Erdoğan ve Rahimi Ortak Basın Toplantısı Düzenledi

Başbakan Erdoğan, Meclis’te kabul edilen tezkerenin amacının caydırıcılık olduğunu belirterek, “Türkiye olarak bizler bu bölgede sadece ve sadece barış istiyoruz, güvenlik istiyoruz.

Bizim derdimiz bu. Bizim asla ve asla savaş çıkarmak gibi bir derdimiz olamaz. Savaşın getirdiği neticeler Irak'ta ortadadır, Afganistan'da ortadadır ve şu kısa sürede Suriye'de, 1.5 yıl içerisindeki bedel ortadadır” diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye'ye resmi bir ziyaret gerçekleştiren İran Cumhurbaşkanı 1. Yardımcısı Muhammed Rıza Rahimi, Başbakanlık'taki görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Başbakan Erdoğan, Rahimi'yi Türkiye'de görmekten memnuniyet duyduğunu söyleyerek, görüşmelerde Türkiye-İran ilişkilerinin özellikle 2010-2011 ve bu yıl gelmiş olduğu noktayı ciddi manada değerlendirme fırsatı bulduklarını söyledi.

2010 yılındaki görüşmede konulan hedefe hızla ilerlendiğini kaydeden Başbakan Erdoğan, "2011'de 16.5 milyar dolara ulaştık ve bu yıl bu rakamın 1.5 yıl içerisinde bu gidişle 30 milyar doları yakalayalım iradesini birlikte Rahimi kardeşimizle koymuş bulunuyoruz" diye konuştu.

Erdoğan, "Atılan bu adımlarda da geçen yıllardaki aleyhimize olan dış ticaret açığımızın da süratle dengelenmesi noktasında her türlü adımı da atma noktasında Rahimi kardeşimizden teyidi almış olduk" dedi.

AKÇAKALE'DEKİ OLAY Başbakan Erdoğan, Suriye tarafından atılan ve Akçakale'ye düşen top mermisiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, "Akçakale'de cereyan eden menfur saldırıda hayatlarını kaybeden kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Dün Akçakale'de yaşanan olayı bir ülkede yaşanan çatışmanın sınır ötesini de etkilemesi gibi sıradan bir hadise olarak telakki edemeyiz. Bildiğiniz gibi dün akşam yoğun bir çalışma, yoğun bir değerlendirme ile gerek Genelkurmay Başkanım, ilgili Genelkurmay'dan arkadaşlarımız, Başbakan Yardımcım, Dışişleri Bakanım, Adalet Bakanım, İçişleri Bakanım, ilgili müsteşar arkadaşlarımız hep birlikte geç saatlere kadar çalışmalarımızı sürdürdük" diye konuştu.

"SURİYE DAHA ÖNCE DE 7 KEZ AYNI ŞEKİLDE SALDIRDI" Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, daha önce de Suriye tarafından Türkiye’ye 7 kez top mermisi düştüğünü söyleyerek, şunları kaydetti: “Tabii burada ulusal güvenliğimize yönelik bu saldırıya, bu provokasyona olayın hemen akabinde misliyle karşılık verilmiş, belirli hedeflerin vurulması yoluna gidilmiştir. Şunu burada özet olarak ifade etmek istiyorum; bunun bilinmesinde fayda var, Suriye tarafından ülkemize yapılan bu saldırı ilk değildir. Daha önce ne yazık ki 7 kez aynı şekilde bu tür saldırılar oldu. Onlarda herhangi bir can kaybı olmaması, bir tanesi hariç diğerlerinin boş alana düşmesi hasebiyle, bir tanesi yine yola düştü fakat can kaybı olmadı; binalarda tahribatlar meydana geldi. Ama bu art arda gelen top mermileri sebebiyle, Akçakale'deki o bölgede, sınıra yakın bölgede vatandaşlarımızı taşımak zorunda kaldık. Ve biz bunlara sabırla göğüs gerdik. Verdiğimiz notaya rağmen Suriye bu konuda herhangi bir geri adım atmadı. Ve basit bir bahanesi vardı: 'biz bunu asilere karşı yapıyoruz' Tabii ülkesinde bir direniş mücadelesi veren muhalif güçler var. Suriye rejimi bunu asiler olarak değerlendirebilir, ama bizim buna bakışımız aynı olmayabilir. Tabii biz Suriye rejiminin baktığı gibi bakmıyoruz. Ve onlara mazlum olarak bakıyoruz, mağdur olarak bakıyoruz.” "TÜRKİYE OLARAK BÖLGEDE SADECE BARIŞ İSTİYORUZ" Suriye'den kaçanların Türkiye'ye sığındığını hatırlatan Başbakan Erdoğan, "Ve bütün bu tabloya karşı dün atılan top mermisi, 5 tane vatandaşımızın ölümüne neden oldu. 'Bir polisimiz ağır, ayrıca 11 vatandaşımız ki 2'si bunların da yine polis, şu anda yaralı, onlara da Allah'tan şifalar diliyorum" dedi.

Uluslararası hukuk anlamında çalışmaların devam ettiğine işaret eden Erdoğan, "Yoğun bir şekilde önce biz uluslararası hukukta yerimizi güçlendirmek için başta Dışişleri Bakanım olmak üzere, bütün ilgili arkadaşlarımız yoğun bir şekilde yoğun bir şekilde çalışmalarını sürdürüyorlar" diye konuştu.

Suriye'den gelen top mermesi sonrasında Türkiye'nin NATO'ya 'Bu tür bir metin bekliyoruz' diyerek bir metin gönderdiğini söyleyen Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: "Bu metin de NATO'dan aynı şekilde oy birliğiyle geçti. Ve biz bu sırada BM Güvenlik Konseyi'nin de gerekli adımı atmasını istedik ve onlar da çalışmalarını sürdürüyorlar. Ve bu saldırıyı kınamaları konusunda da, konuşulan her ülke bu saldırıyı kınamışlardır ve kınamaya da devam etmektedirler. Tabii Türkiye olarak bizler bu bölgede sadece ve sadece barış istiyoruz, güvenlik istiyoruz. Bizim derdimiz bu. Bizim asla ve asla savaş çıkarmak gibi bir derdimiz olamaz. Savaşın getirdiği neticeler Irak'ta ortadadır, Afganistan'da ortadadır ve şu kısa sürede Suriye'de, 1.5 yıl içerisindeki bedel ortadadır. Buna bizim 'evet' dememiz zaten mümkün değildir. Biz bu işin süratle durdurulmasını istiyoruz. Çok açık net söylüyorum, Rahimi kardeşime de söyledim; şahsımın, tüm teşkilattaki arkadaşlarımın, hepsinin şu anda yüreklerimiz yanıyor. Ciğerimiz dağlanıyor. Çünkü burada bu insanların bu şekilde öldürülmesine, bir Müslüman'ın bir Müslüman kardeşini bu şekilde katletmesine tahammül edemeyiz. Bu bir zulümdür ve zalimlerin yanında da yer alamayız. Bu konudaki tutumumuz asla değişmeyecektir. Ancak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını ve sınırlarını korumaya muktedir bir devlettir. Hiç kimse, hiçbir ülke bizim bu husustaki kararlılığımızı da test etmeye kalkmasın. Bakın, bütün bu olaylardan sonar bugün bir tane top mermisi de Hatay Altınözü’ne düştü. Şimdi bir taraftan 'kazayla oldu' deniliyor, 'hatayla oldu' deniliyor, öbür taraftan bugün yine aynı şey oluyor. Bu nasıl kazadır? Bir kere kaza, iki kere kaza, üç kere kaza, dört kaza, beş kaza, altı kaza, yedi kaza, sekiz kaza... Nasıl oluyor bu? Biz onun için tüm dostlarımızı bu konuda hassas olmayan davet ediyoruz." "TEZKERENİN ESAS AMACI CAYDIRICILIK" Başbakan Erdoğan, bugün TBMM'de kabul edilen tezkerenin amacının caydırıcılık olduğunu kaydetti.

"Yetki tezkeresinin esas amacı, caydırıcılığımızı tahkimdir. Malumunuz, savaş ve çatışmaları önlemenin en önemli ayaklarından biri de, etkin caydırıcılıktır. Ve şuan TBMM İçinde bu tezkereyi destekleyenler olmuştur, bir de bu tezkerenin karşısında direnenler olmuştur. Bu tezkerenin karşısında direnenler, tarihe bunun hesabını veremeyeceklerdir. Biz de meydanlarda halkımıza bu tezkereye karşı direnenleri çok açık, net herkese anlatacağız" dedi.

"Suriye'deki krizin bölgesel barış ve güvenliği tehdit eder hale gelmesi hiç kuşkusuz endişe verici" diye devam eden Erdoğan, "Bunun nasıl çözüleceği noktasında İran ile müşterek çalışmalar içindeyiz. Bu çalışmaları daha da yoğunlaştırmak suretiyle, ne gibi adımlar atacağımız noktasında Dışişleri Bakanımızı zaten talimatlandırdım. Aynı şekilde İran kendi Dışişleri Bakanını talimatlandırmış durumda. Dışişleri Bakanlarımızın zaten bu konuyla ilgili görüşmeleri devam ediyor. Bundan sonra da aynı şekilde, bunun farklı bir yoğunlukta devam edeceği kanaatindeyim. Fakat bizim artık süratle buradan netice çıkarmamız gerektiğine inanıyorum ki, çok çok büyük önem arz ediyor" ifadelerini kullandı .
Kaynak: İHA