Görmez: Selâmın Rahmetiyle Güveni Tesis Ederek, Barışı ve Esenliği Pekiştirelim
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, bayram vesilesiyle silahın gücüyle değil, selâmın rahmetiyle güveni tesis ederek, barış ve esenliğin pekiştirilmesi gerektiğini belirtti.
Prof. Görmez, "Evlatlarımızın, kardeşlerimizin, canlarımızın akan kanlarına 'dur' diyelim. Ümitsizlik vadilerinde yuvarlanan insanlık adına ümit olalım. Cennetini yitirmiş Adem'in çocuklarına teselliler sunalım. Bu bayram, çatlak dudaklarımıza pınar, çorak gönüllerimize inşirah olsun. Seslerimizi dua dua avuçlarımızda biriktirelim, utançlarımızı, ayıplarımızı, pişmanlıklarımızı 'ah'larımızı rahmetinin kucağına dökelim." dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Kurban Bayramı nedeniyle bir mesaj yayımladı. Mesajına 'besmele' ile başlayan Görmez, içerisinde pek çok güzellikleri ve hikmetleri barındıran Kurban Bayramı'na bir kez daha ulaşmanın huzuru, sevinci ve bereketinin yaşandığını belirtti.
Mehmet Görmez, "Yüce Allah’ın çağrısına icabet edip, hac ibadetini eda etmek üzere kutsal topraklarda bulunan hacılarımızla birlikte bütün İslam âleminin bayramını tebrik ediyor, hayırlara vesile olmasını diliyorum. Kurban Bayramı; barışın, esenliğin, birlik içinde duanın, yakarışın, statülerden arınarak eşitlenmenin, kendini bilmenin, tefekkürün, tezekkürün, yenilenmenin, sabrın, nefisleri terbiye etmenin, hassasiyetin, hiç bir canı incitmemenin, yok etmemenin, çaresizliği gidermenin, yaşama bilincinin, kutlu yürüyüşün, tarihe tanıklık etmenin kutsalı ve geçmişi idrak etmenin, yoksula, kimsesize, çaresize yakınlaşmanın bayramıdır." diye ifade etti.
"KURBAN SADAKATİN, TESLİMİYETİN VE FEDAKÂRLIĞIN GÖSTERGESİ" İçerisinde pek çok sembol, anlam ve değer taşıyan kurban ibadetinin sadakatin, teslimiyetin ve fedakârlığın göstergesi olduğuna dikkat çeken Görmez, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Hac vesilesiyle Arafat’ı dolduran Müslümanlar, Allah’la misaklarını yenilerken, kurbanlarını sadece O’nun adıyla keserek, ubudiyetlerini tahkim etmektedirler. Arafat’ta ihrama bürünen Müslümanlar, artık Allah’tan başka sığınılacak bir melcenin olmadığına, farklılıkların birer rahmet olduğuna, tutku ve isteklerin geçici olduğuna, buna karşılık asıl emek verilmesi gerekenin takva olduğuna bilfiil şehadet etmektedirler. Allah’ı birlemenin ve ona teslimiyetin bir nişanesi olarak Hz. İbrahim, oğlu İsmail’i Rabbine kurban etmeye hazırlanırken, aslında insanlık tarihine muhteşem bir mesaj vermektedir. Rabbin rızasını her şeyin üstünde gören İbrahimî mesaj, o günden bugüne Rabbimizle aramızdaki bağın nasıl olması gerektiği konusunda sayısız ölçü, hikmet ve işaretler sunmaktadır." "İSLAM BELDELERİNİN SOKAKLARINDA AKAN KANLAR EVLATLARIMIZIN, KARDEŞLERİMİZİN, CANLARIMIZIN KANIDIR" İslam ümmetinin, bugün bir taraftan sevincin ve huzurun bayramını yaşarken, diğer taraftan acının bayramını yaşadığını hatırlatan Görmez, "İslam beldelerinin sokaklarında akan kanlar, İbrahim’in İsmail için akıttığı kanlar değil, İsmail’in canına karşı verilen kurbanların kanları da değil, evlatlarımızın, kardeşlerimizin, canlarımızın kanıdır. Bugün İslam coğrafyasında hikmetini yitirmiş medeniyet havzasının mirasçıları olan bizler, silahın gücüyle değil, selâmın rahmetiyle birbirimize karşı güveni tesis ederek barışı ve esenliği pekiştirelim. Evlatlarımızın, kardeşlerimizin, canlarımızın akan kanlarına dur diyelim. Ümitsizlik vadilerinde yuvarlanan insanlık adına ümit olalım. Cennetini yitirmiş Adem'in çocuklarına teselliler sunalım. Bu bayram, çatlak dudaklarımıza pınar, çorak gönüllerimize inşirah olsun. Seslerimizi dua dua avuçlarımızda biriktirelim, utançlarımızı, ayıplarımızı pişmanlıklarımızı 'ah'larımızı rahmetinin kucağına dökelim. Gafletin çamuruna batmış insanlık adına, kin ve nefretin, ırkçılığın ve ayrımcılığın hükmettiği âleme kalplerimizi kardeş kılarak, renge, ırka, dile, kültüre, coğrafyaya, makama, mevkiye bakmaksızın kardeşçe var olalım, örnek olalım, ümit olalım. Kardeşin kardeşi kuyuya attığı, kardeşin kardeşe el kaldırdığı bir çağda, Habil gibi engin, Yusuf kadar derin, İbrahim gibi halim, İsmail gibi sabır timsali olalım." dedi.
"TERÖR FİTNESİNİN ORTADAN KALKMASI İÇİN DUA EDELİM" Bayram sevincinin; evlerinden, yurtlarından, topraklarından ayrılmak zorunda bırakılarak, Türkiye'ye sığınan Suriyelilerden de esirgenmemesini isteyen Görmez, şöyle devam etti: "Bir tebessümle dahi olsa yanlarında bulunalım. Kimsesizlerin kimsesi olalım. Ülkemizin birlik ve beraberliğine kasteden, masum vatandaşlarımızı katleden, huzur ve asayişimizi sürekli tehdit edip her birimizi ateş altına almaya çalışan terör fitnesinin de ortadan kalkması için dua edelim. "
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Kurban Bayramı nedeniyle bir mesaj yayımladı. Mesajına 'besmele' ile başlayan Görmez, içerisinde pek çok güzellikleri ve hikmetleri barındıran Kurban Bayramı'na bir kez daha ulaşmanın huzuru, sevinci ve bereketinin yaşandığını belirtti.
Mehmet Görmez, "Yüce Allah’ın çağrısına icabet edip, hac ibadetini eda etmek üzere kutsal topraklarda bulunan hacılarımızla birlikte bütün İslam âleminin bayramını tebrik ediyor, hayırlara vesile olmasını diliyorum. Kurban Bayramı; barışın, esenliğin, birlik içinde duanın, yakarışın, statülerden arınarak eşitlenmenin, kendini bilmenin, tefekkürün, tezekkürün, yenilenmenin, sabrın, nefisleri terbiye etmenin, hassasiyetin, hiç bir canı incitmemenin, yok etmemenin, çaresizliği gidermenin, yaşama bilincinin, kutlu yürüyüşün, tarihe tanıklık etmenin kutsalı ve geçmişi idrak etmenin, yoksula, kimsesize, çaresize yakınlaşmanın bayramıdır." diye ifade etti.
"KURBAN SADAKATİN, TESLİMİYETİN VE FEDAKÂRLIĞIN GÖSTERGESİ" İçerisinde pek çok sembol, anlam ve değer taşıyan kurban ibadetinin sadakatin, teslimiyetin ve fedakârlığın göstergesi olduğuna dikkat çeken Görmez, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Hac vesilesiyle Arafat’ı dolduran Müslümanlar, Allah’la misaklarını yenilerken, kurbanlarını sadece O’nun adıyla keserek, ubudiyetlerini tahkim etmektedirler. Arafat’ta ihrama bürünen Müslümanlar, artık Allah’tan başka sığınılacak bir melcenin olmadığına, farklılıkların birer rahmet olduğuna, tutku ve isteklerin geçici olduğuna, buna karşılık asıl emek verilmesi gerekenin takva olduğuna bilfiil şehadet etmektedirler. Allah’ı birlemenin ve ona teslimiyetin bir nişanesi olarak Hz. İbrahim, oğlu İsmail’i Rabbine kurban etmeye hazırlanırken, aslında insanlık tarihine muhteşem bir mesaj vermektedir. Rabbin rızasını her şeyin üstünde gören İbrahimî mesaj, o günden bugüne Rabbimizle aramızdaki bağın nasıl olması gerektiği konusunda sayısız ölçü, hikmet ve işaretler sunmaktadır." "İSLAM BELDELERİNİN SOKAKLARINDA AKAN KANLAR EVLATLARIMIZIN, KARDEŞLERİMİZİN, CANLARIMIZIN KANIDIR" İslam ümmetinin, bugün bir taraftan sevincin ve huzurun bayramını yaşarken, diğer taraftan acının bayramını yaşadığını hatırlatan Görmez, "İslam beldelerinin sokaklarında akan kanlar, İbrahim’in İsmail için akıttığı kanlar değil, İsmail’in canına karşı verilen kurbanların kanları da değil, evlatlarımızın, kardeşlerimizin, canlarımızın kanıdır. Bugün İslam coğrafyasında hikmetini yitirmiş medeniyet havzasının mirasçıları olan bizler, silahın gücüyle değil, selâmın rahmetiyle birbirimize karşı güveni tesis ederek barışı ve esenliği pekiştirelim. Evlatlarımızın, kardeşlerimizin, canlarımızın akan kanlarına dur diyelim. Ümitsizlik vadilerinde yuvarlanan insanlık adına ümit olalım. Cennetini yitirmiş Adem'in çocuklarına teselliler sunalım. Bu bayram, çatlak dudaklarımıza pınar, çorak gönüllerimize inşirah olsun. Seslerimizi dua dua avuçlarımızda biriktirelim, utançlarımızı, ayıplarımızı pişmanlıklarımızı 'ah'larımızı rahmetinin kucağına dökelim. Gafletin çamuruna batmış insanlık adına, kin ve nefretin, ırkçılığın ve ayrımcılığın hükmettiği âleme kalplerimizi kardeş kılarak, renge, ırka, dile, kültüre, coğrafyaya, makama, mevkiye bakmaksızın kardeşçe var olalım, örnek olalım, ümit olalım. Kardeşin kardeşi kuyuya attığı, kardeşin kardeşe el kaldırdığı bir çağda, Habil gibi engin, Yusuf kadar derin, İbrahim gibi halim, İsmail gibi sabır timsali olalım." dedi.
"TERÖR FİTNESİNİN ORTADAN KALKMASI İÇİN DUA EDELİM" Bayram sevincinin; evlerinden, yurtlarından, topraklarından ayrılmak zorunda bırakılarak, Türkiye'ye sığınan Suriyelilerden de esirgenmemesini isteyen Görmez, şöyle devam etti: "Bir tebessümle dahi olsa yanlarında bulunalım. Kimsesizlerin kimsesi olalım. Ülkemizin birlik ve beraberliğine kasteden, masum vatandaşlarımızı katleden, huzur ve asayişimizi sürekli tehdit edip her birimizi ateş altına almaya çalışan terör fitnesinin de ortadan kalkması için dua edelim. "