Ömer Çelik, 'arap Uyanışı ve Bölgesel Düzen'i Değerlendirdi
AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcı Ömer Çelik, “Arap devriminde ilk defa kadınların ve gençlerin ön safta yer aldığı, ataerkil ve pederşahi tavırların yıkıldığı yepyeni bir eylemcilikle karşı karşıya kaldık.
Bu da başlı başına bir devrimdir” dedi.
AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcı Ömer Çelik, İstanbul Küresel Forumu kapsamında İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Arap Uyanışı ve Bölgesel Düzen" konulu oturumda konuştu.
'Arap Baharı'na değinen Çelik, “Siyaset biliminin bütün imkanlarıyla ve bütün tanımlarıyla söylersek, bu başlı başına devrimdir. Bir daha bundan sonra nereye giderse gitsin, artık bölge eski haline dönmeyecektir. Bölge haklarının olduğu yeni bir sayfa açılmıştır. Biz Arap devrimin başladığını ve yeni bir düzenin çıkacağının işaretini Tunus’la de birlikte değil, daha önce gördük. Biz o zaman bunu Batı'ya anlatmaya çalıştık. Başbakanımız Batı'ya 'seçimlere girmesine müsaade edilen hareketin seçimleri kazandıktan sonra engellenmesinin temel demokratik değerlere ne kadar aykırı olduğunu' anlatmaya çalıştı. Ve direniş örgütünün silahı bırakarak seçimler yoluyla bir siyaset üretmesi, bir inisiyatif üretmesi bizim açımızdan bütün gelişmelerin habercisiydi” diye konuştu.
"ARAP DEVRİMİNİN BAŞLANGICINI HAMAS’IN İKTİDARA GELMESİYLE BİRLİKTE ELE ALIYORUZ"
“Kurumsal olarak Arap devriminin başlangıcını AK Parti olarak 2005’te Hamas’ın iktidara gelmesiyle birlikte ele alıyoruz" diye devam eden Çelik, "Tabii bu zihniyet düzeyinde bambaşka gelişmeleri tetikledi. 1300 yıldır İslam dünyasında kabul gören içtihat, alimlerin genel tavrı her zaman için düzenden yana, otoriteden yana bir tavırdı. 'Fitne çıkmasın, istikrar bozulmasın' diye genelde düzenden yana otoriteden yana tavır koyuluyor. Hani birçok kitapta kabul görmüş bir ilke olarak zikredilir; Gazali'den sonran içtihat kapısı kapanmıştı, bundan sonra artık Müslümanlar sadece sivil alanda koruyabildikleri alanları koruyacaklardır ve genelde düzenden yana, otoriteden yana fetvalarla hayatlarını sürdüreceklerdi. İslam dünyasının her tarafında, en moderninden en gelenekçisine kadar, ıslahatçısından gelenekçisine kadar hareketlerin genel bir özelliği vardır. Bu hareketler, genelde ataerkil hareketlerdi, pederşahi hareketlerdi. Arap devriminde ilk defa kadınların ve gençlerin ön safta yer aldığı, ataerkil ve pederşahi tavırların yıkıldığı yepyeni bir eylemcilikle karşı karşıya kaldık. Bu da başlı başına bir devrimdir” ifadelerini kullandı.
"ARAP DEVRİMİ, SİYASİ ORYANTALİZMİN İFLAS ETMESİDİR"
AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcı Ömer Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bölgede sesi yüksek çıkan İsrail'in bazı meselelerde suskunluğu, aslında bu düzenin girişiminde Arap devrimiyle birlikte ortaya çıkan yeni düzenden ne kadar hoşnutsuz olduğunu gösteriyor. Bütün Arap devrimlerinin kazanımlarını İsrail karşıtlığı gibi ilkel bir ikilemin içerisinde değerlendiriyorlar. Ama mesele şudur; bölgenin başında en büyük felaketlerden bir tanesi, diktatörler elinde kurulan kronik düzendir. Arap devrimi, siyasi oryantalizmin iflas etmesidir."
"AK PARTİ, ARAP HALKLARI İÇİN BİR İLHAM KAYNAĞI"
AK Parti'nin Arap devrimlerinin içindeki haklar için bir ilham kaynağı olduğunu ifade eden Ömer Çelik, “Bir defa Müslüman halklarda şöyle bir açmaz var: 'Bir yerden kendi değerlerimizi koruyacağız ama bir yandan da modern dünya ile uyumlu olacağız'. Kendi değerlerini korumakla modern dünya ile uyumlu olmak hep biri birine zıt kavramlar gibi gösterilir. AK Parti döneminin biricikliği ve özgürlüğü de burada ortaya çıkmaktadır. Biz AK Parti'yi Arap devrimlerinin içindeki haklar için, bir model olarak göstermiyoruz, bir ilham kaynağı olarak değerlendiriyoruz. Geleneksel değerleri ile modern dünyanın kazanımlarını çatışma konusu olmaktan çıkartmış ve bir sinerji üretmiştir” dedi.
Türkiye'nin AK Parti ile 10 yılda 100 yıllık mesafe kat ettiğini söyleyen Çelik, “Bu, Türkiye ekonomisinin güçlenmesine neden olmuştur, Türkiye’de refahı artırmıştır. Türkiye de bölgesel dış politikasında etkinliği artırmıştır ve en önemlisi Türkiye’nin iç barışını artırmıştır" diye konuştu.
Kaynak: İHA
AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcı Ömer Çelik, İstanbul Küresel Forumu kapsamında İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Arap Uyanışı ve Bölgesel Düzen" konulu oturumda konuştu.
'Arap Baharı'na değinen Çelik, “Siyaset biliminin bütün imkanlarıyla ve bütün tanımlarıyla söylersek, bu başlı başına devrimdir. Bir daha bundan sonra nereye giderse gitsin, artık bölge eski haline dönmeyecektir. Bölge haklarının olduğu yeni bir sayfa açılmıştır. Biz Arap devrimin başladığını ve yeni bir düzenin çıkacağının işaretini Tunus’la de birlikte değil, daha önce gördük. Biz o zaman bunu Batı'ya anlatmaya çalıştık. Başbakanımız Batı'ya 'seçimlere girmesine müsaade edilen hareketin seçimleri kazandıktan sonra engellenmesinin temel demokratik değerlere ne kadar aykırı olduğunu' anlatmaya çalıştı. Ve direniş örgütünün silahı bırakarak seçimler yoluyla bir siyaset üretmesi, bir inisiyatif üretmesi bizim açımızdan bütün gelişmelerin habercisiydi” diye konuştu.
"ARAP DEVRİMİNİN BAŞLANGICINI HAMAS’IN İKTİDARA GELMESİYLE BİRLİKTE ELE ALIYORUZ"
“Kurumsal olarak Arap devriminin başlangıcını AK Parti olarak 2005’te Hamas’ın iktidara gelmesiyle birlikte ele alıyoruz" diye devam eden Çelik, "Tabii bu zihniyet düzeyinde bambaşka gelişmeleri tetikledi. 1300 yıldır İslam dünyasında kabul gören içtihat, alimlerin genel tavrı her zaman için düzenden yana, otoriteden yana bir tavırdı. 'Fitne çıkmasın, istikrar bozulmasın' diye genelde düzenden yana otoriteden yana tavır koyuluyor. Hani birçok kitapta kabul görmüş bir ilke olarak zikredilir; Gazali'den sonran içtihat kapısı kapanmıştı, bundan sonra artık Müslümanlar sadece sivil alanda koruyabildikleri alanları koruyacaklardır ve genelde düzenden yana, otoriteden yana fetvalarla hayatlarını sürdüreceklerdi. İslam dünyasının her tarafında, en moderninden en gelenekçisine kadar, ıslahatçısından gelenekçisine kadar hareketlerin genel bir özelliği vardır. Bu hareketler, genelde ataerkil hareketlerdi, pederşahi hareketlerdi. Arap devriminde ilk defa kadınların ve gençlerin ön safta yer aldığı, ataerkil ve pederşahi tavırların yıkıldığı yepyeni bir eylemcilikle karşı karşıya kaldık. Bu da başlı başına bir devrimdir” ifadelerini kullandı.
"ARAP DEVRİMİ, SİYASİ ORYANTALİZMİN İFLAS ETMESİDİR"
AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcı Ömer Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bölgede sesi yüksek çıkan İsrail'in bazı meselelerde suskunluğu, aslında bu düzenin girişiminde Arap devrimiyle birlikte ortaya çıkan yeni düzenden ne kadar hoşnutsuz olduğunu gösteriyor. Bütün Arap devrimlerinin kazanımlarını İsrail karşıtlığı gibi ilkel bir ikilemin içerisinde değerlendiriyorlar. Ama mesele şudur; bölgenin başında en büyük felaketlerden bir tanesi, diktatörler elinde kurulan kronik düzendir. Arap devrimi, siyasi oryantalizmin iflas etmesidir."
"AK PARTİ, ARAP HALKLARI İÇİN BİR İLHAM KAYNAĞI"
AK Parti'nin Arap devrimlerinin içindeki haklar için bir ilham kaynağı olduğunu ifade eden Ömer Çelik, “Bir defa Müslüman halklarda şöyle bir açmaz var: 'Bir yerden kendi değerlerimizi koruyacağız ama bir yandan da modern dünya ile uyumlu olacağız'. Kendi değerlerini korumakla modern dünya ile uyumlu olmak hep biri birine zıt kavramlar gibi gösterilir. AK Parti döneminin biricikliği ve özgürlüğü de burada ortaya çıkmaktadır. Biz AK Parti'yi Arap devrimlerinin içindeki haklar için, bir model olarak göstermiyoruz, bir ilham kaynağı olarak değerlendiriyoruz. Geleneksel değerleri ile modern dünyanın kazanımlarını çatışma konusu olmaktan çıkartmış ve bir sinerji üretmiştir” dedi.
Türkiye'nin AK Parti ile 10 yılda 100 yıllık mesafe kat ettiğini söyleyen Çelik, “Bu, Türkiye ekonomisinin güçlenmesine neden olmuştur, Türkiye’de refahı artırmıştır. Türkiye de bölgesel dış politikasında etkinliği artırmıştır ve en önemlisi Türkiye’nin iç barışını artırmıştır" diye konuştu.