Aralarında Asker, Polis ve Emekli Mit Görevlilerinin Bulunduğu Kumar Çetesine İlişkin Davada 18'i Tutuklu 72 Sanığın Yargılanmasına Başlandı
Kumar çetesine yönelik, aralarında asker, polis ve emekli MİT görevlilerinin bulunduğu 18'i tutuklu 72 sanığın yargılanmasına başlanan ilk duruşmada, 3 sanığın tahliyesine karar verildi.
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, Mahmut İbrahimiye, Binbaşı Ali Rıza Çiçek ve Yarbay Metin Arıkan'ın da aralarında bulunduğu 18 tutuklu sanık katıldı.
Bu celseye çağrılmayan tutuksuz sanıklar ise duruşmaya katılmadı.
Sanıkların kimlik tespitinin yapılmasının ardından söz alan İran uyruklu Mahmut İbrahimiye alacaklı olduğu insanlara yönelik cebir ve tehdit uygulamadığını öne sürerek, ''Kıbrıs'taki bir casino vergi veriyor, biz ise vermiyoruz. Tek farkımız bu. Tüm yağma ve tehdit iddialarını reddediyorum. Kumarhane işlettim ancak bu işi örgüt faaliyeti çerçevesinde yapmadım. Kimseye rüşvet vermedim, bunun için teklifte dahi bulunmadım'' dedi.
İstanbul İl Jandarma Komutanlığı'nda görevli Astsubay Zafer Demirbaş'ı iş adamı Erdal Acar vasıtası ile tanıdığını belirten İbrahimiye, Beykoz'da bir villa aradığı için Erdal Acar'ın kendisini çevreyi iyi bilen Zafer Demirbaş'la iletişime geçirdiğini söyledi.
Sanık İbrahimiye, polis memurlarına rüşvet verilmesi iddiasını ilişkin ise polis memuru Osman Akkaya'nın kendisini mahvettiğini belirterek, ''Akkaya bana Bahçeşehir'deki kumarhanede 'bana bir oyun verirsen, 1 ay idare ederim seni' dedi.
Ama aynı gün içerisinde Bahçeşehir'deki kumarhaneyi bastılar. Benden 7,5 milyon dolar para istedi'' diye konuştu.
Duruşmada ifade veren tutuklu sanıklardan Yarbay Metin Arıkan ise hakkındaki iddiaları kabul etmediğini ifade ederek, kumarhaneye 3 kez baskın yaptığını belirtti.
Sanık Arıkan, baskınları adli yetkililerin bilgisi dahilinde yaptığını belirterek, ''Baskınlarda ele geçirilen kumar malzemeleri savcının talimatıyla Polenezköy Jandarma Karakolu'na ait depoya götürüldü. Malzemeler şu an depoda mevcuttur. İddianamede savcı ile görüşüp kumar malzemelerini Mahmut İbrahimiye'ye verdiğim iddia edilmektedir. Ben bu yapılan 3 baskını yöneten bir komutan olarak ve 130'dan fazla kişiye işlem yapan bir kişi olarak hakkımdaki suçlamaları reddediyorum'' dedi.
Tekrar kumar oynanmaması için kumarhaneye çıkan yollarda arama yapılmasını emrettiğini belirten Arıkan, ''İddia edildiği gibi Binbaşı Ali Rıza Çiçek'in kumarhane baskınını Mahmut İbrahimiye'ye telefonla haber verdiğini görmedim. Baskınları önceden haber verdiğim ve rüşvet aldığım iddiaları yalandır'' iddiasında bulundu.
Duruşmada savunmasını yapan sanıklardan Binbaşı Ali Rıza Çiçek de, çete elebaşısı olduğu iddia edilen Mahmut İbrahimiye'nin sosyal ortamda vakit geçirdiği bir arkadaşı olduğunu söyledi.
-Mahkeme Başkanı'ndan, Binbaşı Çiçek'e kızdı-
Sanık Çiçek, hakkındaki suçlamaların asılsız olduğunu öne sürerek, ''en büyük hatam İbrahimiye'nin kumarhane işlettiğini öğrendikten sonra arkadaşlığımı kesmemiş olmamdır'' dedi.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, ''Adam kumar oynatıyorum diyor. Sen jandarma komutanısın Binbaşısın bu adamlarla mücadele etmen gerekirken kendisiyle olan arkadaşlığını masum sıradan bir arkadaşlık gibi gösteriyorsun ben bunu anlamıyorum'' diye konuştu.
Duruşmada daha sonra emekli MİT görevlisi Mehmet Fuat Batur da evinde bulundurduğu patlayıcılara ve mermilere karşı beyanda bulundu.
Sanık Batur, MİT'te çalıştığı dönemde bir süre Batman'da görev yaptığını ifade ederek şunları söyledi:
''O zamanlar kırsala operasyonlara çıkardık. El bombalarını o zaman temin ettim. Onun dışında başka patlayıcı bulundurmuyorduk çünkü kaldığımız lojmanlara saldırılar oluyordu. Kendimizi korumak için el bombalarını bulunduruyorduk sonra onlar bende hatıra olarak kaldı. Ele geçirilen mermiler ise onlar benim kullandığım G-3 silahına ait 7.65 mm mermilerdir. Onlarda hatıra olarak bende kaldı.''
Duruşmada söz alan diğer sanıklarda haklarındaki suçlamaları kabul etmeyerek tahliyelerini istediler.
Talepleri değerlendiren mahkeme heyeti, sanıklardan Yarbay Metin Arıkan, Astsubay Abdurrahim Önal ve Bünyamin Yazoğlu'nun tahliyesine karar verdi.
Sanıklardan emekli MİT görevlisi Mehmet Fuat Batur ve Mahmut İbrahimiye'nin de aralarında bulunduğu 15 kişinin ise tutukluluğunun devamına hükmeden heyet, duruşmayı erteledi.
-Ceza istemleri-
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Mahmut İbrahimiye'nin ''suç örgütü kurmak'' suçundan 2 ile 6, 3 kez ''nitelikli yağma'' suçundan 30 ile 45 yıl, 2 kez ''nitelikli yağmaya teşebbüs'' suçundan 10 ile 15 yıl, 2 kez ''rüşvet vermek'' suçundan 8 ile 24 yıl, 2 kez ''kumar oynatmak için yer sağlama'' suçundan 2 yıl, ''tehdit etme'' suçundan 2 ile 5 yıl, ''zincirleme olarak emniyet görevlilerine rüşvet vermek'' suçundan 6 ile 18, ''zincirleme olarak görevi kötüye kullanmaya iştirak'' suçundan 1,5 ile 4,5 yıl, ''görevi kötüye kullanmaya iştirak'' suçundan 1 ile 3 yıl, ''zincirleme olarak jandarma görevlilerine rüşvet vermek'' suçundan 6 ile 18 yıl, ''zincirleme olarak belediye görevlilerine rüşvet vermek'' suçundan da 6 ile 18 yıl olmak üzere toplam 72,5 yıl ile 158,5 yıl arasında değişen hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti.
Yaman Can'ın da benzer suçlardan toplam 73,5 yıl ile 159,5 yıl arasında değişen hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, Mehmet Fuat Batur'un ''evde el bombası bulundurmak'' suçundan 3 ile 8 yıl ve ''evde mermi bulundurmak'' suçundan da 1 ile 2 yıl olmak üzere toplam 4 ile 10 yıl arasında değişen hapisle cezalandırılması istenmişti.
Şüpheliler Jandarma Yarbay Metin Arıkan, Jandarma binbaşılar Ali Rıza Çiçek ve Önder Sazak ile Astsubay Abdurrahim Önal'ın da ''suç örgütüne yardım etmek'' suçundan 1 ile 3 ve ''zincirleme şekilde rüşvet almak'' suçundan 6 ile 18 yıl olmak üzere toplam 7 yıldan 21 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilen iddianamede, diğer şüpheli Astsubay Zafer Demirbaş'ın da 16 ile 48 yıl arasında değişen hapisle cezalandırılması istenmişti.
Şüpheli polis memurları Ayhan Takaoğlu, Salih Demir ve Mustafa Gürhan Yılmaz'ın ''suç örgütüne yardım etmek'' ve ''zincirleme şekilde rüşvet almak'' suçlarından 7 ile 21 yıl ve diğer polis memuru Osman Akkaya'nın da 5 ile 15 yıl arasında değişen hapis cezasına çarptırılması talep edilen iddianamede, Beykoz Belediyesi'nde görevli memur Nedim Sarıbaş'ın da 9 yıldan 27 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
Hasan Hüseyin Ünal için ''suç örgütüne üye olmak'' ve ''örgüte yardım ederek avukatlık görevini kötüye kullanmak'' suçlarından 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, diğer şüphelilerin de 1 ile 68 yıl arasında değişen hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti.
Muhabir: Enes Can
Yayıncı: Sabri Çelebioğlu
Kaynak: AA
Bu celseye çağrılmayan tutuksuz sanıklar ise duruşmaya katılmadı.
Sanıkların kimlik tespitinin yapılmasının ardından söz alan İran uyruklu Mahmut İbrahimiye alacaklı olduğu insanlara yönelik cebir ve tehdit uygulamadığını öne sürerek, ''Kıbrıs'taki bir casino vergi veriyor, biz ise vermiyoruz. Tek farkımız bu. Tüm yağma ve tehdit iddialarını reddediyorum. Kumarhane işlettim ancak bu işi örgüt faaliyeti çerçevesinde yapmadım. Kimseye rüşvet vermedim, bunun için teklifte dahi bulunmadım'' dedi.
İstanbul İl Jandarma Komutanlığı'nda görevli Astsubay Zafer Demirbaş'ı iş adamı Erdal Acar vasıtası ile tanıdığını belirten İbrahimiye, Beykoz'da bir villa aradığı için Erdal Acar'ın kendisini çevreyi iyi bilen Zafer Demirbaş'la iletişime geçirdiğini söyledi.
Sanık İbrahimiye, polis memurlarına rüşvet verilmesi iddiasını ilişkin ise polis memuru Osman Akkaya'nın kendisini mahvettiğini belirterek, ''Akkaya bana Bahçeşehir'deki kumarhanede 'bana bir oyun verirsen, 1 ay idare ederim seni' dedi.
Ama aynı gün içerisinde Bahçeşehir'deki kumarhaneyi bastılar. Benden 7,5 milyon dolar para istedi'' diye konuştu.
Duruşmada ifade veren tutuklu sanıklardan Yarbay Metin Arıkan ise hakkındaki iddiaları kabul etmediğini ifade ederek, kumarhaneye 3 kez baskın yaptığını belirtti.
Sanık Arıkan, baskınları adli yetkililerin bilgisi dahilinde yaptığını belirterek, ''Baskınlarda ele geçirilen kumar malzemeleri savcının talimatıyla Polenezköy Jandarma Karakolu'na ait depoya götürüldü. Malzemeler şu an depoda mevcuttur. İddianamede savcı ile görüşüp kumar malzemelerini Mahmut İbrahimiye'ye verdiğim iddia edilmektedir. Ben bu yapılan 3 baskını yöneten bir komutan olarak ve 130'dan fazla kişiye işlem yapan bir kişi olarak hakkımdaki suçlamaları reddediyorum'' dedi.
Tekrar kumar oynanmaması için kumarhaneye çıkan yollarda arama yapılmasını emrettiğini belirten Arıkan, ''İddia edildiği gibi Binbaşı Ali Rıza Çiçek'in kumarhane baskınını Mahmut İbrahimiye'ye telefonla haber verdiğini görmedim. Baskınları önceden haber verdiğim ve rüşvet aldığım iddiaları yalandır'' iddiasında bulundu.
Duruşmada savunmasını yapan sanıklardan Binbaşı Ali Rıza Çiçek de, çete elebaşısı olduğu iddia edilen Mahmut İbrahimiye'nin sosyal ortamda vakit geçirdiği bir arkadaşı olduğunu söyledi.
-Mahkeme Başkanı'ndan, Binbaşı Çiçek'e kızdı-
Sanık Çiçek, hakkındaki suçlamaların asılsız olduğunu öne sürerek, ''en büyük hatam İbrahimiye'nin kumarhane işlettiğini öğrendikten sonra arkadaşlığımı kesmemiş olmamdır'' dedi.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, ''Adam kumar oynatıyorum diyor. Sen jandarma komutanısın Binbaşısın bu adamlarla mücadele etmen gerekirken kendisiyle olan arkadaşlığını masum sıradan bir arkadaşlık gibi gösteriyorsun ben bunu anlamıyorum'' diye konuştu.
Duruşmada daha sonra emekli MİT görevlisi Mehmet Fuat Batur da evinde bulundurduğu patlayıcılara ve mermilere karşı beyanda bulundu.
Sanık Batur, MİT'te çalıştığı dönemde bir süre Batman'da görev yaptığını ifade ederek şunları söyledi:
''O zamanlar kırsala operasyonlara çıkardık. El bombalarını o zaman temin ettim. Onun dışında başka patlayıcı bulundurmuyorduk çünkü kaldığımız lojmanlara saldırılar oluyordu. Kendimizi korumak için el bombalarını bulunduruyorduk sonra onlar bende hatıra olarak kaldı. Ele geçirilen mermiler ise onlar benim kullandığım G-3 silahına ait 7.65 mm mermilerdir. Onlarda hatıra olarak bende kaldı.''
Duruşmada söz alan diğer sanıklarda haklarındaki suçlamaları kabul etmeyerek tahliyelerini istediler.
Talepleri değerlendiren mahkeme heyeti, sanıklardan Yarbay Metin Arıkan, Astsubay Abdurrahim Önal ve Bünyamin Yazoğlu'nun tahliyesine karar verdi.
Sanıklardan emekli MİT görevlisi Mehmet Fuat Batur ve Mahmut İbrahimiye'nin de aralarında bulunduğu 15 kişinin ise tutukluluğunun devamına hükmeden heyet, duruşmayı erteledi.
-Ceza istemleri-
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Mahmut İbrahimiye'nin ''suç örgütü kurmak'' suçundan 2 ile 6, 3 kez ''nitelikli yağma'' suçundan 30 ile 45 yıl, 2 kez ''nitelikli yağmaya teşebbüs'' suçundan 10 ile 15 yıl, 2 kez ''rüşvet vermek'' suçundan 8 ile 24 yıl, 2 kez ''kumar oynatmak için yer sağlama'' suçundan 2 yıl, ''tehdit etme'' suçundan 2 ile 5 yıl, ''zincirleme olarak emniyet görevlilerine rüşvet vermek'' suçundan 6 ile 18, ''zincirleme olarak görevi kötüye kullanmaya iştirak'' suçundan 1,5 ile 4,5 yıl, ''görevi kötüye kullanmaya iştirak'' suçundan 1 ile 3 yıl, ''zincirleme olarak jandarma görevlilerine rüşvet vermek'' suçundan 6 ile 18 yıl, ''zincirleme olarak belediye görevlilerine rüşvet vermek'' suçundan da 6 ile 18 yıl olmak üzere toplam 72,5 yıl ile 158,5 yıl arasında değişen hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti.
Yaman Can'ın da benzer suçlardan toplam 73,5 yıl ile 159,5 yıl arasında değişen hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, Mehmet Fuat Batur'un ''evde el bombası bulundurmak'' suçundan 3 ile 8 yıl ve ''evde mermi bulundurmak'' suçundan da 1 ile 2 yıl olmak üzere toplam 4 ile 10 yıl arasında değişen hapisle cezalandırılması istenmişti.
Şüpheliler Jandarma Yarbay Metin Arıkan, Jandarma binbaşılar Ali Rıza Çiçek ve Önder Sazak ile Astsubay Abdurrahim Önal'ın da ''suç örgütüne yardım etmek'' suçundan 1 ile 3 ve ''zincirleme şekilde rüşvet almak'' suçundan 6 ile 18 yıl olmak üzere toplam 7 yıldan 21 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilen iddianamede, diğer şüpheli Astsubay Zafer Demirbaş'ın da 16 ile 48 yıl arasında değişen hapisle cezalandırılması istenmişti.
Şüpheli polis memurları Ayhan Takaoğlu, Salih Demir ve Mustafa Gürhan Yılmaz'ın ''suç örgütüne yardım etmek'' ve ''zincirleme şekilde rüşvet almak'' suçlarından 7 ile 21 yıl ve diğer polis memuru Osman Akkaya'nın da 5 ile 15 yıl arasında değişen hapis cezasına çarptırılması talep edilen iddianamede, Beykoz Belediyesi'nde görevli memur Nedim Sarıbaş'ın da 9 yıldan 27 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
Hasan Hüseyin Ünal için ''suç örgütüne üye olmak'' ve ''örgüte yardım ederek avukatlık görevini kötüye kullanmak'' suçlarından 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, diğer şüphelilerin de 1 ile 68 yıl arasında değişen hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti.
Muhabir: Enes Can
Yayıncı: Sabri Çelebioğlu