönetimler yasası ile Türkiye’nin daha büyük birimler tarafından ama yerinden yönetim adıyla tek adam yönetimine doğru yönelişin içerisinde olduğunu belirten Türker, Başkanlık sisteminin de tartışma konusu olmasının temel sebebinin bu konular olduğunu ifade etti.

Türkiye’nin baskı altında kalmasının en önemli örneklerinden bir tanesinin dün yaşandığını dile getiren Türker, “Dün çıkarılan Milli Eğitim yönetmenliği ile kıyafet serbestliği getirilerek aslında bir yandan tüketim ekonomisi teşvik edilmektedir. Diğer taraftan ise çocuklar arasındaki yoksullaşma hissini belirli bir ölçüde sınıf ayrılığını açıkça ortaya çıkarabilecek yeni bir kıyafet modeli öneriliyor” dedi

Önlük giyilmesinin, çocukların okula başlarken sosyoekonomik yapıdaki farklılığı hissetmeden görüntü itibariyle eşit başlama anlayışını öngördüğünü söyleyen Türker, kıyafet anlayışının değiştirilmesi ile çocukları zorunlu olarak örtünmeye iten velayetin dejenere edilmeye çalışıldığı bir mantığın var olduğunu ifade etti.

Kıyafet yönetmeliğinin ileriki aşamada farklı getirilerinin olacağını vurgulayan Türker, “Diğer kıyafet yönetmeliği de kamuda çalışanların örtünmesini temsil eden ve siyasi simge olan türbanı öne çıkaracak bir kıyafet çalışmasıdır. Bu yönetmeliğin çıktığı gün aynı anda kamuda çalışanların başını örtmesi tekrar gündeme gelmiştir” dedi.

“AK PARTİ’NİN HABUR’DAKİ KARŞILAMAYLA EKTİĞİNİ BDP İLE BİÇTİK” BDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını öngören fezlekenin hazırlanmasına ve BDP’li vekillerden gelen tepkilere ilişkin açıklamalarda bulunan Türker, BDP’lilerin tepkisinin doğru olmadığını ifade ederek, “Bu davranışa cesaret veren hükümet eliyle yürütülen, Habur’daki karşılamayı da unutmayalım. AK Parti’nin o gün ektiğini BDP ile biçtik” şeklinde konuştu

Fezleke kararını verecek olan mekanizmanın parlamento olduğunu belirten Türker, “Görüyoruz ki parlamentoda fezleke bile daha içeriye açıklanmadan ve parlamentoda komisyonlar görev almadan Başbakan, meclisteki bütün milletvekilleri adına bu fezleke ile dokunulmazlıkları kaldıracağız demiştir. Bu şekildeki bir Başbakan’ın duruşu BDP’ye kızan vatandaşları sevindirmiştir belki ama toplumsal olarak baktığımız zaman bir ülkede daha meclisin yargı görevi görecek gerekli soruşturmayı yapacak unsurları çalışmadan Başbakan’ın karar vermesi ile bir siyaset amacı güdüldüğü görülüyor” şeklinde konuştu.

“GÜNEYDOĞU’DAKİ TERÖR SORUNU SİYASETLE ÇÖZÜLÜR” DSP Genel Başkanı Türker, “Patriotların, yerleştirilmesinin söz konusu olduğu alanın Güneydoğu Anadolu olduğu dikkate alınırsa fezlekeler çok daha fazla anlam kazanır. Hukuken birileri suç işlemişse tabi ki yargılanmalıdır fakat hukuk siyasal hale gelmemelidir. Başbakan hemen işi siyasallaştırmıştır” diye konuştu.

Güneydoğu’daki terör sorununun siyasetle çözüleceğini dile getiren Türker, “Siyaset, yanına silahlı olarak terör hareketinde bulunanları aldığı zaman kendi siyasi özelliğini de ortadan kaldırır” açıklamasında bulundu