(özel Haber) Hekimlere Yönelik Şiddet Artıyor
Mersin Tabip Odası Başkanı Tayyar Şaşmaz, sağlık hizmeti uygulamalarının giderek daha ticari bir alana kaymasının, hekimlere yönelik şiddetin artmasına neden olduğunu söyledi.
Mersin Tabip Odası Başkanı Şaşmaz, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye`de sağlık hizmeti uygulamalarının, geçen 10 yılda çok değiştiğini ve giderek daha ticari bir alana kaydığını, bunun da şiddeti beraberinde getirdiğini savundu. Hekimlerin artık güvenli bir ortamda çalışmadıklarını ve kendilerini güvende hissetmediklerini belirten Şaşmaz, bunun temel göstergesinin de her geçen gün daha fazla şiddete maruz kalmaları olduğunu kaydetti. Şiddetin son örneğinin kısa süre önce Aydın DevletHastanesi`nde yaşandığına işaret eden Şaşmaz, hastanın yakınlarının doktoru döverek çenesini kırdıklarını, o doktorun buna rağmen hastayı ameliyata aldığını anlattı. Hastaya yardım etmek için çabalayan hekime ve sağlık çalışanına uygulanan bu şiddeti anlayamadıklarını vurgulayan Şaşmaz, şiddetin kaynağında sağlık politikalarının yattığını öne sürdü. Hekimlerin bu anlamda mutsuz olduğunun altını çizen Şaşmaz, "Bu şiddet nedir? Uygulanan sağlık politikaları her geçen gün daha fazla şiddeti beraberindegetiriyor. Başta hekimler olmak üzere tüm sağlık çalışanları hem fiziksel hem ruhsal hem sözel daha fazla şiddete maruz kalıyorlar. Biz bugün çok mutlu değiliz. Hekimler mutlu değil bu anlamda. Kimden şiddet göreceklerini bilmiyorlar, bu anlaşılır bir şey değil. Hekim, karşısındaki insanın acısını dindirmek için orada. Hastası ya da hasta yakını tarafından şiddete maruz kalması hiç anlaşılır bir şey değildir. Bu yaşanan, sağlık politikaları uygulamasının bir sonucudur" dedi
"ACİLE BAŞVURANLARIN YÜZDE 90`I ACİL DEĞİL" Hastanelerdeki yığılmaların hekimi çalışamaz hale getirdiğine dikkati çeken Şaşmaz, hekimin, hasta insanların psikolojisini çok iyi bildiğini, hasta yakınlarının da hızla ve öncelikle sorunlarının çözülmesini istediklerini ancak bunun mümkün olmadığını ifade etti. Şaşmaz, "Neden mümkün değil? Bugün sağlık uygulamaları, sağlık politikaları muayene için hastanelere çok fazla insanın gitmesine neden oluyor. Bugün biz biliyoruz ki, hastanelere giden insanların yüzde 80-90`ının hastaneye gelmemesi, 1. basamaksağlık kurumlarında tanı ve tedavilerinin yapılması gerekiyor. Bu kadar çok fazla insan geldiği zaman, gerçekten ihtiyacı olanla ihtiyacı olmayanın karıştığı ve hekimin zamanını aldığı bir durum ortaya çıkıyor. Bugün acile başvuranların yüzde 90`ı acil değil. Biz istiyoruz ki, anlayışlı olsun insanlar, bu gerçeği de bilsinler ve görsünler. Yani bugün acile gelenin yüzde 90-95`i gerçekten acile gelmesi gerekmeyen insanlar. Bu durumdaki insanlar acile gelerek, acil ihtiyacı olan insanların da hakkını vezamanını almış oluyor. Hekimin yapacağı bir şey yok; kendisine başvurduğu zaman oraya gelen her hastayı değerlendirmek zorunda. Şu an için insanların daha anlayışlı olmalarını istiyoruz. Çünkü hekim, sağlık çalışanı onun acısını dindirmek için orada. Vatandaşların sağlık politikalarının getirdiklerini daha iyi görmelerini istiyoruz. Böyle giderse durum her geçen gün daha da kötüye gidecek. Ticarileşen sağlık, şiddet getiren sağlık hizmetleri ve bunlar bizi çok üzmektedir ve nitelikli hizmet vermemiziönlemektedir" diye konuştu
"HEKİMLER MUTSUZ, GELECEK KAYGISI TAŞIYOR, MESLEĞİNDEN SOĞUYOR" Kendilerine ulaşan şiddet vakalarının kayıtlarını tuttuklarını ve yargıya intikal edenleri takip etmeye çalıştıklarını dile getiren Tayyar Şaşmaz, yakın zamanda Mersin Tabip Odası`nın yaptığı bir çalışmadan da bilgiler verdi. Oda olarak, hekimlerin sağlıklı dönüşüm sürecinden etkilemeleriyle ilgili bir çalışma yaptıklarını belirten Şaşmaz, bu çalışmanın sonuçlarını şu cümlelerle anlattı: "Hekimler mutsuz, gelecek kaygısı taşıyor, ailesine, yakınlarına yeterince zaman ayıramıyor, kendini iyi hissetmiyor ve mesleğinden soğuyor. Bunda şiddetin de payı vardır. Kendini güvende hissetmeyen bir hekim nasıl sağlık hizmeti sunacak, karşısındaki insanlara nasıl kendini iyi bir sağlık sunacak; bu büyük bir soru işareti."
Kaynak: İHA
"ACİLE BAŞVURANLARIN YÜZDE 90`I ACİL DEĞİL" Hastanelerdeki yığılmaların hekimi çalışamaz hale getirdiğine dikkati çeken Şaşmaz, hekimin, hasta insanların psikolojisini çok iyi bildiğini, hasta yakınlarının da hızla ve öncelikle sorunlarının çözülmesini istediklerini ancak bunun mümkün olmadığını ifade etti. Şaşmaz, "Neden mümkün değil? Bugün sağlık uygulamaları, sağlık politikaları muayene için hastanelere çok fazla insanın gitmesine neden oluyor. Bugün biz biliyoruz ki, hastanelere giden insanların yüzde 80-90`ının hastaneye gelmemesi, 1. basamaksağlık kurumlarında tanı ve tedavilerinin yapılması gerekiyor. Bu kadar çok fazla insan geldiği zaman, gerçekten ihtiyacı olanla ihtiyacı olmayanın karıştığı ve hekimin zamanını aldığı bir durum ortaya çıkıyor. Bugün acile başvuranların yüzde 90`ı acil değil. Biz istiyoruz ki, anlayışlı olsun insanlar, bu gerçeği de bilsinler ve görsünler. Yani bugün acile gelenin yüzde 90-95`i gerçekten acile gelmesi gerekmeyen insanlar. Bu durumdaki insanlar acile gelerek, acil ihtiyacı olan insanların da hakkını vezamanını almış oluyor. Hekimin yapacağı bir şey yok; kendisine başvurduğu zaman oraya gelen her hastayı değerlendirmek zorunda. Şu an için insanların daha anlayışlı olmalarını istiyoruz. Çünkü hekim, sağlık çalışanı onun acısını dindirmek için orada. Vatandaşların sağlık politikalarının getirdiklerini daha iyi görmelerini istiyoruz. Böyle giderse durum her geçen gün daha da kötüye gidecek. Ticarileşen sağlık, şiddet getiren sağlık hizmetleri ve bunlar bizi çok üzmektedir ve nitelikli hizmet vermemiziönlemektedir" diye konuştu
"HEKİMLER MUTSUZ, GELECEK KAYGISI TAŞIYOR, MESLEĞİNDEN SOĞUYOR" Kendilerine ulaşan şiddet vakalarının kayıtlarını tuttuklarını ve yargıya intikal edenleri takip etmeye çalıştıklarını dile getiren Tayyar Şaşmaz, yakın zamanda Mersin Tabip Odası`nın yaptığı bir çalışmadan da bilgiler verdi. Oda olarak, hekimlerin sağlıklı dönüşüm sürecinden etkilemeleriyle ilgili bir çalışma yaptıklarını belirten Şaşmaz, bu çalışmanın sonuçlarını şu cümlelerle anlattı: "Hekimler mutsuz, gelecek kaygısı taşıyor, ailesine, yakınlarına yeterince zaman ayıramıyor, kendini iyi hissetmiyor ve mesleğinden soğuyor. Bunda şiddetin de payı vardır. Kendini güvende hissetmeyen bir hekim nasıl sağlık hizmeti sunacak, karşısındaki insanlara nasıl kendini iyi bir sağlık sunacak; bu büyük bir soru işareti."