(özel Haber) Ab'den İran'a Merkez Bankası Yoluyla Petrol Ambargosu
Avrupa Birliği`nin (AB) İran`a uygulama kararı aldığı son yaptırımların ayrıntıları belli olmaya başladı.
İsminin açıklanmasını istemeyen üst düzey bir Avrupa Konseyi yetkilisinin bugün konuya ilişkin yaptığı açıklamalar , İran`a uygulanacak olan petrol ambargosu , alternatif kaynaklar , ambargoya dahil edilen bankalar ve süreç ile ilgili önemli bilgiler içeriyor .
Yaptırım listesine son olarak İran bankaları da eklendi . Bugüne kadar İran bankalarının kara listeye alınmamış olmalarının nedeni haklarında nükleer programa ilişkin katkıları ile ilgili yeterli delil olmamasıydı . Bu konuda artık yeterli delilin toplandığını ve bankalar uluslararası mahkemelere gitseler bile kazanamayacaklarını açıklayan yetkili , bu nedenle bugünden itibaren başta İran`ın Avrupa`da kurumsal olarak kalan son bankası Tejarat Bankası olmak üzere birçok İran bankasının ambargo kapsamındakara listeye alındığını açıkladı .
Son yaptırımların 2007`den bu yana var olan yaptırımlardan farkı , ambargonun genişlemesi ve derinleşmesinde yatıyor . Daha önce uygulanan yaptırımlar spesifik olarak nükleer program , bu program için gerekli ekipmanlar ve programla bağlantılı kişileri hedef alırken ; şimdi geniş ölçekte finansal mekanizmaları hedef alınıyor . Bunu yaparken rejim veya hükümet değişikliği amaçlanmadığının altını çizen AB yetkilisi , amaçlarının daha ziyade İran`ı yeniden müzakere masasına oturtmak olduğunu ifade ederek , " Elimizde bu yaptırımlardan başka fazla seçenek kalmadı . Ancak bu yaptırımları uygularken de olası küresel etkilerinin verebileceği zararları da hesap etmek zorundayız . Sonuçta bu yaptırımlar , petrol fiyatlarında dramatik bir artışa neden olursa bundan orta ve uzun vadede kar eden yine İran olur . Bazı AB üyesi ülkeler , hala İran`dan büyük miktarlarda petrol alıyorlar bildiğiniz gibi ve bu Temmuz başına kadar sürecek . Ne var ki , 1 Temmuz`dan sonra yeni anlaşmalar yapılamayacak . Var olan eski ticaretanlaşmaları da yine bu tarihte tek taraflı olarak sonlandırılacak . Bu konudaki tek istisna İran`ın var olan borçlarını para yerine petrol olarak ödeyebilmesi . Bu istisnayı getirdik çünkü başka türlü borçların ödendiğini asla göremeyeceğiz " dedi .
AB`nin uluslararası alanda ortakları ile görüşmelerini devam ettirdiğini anlatan yetkili , Japonya ve Güney Kore ile ön görüşmelerin tamamlandığını ve ambargolarla ilgili bu ülkelerden destek geleceğini belirtti . " Açıkçası Japonya ve Güney Kore de ilk adımı AB`nin atmasını bekliyordu " diyen yetkiliye göre , AB ile aynı görüşte olmayan Çin ve Hindistan`ın en azından İran ile şu anda var olan ticaret hacimlerini artırmayacaklarını , yani daha fazla miktarlarda petrol almaya başlamayacaklarını savundu .
AB`nin aldığı kararlarla aslında ABD`nin yaptırımlarının da ötesine geçtiğini anlatan yetkiliye göre , Avrupa`nın içerisinde bulunduğu ekonomik kriz dönemi göz önüne alındığında aslında bu yaptırımlar büyük bir cesaret işi ve meselenin prensiplerle ilgili olduğunu kanıtlar nitelikte . ABD`nin yaptırımlarından bahsederken konuyu dikkatli okumak gerektiğini söyleyen yetkili , ABD`nin 1985 yılından bu yana zaten İran`dan petrol almadığını ve bu uzun sürede bu petrole ihtiyaç duymayacak bir sistemioluşturduğunu , dolayısıyla ABD`nin yaptırımlarının sadece finansal noktada kaldığını anlattı .
Aralık ayında imzalanan yaptırım kararlarının kilit noktasının İran`ın Merkez Bankası ile ilgili olduğunu aktaran yetkili , Merkez Bankasının İran`ın dış ticaretinde hayati rolü olduğunu çünkü Merkez Bankası`nın İran petrolünün ihracatıyla ilgili ticari işlemleri yapabilen tek yetkili finansal operatör olduğunu söyledi . Yetkili , İran Merkez Bankası`na ambargo uygulanmasının dolaylı olarak İran petrolünün ihracatına müdahale etmek anlamına geldiğini kaydetti . Konsey yetkilisi , bu noktada uygulanacak olanfinansal yaptırımlardan Çin ve Hindistan`ın da İran petrolü ile ilgili gerekli adımları atmadıkları sürece etkileneceklerini dile getirdi .
AB`nin alternatif petrol kaynaklarıyla ilgili stratejilerine yönelik açıklamalar da yapan konsey yetkilisi , herhangi bir ülke ismi vermekten kaçınsa da tüm potansiyel taraflarla görüşmelerin çoktan gerçekleştiğini ve hepsinin de Avrupa`ya gerekli petrol ve gazı sağlamak konusunda hazır olduklarını açıkladı .
Günümüzde AB , İran petrol ihracatının yüzde 20`sini oluşturuyor ve petrol gelirleri de İran`ın toplam gelirlerinin yüzde 70`ini oluşturuyor .
Kaynak: İHA
Yaptırım listesine son olarak İran bankaları da eklendi . Bugüne kadar İran bankalarının kara listeye alınmamış olmalarının nedeni haklarında nükleer programa ilişkin katkıları ile ilgili yeterli delil olmamasıydı . Bu konuda artık yeterli delilin toplandığını ve bankalar uluslararası mahkemelere gitseler bile kazanamayacaklarını açıklayan yetkili , bu nedenle bugünden itibaren başta İran`ın Avrupa`da kurumsal olarak kalan son bankası Tejarat Bankası olmak üzere birçok İran bankasının ambargo kapsamındakara listeye alındığını açıkladı .
Son yaptırımların 2007`den bu yana var olan yaptırımlardan farkı , ambargonun genişlemesi ve derinleşmesinde yatıyor . Daha önce uygulanan yaptırımlar spesifik olarak nükleer program , bu program için gerekli ekipmanlar ve programla bağlantılı kişileri hedef alırken ; şimdi geniş ölçekte finansal mekanizmaları hedef alınıyor . Bunu yaparken rejim veya hükümet değişikliği amaçlanmadığının altını çizen AB yetkilisi , amaçlarının daha ziyade İran`ı yeniden müzakere masasına oturtmak olduğunu ifade ederek , " Elimizde bu yaptırımlardan başka fazla seçenek kalmadı . Ancak bu yaptırımları uygularken de olası küresel etkilerinin verebileceği zararları da hesap etmek zorundayız . Sonuçta bu yaptırımlar , petrol fiyatlarında dramatik bir artışa neden olursa bundan orta ve uzun vadede kar eden yine İran olur . Bazı AB üyesi ülkeler , hala İran`dan büyük miktarlarda petrol alıyorlar bildiğiniz gibi ve bu Temmuz başına kadar sürecek . Ne var ki , 1 Temmuz`dan sonra yeni anlaşmalar yapılamayacak . Var olan eski ticaretanlaşmaları da yine bu tarihte tek taraflı olarak sonlandırılacak . Bu konudaki tek istisna İran`ın var olan borçlarını para yerine petrol olarak ödeyebilmesi . Bu istisnayı getirdik çünkü başka türlü borçların ödendiğini asla göremeyeceğiz " dedi .
AB`nin uluslararası alanda ortakları ile görüşmelerini devam ettirdiğini anlatan yetkili , Japonya ve Güney Kore ile ön görüşmelerin tamamlandığını ve ambargolarla ilgili bu ülkelerden destek geleceğini belirtti . " Açıkçası Japonya ve Güney Kore de ilk adımı AB`nin atmasını bekliyordu " diyen yetkiliye göre , AB ile aynı görüşte olmayan Çin ve Hindistan`ın en azından İran ile şu anda var olan ticaret hacimlerini artırmayacaklarını , yani daha fazla miktarlarda petrol almaya başlamayacaklarını savundu .
AB`nin aldığı kararlarla aslında ABD`nin yaptırımlarının da ötesine geçtiğini anlatan yetkiliye göre , Avrupa`nın içerisinde bulunduğu ekonomik kriz dönemi göz önüne alındığında aslında bu yaptırımlar büyük bir cesaret işi ve meselenin prensiplerle ilgili olduğunu kanıtlar nitelikte . ABD`nin yaptırımlarından bahsederken konuyu dikkatli okumak gerektiğini söyleyen yetkili , ABD`nin 1985 yılından bu yana zaten İran`dan petrol almadığını ve bu uzun sürede bu petrole ihtiyaç duymayacak bir sistemioluşturduğunu , dolayısıyla ABD`nin yaptırımlarının sadece finansal noktada kaldığını anlattı .
Aralık ayında imzalanan yaptırım kararlarının kilit noktasının İran`ın Merkez Bankası ile ilgili olduğunu aktaran yetkili , Merkez Bankasının İran`ın dış ticaretinde hayati rolü olduğunu çünkü Merkez Bankası`nın İran petrolünün ihracatıyla ilgili ticari işlemleri yapabilen tek yetkili finansal operatör olduğunu söyledi . Yetkili , İran Merkez Bankası`na ambargo uygulanmasının dolaylı olarak İran petrolünün ihracatına müdahale etmek anlamına geldiğini kaydetti . Konsey yetkilisi , bu noktada uygulanacak olanfinansal yaptırımlardan Çin ve Hindistan`ın da İran petrolü ile ilgili gerekli adımları atmadıkları sürece etkileneceklerini dile getirdi .
AB`nin alternatif petrol kaynaklarıyla ilgili stratejilerine yönelik açıklamalar da yapan konsey yetkilisi , herhangi bir ülke ismi vermekten kaçınsa da tüm potansiyel taraflarla görüşmelerin çoktan gerçekleştiğini ve hepsinin de Avrupa`ya gerekli petrol ve gazı sağlamak konusunda hazır olduklarını açıkladı .
Günümüzde AB , İran petrol ihracatının yüzde 20`sini oluşturuyor ve petrol gelirleri de İran`ın toplam gelirlerinin yüzde 70`ini oluşturuyor .