Talat : Hristofyas`ın Sondaj Israrı, Akıllı Bir Adamın Yapacağı İş Değil

KKTC`nin 2.

Talat : Hristofyas`ın Sondaj Israrı, Akıllı Bir Adamın Yapacağı İş Değil
Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Rum Yönetim Lideri Hristofyas`ın Akdeniz`deki sondaj çalışmalarında ısrarlı olmasını "akıllı bir adamın yapacağı bir iş değil." şeklinde yorumladı. Talat, Hristofyas`ın bu ısrarını deli cesareti şeklinde nitelendirerek Hristofyas`ı takındığı bu tavır karşısında eleştirdi.


Dün akşam Ada TV`de yayınlanan bir programa konuk olan 2. Cumhurbaşkanı Talat’ programda iç ve dış konularla ilgili görüşlerini açıkladı. Müzakerelerin seyri üzerine konuşan Talat, Türkiye’ye bilgi akışının yanlı ve eksik olduğu görüşünü ifade etti. Talat, egemenlik konusunda da yanlışlıklar yapıldığını ifade etti.


Son haftalarda Türkiye ile Rumlar arasında gerginlik yaratan Güney Kıbrıs`ın Akdeniz`de sondaj çalışmalarına ısrarlı olması üzerine konuşan Talat, Rum Yönetimi Lideri Dimitris Hristofyas`ın Kıbrıs`ın eski Lideri Papadopulos`tan da ileri gittiğini aktardı. Talat, Hristofyas`ın Türkiye`ye meydan okuduğunu bunun da akıllı bir adamın işi değil şeklinde nitelendirerek Hristofyas`ı deli cesareti göstermekle eleştirdi.

YERALTI KAYNAKLARI EŞİT OLARAK PAYLAŞILMALI
Petrol arayışları konusunda bir sürü yanlış bulunduğunu ve buna Eroğlu ve ekibinin yaptıklarının da dahil olduğunu belirten Talat, biz eğer Kıbrıs’ı birleştirmede anlaşmışsak bütün doğal kaynaklardaki arayışların eşit söz hakkıyla yapılması gerektiğini söyledi. Talat daha sonra Rum tarafını kastederek “Alelacele ben bu devleti gasp etmişken egemenlik hakkını kullanarak kazı yapacağım, bu ürünlere sahip çıkacağım deme hakkını kendinde bulmaman lazım. Böyle samimiyet olmaz. Bu Rum tarafının samimiyetsizliğidir.” dedi.


Adadaki göçle ilgili bir soru üzerine 2. Cumhurbaşkanı Talat, insanların umutlarını yitirmesi ve geleceğe güvenle bakmaması aynı zamanda Rumların Avrupa Birliği (AB) üyesi olması ve Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs Cumhuriyeti kimliği alıp Avrupa’da dolaşım hakkı kazanmaları ile birlikte göçün yeniden arttığına işaret etti. Talat, bunun üzüntü verici olduğunu çünkü Kıbrıs Türk halkının erime sürecine girdiğini kaydetti.


Müzakere sürecini nasıl bulduğuna dair bir soru üzerine Talat ne Türk tarafının ne Rum tarafının çözüm çabası içinde olduğunu belirterek “al birini çal öbürüne” durumu yaşandığını söyledi. Talat, Hristofyas ve partisinin kuruluşundan beri çözüm istediğini ancak çözüme Kıbrıslı Türkler kadar heyecanla sarılmadıklarını ifade etti.


EROĞLU ÇÖZÜM İSTEMİYOR
Talat, KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun müzakerelerde çözüm istemediği iddia etti. Bu nedenle de öncü bir rol oynayamadığını belirten Talat, “O zaman çözüm meselesi beytülmal gibi ortada kalıyor.” dedi.


Bazılarının başka alternatif olduğunu söylediklerini dikkate getiren Talat bunun ne olduğunu sorarak bu alternatifin açıkça belirtilmesini istedi.


Masada KKTC Başkanının ve ekibinin oturduğunu ve Türkiye’ye bilgi akışının da bu çerçevede olduğunu söyleyen 2. Cumhurbaşkanı Talat, “Türkiye’ye Rumlar şunu istemez, bunu istemez diye sürekli olumsuz raporlar gönderirseniz onlar da bundan etkilenir ve süreç de ilerleyemez. Şu anda bilgi akışı yanlış, eksik ve çarpıtılmış. Benim bıraktığım yerden devam ediyorlarmış; ama bıraktığım yerden bıraktığım gibi devam etmiyorlar ki.” diye konuştu.


Bundan sonraki sürecin toplumu nereye götüreceği konusundaki bir soru üzerine Talat, bu sürecin bir yere götürmeyeceğini belirtti, çözüm için birçok tarih verildiğini ve işlerin bu süreçte sarpa sarabileceğini vurguladı. Talat, “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin sekretaryasını yürüteceği bir dönemde AB’nin Türkiye ile ilişkilerinin kaçınılmaz olarak donacağını söyledi.


HRİSTOFYAS İKNA EDİLMEYE ÇALIŞILMALI
O nedenle Kıbrıs sorununun çok daha önemli hale geldiğini belirten Talat, Haziran’a kadar bir çözüm olmazsa karşılıklı hakaretlerin, böbürlenmelerin sonucunda çözüm perspektifinin ciddi darbe alacağına dikkat çekti. “Peki ne olacak?” diyen Talat, Kıbrıs’ta nüfus yapısının değiştiğini ve hazım kapasitesinin çok üstüne çıkıldığını belirterek, bunun sosyal patlamalara neden olacağını belirtti. Bu yüzden çözümün kaçınılmaz olduğunu belirten 2. Cumhurbaşkanı, Türk tarafının çok ciddi bir şekilde çözüme odaklanması ve Hristofyas’ı zorlaması gerektiğini kaydetti.


Kıbrıs sorununda uluslararası toplumla uyumlu bir çizgi sürdürülürse Türk tarafının ve Türkiye’nin bundan yararlanabileceğini söyleyen Talat, Türkiye ile birlikte böyle siyaset yürüttüklerini kaydetti.


Türkiye’ye Annan Planı döneminde ve sonrasında büyük yatırımların yapıldığına dikkat çeken 2. Cumhurbaşkanı, yine kendi dönemlerinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’de dava kazanıldığını hatırlattı. Bunların doğru politikalar çerçevesinde olduğunu söyleyen Talat, Derviş Eroğlu ve Ulusal Birlik Partisi`nin Taşınmaz Mal Yasası`nı anayasa mahkemesine götürdüklerini, çünkü onların “vatan topraklarının satılacağı” iddiaları olduğunu hatırlattı.


Talat, son derece kritik süreçler yaşandığını ve sağlıklı politikalara ihtiyaç olduğunu kaydetti ve Eroğlu’nun bu süreci laf ola sürdürdüğüne dikkat çekti.