Hanefi Bostan: "milli Eğitim Bakanı`nı Aklıselime Davet Ediyoruz"
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd.
Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, bağış toplayan okul yöneticileri hakkında soruşturma yapılacağını açıklayan Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer`i eleştirerek, "Dinçer`i daha soğukkanlı ve aklıselim düşünmeye ve davranmaya davet ediyoruz" dedi.
Yazılı açıklama yapan Hanefi Bostan, Milli Eğitim Bakanlığı`nın, tüm il valiliklerine gönderdiği bir yazı ile bağış toplayan okulların tespitini, bu tespit yapıldıktan sonra gerekli soruşturmanın yapılmasını istediğini hatırlatarak, "Bu soruşturma sonucunda emir ve talimatlara uymamaktan okul müdürlerine disiplin cezası verilmesi söz konusu olabilecektir. Türk Eğitim Sen olarak Milli Eğitim Bakanlığı`nın, okul müdürlerine bağış toplamayın talimatını anlayabiliriz. Bu talimatı destekleyebiliriz, ancak butalimatla birlikte Milli Eğitim Bakanlığı`nın okullarımızın yıl içinde doğacak ihtiyaçlarını karşılamak için nasıl bir yol takip edileceğini de açıklamasını beklemek en tabi hakkımızdır. MEB, bağış almayın talimatını verirken, okulların ihtiyaçlarının nasıl karşılanacağını açıklamamıştır. Bu sebeple, her yıl benzeri MEB talimatları ile karşı karşıya kalan pek çok okul müdürü, haklı olarak bu yeni talimata da ciddiyetle yaklaşmamıştır" diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer`in, okulların bağış toplamaması talimatı verdiğini, ancak ihtiyaçların nasıl karşılanacağını açıklamadığını ifade ederek, "Ömer Dinçer valiliklere soruşturma talimatı gönderirken, Okul Aile Birlikleri Yönetmeliği`ni incelemiş midir? İncelemişse, aşağıdaki yönetmelik maddesinden haberdar mıdır?" diye soran Hanefi Bostan, Okul Aile Birlikleri Yönetmeliği`ni işaret etti. Bostan, "Okula yapılan aynî ve nakdî bağışları kabul ederek kayıtlarını tutmak; sosyal, kültüreletkinlikler ve kampanyalar düzenlemek; kantin, açık alan, salon ve benzeri yerleri işlettirmek veya işletmek" şeklindeki yönetmeliği hatırlatarak, okula yapılan ayni ve nakdi bağışları kabul yetkisinin okul aile birliklerinde olduğunu ifade etti.
Hanefi Bostan, okul müdürünün, okul aile birliklerinin yönetim kurulu üyesi olmasının, okul müdürünü sorumlu kılmayacağını, kararların yönetim kurulunun çoğunluğu ile alındığını ifade etti. Milli Eğitim Bakanlığı`nın ancak zorla bağış alındığı doğrultusunda bir şikayet olması durumunda soruşturma yapma hakkını kullanabileceğini anlatan Bostan, şu ifadeleri kullandı: "Okul aile birliklerinin hesabında bağışlar sebebiyle para bulunması, bağış makbuzu kesilmiş olması soruşturma sebebi olarak görülemez. Bu şekilde yapılacak olan bir soruşturma sonucunda okul müdürüne ceza teklif edecek aklı başında tek bir müfettiş olabileceğini düşünmüyoruz. Mevzuata tamamen aykırı olacak bir ceza teklifi soruşturmayı yapan müfettişleri de zor durumda bırakacaktır. Her şeye rağmen verilecek, hiçbir mesnedi olmayan bir cezanın yargıdan döneceği açıktır. Türk Eğitim Sen olarak MilliEğitim Bakanı Sayın Ömer Dinçer`e şunu tavsiye ediyoruz; Sayın Bakan yukarda ifade ettiğimiz talimatınızı derhal geri çekiniz. Bu ülke orman kanunları ile yönetilen bir ülke değildir. Bakan da olsanız, öyle her istediğinize soruşturma açtırmak, bilhassa keyfi cezalar verdirmek gibi bir yetkiniz bulunmamaktadır. Şunu da tavsiye ediyoruz; gerçekten bağış toplanmaması konusunda samimi iseniz, hemen bir düzenleme yapılmasını ve her okulumuza öğrenci başına 100 TL ödenek ayrılmasını sağlayın. Bu düzenlemeyiyapın, o zaman bakın da görün, tek bir okul kayıt parası adı altında öğrenci velilerinden para talep edecek mi?" Okul müdürlerine de tavsiyede bulunan Hanefi Bostan, bu konuda telaşa gerek bulunmadığını söyledi. Bağışlar okul aile birlikleri marifeti ile toplanmışsa bir sorun olmadığını anlatan Bostan, "Bu konuda açılacak soruşturmaların bir anlamı olmayacak, keyfi cezalar yargıdan dönecek, varsa keyfi ceza veren müfettişler, Türk Eğitim Sen, onlarla ilgili görevi kötüye kullanmaktan suç duyurularında bulunacak, ayrıca soruşturma açılması istenecektir. Müfettişlerimizin de hukuk içerisinde karar vereceğineinanıyoruz. Türk Eğitim Sen olarak, Sayın Ömer Dinçer`i daha soğukkanlı ve aklıselim düşünmeye ve davranmaya davet ediyoruz. Bu konuda geri dönülmeyecek bir yola girilmemeli, boşu boşuna okul yöneticilerimiz huzursuz, müfettişlerimiz meşgul edilmemelidir" ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
Yazılı açıklama yapan Hanefi Bostan, Milli Eğitim Bakanlığı`nın, tüm il valiliklerine gönderdiği bir yazı ile bağış toplayan okulların tespitini, bu tespit yapıldıktan sonra gerekli soruşturmanın yapılmasını istediğini hatırlatarak, "Bu soruşturma sonucunda emir ve talimatlara uymamaktan okul müdürlerine disiplin cezası verilmesi söz konusu olabilecektir. Türk Eğitim Sen olarak Milli Eğitim Bakanlığı`nın, okul müdürlerine bağış toplamayın talimatını anlayabiliriz. Bu talimatı destekleyebiliriz, ancak butalimatla birlikte Milli Eğitim Bakanlığı`nın okullarımızın yıl içinde doğacak ihtiyaçlarını karşılamak için nasıl bir yol takip edileceğini de açıklamasını beklemek en tabi hakkımızdır. MEB, bağış almayın talimatını verirken, okulların ihtiyaçlarının nasıl karşılanacağını açıklamamıştır. Bu sebeple, her yıl benzeri MEB talimatları ile karşı karşıya kalan pek çok okul müdürü, haklı olarak bu yeni talimata da ciddiyetle yaklaşmamıştır" diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer`in, okulların bağış toplamaması talimatı verdiğini, ancak ihtiyaçların nasıl karşılanacağını açıklamadığını ifade ederek, "Ömer Dinçer valiliklere soruşturma talimatı gönderirken, Okul Aile Birlikleri Yönetmeliği`ni incelemiş midir? İncelemişse, aşağıdaki yönetmelik maddesinden haberdar mıdır?" diye soran Hanefi Bostan, Okul Aile Birlikleri Yönetmeliği`ni işaret etti. Bostan, "Okula yapılan aynî ve nakdî bağışları kabul ederek kayıtlarını tutmak; sosyal, kültüreletkinlikler ve kampanyalar düzenlemek; kantin, açık alan, salon ve benzeri yerleri işlettirmek veya işletmek" şeklindeki yönetmeliği hatırlatarak, okula yapılan ayni ve nakdi bağışları kabul yetkisinin okul aile birliklerinde olduğunu ifade etti.
Hanefi Bostan, okul müdürünün, okul aile birliklerinin yönetim kurulu üyesi olmasının, okul müdürünü sorumlu kılmayacağını, kararların yönetim kurulunun çoğunluğu ile alındığını ifade etti. Milli Eğitim Bakanlığı`nın ancak zorla bağış alındığı doğrultusunda bir şikayet olması durumunda soruşturma yapma hakkını kullanabileceğini anlatan Bostan, şu ifadeleri kullandı: "Okul aile birliklerinin hesabında bağışlar sebebiyle para bulunması, bağış makbuzu kesilmiş olması soruşturma sebebi olarak görülemez. Bu şekilde yapılacak olan bir soruşturma sonucunda okul müdürüne ceza teklif edecek aklı başında tek bir müfettiş olabileceğini düşünmüyoruz. Mevzuata tamamen aykırı olacak bir ceza teklifi soruşturmayı yapan müfettişleri de zor durumda bırakacaktır. Her şeye rağmen verilecek, hiçbir mesnedi olmayan bir cezanın yargıdan döneceği açıktır. Türk Eğitim Sen olarak MilliEğitim Bakanı Sayın Ömer Dinçer`e şunu tavsiye ediyoruz; Sayın Bakan yukarda ifade ettiğimiz talimatınızı derhal geri çekiniz. Bu ülke orman kanunları ile yönetilen bir ülke değildir. Bakan da olsanız, öyle her istediğinize soruşturma açtırmak, bilhassa keyfi cezalar verdirmek gibi bir yetkiniz bulunmamaktadır. Şunu da tavsiye ediyoruz; gerçekten bağış toplanmaması konusunda samimi iseniz, hemen bir düzenleme yapılmasını ve her okulumuza öğrenci başına 100 TL ödenek ayrılmasını sağlayın. Bu düzenlemeyiyapın, o zaman bakın da görün, tek bir okul kayıt parası adı altında öğrenci velilerinden para talep edecek mi?" Okul müdürlerine de tavsiyede bulunan Hanefi Bostan, bu konuda telaşa gerek bulunmadığını söyledi. Bağışlar okul aile birlikleri marifeti ile toplanmışsa bir sorun olmadığını anlatan Bostan, "Bu konuda açılacak soruşturmaların bir anlamı olmayacak, keyfi cezalar yargıdan dönecek, varsa keyfi ceza veren müfettişler, Türk Eğitim Sen, onlarla ilgili görevi kötüye kullanmaktan suç duyurularında bulunacak, ayrıca soruşturma açılması istenecektir. Müfettişlerimizin de hukuk içerisinde karar vereceğineinanıyoruz. Türk Eğitim Sen olarak, Sayın Ömer Dinçer`i daha soğukkanlı ve aklıselim düşünmeye ve davranmaya davet ediyoruz. Bu konuda geri dönülmeyecek bir yola girilmemeli, boşu boşuna okul yöneticilerimiz huzursuz, müfettişlerimiz meşgul edilmemelidir" ifadelerini kullandı.