Türkiye Felsefe Kurumu Başkanı Kuçuradi Açıklaması

Türkiye Felsefe Kurumu Başkanı Ioanna Kuçuradi, birçok uygarlığın yeşerdiği Anadolu topraklarında doğup büyümenin bir ayrıcalık olduğunu söyledi.

Türkiye Felsefe Kurumu ile UNESCO Türkiye Milli Komisyonu'nun ''Anadolu'da Felsefeye Yolculuk'' projesi, Anadolu'da felsefi düşüncenin doğuşunun önemli isimlerinden Stoa Okulu filozoflarından Epiktetos'un doğduğu yer alan Denizli'de düzenlenen ''Hiarapolisli Bir Filozof: Epiktetos'' başlıklı panelle başladı.

Kuçuradi, Pamukkale Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde düzenlenen panelin açılışında yaptığı konuşmada, Anadolu topraklarında tarih boyunca 9-10 uygarlık yeşerdiğini ve bu uygarlıkların birbirini etkilediğini belirterek, ''Urartu, Hitit, Frigya, Troya, Ionya, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı uygarlıklarının yeşerdiği Anadolu topraklarında doğup büyümek bir ayrıcalıktır'' dedi.

Uygarlıkların birbirine etkisinin sadece sanat alanında, mimaride ve şehircilikte görülmediğini, günlük yaşama kadar uzandığına işaret eden Kuçuradi, şunları söyledi:

''Bu uygarlıklar farklı dünya görüşlerinin, egemen yaşama biçimlerinin ve davranış normlarının bilgisi ve bu arada günümüzde Anadolu'da yaygın farklı dünya görüşlerinin ve davranış normlarının bilgisini düşünmek isteyenlere bir malzeme sağlıyor. Felsefe bilgisiyle bakanların da onları değerlendirmesini kolaylaştırıyor ve bu anlayışlardan hangilerinin insanların insansal olanakların gelişmesine elverişli olduğunu, hangilerinin engelleyici olduğunu gösterebilmelerini olanaklı kılıyor. 9-10 uygarlığın yeşerdiği bu topraklar aynı zamanda felsefenin ve felsefi bilgiye dayanan bilgeliğin de kaynağıdır.''

UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Yönetim Kurulu Üyesi Harun Tepe de çağdaş dünyada ekonomik değerlerin, teknolojinin, fen bilimlerinin öne çıktığı, insani ve etik değerlerin ise biraz daha geriye itildiğini savundu.

Birçok üniversitede felsefe bölümlerinin kapanma ile karşı karşıya kaldığını dile getiren Tepe, ''Çünkü üniversitelerde felsefe bölümlerinin kapatılması yönünde düşüncelerin olduğunu biliyoruz. Bu sadece Türkiye'nin bir sorunu değil. Kültürle insanla ilgili birimler güç kaybediyor. Bu tür değerleri ve eğitimi desteklemek gerekir'' ifadesini kullandı.

Tepe, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu'nun bu konuda aktif görev alması gerektiği düşüncesinde olduklarını ve bu nedenle 2 komite halinde çalıştıklarına dikkati çekerek, ''Bilim adamları ve felsefeciler olarak yapabileceğimiz şey, kendi raporlarımızı ve görüşlerimizi hazırlayıp yetkili makamlara iletmektir'' dedi.

Muhabir: İbrahim Süzer / Mustafa Dermencioğlu / Ufuk Kırabalı

Yayıncı: Murat Paksoy
Kaynak: AA