Enerjide 1990’dan Sonra Dışa Bağımlılık Arttı
Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB) Makine Mühendisleri Odası Enerji Çalışma Grubu Başkanı Oğuz Türkyılmaz, Türkiye’nin 1990-2011 döneminde enerji talep, üretim, ithalat ve ihracatının gelişimi ile ilgili verilerin 1990’dan bu yana, dışa bağımlılığın hızla arttığını gösterdiğini söyledi.
Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği’nin 58. kuruluş nedeniyle çeşitli etkinlikler yapmaya devam ediyor. TMMOB Makina Mühendisleri Odası(MMO) Enerji Çalışma Grubu Başkanı Oğuz Türkyılmaz, ‘Türkiye’de Enerji Nereye Gidiyor?’ konulu söyleşide açıklamalarda bulundu.Türkiye’nin 1990-2011 döneminde enerji talebi, üretimi, ithalatı ve ihracatının gelişimi ile ilgili verilerin incelendiğinde 1990’dan bu yana, dışa bağımlılığın hızla arttığını gördüklerini belirten Türkyılmaz, “1990’da yüzde 48,1 olan talebin yerli üretimle karşılanma oranı, 2000’de yüzde 33,1’e gerilemiş, 2010’da ise yüzde 29,2 olarak gerçekleşmiştir. Son dönemlerde izlenen politikaların sürdürülmesi halinde, birincil enerji tüketiminde yüzde 70’ler düzeyinde olan dışa bağımlığının, devam edeceğini ve daha da artacağını söylemek mümkündür. Yerli kaynaklarından üretilen enerji miktarındaki artışlar çok sınırlı olduğu için hızla artan enerji talebi karşılanamamış ve enerji ithalatı 1990’daki 28 500 bintep değerinden, yüzde 206 bin 67 oranında bir artışla, 2010’da 87 bin 400 bintep değerine ulaşmıştır” dedi
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre, 2010’da birincil enerji tüketimi içinde doğalgazın yüzde 31.95’lik payla birinci, petrolün yüzde 26.74’lük payla ikinci, taşkömürünün yüzde 14.17’le üçüncü, linyitin yüzde 14.08’le dördüncü sırada yeraldığını kaydeden Oğuz Türkyılmaz, fosil yakıtlarının payının yüzde 89.37 olduğunu söyledi.
Eneji ithalatının faturasının ağırlaştığını dile getiren Türkyılmaz, “Birincil enerji tüketimi içinde ilk üçüncü sırada yer alan ve neredeyse tamamına yakın bir bölümü ithal edilen ve petrol, doğal gaz ve taşkömürü için ödenen ithalat bedeli 2000 yılında 9 bin 398 milyar dolar iken, ithalat faturası 2005’de 21 bin 226 milyar dolara, 2008’de ise 48 bin 252 milyar dolara yükselmiştir. 2010’da 38 bin 462 milyar dolar olan enerji girdileri ithalatının, 2011 de artan talebin yanı sıra yükselen fiyatların da baskısıyla 50 milyar dolara aşması beklenmektedir. Toplam ithalatın dörtte birine ulaşan enerji girdileri ithalatı, dış ticaret açığının da en önemli etkenlerindendir” dedi.
Ekonomide krizin yaşanmadığı yıllarda elektrik talebinin yılda yüzde 8 düzeyinde arttığını söyleyen Oğuz Türkyılmaz, “1990’da 57 bin 463 Kilowatt saat olan yıllık elektrik üretimi, 2000 yılında yüzde 117 artışla 124 bin 922 kilowatt saate yükselmiştir” dedi
Kaynak: İHA
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre, 2010’da birincil enerji tüketimi içinde doğalgazın yüzde 31.95’lik payla birinci, petrolün yüzde 26.74’lük payla ikinci, taşkömürünün yüzde 14.17’le üçüncü, linyitin yüzde 14.08’le dördüncü sırada yeraldığını kaydeden Oğuz Türkyılmaz, fosil yakıtlarının payının yüzde 89.37 olduğunu söyledi.
Eneji ithalatının faturasının ağırlaştığını dile getiren Türkyılmaz, “Birincil enerji tüketimi içinde ilk üçüncü sırada yer alan ve neredeyse tamamına yakın bir bölümü ithal edilen ve petrol, doğal gaz ve taşkömürü için ödenen ithalat bedeli 2000 yılında 9 bin 398 milyar dolar iken, ithalat faturası 2005’de 21 bin 226 milyar dolara, 2008’de ise 48 bin 252 milyar dolara yükselmiştir. 2010’da 38 bin 462 milyar dolar olan enerji girdileri ithalatının, 2011 de artan talebin yanı sıra yükselen fiyatların da baskısıyla 50 milyar dolara aşması beklenmektedir. Toplam ithalatın dörtte birine ulaşan enerji girdileri ithalatı, dış ticaret açığının da en önemli etkenlerindendir” dedi.
Ekonomide krizin yaşanmadığı yıllarda elektrik talebinin yılda yüzde 8 düzeyinde arttığını söyleyen Oğuz Türkyılmaz, “1990’da 57 bin 463 Kilowatt saat olan yıllık elektrik üretimi, 2000 yılında yüzde 117 artışla 124 bin 922 kilowatt saate yükselmiştir” dedi