MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin Açıklaması
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Ankara'da valilikçe izin verilmeyeceği ilan edilen yürüyüşe ilişkin, ''Milletimizi birleştirmesi ve bir araya toplaması gereken Cumhuriyet Bayramı'nı, ihtilafların körüklenmesi ve hassasiyetlerin kaşınması için seferber etmeye kalkışmak samimi bir davranış değildir'' dedi.
Bahçeli, Kurban Bayramı dolayısıyla partisinin İzmir il teşkilatınca İzmir Uluslararası Fuar Alanı'nda düzenlenen bayramlaşma törenine katıldı.
Partililere hitap eden Bahçeli, cömertlik, sevgi, paylaşım anlamına gelen bayramlarda husumetlerin ve dargınlıkların son bulması, ayrılık ve küslüklerin bitmesi gerektiğini söyledi.
Bahçeli, bayram günlerindeki birlik ve beraberlik ruhunun, hayatın her alanına yansıtılması halinde çözülemeyecek sorun olmadığına inandığını dile getirerek, kardeşliğin, ancak bu sayede ayakta tutulabileceğini, etrafta öbekleşen tehlike sarmalının bu sayede etkisizleştirilebileceğini ifade etti.
Genel olarak dini bayramlar için atfedilen bu özelliklerin milli bayramlar için de geçerli olduğunu ve milli bayramların da birlik ve beraberlik için önemli günler olduğunu ifade eden Bahçeli, yarın da böylesi bir bayramın ulusça kutlanacağını belirtti.
Bahçeli, yarın Türkiye Cumhuriyeti'nin 89. kuruluş yıl dönümü olduğunu ve bir kez daha verilen şanlı mücadelelerin hatırlanacağını söyleyerek, şunları kaydetti:
''Cumhuriyet, ateşle girdiğimiz imtihandan zaferle çıktığımız İstiklal Harbi'nin tacıdır. Bu tarihi mutabakat kesin bir hükümdür. Asla tartışmaya açık bir tarafı yoktur. Türk milletine tahakküm kurmak isteyenler, cumhuriyetin ilanıyla buz kesmişlerdir. Cumhuriyet, kimliğinden, tarihinden aldığı güçle Türk milletinin ilelebet var olacak soylu iradesidir. Türk milletinin ruhu, tarihin hiçbir dönemine zapt olunmamıştır. Her birimiz Hasan Tahsin oluruz, sonuna kadar direniriz. Her birimiz Konak'ta Hükümet Konağı'na Türk bayrağı çeken kahraman oluruz. Mustafa Kemal olur, 'ya istiklal ya ölüm' sesleriyle yurdumuzu bırakmayız.''
-29 Ekim tartışmaları-
Milli bayramların, AK Parti iktidarı tarafından tahrip edilmek istendiğini, buna karşın anamuhalefet partisi ve bazı sivil toplum örgütlerince kutuplaşmalara dönüştürüldüğünü ileri süren Bahçeli, şöyle konuştu:
''Milli bayramları tahrip etmekte ısrarlı olan AKP hükümetine de müsamaha göstermeyiz, göstermeyeceğiz. Aziz milletimiz, Cumhuriyet Bayramı'nı kutlamak için yapılan hazırlıkların arifesinde, yine art niyetli ve kastı aşan uygulamalara muhatap kalmıştır. Milletimizin kanı pahasına elde ettiği bu muazzam bayramın, AKP ile gizli ortağı CHP tarafından kutuplaşmalara ve söz düellolarına dönüştürülmesi, utanç ve üzüntü vericidir. AKP'nin yasakçı tutumu, CHP ve bazı malum sivil toplum kuruluşlarının şaibeli alternatif kutlama inatları, cumhuriyetin manasına hazımsızlık olarak görülmelidir.
Milletimizi birleştirmesi ve bir araya toplaması gereken Cumhuriyet Bayramı'nı, ihtilafların körüklenmesi ve hassasiyetlerin kaşınması için seferber etmeye kalkışmak samimi bir davranış değildir. Milletimize ait olan bir bayramın nasıl ve ne şekilde kutlanacağının çatışma ve gerginliklere konu olması hiç doğru olmamıştır. Bir yanda AKP hipodroma çağrıda bulunurken, öte yanda CHP'nin ve bazı sivil toplum kuruluşlarının farklı şekilde kutlama teşebbüsleri ve sokak üslubuyla tehlikeli niyetlere davetiye çıkarmaları, yeni bir ikiliğin doğmasına neden olmuştur. Milletimize ait olan bayramın nasıl ve ne şekilde kutlanacağının çatışmalara konu olması doğru olmamıştır. Cumhuriyet üzerinden taraflar kozlarını paylaşmakta ve özel günü istismar etmektedir.''
-''Sorumsuz ve sığ yaklaşımlar''-
Bahçeli, cumhuriyetin gerilim ve cepheleşme konusu olmasının hem AKP hem de CHP'nin sorumsuz ve sığ yaklaşımlarından kaynaklandığını öne sürerek, cumhuriyeti yalnızca kendisinin koruduğu vehmine kapılan CHP'nin, yangına körükle gitmesinin hiç meşru ve masum olmadığını ifade etti.
CHP'nin gösterdiğini ileri sürdüğü hassasiyeti başka olaylarda da göstermiş olmasını dileyen Bahçeli, şöyle devam etti:
''Keşke aynı CHP, bölücülüğe de teröre de benzer hassasiyetle karşı durabilseydi. Keşke aynı CHP, Dersim isyanını katliam olarak görmeseydi ve Türk milletinin birliğini ve kardeşliğini kuşkuya yer bırakmayacak şekilde savunabilseydi. Sözde Kürt sorunu ipinden tutarak milleti ayrıştırma tuzağına düşmeseydi. PKK taleplerine sözcülük yapmasaydı ve cumhuriyetin hakkını koruyacak yürekliliği gösterseydi. Oslo'da PKK ile kurulan pazarlık masalarına destek vermeseydi ve İmralı canisiyle görüşmelere 'tamam' demeseydi. Cumhuriyeti savunmak için samimiyet, mangal gibi yürek gerek. MHP'de bunlar fazlasıyla var. Ne laikliği istismar eden CHP'nin, ne de inançları siyasetine malzeme yapan AKP'nin böyle bir kaygısı var. Bölücü terör yandaşlarının iki de bir kah cani başının yakalanma tarihi kah PKK'nın kuruluş yıl dönümü diyerek ortalığı savaş alanına çevirmesine sessiz kalan AKP ve CHP'nin cumhuriyete gölge etmemeleri en içten tavsiye ve ikazımızdır.''
-MHP 10. Büyük Kurultayı-
Devlet Bahçeli, bir hafta sonra partilerinin 10. Olağan Kurultayı'nı gerçekleştireceklerini de hatırlatarak, kurultayın ''dağınıklığa karşı disiplinin, kirliliğe karşı temizliğin ve teslimiyete karşı milliyetçiliğin keskin sözü'' olacağını söyledi.
Türkiye'nin önünde, yerel seçimler, cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler olmak üzere üç kritik dönemecin bulunduğunu kaydeden Bahçeli, kurultayın bu dönemeçler açısından da önem taşıdığını, partiyi 2023'e taşıyacak kadroların bu kurultayda tayin edileceğini ifade etti.
Bahçeli konuşmasının ardından partililerle bayramlaştı.
Bayramlaşma programına MHP Genel Başkan Yardımcıları Edip Semih Yalçın, Faruk Bal, Ruhsar Demirel, Emin Haluk Ayhan ve Mustafa Erdem ile MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da katıldı.
Muhabir: Halil Şahin / Ufuk Kırabalı
Yayıncı: İbrahim Uyar
Kaynak: AA
Partililere hitap eden Bahçeli, cömertlik, sevgi, paylaşım anlamına gelen bayramlarda husumetlerin ve dargınlıkların son bulması, ayrılık ve küslüklerin bitmesi gerektiğini söyledi.
Bahçeli, bayram günlerindeki birlik ve beraberlik ruhunun, hayatın her alanına yansıtılması halinde çözülemeyecek sorun olmadığına inandığını dile getirerek, kardeşliğin, ancak bu sayede ayakta tutulabileceğini, etrafta öbekleşen tehlike sarmalının bu sayede etkisizleştirilebileceğini ifade etti.
Genel olarak dini bayramlar için atfedilen bu özelliklerin milli bayramlar için de geçerli olduğunu ve milli bayramların da birlik ve beraberlik için önemli günler olduğunu ifade eden Bahçeli, yarın da böylesi bir bayramın ulusça kutlanacağını belirtti.
Bahçeli, yarın Türkiye Cumhuriyeti'nin 89. kuruluş yıl dönümü olduğunu ve bir kez daha verilen şanlı mücadelelerin hatırlanacağını söyleyerek, şunları kaydetti:
''Cumhuriyet, ateşle girdiğimiz imtihandan zaferle çıktığımız İstiklal Harbi'nin tacıdır. Bu tarihi mutabakat kesin bir hükümdür. Asla tartışmaya açık bir tarafı yoktur. Türk milletine tahakküm kurmak isteyenler, cumhuriyetin ilanıyla buz kesmişlerdir. Cumhuriyet, kimliğinden, tarihinden aldığı güçle Türk milletinin ilelebet var olacak soylu iradesidir. Türk milletinin ruhu, tarihin hiçbir dönemine zapt olunmamıştır. Her birimiz Hasan Tahsin oluruz, sonuna kadar direniriz. Her birimiz Konak'ta Hükümet Konağı'na Türk bayrağı çeken kahraman oluruz. Mustafa Kemal olur, 'ya istiklal ya ölüm' sesleriyle yurdumuzu bırakmayız.''
-29 Ekim tartışmaları-
Milli bayramların, AK Parti iktidarı tarafından tahrip edilmek istendiğini, buna karşın anamuhalefet partisi ve bazı sivil toplum örgütlerince kutuplaşmalara dönüştürüldüğünü ileri süren Bahçeli, şöyle konuştu:
''Milli bayramları tahrip etmekte ısrarlı olan AKP hükümetine de müsamaha göstermeyiz, göstermeyeceğiz. Aziz milletimiz, Cumhuriyet Bayramı'nı kutlamak için yapılan hazırlıkların arifesinde, yine art niyetli ve kastı aşan uygulamalara muhatap kalmıştır. Milletimizin kanı pahasına elde ettiği bu muazzam bayramın, AKP ile gizli ortağı CHP tarafından kutuplaşmalara ve söz düellolarına dönüştürülmesi, utanç ve üzüntü vericidir. AKP'nin yasakçı tutumu, CHP ve bazı malum sivil toplum kuruluşlarının şaibeli alternatif kutlama inatları, cumhuriyetin manasına hazımsızlık olarak görülmelidir.
Milletimizi birleştirmesi ve bir araya toplaması gereken Cumhuriyet Bayramı'nı, ihtilafların körüklenmesi ve hassasiyetlerin kaşınması için seferber etmeye kalkışmak samimi bir davranış değildir. Milletimize ait olan bir bayramın nasıl ve ne şekilde kutlanacağının çatışma ve gerginliklere konu olması hiç doğru olmamıştır. Bir yanda AKP hipodroma çağrıda bulunurken, öte yanda CHP'nin ve bazı sivil toplum kuruluşlarının farklı şekilde kutlama teşebbüsleri ve sokak üslubuyla tehlikeli niyetlere davetiye çıkarmaları, yeni bir ikiliğin doğmasına neden olmuştur. Milletimize ait olan bayramın nasıl ve ne şekilde kutlanacağının çatışmalara konu olması doğru olmamıştır. Cumhuriyet üzerinden taraflar kozlarını paylaşmakta ve özel günü istismar etmektedir.''
-''Sorumsuz ve sığ yaklaşımlar''-
Bahçeli, cumhuriyetin gerilim ve cepheleşme konusu olmasının hem AKP hem de CHP'nin sorumsuz ve sığ yaklaşımlarından kaynaklandığını öne sürerek, cumhuriyeti yalnızca kendisinin koruduğu vehmine kapılan CHP'nin, yangına körükle gitmesinin hiç meşru ve masum olmadığını ifade etti.
CHP'nin gösterdiğini ileri sürdüğü hassasiyeti başka olaylarda da göstermiş olmasını dileyen Bahçeli, şöyle devam etti:
''Keşke aynı CHP, bölücülüğe de teröre de benzer hassasiyetle karşı durabilseydi. Keşke aynı CHP, Dersim isyanını katliam olarak görmeseydi ve Türk milletinin birliğini ve kardeşliğini kuşkuya yer bırakmayacak şekilde savunabilseydi. Sözde Kürt sorunu ipinden tutarak milleti ayrıştırma tuzağına düşmeseydi. PKK taleplerine sözcülük yapmasaydı ve cumhuriyetin hakkını koruyacak yürekliliği gösterseydi. Oslo'da PKK ile kurulan pazarlık masalarına destek vermeseydi ve İmralı canisiyle görüşmelere 'tamam' demeseydi. Cumhuriyeti savunmak için samimiyet, mangal gibi yürek gerek. MHP'de bunlar fazlasıyla var. Ne laikliği istismar eden CHP'nin, ne de inançları siyasetine malzeme yapan AKP'nin böyle bir kaygısı var. Bölücü terör yandaşlarının iki de bir kah cani başının yakalanma tarihi kah PKK'nın kuruluş yıl dönümü diyerek ortalığı savaş alanına çevirmesine sessiz kalan AKP ve CHP'nin cumhuriyete gölge etmemeleri en içten tavsiye ve ikazımızdır.''
-MHP 10. Büyük Kurultayı-
Devlet Bahçeli, bir hafta sonra partilerinin 10. Olağan Kurultayı'nı gerçekleştireceklerini de hatırlatarak, kurultayın ''dağınıklığa karşı disiplinin, kirliliğe karşı temizliğin ve teslimiyete karşı milliyetçiliğin keskin sözü'' olacağını söyledi.
Türkiye'nin önünde, yerel seçimler, cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler olmak üzere üç kritik dönemecin bulunduğunu kaydeden Bahçeli, kurultayın bu dönemeçler açısından da önem taşıdığını, partiyi 2023'e taşıyacak kadroların bu kurultayda tayin edileceğini ifade etti.
Bahçeli konuşmasının ardından partililerle bayramlaştı.
Bayramlaşma programına MHP Genel Başkan Yardımcıları Edip Semih Yalçın, Faruk Bal, Ruhsar Demirel, Emin Haluk Ayhan ve Mustafa Erdem ile MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da katıldı.
Muhabir: Halil Şahin / Ufuk Kırabalı
Yayıncı: İbrahim Uyar