Kıbrıs Rum Basınına Göre Rum Yönetimi Doğalgaz Çıkarımı Konusunda Bir Yıldır Siyasi Karar Almadı

Kıbrıs Rum yönetiminin bir yıldan beridir, Doğu Akdeniz`de doğalgaz saptanması halinde bunun çıkartılması ve kullanılması konusunda siyasi karar almadığı bildirildi.

Simerini; "Doğalgaz Havaya... Dün Meclis`te Ortaya Çıktığı Üzere Çıkartılması ve Kullanılması Bir Yıldır `Takılmış` Durumda... Milletvekilleri Hükümeti Plan Dahilinde İlerlemeye Çağırdı" başlıklı haberinde, Rum Meclisi Ticaret Komitesi`nin dünkü toplantısında, Rum yönetiminin bir yıldan beridir doğalgazın Güney Kıbrıs`a ulaşması, dağıtımı ve ihracı konusunda altyapının kurulmasına ilişkin hiçbir karar almadığının saptandığını yazdı. Habere göre, toplantıya katılan "Devlet Doğalgaz İdaresi" (DEFA), EnerjiDairesi ve Elektrik İdaresi (AİK) başkanları bu konuda acilen karar alınması gereğine işaret etti

"Doğalgazın üç elektrik santraline dağıtımı için döşenecek boru hattı için AB`den 10 milyon Euro aldık ama hattın toprak altına döşenmesi 50 - 60 milyon Euro`ya mal olacak" diyen DEFA Başkanı Kostas Yoannu, doğalgaz tedariki ve 12`nci Parsel`de hidrokarbon yataklarının kullanımı konusunda karar alınmadan geçen her gün olguların zorlaştığı uyarısında bulundu.

Öte yandan Rum Ticaret Sanayi ve Turizm Bakanlığı`na bağlı Enerji Dairesi Müdürü Solon Kasinis, 12`nci Parsel`de doğalgaz bulunması halinde bunun Güney Kıbrıs`a ulaştırılamayacağı, çünkü yürürlükte olan yasanın, sıvılaştırılmış doğalgazla alakalı olduğu uyarısında bulundu. Kasinis, Noble Energy şirketinin, doğalgazı Güney Kıbrıs`a iletecek deniz altı boru hattının 2014`e kadar ileri götürülmesine ilişkin önerisinin de havada olduğunu vurguladı.

Kasinis, doğalgazın Güney`e ulaşması konusunun siyasi düzeyde netleştirilmesi gerektiğine işaret ederek, Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas`ın İsrail ziyaretinden sonra 17 Mayıs`ta Komite`ye bu konuda bilgi verdiğini ve konuya ilişkin üç senaryo sunduğunu hatırlattı.

Solon Kasinis, birinci senaryonun doğalgazın Güney`e yalnız 12`nci Parsel`den; ikincisinin sadece İsrail doğalgaz yataklarından ve üçüncüsünün de her ikisinden (12`nci Parsel`den ve İsrail parsellerinden) müştereken alınmasını öngördüğünü söyledi. YILDA 15 MİLYON TON Kasinis, yılda 15 milyon ton (doğalgaz) çıkarma kapasitesi bulunduğunu, bunun Güney Kıbrıs`ın ihtiyacından fazla olduğunu ve ihraç edilmesi gerektiğini; bunun için de doğalgazın Güney`e ulaşması için terminal inşa edilmesinin şart olduğunu söyledi. Kasinis şunları ekledi: "Ay sonunda sondaja başlayacağız. Doğalgazı doğal şekliyle kullanamayız. Sondaj, deniz dibinin 5 bin metre altında, su seviyesinin 1,7 kilometre olduğu noktada, deniz suyu dışında hiçbir kimyasal kullanılmadan yapılacak. Yılsonundan önce, 60 ile 90 gün içerisinde 12`nci parseldeki yataklar hakkında bilgi sahibi olacağız." Politis; "Kazalım, Bakarız... Doğalgazın Gelişine İlişkin Karar Alınması 2 - 3 Ay Daha Alacak" başlıklı haberinde, Noble Energy ve Delek yetkililerinin önümüzdeki hafta itibarıyla Rum yetkililerle; doğalgaz ithali, değerlendirilmesi ve ihracına ilişkin işbirliği perspektiflerini incelemek üzere görüşeceğini ancak, en azından Afrodit (12`nci) parseldeki ilk sondaj sonuçları ellerine geçmeden nihai karar almalarının söz konusu olmadığını yazdı.

Haberde, Rum Enerji Dairesi Müdürü Solon Kasinis`in dün "Meclis Ticaret Komitesi"nde sondajlara Eylül sonunda başlanacağını ve ilk sonuçların 2 - 3 ay içerisinde alınacağını açıklamasına karşın Rum yönetiminin Aralık 2011 - Ocak 2012 civarlarında karar vermeye hazır olacağının söylenemeyeceği kaydedildi.

Gazete, Rum yönetiminden bir kaynağın "sondaj sonuçları, elektrik üretimi maksadıyla doğalgaz alımı konusunda da belirleyici olacak" dediğini belirterek, özetle şunları yazdı: "AFRODİT"TE SONDAJ EYLÜL SONUNDA BAŞLAYACAK REZERV 8 - 10 TRİLYON AYAK KÜP" "Şu ana kadarki sonuçlar, `Afrodit`te önemli yataklar (Kasinis`e göre 8 - 10 trilyon ayak küp) olduğuna dair iyimser değerlendirmeleri doğrulasa da, Noble (ve Amerikalıların MEB`in bu parselindeki imtiyaz haklarını paylaşmak istedikleri Delek) ile Kıbrıs`ta inşa edilecek kara terminali aracılığıyla doğalgazın sıvılaştırılması alanında işbirliği için nihai müzakere yolunu açıyor. Dahası iki tarafın (Güney Kıbrıs ve Noble - Delek) elektrik enerjisi üretimi için ya Afrodit`ten (bunun mümkün olabilmesi içinyıllar gerekeceği değerlendirildiğinden bu ihtimal uzak görülebilir) veya ilk aşamada İsrail MEB`indeki parsellerden yararlanılması konusunda işbirliğini kolaylaştıracak.Doğalgaz tedarikine ilişkin geçici çözüm olarak; Noble ve Delek`in, İsrail MEB`ini Vasiliko`ya bağlayacak boru hattı döşenmesini ve takvim olarak da 2014`ü öngören önerisi halden gündemdedir

Yetkililer, iki şirketin boru hattı döşeme çalışmanın maliyetini (veya büyük bölümünü) karşılamayı ve BTU başına düşük fiyat vermeyi önerdiğini söylüyor. Ancak Noble ve Delek`in önerisi en az iki şarta bağlıdır: 1-Afrodit`te önemli miktarda doğalgaz yatağı bulunduğu öngörüsünün teyidi; 2- Noble ve Delek`in re-eksport maksadıyla doğalgaz sıvılaştırma terminaline katılımına ilişkin anlaşma yapılması." Gazete edindiği bilgilere dayanarak Güney Kıbrıs`ın, sözde MEB`i içerisindeki 13 parselden geriye kalan 12`si için (12`nci Parsel`in imtiyaz hakkı Noble`e verildi) yeni tur imtiyaz hakkı dağıtımının, Afrodit`te ilk sondajın yapılmasının hemen ardından ilan edileceğine dikkat çekti.

Aynı gazete, Afrodit`te ilk sondaj günü yaklaştıkça Güney Kıbrıs`ın Noble ile yaptığı anlaşmanın içeriğinin açıklanması taleplerinin daha yüksek sesle dile getirilmeye başlandığını, Solon Kasinis`in de dün "Bu anlaşma çoğunu kıskandıracak!" ifadesini kullandığını yazdı.

Habere göre Kasinis, Noble ile yaptıkları anlaşmanın, Afrodit`teki hidrokarbon yataklarının Güney Kıbrıs`a ait olduğu ve hidrokarbon yataklarının istifadesinden aslan payını da Güney Kıbrıs`ın almasını öngördüğünden, İsrail`in bu şirketle yaptığından çok daha iyi olduğunu söyledi. Kasinis; sondaj ve gerekli diğer araştırmaların masrafının tamamının Noble tarafından karşılanacağını, daha sonra bu giderlerin kardan düşüleceğini söyledi.

Noble ile yapılan anlaşmanın açıklanmaması, siyasi partilerin ve meclisin bilgilendirilmemesi konusundaki eleştirileri de yanıtlayan Solon Kasinis özetle şunları söyledi: "Milletvekilleri, bu tür anlaşmaların daha önce yayınlandığını savunsalar da bu tür anlaşmalar dünyanın hiçbir yerinde yayınlanmaz veya anlaşma tutanakları verilmez. Anlaşmanın 25`inci maddesi tam gizlilik ve hükümetin bunu sızdırması halinde çok büyük tazminat ödemesini öngörüyor".
Kaynak: İHA