Zafer Mutlu: Andıç Alçakça ve Onursuzca Bir Olay
Gazeteci Zafer Mutlu, andıçı 'alçakca ve onursuzca' olay diye niteledi.
Mutlu, andıçın ortaya çıkartılmasının Nazlı Ilıcak'ın yaptığı en iyi gazetecilik olayı olduğuna dikkati çekerek, "Ortam çok gergin olduğu için yazarları kurtaramadık. Yaptığımız çok yanlıştı. Bütün bunları kendimizi, arkadaşlarımızı korumak için yaptık." dedi.
Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu 28 Şubat-27 Nisan Alt komisyonu, gazeteci Zafer Mutlu'yu dinlemeye başladı.
Siyaseti dizayn etmenin insanın doğasından kaynaklandığını iddia eden Mutlu, o günkü ortamı da dikkate almak gerektiğini ifade etti.
Mutlu, "'At sahibine göre kişner' derler. Ülkenin sahibi Türkiye Büyük Millet Meclisi. Askeriye Türkiye Cumhuriyeti bütün kurumları. Şimdi baktığınızda komik ve saçma bir dönemmiş. 'Türkiye'de demokrasi treni vardı da biz mi binmedik.' Saçma sapan bir dönemdi. Daha Türkiye'nin kurtulması gereken çok şey var. Türkiye, yeni yeni nefes almaya başladı." diye konuştu.
O DÖNEM HERKES TESLİMİYET İÇİNDEYDİ
O dönemde ülkeyi yönetenlerin farklı davranması halinde kendilerinin de belki farklı davranabileceğini dile getiren Mutlu, o zaman sokağın, iş dünyasının, herkesin teslimiyet içinde olduğunu savundu. Sabah grubunun satış fiyatının çok iyi olduğunu anlatan Mutlu, paranın nereden geldiğini bilmediğini kaydetti.
GENELKURMAY'A BRİFİNGE GİTMEDİM
Dönemin Sabah gazetesinin yayınlarına ilişkin bir soruya Mutlu, brifing için Genelkurmay'a hiç gitmediğini söyledi.
Mutlu, "Şerefim üzerine yemin ederim. Çevik Bir ve Özkasnak dışında hiçbir komutanı görmedim, çayını içmedim, konuşmadım. Askerle ilişkim olmadı." dedi.
Mutlu, Erol Özkasnak'ın kendisini 3 veya 4 defa telefonla aradığını kaydetti.
O dönemin asker karşıtlarının tamamının kendi gazetelerinde yazdığını anlatan Mutlu, Mehmet Barlas'la ilgili hiç şikayet almadığını vurguladı. Mutlu, askerden 'Bunlar demokratlık ayağına Türk Silahlı Kuvvetlerine zarar veriyor.' diye mesaj geldiğini, kısaca atılmalarının istendiğini söyledi.
ANDIÇ ALÇAKCA ONURSUZCA BİR OLAY'
Andıçı alçakça ve onursuzca olay' diye niteleyen Mutlu, bu olayın ortaya çıkartılmasının Nazlı Ilıcak'ın yaptığı en iyi gazetecilik olayı olduğunu belirterek şunları söyledi: " Ortam çok gergin olduğu için yazarları kurtaramadık. Yaptığımız çok yanlıştı. Bütün bunları kendimizi, arkadaşlarımızı korumak için yaptık."
TÜRBANLI ÖĞRENCİ OKUTTUĞUMUZ İÇİN BASKI GÖRDÜK'
Andıçlanan gazetecilerin yazılarını gazeteye koymayalım' diyenin Erdal Şafak olduğunu açıklayan Mutlu, askerle ilişki kurmadığını, tanımadığını ifade etti.
Bilgi Üniversitesi'nin tek türbanlı öğrenci alan üniversite olduğuna dikkat çeken Mutlu, "'Türbanlı öğrenci okutuyoruz' diye baskı altına alındık. Kardeşimin okulu bırakması, gördüğü baskılardandır. Asker Türkiye'yi korkuttu. 'Gerekirse silah kullanacağız.' dediler." şeklinde konuştu.
Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu 28 Şubat-27 Nisan Alt komisyonu, gazeteci Zafer Mutlu'yu dinlemeye başladı.
Siyaseti dizayn etmenin insanın doğasından kaynaklandığını iddia eden Mutlu, o günkü ortamı da dikkate almak gerektiğini ifade etti.
Mutlu, "'At sahibine göre kişner' derler. Ülkenin sahibi Türkiye Büyük Millet Meclisi. Askeriye Türkiye Cumhuriyeti bütün kurumları. Şimdi baktığınızda komik ve saçma bir dönemmiş. 'Türkiye'de demokrasi treni vardı da biz mi binmedik.' Saçma sapan bir dönemdi. Daha Türkiye'nin kurtulması gereken çok şey var. Türkiye, yeni yeni nefes almaya başladı." diye konuştu.
O DÖNEM HERKES TESLİMİYET İÇİNDEYDİ
O dönemde ülkeyi yönetenlerin farklı davranması halinde kendilerinin de belki farklı davranabileceğini dile getiren Mutlu, o zaman sokağın, iş dünyasının, herkesin teslimiyet içinde olduğunu savundu. Sabah grubunun satış fiyatının çok iyi olduğunu anlatan Mutlu, paranın nereden geldiğini bilmediğini kaydetti.
GENELKURMAY'A BRİFİNGE GİTMEDİM
Dönemin Sabah gazetesinin yayınlarına ilişkin bir soruya Mutlu, brifing için Genelkurmay'a hiç gitmediğini söyledi.
Mutlu, "Şerefim üzerine yemin ederim. Çevik Bir ve Özkasnak dışında hiçbir komutanı görmedim, çayını içmedim, konuşmadım. Askerle ilişkim olmadı." dedi.
Mutlu, Erol Özkasnak'ın kendisini 3 veya 4 defa telefonla aradığını kaydetti.
O dönemin asker karşıtlarının tamamının kendi gazetelerinde yazdığını anlatan Mutlu, Mehmet Barlas'la ilgili hiç şikayet almadığını vurguladı. Mutlu, askerden 'Bunlar demokratlık ayağına Türk Silahlı Kuvvetlerine zarar veriyor.' diye mesaj geldiğini, kısaca atılmalarının istendiğini söyledi.
ANDIÇ ALÇAKCA ONURSUZCA BİR OLAY'
Andıçı alçakça ve onursuzca olay' diye niteleyen Mutlu, bu olayın ortaya çıkartılmasının Nazlı Ilıcak'ın yaptığı en iyi gazetecilik olayı olduğunu belirterek şunları söyledi: " Ortam çok gergin olduğu için yazarları kurtaramadık. Yaptığımız çok yanlıştı. Bütün bunları kendimizi, arkadaşlarımızı korumak için yaptık."
TÜRBANLI ÖĞRENCİ OKUTTUĞUMUZ İÇİN BASKI GÖRDÜK'
Andıçlanan gazetecilerin yazılarını gazeteye koymayalım' diyenin Erdal Şafak olduğunu açıklayan Mutlu, askerle ilişki kurmadığını, tanımadığını ifade etti.
Bilgi Üniversitesi'nin tek türbanlı öğrenci alan üniversite olduğuna dikkat çeken Mutlu, "'Türbanlı öğrenci okutuyoruz' diye baskı altına alındık. Kardeşimin okulu bırakması, gördüğü baskılardandır. Asker Türkiye'yi korkuttu. 'Gerekirse silah kullanacağız.' dediler." şeklinde konuştu.