'behçet Oktay'ın Telefonuna, Ankara Emniyet Müdürlüğü'nden Kim Mesaj Attı'
Ölümü şüpheli bulunan eski Özel Harekât Daire Başkanı Behçet Oktay`la ilgili dosya kapsamında bulunan cep telefonu dökümanlarının incelenmediği ortaya çıktı.
Behçet Oktay`a ait cep telefonlarında ölümünden sonra hem arama yapıldığı hem telefona mesaj gönderildiği belirlendi.
Oktay`ın avukatı Şenol Özel, ölümünden 16 saat sonra Ankara Emniyet Müdürlüğü`nden gönderilen mesajın içeriğinin ne olduğu ve kimin gönderdiğinin bilinmediğini söyledi. `505 213 26 26` nolu telefondan toplam üç defa emniyet mensubu Salih Ziya Aydınay ile görüşme yapıldığını dile getiren Özel, bu görüşmenin basına, o tarihte "gece yarısı gelen görevden alın telefonu" şeklinde yansıdığını hatırlattı. Aydınay`ın bu görüşmeyi inkar yoluna gittiğini belirten Özel, "O gün kanunsuz bir biçimde gasp edilen cep telefonlarındaki arayan ve aranan numaralar silinerek, yaklaşık 10 gün sonra aileye verilirken `505 216 50 20` numaranın silinmesi unutulmuştur. Yaptığımız aramalarda, 2 yıldan beri bu telefondan cevap verilmemiş, kısa bir süre önce de iptal ettirilmiştir. Aslında yapılan bu görüşmenin neden inkar yoluna gidildiği ve açılan telefonlara neden cevap verilmemesi de akıllarda soru işareti bırakmaktadır. İlk soruşturma sırasında da savcı, bilgisine başvurduğu herkese `Behçet Oktay`ın görevden alındığına ilişkin bir duyumunuz var mı?` sorusunu yöneltmiştir. Dosyada ifadesi bulunan Mücahit Pehlivan`a bu telefonu Ziya Aydınay`ın açtığını ve görevden alındığını bizzat kendisinin söylediğini ifade etmiştir. Tanık Metin Öztürk de gazetelere verdiği beyanda bu telefonun araştırılmasını talep etmektedir." dedi.
Özel, `505 213 26 26` nolu telefondan Behçet Oktay`ın ölümünden 8 saat sonra `535 388 97 96` nolu telefon aranarak 20 saniyelik bir konuşma yapıldığını anlattı. Özel, telefonun, ailenin kanuni mirasçılarında da olmadığına dikkat çekerek, görüşmenin usulsüz olduğunu ve sinyalin ise Ankara Emniyet Müdürlüğü`nden geldiğini söyledi.
Telefon görüşmesini kimin yaptığının ve ne konuşulduğunun ortaya çıkarılması gerektiğini vurgulayan Özel, ölümünden 16 saat sonra da `505 314 74 55` nolu Doğan Kılıç`a ait telefondan Oktay`a ait `505 213 26 26` nolu telefona mesaj gönderildiği ve ardından Oktay`ın telefonundan da karşı telefona mesaj atıldığını ifade etti.
ATO`DAN BEHÇET OKTAY`I KİM ARADI?
Bu telefon sinyalinin de Ankara Emniyet Müdürlüğü`nden geldiğini dile getiren Özel, "Emniyet binası içerisinde bu mesajı atan kimdir? Bu mesajda ne yazılmıştır? Neden böyle bir kanunsuzluk yapılmıştır?" diye sordu. Özel, şöyle devam etti: "23.02.2009 tarihinde saat 18:00.26`da `532 233 52 25` nolu telefondan `532 233 52 25` numaraya atılan mesaj görülmektedir. Kişinin kendi numarasından kendine mesaj atması pek olağan görülmediğinden bu mesajın içeriğinin incelenmesi gerekiyor. Yemek günü 24.02. 2009 tarihinde dönemin ATO Başkanı Sinan Aygün ile cep telefonu ile görüşme yapılmış olduğu halde, bu görüşmeden yaklaşık 50 dakika sonra ATO`nun sabit telefonu ile tekrar görüşülmesi anlaşılamamıştır. 24.02.2009 tarihinde Behçet Oktay, `505 213 26 26` telefonundan 23:59`da emniyetçi Salih Ziya Aydınay ile yaptığı görüşmeden hemen sonra saat 23:59.12`de `532 753 21 11` nolu telefon ile 6 saniyelik bir görüşme yapılmıştır. Bu telefona ilişkin hiçbir kayıt verilmemiştir. En son görüşülen numara olması nedeniyle bu numara oldukça önem arz etmektedir. Faturalı hat olmasına rağmen bu numaraya ilişkin hiçbir kayıt verilmek istenmemiştir. Mevcut sistem ile bu telefona ait tüm bilgilerin temin edilmesi mümkündür. En son görüşülen numara olması ve gizemli bir görüntü vermesi nedeniyle bu numaraya ilişkin bilgilerin mutlak suretle temin edilmesi gerekiyor. Kaldı ki Behçet Oktay`ın öldürülmesinden sonra adeta gasp edilen cep telefonu ile bu gizemli numara birileri tarafından aranılmış ve 11 saniye görüşülmüştür. Bu numara eğer ki sadece Behçet Oktay ile görüşmüş olsaydı öldürülmesinden 8,5 saat sonra arandığında telefon açılmazdı. Behçet Oktay`ın cep telefonunu kanunsuz şekilde kullanan insanlar ile bu numarayı kullanan kişiler arasında bir ilişki olduğu kanısı hasıl olmaktadır."
Özel, `532 233 52 25` nolu telefonun birileri tarafından istediği gibi kullanıldığı, araştırıldığı, yazıldığı, düzenlendiği, görüşüldüğü ve dolaştırıldığına dikkat çekti. Özel, bu telefonu kanunsuz bir şekilde Behçet Oktay`ın cebinden çalan ve günlerce oradan oraya taşıyan, görüşme yapıp, mesaj atıp internete giren, telefon üzerinden birileriyle bağlantı sağlamaya çalışan, telefon üzerinde oynamalar ve düzenlemeler yapan, bir kişinin özel eşya ve bilgilerini kanunsuz bir şekilde çalan kişi ya da kişiler ile öldürülmesi ile bu telefon arasında nasıl bir bağlantı olduğu" hususlarının ortaya çıkarılmasını istedi.
Cep telefonlarına gelen mesajların içeriğinin açıklanması gerektiğini belirten Özel, Behçet Oktay`ın telefon kayıtlarından, kendilerine verildiği şekliyle olay günü yapılan yoğun görüşmelerin yer almaması nedeniyle akıllarda soru işareti bıraktığını söyledi. Özel, operatörlerden verilen kayıtlarda bir düzeltme yapılıp yapılmadığının incelenmesi gerektiğini ifade etti.
Oktay`ın avukatı Şenol Özel, ölümünden 16 saat sonra Ankara Emniyet Müdürlüğü`nden gönderilen mesajın içeriğinin ne olduğu ve kimin gönderdiğinin bilinmediğini söyledi. `505 213 26 26` nolu telefondan toplam üç defa emniyet mensubu Salih Ziya Aydınay ile görüşme yapıldığını dile getiren Özel, bu görüşmenin basına, o tarihte "gece yarısı gelen görevden alın telefonu" şeklinde yansıdığını hatırlattı. Aydınay`ın bu görüşmeyi inkar yoluna gittiğini belirten Özel, "O gün kanunsuz bir biçimde gasp edilen cep telefonlarındaki arayan ve aranan numaralar silinerek, yaklaşık 10 gün sonra aileye verilirken `505 216 50 20` numaranın silinmesi unutulmuştur. Yaptığımız aramalarda, 2 yıldan beri bu telefondan cevap verilmemiş, kısa bir süre önce de iptal ettirilmiştir. Aslında yapılan bu görüşmenin neden inkar yoluna gidildiği ve açılan telefonlara neden cevap verilmemesi de akıllarda soru işareti bırakmaktadır. İlk soruşturma sırasında da savcı, bilgisine başvurduğu herkese `Behçet Oktay`ın görevden alındığına ilişkin bir duyumunuz var mı?` sorusunu yöneltmiştir. Dosyada ifadesi bulunan Mücahit Pehlivan`a bu telefonu Ziya Aydınay`ın açtığını ve görevden alındığını bizzat kendisinin söylediğini ifade etmiştir. Tanık Metin Öztürk de gazetelere verdiği beyanda bu telefonun araştırılmasını talep etmektedir." dedi.
Özel, `505 213 26 26` nolu telefondan Behçet Oktay`ın ölümünden 8 saat sonra `535 388 97 96` nolu telefon aranarak 20 saniyelik bir konuşma yapıldığını anlattı. Özel, telefonun, ailenin kanuni mirasçılarında da olmadığına dikkat çekerek, görüşmenin usulsüz olduğunu ve sinyalin ise Ankara Emniyet Müdürlüğü`nden geldiğini söyledi.
Telefon görüşmesini kimin yaptığının ve ne konuşulduğunun ortaya çıkarılması gerektiğini vurgulayan Özel, ölümünden 16 saat sonra da `505 314 74 55` nolu Doğan Kılıç`a ait telefondan Oktay`a ait `505 213 26 26` nolu telefona mesaj gönderildiği ve ardından Oktay`ın telefonundan da karşı telefona mesaj atıldığını ifade etti.
ATO`DAN BEHÇET OKTAY`I KİM ARADI?
Bu telefon sinyalinin de Ankara Emniyet Müdürlüğü`nden geldiğini dile getiren Özel, "Emniyet binası içerisinde bu mesajı atan kimdir? Bu mesajda ne yazılmıştır? Neden böyle bir kanunsuzluk yapılmıştır?" diye sordu. Özel, şöyle devam etti: "23.02.2009 tarihinde saat 18:00.26`da `532 233 52 25` nolu telefondan `532 233 52 25` numaraya atılan mesaj görülmektedir. Kişinin kendi numarasından kendine mesaj atması pek olağan görülmediğinden bu mesajın içeriğinin incelenmesi gerekiyor. Yemek günü 24.02. 2009 tarihinde dönemin ATO Başkanı Sinan Aygün ile cep telefonu ile görüşme yapılmış olduğu halde, bu görüşmeden yaklaşık 50 dakika sonra ATO`nun sabit telefonu ile tekrar görüşülmesi anlaşılamamıştır. 24.02.2009 tarihinde Behçet Oktay, `505 213 26 26` telefonundan 23:59`da emniyetçi Salih Ziya Aydınay ile yaptığı görüşmeden hemen sonra saat 23:59.12`de `532 753 21 11` nolu telefon ile 6 saniyelik bir görüşme yapılmıştır. Bu telefona ilişkin hiçbir kayıt verilmemiştir. En son görüşülen numara olması nedeniyle bu numara oldukça önem arz etmektedir. Faturalı hat olmasına rağmen bu numaraya ilişkin hiçbir kayıt verilmek istenmemiştir. Mevcut sistem ile bu telefona ait tüm bilgilerin temin edilmesi mümkündür. En son görüşülen numara olması ve gizemli bir görüntü vermesi nedeniyle bu numaraya ilişkin bilgilerin mutlak suretle temin edilmesi gerekiyor. Kaldı ki Behçet Oktay`ın öldürülmesinden sonra adeta gasp edilen cep telefonu ile bu gizemli numara birileri tarafından aranılmış ve 11 saniye görüşülmüştür. Bu numara eğer ki sadece Behçet Oktay ile görüşmüş olsaydı öldürülmesinden 8,5 saat sonra arandığında telefon açılmazdı. Behçet Oktay`ın cep telefonunu kanunsuz şekilde kullanan insanlar ile bu numarayı kullanan kişiler arasında bir ilişki olduğu kanısı hasıl olmaktadır."
Özel, `532 233 52 25` nolu telefonun birileri tarafından istediği gibi kullanıldığı, araştırıldığı, yazıldığı, düzenlendiği, görüşüldüğü ve dolaştırıldığına dikkat çekti. Özel, bu telefonu kanunsuz bir şekilde Behçet Oktay`ın cebinden çalan ve günlerce oradan oraya taşıyan, görüşme yapıp, mesaj atıp internete giren, telefon üzerinden birileriyle bağlantı sağlamaya çalışan, telefon üzerinde oynamalar ve düzenlemeler yapan, bir kişinin özel eşya ve bilgilerini kanunsuz bir şekilde çalan kişi ya da kişiler ile öldürülmesi ile bu telefon arasında nasıl bir bağlantı olduğu" hususlarının ortaya çıkarılmasını istedi.
Cep telefonlarına gelen mesajların içeriğinin açıklanması gerektiğini belirten Özel, Behçet Oktay`ın telefon kayıtlarından, kendilerine verildiği şekliyle olay günü yapılan yoğun görüşmelerin yer almaması nedeniyle akıllarda soru işareti bıraktığını söyledi. Özel, operatörlerden verilen kayıtlarda bir düzeltme yapılıp yapılmadığının incelenmesi gerektiğini ifade etti.