Hrant Dink Cinayeti Davasında 25. Duruşma
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink`in öldürülmesine ilişkin 2`si tutuklu 19 sanığın yargılandığı davanın 25.
duruşması bugün görülüyor. Duruşma öncesi Beşiktaş Meydanı`nda toplanan "Hrant`ın Arkadaşları" adlı grup, adliyeye yürüdü
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi`nde görülen duruşmada tutuklu sanıklar Erhan Tuncel ve Yasin Hayal ile tutuksuz sanıklardan Ersin Yolcu hazır bulundu. 10 Ocak`taki duruşmada "Artık bir karar vermek istiyoruz" diyen Mahkeme Başkanı Rüstem Eryılmaz`ın uyarısı nedeniyle bugünkü duruşmaya, müdahil avukatlar ile bütün sanık avukatlarının katıldığı gözlendi
Duruşmada, Kadriye Ceylan isimli bir kadının davaya müdahil olmak istediği ve bu nedenle mahkemeye dilekçe gönderdiği belirtildi. Ceylan`ın dilekçesinde, oğlu Tolga Baykal Ceylan`ın 10 Ağustos 2005 tarihinden beri kayıp olduğu, gazeteci Mehmet Baransu`ya gönderilen bir ihbar mektubunda oğlu Ceylan`ın sanıklardan Osman Hayal ve arkadaşları tarafından işkenceye uğrayarak öldürüldüğünün belirtildiğini iddia ettiği aktarıldı. Müdahillik talebiyle ilgili görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Hikmet Usta, talebinCMK`nın yasal koşullarını taşımadığını ve yerinde olmadığını belirterek, talebin reddine karar verilmesini isterken, tutuksuz sanıklardan Osman Hayal`in avukatı Eda Salman da, Usta`nın görüşüne katıldığını bildirdi.
Mahkeme heyeti ise Kadriye Ceylan`ın suçtan zarar gördüğüne ilişkin bilgi ve belge olmadığı gerekçesiyle bu talebin reddine karar verdi
Cumhuriyet Savcısı Hikmet Usta, mütalaasının aynen geçerli olduğunu ve tekrar ettiğini belirtirken, söz alan Dink ailesinin avukatlarından İsmail Cem Halavut, Savcı Usta`nın sadece Hrant Dink`in cinayetine odaklanarak gerçeği göremediğini savundu. Halavut, Hrant Dink`in Türkiye`deki azınlık politikalarını eleştiren haberler üzerine hedef seçilip, tehdit edildiğini ve öldürüldüğünü kaydederek, Dink`in bu tür haberler yazmaması durumunda hedef seçilmeyeceğini ve öldürülmeyeceğini ifade etti.
Cinayette ihmali olan kamu görevlileri için defalarca mahkemeye başvuruda bulunduklarını belirten Halavut, bu taleplerine rağmen örgütün kapsamının ortaya çıkmadığını, Dink cinayetinin Malatya Zirve Yayınevi katliamı ve Trabzon`daki Rahip Santoro cinayeti olaylarıyla yönlerinin olmasına rağmen illiyet bağı kurulmasını sağlayacak delillere ulaşılamadığını ve kamu görevlilerinin yargılanması durumunda davaya ilişkin daha fazla delil toplanabileceğini dile getirdi.
Savcı Usta`nın cinayete ilişkin örgütün Trabzon hücre yapılanmasına işaret ettiği halde, Trabzon Emniyeti`nin yargı karşısına çıkarılmamasını sorgulamadığını ve kamu görevlilerinin yargılanmasının üst örgütün deşifresi açısından önemli olduğunu belirten Halavut, savcı Usta`nın sanıklardan Osman Hayal ile ilgili tespitinin dışında diğer tespitlerine kısmen katıldıklarını söyledi. Halavut, Osman Hayal`in de adam öldürmeye iştirak ve örgüt üyeliği suçlamasından cezalandırılması gerektiğini savundu. Halavutdaha sonra bütün sanıkların ayrı ayrı cezalandırılmasını talep etti. HRANT`IN ARKADAŞLARI ADLİYEYE YÜRÜDÜ Öte yandan, duruşma öncesi Beşiktaş`taki Barbaros Parkı`nda toplanan grup, Beşiktaş`taki İstanbul Adliyesi`ne yürüdü. Adliye önünde grup adına yapılan açıklamada, "Biz Hrant için, içeride neye göre karar vereceklerini biliyoruz. Bu karar devletin kararıdır. Emniyetiyle, jandarmasıyla, istihbaratıyla, yargısıyla, medyasıyla, hükümetiyle, muhalefetiyle 5 yıl önce Hrant`ı aramızdan almaya karar vermiş olanlar şimdi adalet saraylarında bir karar daha verecekler denildi.
Kaynak: İHA
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi`nde görülen duruşmada tutuklu sanıklar Erhan Tuncel ve Yasin Hayal ile tutuksuz sanıklardan Ersin Yolcu hazır bulundu. 10 Ocak`taki duruşmada "Artık bir karar vermek istiyoruz" diyen Mahkeme Başkanı Rüstem Eryılmaz`ın uyarısı nedeniyle bugünkü duruşmaya, müdahil avukatlar ile bütün sanık avukatlarının katıldığı gözlendi
Duruşmada, Kadriye Ceylan isimli bir kadının davaya müdahil olmak istediği ve bu nedenle mahkemeye dilekçe gönderdiği belirtildi. Ceylan`ın dilekçesinde, oğlu Tolga Baykal Ceylan`ın 10 Ağustos 2005 tarihinden beri kayıp olduğu, gazeteci Mehmet Baransu`ya gönderilen bir ihbar mektubunda oğlu Ceylan`ın sanıklardan Osman Hayal ve arkadaşları tarafından işkenceye uğrayarak öldürüldüğünün belirtildiğini iddia ettiği aktarıldı. Müdahillik talebiyle ilgili görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Hikmet Usta, talebinCMK`nın yasal koşullarını taşımadığını ve yerinde olmadığını belirterek, talebin reddine karar verilmesini isterken, tutuksuz sanıklardan Osman Hayal`in avukatı Eda Salman da, Usta`nın görüşüne katıldığını bildirdi.
Mahkeme heyeti ise Kadriye Ceylan`ın suçtan zarar gördüğüne ilişkin bilgi ve belge olmadığı gerekçesiyle bu talebin reddine karar verdi
Cumhuriyet Savcısı Hikmet Usta, mütalaasının aynen geçerli olduğunu ve tekrar ettiğini belirtirken, söz alan Dink ailesinin avukatlarından İsmail Cem Halavut, Savcı Usta`nın sadece Hrant Dink`in cinayetine odaklanarak gerçeği göremediğini savundu. Halavut, Hrant Dink`in Türkiye`deki azınlık politikalarını eleştiren haberler üzerine hedef seçilip, tehdit edildiğini ve öldürüldüğünü kaydederek, Dink`in bu tür haberler yazmaması durumunda hedef seçilmeyeceğini ve öldürülmeyeceğini ifade etti.
Cinayette ihmali olan kamu görevlileri için defalarca mahkemeye başvuruda bulunduklarını belirten Halavut, bu taleplerine rağmen örgütün kapsamının ortaya çıkmadığını, Dink cinayetinin Malatya Zirve Yayınevi katliamı ve Trabzon`daki Rahip Santoro cinayeti olaylarıyla yönlerinin olmasına rağmen illiyet bağı kurulmasını sağlayacak delillere ulaşılamadığını ve kamu görevlilerinin yargılanması durumunda davaya ilişkin daha fazla delil toplanabileceğini dile getirdi.
Savcı Usta`nın cinayete ilişkin örgütün Trabzon hücre yapılanmasına işaret ettiği halde, Trabzon Emniyeti`nin yargı karşısına çıkarılmamasını sorgulamadığını ve kamu görevlilerinin yargılanmasının üst örgütün deşifresi açısından önemli olduğunu belirten Halavut, savcı Usta`nın sanıklardan Osman Hayal ile ilgili tespitinin dışında diğer tespitlerine kısmen katıldıklarını söyledi. Halavut, Osman Hayal`in de adam öldürmeye iştirak ve örgüt üyeliği suçlamasından cezalandırılması gerektiğini savundu. Halavutdaha sonra bütün sanıkların ayrı ayrı cezalandırılmasını talep etti. HRANT`IN ARKADAŞLARI ADLİYEYE YÜRÜDÜ Öte yandan, duruşma öncesi Beşiktaş`taki Barbaros Parkı`nda toplanan grup, Beşiktaş`taki İstanbul Adliyesi`ne yürüdü. Adliye önünde grup adına yapılan açıklamada, "Biz Hrant için, içeride neye göre karar vereceklerini biliyoruz. Bu karar devletin kararıdır. Emniyetiyle, jandarmasıyla, istihbaratıyla, yargısıyla, medyasıyla, hükümetiyle, muhalefetiyle 5 yıl önce Hrant`ı aramızdan almaya karar vermiş olanlar şimdi adalet saraylarında bir karar daha verecekler denildi.