Oda Tv Sanıklarının Yargılanmasına Devam Ediliyor
Ergenekon soruşturması kapsamında Odatv`de yapılan aramalar sonrasında gazeteciler Soner Yalçın ve Nedim Şener`in de aralarında bulunduğu 12`si tutuklu 14 kişi hakkında açılan Oda TV davasının 7.
duruşmasına devam edildi.
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 14 sanıklı Odatv davasının 7`nci duruşmasına Hanefi Avcı, Soner Yalçın, Nedim Şener ve Ahmet Şık`ın da aralarında bulunduğu 11 tutuklu sanık ile tutuksuz sanık İklim Ayfer Kaleli katıldı. Tutuksuz sanık Ahmet Mümtaz İdil`in, rahatsızlığı nedeniyle duruşmaya katılamadığı belirtildi. Davanın diğer tutuklu sanığı Kaşif Kozinoğlu ise koğuşunda geçirdiği kalp krizinin ardından ölmüştü. Duruşmaya sanık yakınlarının yanı sıra CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner de katıldı. Cihaner`in, duruşma başında önce Ipad`ini kullandığı, daha sonra ise not defterine bazı notlar aldığı gözlendi.
Davanın dün yapılan oturumunda savunmasını tamamlayan Oda TV adlı internet sitesinin haber müdürü tutuklu sanık Barış Terkoğlu, Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci tarafından tekrar huzura çağrıldı. Başkan Ekinci, sanık Terkoğlu`nun savcılık aşamasında verdiği ifadeyi okudu. Daha sonra da sanık Terkoğlu`nun avukatları savunma yaptı. Bu davada gazetecilik ve yayıncılığın yargılandığını belirten Avukat Serkan Günel, "134 sayfalık iddianamede bir tane bile cebir ve şiddet içeren faaliyet yok. O halde bu dava neden özel yetkili mahkemede görülüyor?" diye sordu.
Digital verilerin korsanlık ürünü olduğunu üniversiteden alınan bilirkişi raporlarıyla tespit edildiğini savunan Avukat Günel, müvekkilinin tahliyesini talep etti. Avukat Serkan Günel, iddianamede özel hayatın gizliliğine dikkat edildiğini, ancak iddianamenin ek klasörlerinde özel hayatla ilgili her şeyin yazıldığını söyledi. `Ya Ergenekon adında bir örgüt yoksa` varsayımı üzerinden savunmasını sürdüren Günel, bu durumda yargılamanın yapılamayacağını öne sürdü. Günel, Ergenekon isimli bir örgütün var olup olmadığına ilişkin zaten İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ana Ergenekon davası olduğunu söyledi.
İddianamede Oda TV`nin kara propaganda yaptığının iddia edildiğini belirten avukat Ülgen, Oda TV`nin kara propaganda yapmadığını öne sürdü. Ülgen, "Kara propaganda sinsice ve kurnazca yapılır. Oda TV neyi sinsice ve kurnazca yapmıştır? Oda TV`de iftira, fitne ve sinsilik yoktur. Oda TV yayın hayatına girdikten sonra büyük bir hız ve ivme yapmıştır. Oda TV gazetecilik evrenimizde hep bir örnektir. Sadece tıklanma ile okunan yayın organıdır. Oda TV kara propaganda iddiası iftira ve yalandır." iddiasında bulundu.
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 14 sanıklı Odatv davasının 7`nci duruşmasına Hanefi Avcı, Soner Yalçın, Nedim Şener ve Ahmet Şık`ın da aralarında bulunduğu 11 tutuklu sanık ile tutuksuz sanık İklim Ayfer Kaleli katıldı. Tutuksuz sanık Ahmet Mümtaz İdil`in, rahatsızlığı nedeniyle duruşmaya katılamadığı belirtildi. Davanın diğer tutuklu sanığı Kaşif Kozinoğlu ise koğuşunda geçirdiği kalp krizinin ardından ölmüştü. Duruşmaya sanık yakınlarının yanı sıra CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner de katıldı. Cihaner`in, duruşma başında önce Ipad`ini kullandığı, daha sonra ise not defterine bazı notlar aldığı gözlendi.
Davanın dün yapılan oturumunda savunmasını tamamlayan Oda TV adlı internet sitesinin haber müdürü tutuklu sanık Barış Terkoğlu, Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci tarafından tekrar huzura çağrıldı. Başkan Ekinci, sanık Terkoğlu`nun savcılık aşamasında verdiği ifadeyi okudu. Daha sonra da sanık Terkoğlu`nun avukatları savunma yaptı. Bu davada gazetecilik ve yayıncılığın yargılandığını belirten Avukat Serkan Günel, "134 sayfalık iddianamede bir tane bile cebir ve şiddet içeren faaliyet yok. O halde bu dava neden özel yetkili mahkemede görülüyor?" diye sordu.
Digital verilerin korsanlık ürünü olduğunu üniversiteden alınan bilirkişi raporlarıyla tespit edildiğini savunan Avukat Günel, müvekkilinin tahliyesini talep etti. Avukat Serkan Günel, iddianamede özel hayatın gizliliğine dikkat edildiğini, ancak iddianamenin ek klasörlerinde özel hayatla ilgili her şeyin yazıldığını söyledi. `Ya Ergenekon adında bir örgüt yoksa` varsayımı üzerinden savunmasını sürdüren Günel, bu durumda yargılamanın yapılamayacağını öne sürdü. Günel, Ergenekon isimli bir örgütün var olup olmadığına ilişkin zaten İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ana Ergenekon davası olduğunu söyledi.
İddianamede Oda TV`nin kara propaganda yaptığının iddia edildiğini belirten avukat Ülgen, Oda TV`nin kara propaganda yapmadığını öne sürdü. Ülgen, "Kara propaganda sinsice ve kurnazca yapılır. Oda TV neyi sinsice ve kurnazca yapmıştır? Oda TV`de iftira, fitne ve sinsilik yoktur. Oda TV yayın hayatına girdikten sonra büyük bir hız ve ivme yapmıştır. Oda TV gazetecilik evrenimizde hep bir örnektir. Sadece tıklanma ile okunan yayın organıdır. Oda TV kara propaganda iddiası iftira ve yalandır." iddiasında bulundu.